No. 1793 -38 UYANIŞ h 615 Garbın üstatları: «Gok iyi görüyörm, “doğruyu tasdik ediyo-:-— rumi; fakatsyine çek fena şey yapıyorum. »lj si yer , ei > GE Diyebiliriz ki Ovide(Ovit)sade Lâtin edebiyatında meşhur değil, be'ki âlemşumul bir şöhrete malik şahsiyetlerdendir. e Ovide kablelmilât 43 senesinde Sulame'da doğdu. O zaman Romanın başında Auguste bulümuyordu. Auguste devrinde Roma hudutları çök fazla tevessü etmişti. Bu devir Romada ilim ve edebiyatın da ikbal zamanıdır. Auguste bilhassa edebiyata meraklı idi. Zama- nın şairlerini himaye ederdi. İşte bu zamanlarda Ovid'in evi de edebi mahfil mahiyetini almıştı, Bu mahfilin müdavimleri arasında Virgile, Horce, Virus vardi Ovide bütü edebi tarzları tecrübe etmiş, fakat en fazla sa'ahat ve fuhuş: edebiyatında muvaffak olmuştur. Bu vadide yazdığı “eserleri kendisinin ikbali kadar idbarına da müessir olmuştur. Roma sefahat ve fuhşunu en mubalâgalı bir tarzda tasvir eden eseri Auguste tarafindan hâzmedilemedi ve Ovide neiye mahküm oldu . On senelik menfa hayatından sonra vefat etmiştir. Menfada kendini atfettirebilmek için Auzuste'e karşı dalkavukluğun en aşığısına baş vurdu ise de ilim ve edebiyat (N 1) A kadar itidal ve fazilstin hamisi olan hükümdar herşeye rağmen w li a'fetmedi. ) Ovide'e göre kendini menküp eden 'eserleri olmakla beraber bir de basiretsizce hareketidir. O, «Ben, bütün cürmü görmekte Gecenin nefesile şişiyor tül perdeler, olan gözlerimin kurbanıyım» cümlesile Auguste'ün torunu Agripa'yı t â Tiber nehrinde bozdurduğunu telmih etmek istiyor. Saa i o ” lâmba başbaşa kederdeler. Ovide'in ilk eseri, «Les Amours» namlı kitabıdır: burada mü- Saat yorgun işliyor, lâmba solgun yanıyor, harririn çalâk ve min eee ir m pest eği Mahaza Aynada yılan gibi ışık halkalanıyor. bu eserde bile biedebane, açık nükteli lisanı kendini gösterir. 0d : â ; ada kimseler yok.. Bu lâmbayı kim yakmış? Bundan sonra «Kahraman Kadınlar» namındaki eserini yazdı. 2 Ma Bu eser mektup tarzındadır: mektuplar Penelop'tan Ülis'e, Ariyan' Kim Şu kızıl gülleri Şu şezlonga bırakmış? dan Teze'ye ilâh... dir... Ovide mektup tarzı edebisinin ilk üstadı- Niçin Şu lâvhalarda bir mumyanın rengi var? dır. Lâtinlerde başka bir nümunesine rasgelmiyoruz. Bilâhere pe ri ii Fransızlar bu tarzı çok taklit ettiler; ezcümle Mme de Sevignâ, Göğüs geçirir gibi sayıklarken duvarlar Mm: de Maintenon Ovide tarzından daha nezih, samimi mek- Pencereden bir selvi fısıltısı giriyor, tuplar yazdılar. Eser, mevzuunu daima kahramanlardan almıştır. i A inci inci "al Ovide ruhunun sefahate iptilâsı ve taşkınlıklarını böyle nispeten Bir böcek .ie Seal tahtayı kemiriyor, nezih olan eserler içerisinde hapsedemezdi. Ondan sonra "art Gecenin nefesile şişiyor tül perdeler, dAimer atlı eseri kuleme aldı; bu eser kadım Hint efsanelerin- Saat, ayna ve lâmba başbaşa kederdeler. den, Afrodit oibadetlerinden başlıyarak ta Roma sefahatlerine kadar birçok sefahatı o ihtiva eder. «Sevmek San'atı» Ovid'in Gg. il mi menkübiyetine sebep oldu. (0 l Ga ri Ovide'in kendisini Lâyemut kılacağını farzettiği ve pekçok ehemmiyet verdiği eseri maruf «Metamorphoses»dur. «İstihaleler» in mevzuu eski Yunandan başlıyarak zamanına kadar bütün efsane ve hikâyeleri hakidir. Kitap kâinatın yaradılışından ve ilk insanın vücuda gelmesin- den bahisle başlar, bunu kahraman hikâyeleri takip eder. Ovide Sonbahar sefahat edebiyatında olduğu gibi kudretli lisanını burada kullana- mamıştır. Ruhu daima çocuk kaldı. Son eserleri menfasında yazdığı «Les tristesses —Yeisler » ve « Pontigue » isimli eseridir. Ovidin bu esere Pontigue demesine sebep onu kaptan köprü- Fransız şiirlerinden: Ne yaslı sonbahar günü! Nehrin ve yeşilliğin üstüne sünde yazmağa başlamasıdır. Burada rıhtımda kendisine veda eden batının solgun altını yağıyor, ailesinin gözyaşlarını tasvir eder. Hayatının son yedi senesini Sicil- kumun üstüne yapraklar yağıyor. ya'da meraretli şiirler yazmakla geçirmiştir.Ovide şiir ve vezni çok meharetle kullanırdı. Fakat Virgile, Horace ayarında bir air ik m sayılamaz. Ciddi: mevzularda diğerleri gibi muvaffak olamamıştır. Işte gece oldu. Bense Dediğimiz gibi Ovide'e sefahat edebiyatının en orijinal san parlak yolun üstünde onun atkârı olarak bakabiliriz. Bugün bile «sefahat edebiyatı» denilince hafif sesinin gülüşünü ilk evvel akla «Hayyma» ve «Hafız» değil, «Ovide» gelmelidir. ve adımlarının ahengini işitmedim. Çünki Ovide de sefahat bir bedbini ve yeis felsefesinin kuru va- . i sıtası değil, belki en basit mânasile, en şe'ni bir görüşle temas edilen, zevki tadılan şeylerdir. Bunun içindir ki O, arkasından Akşam târif edilecek gibi değil, birçok mukaliit sürükliyen ve fakat hiçbir zaman kendi derece- Bu ne aşk, bu ne rehavet! sine, kâbına varılamıyan bir cereyan açmıştır. Kalbime gözyaşları yağıyor, Ovide, baldelmilât 17 inci senede menfasında vefat etmiştir. kumun üstüne yapraklar yağıyor. Hüseyin Necmettin «Andre Lamand&> den