616—617 Yeni açılan on üçünçü ez rösim biz va be edip, onun afailiğile oynayanlar doğru yola sevkedeceklerini umduk. Süküt ve şakşak, cehil ve ataletten başka birşey imei Bu bigâne- Tik, bu tarafgirlik, yalnız san'ata karşı değil, mem- lekete karşı da bir Tükaydi idi, ve halâ. da öyledir kitler ise, gaflet ve cehalet içinde yaşayarak birlikte . içtikleri vessam arkdaşlarının eserle- senelerden beri el şakırdat- rine, şaheser diyerek, tılar. Onların müsamaha ve tarafgirlikleri ile, bir avuç insanın meydana çıkardığı sahte san- at, sanki bir zehir gibi halkin damarına işle yip, dımağlara yerleşti. Öyle bir yerleşti ki bu ihniyeti oradan söküp atmak igin meler, ve âciz makale gibi iki bin y daha lâzım Mile ozhgine, emen hemân harp li iy da ki cesaret lâzımdır. On üçüncü Galatasaray resim sergisi, on senedir bu san'at nümayişini tertip ilin bütün kabiliyeti san'atkâranelerini sarfederek me- calsiz ve iktidarsız kaldıklarını bize kat'i bir surette ispat elli, e hareketle kaimdir, terekki etmiyen, m ya ölür, ya oldu yerde kalır. Entelek- tüel sahada bu be bütün şiddetile kabili tatbiktir. İstihale etmiyen, ve dolayısile mütema- diyen ileri doğru gitmiyen san'at ve san'atkâr tereddi ve ölüme kat'i surette mahkümdur. San'at demek, san'atkârın Beya e issi ayış, bir esti- gation dur. Eih, işte a aray ünema bulmıyan her ci er veya bir 'san Onun içindir geç gelen mahsulüdü atkârın olduğu gibi bir san'at zümresinin eser RESSAM ZEKİ BEY ORMAN İÇİNDE No. 1723— 38 BİR MANZARA RESSAM REFİK FAZIL yaratıp, bir memleketin fikri hayatında ku bir uzuv olabilmesi, o sân'atkâr veya o zümrenin kuvvetli bir ideal arkasında mütemadiyen ç şarak terakki etmesine, evoluer etmesine saba! d tedir. Bu ak eee sergilerinin her sene daha bariz bir şekilde gösterdikleri inhitat asarı ispat e SEE En büyük hüsnü niyetle seyreltigimiz bu tablolarda, senelerden beri te kerrür eden süğeleri, anlayışları, teknikleri gör- fırça oyma, sl f li ve hariçi bir maharet yamağı PK bu günkü san atidiyalarını a tevafuk etmiyorlar. J Ii Chabas, Leo Putz yibilerin ye- rattıkları, ve pekçok daha maharetle | tasvir Yat taslağı Avrupada mvuakkat Bugün Türk — ressamından — arayacağımız fırça oyunlarından çok daha derin, ve daha yük- sek birkaç hassa vardır ki bunlar mütemadi bir say, san'ata yakışacak derin bir mahviyettir. İş te bugün yeni Türkiyenin yetiştirdiği bir genç zümre, dehakâr bir peri san'atkâraneye malik dinde taşıyor. Genç- değilse bile, diyeti, düşunülücek olu af” zaman meselesidi zi “ teşekkül ve taazzu etmiş olan vE ölinreni gün kudretini gö- teren diğer bir zümre kadar müterakki bulun- bizde yeni doğan bir san'at şeklinin ıfhalarından biridir. Bisbiyotta, aksi iddin edilirse, mantık hari: cine çıkmış olunmaz, günkü her eski san'atın döcadence yani inhitat devresi her yeni doğan san'at senelerle, vardır, ki serin yarattıkları eserlerle taazzuv eder, meş vünema bulur. e bu itibarlardır ki Galatasaray sergilerini tertip edenlerden, kudretlerinden fazla bir san-