340 UYANIŞ sevgili çöl adamının üzerine hücüm ettiler. İhsan kalbinden kuvvet alınca çok cessur oluyor. Onla- rın hepsini bir anda öldürdü. Uzun, uzun yollara, nereleri olduğunu bil- meden gittim.. bilsen bunlar öyle bir an içinde öyle çabucak oldu ki... ne olduğunu ben de anlamadım. Bir ruzgâr gibi atla uzaklaşırken başım o bilmediğim insanın kalbi üzerinde onun hizli, hızlı çar- pişlarını dinledim. Sonra, at yavaşladı, Gözlerimden örtü kal- dırıldı. Sersem gibiy- im; dar, karanlık ince yollardan geçtik; renkli meş'aleler yanan, kor- kulu yerlere geldik; fakat Onun yüzünü hâlâ ogörmüyordum » Kuvvetle ellerimden yakaladı. Kırmızı alevli bir ocağın karşısında yumuşak sedire beni oturttü. Ellerimi hâlâ bırakımiyordu. tatlı sesiyle anlatmıya başladı: — Çölün güzel kizi seni seviyorum biliyo- Sonra ilahi gibi rum benden nefret edeceksin. Seni çok alçak, vahşi bir insan gibi bak ne kadar uzak yerlere kaçırdım; belki beni seversin diye... Gönül dertleri öyle derin ki insan hiçbir şey düşünmüyor «» Nasıl ki bende düşün- medim;biliyor musun gü- zel kız gönül boş, kalp dertsiz yaşamaz. O, elbet birgün birisinin olacak; belki benim olur. Sana vadediyorum, eğer beni sevmezsen, eğer kalbinde ince sızılar duyarsan seni gene bir akşam vakti, çol kararmaya başlarken nihayetsiz kumların içine bırakacağım. Fakat bir gün, bir saniye, işte ne bileyim,seni ben bir parça doya doya göreyim. Bun- “ dünyanın en imuazzam söylüyordu ki... ağa düşmüş bir kuş gibi Şirketi Hayriyenin yeni vapuru kızak üzerinde «AVROPAs» VAPURU YANDIKTAN SONRA Bu resm, Almanların umumi harpten sonra inşa ettikleri trnansatlantiki olarak kabul edilen : z «Ovropa» vapurunun yandıktan sonra alinan fotogarafisidir. ları öyle derin, öyle içteni Bremende Norddoyçer Loyit kumpanyasına ait olup 45,000 ton O gece cesametinde bulunan mezkür vapur, kızaktan indirilmeyi z müteakip daha sefere başlamadan Hamburgta bir kaza netice- sinde yanmıştır. Bu münasebetle matbuat sütunlarında yüreğim atârken, ellerim ropa»ya ariz olan hasarın mıkdarı pek fazla izam edilmiştir. No. 1707—22 ellerinde başım göğsünde sabaha kadar "uyumu- şum ... Şimdi sabah olduğunu söylüyorum, O zaman bilmiyordum ya.. Gözlerimi açtım; gözle- rimde onun gozleri vardı. Kırmızı alevler hâlâ yanıyordu. Korku içinde böyle bir hafta geçti. Bana bir gece tekrar sordu: — Güzel kiz eğer buralarını istemiyorsan seni tekrar çölüne gö- tureyim. Gözlerim yaşlı, ba- şımı omzuna dayadım. — Beni bir. yete bırakma, dedim. Bana gözleri gözle- rimin içinde soruyordu: — Güzel kiz,biliyor musun , sen buralarda hiç sabah yüzü gör- miyeceksin. Hayatın bu kapalı, mice bin renkli yerlerde güneş yüzü görmeden geçe- cek... Bilmem razı olur musun? Benim sevgim öyle derin ve kıskanç ki.... Güzel kız seni her şeyden kiskaniyorum, güneşten ışıktan , insanlardan, her şeyden... Bana öyle geliyor ki her canlı şey seni sevecek, sen bunlara razı olacak mısın? © zaman hiç düşünmedim, kalbinde yalnız o, sevğisi ... Ne çare onlar öldu, fakat o da yaşamadı ki... yalnız onun Göğsünden Oo kanlar akıyordu. Beni sürükler gibi atına bindik. Başım onun kanlı gögşünde aylardan evvel geldiğimiz yollardan tekrar dönü- yorduk.. Çölden ayrıldığımız gece gibi gene ışıklar alevli, gene kumlar ya- nıyordu. Atından indi. Kesik kesik söylüyordu. — Güzel kız seni aldığım yere tekrar ge- tirdim. Ben artık ölü- yorum. Seni . o. kurak yerlerde birakmak iste- medim. Bak bütün bura- ları senin bildiğin, göz- lerinin alıştığı yerler..