346 UYANIŞ iü» — 843 ncü sahifadan devam — 'siyasi haklarını teslim haline) gelecegiz. Evet, doğrudur, bizim toplarımız var, sünğülerimiz var, kadınların ihtilâl vasıtaları yok. Bu size emniyet verebilir, ben ise bundan daha ziyade korkuyorum. Bu satırlar benim asrımda okün- 'mazsa da gelecek asırda okunur ümidile yazı- yorum. Şayet ben bunu (kadınlar hakimiyetini) görecek olursam evvelce tahmin etmiş olmak şerefiyle müteselli olurum..» 4 Bizde de bu sırada, yevmi gazetelerin neş- riyatı gösteriyor ki, kadınlara intihap hakkı - bilhassa intihaplarında - verilmek mes'elesi yine ortaya çıkmıştır. Buna vesile olan ne ingiliz intihabatıdır, ne de Vodor Onğonun sözleri.. Yine belediyeler kanunu lâyıhasıdır. Elyevüm bu lâyiha B. M. M. indedir. | İtalyaya gitmek üzere Istanbula gelmiş, bu- ırada bir kaç gün kalmış olan Dahiliye müste- şarı Hilmi Bİ. inin bu hususta gazetelere be- yanatı da meseleyi olduğu gibi göstermiştir. anladığımız şudur: Büyük Millet Meclisine ve- rilmiş olan kanun lâyıhasında kadınlara intihap hakkı sarahaten verilmiş değildir. İntihap et- mek ve edilmek için Türk olmak şarttır, de- nilmiştir. Bu itibarla, intihap etmek ve edilmek için erkek kaydı olmamasından, kanun lâyıhası kadınlara hak veriyor, şeklinde görülmüştür. Ancak..İşin bir ikide «ancak»ı var. Emin Âli Bİ. nin gazetelerden birine beyanatında bu ancak sarihtir. Her kanunun başıda oraya bağlıdır. Kadın birliği reisi Lâtife Bekir Hİ. «Vakit» muharririnessiyasi hakları istiyoruz, bunun için Bu hususta lazım gelen makamata belediye çalışıyoruz. müracaat ettik.» demişlerdir. Aklımıza geliyor ki bir kaç sene evvel Bir- lik o zamanki reisi Nezihe Muhittin Hİ. nin gazetelerde - Ankaraya bir heyet gönderilmesi sırasında - çıkan göre kanunların tadili lüzumundan kuvvetle ve ümitle bahsedilmişti ve hedef teşkilâtı esasiye kanunu idi. Yeni belediyeler kanunu lâyihasında intihap etmek ve edilmekte erkek kaydının bulunmaması bu yolda; bir hatve midir?.. Diğer ancak <kadınlarımızın» siyasi teşki- lâta dahil bulunmasıdır. Kuvvetli siyasi teşkilâ- timiz C. H. Fırkasıdır. İşki her şeyden evvel kadınlarımız . Fırkaya dahil olabilsinler ve olsunlar... Mahmut Sadık ifadelerinde asrın icabatına No. 1707—22 Hikâye: KAYBOLAN ŞEY Muharriri Kenan Hulüsi Akşam üstü, odasına geldiği zaman, herşeyi nasıl bırakdıysa öyle buldu: Masa aynı yerde duruyor; Kalemler aynı şekilde; okumak için açtığı kitabın sahıfası- nda aynı satırlar.. Odanın içinden bir rüzgârın geçtiği zannedilmez.. Pancorlar sımsıkı kapalı, perdeler inik... Balkona açılan kapıyı yavaş yavaş itti. Dışarıda aynı hava.. ve balkonun parmaklıkla- rında aynı sarmaşıklar, aynı çiçekler, aynı salkımlar... Fakat, eksilen bir şey var... kaybolmuş. . Fakat ne?.. Kaybolan o şey, eğer küçük odasının eşya- rında değilse, ve eğer taşıdığı bir saat, bir mendil, yahut bir kol düğmesi değilse, kaybo- lan o şey, mutlaka içindendir. Acaba?.. Zigarasını yaktığı vakıt, dumanlar içinde bir vücut gördü: Nisan yağmurları altında, ışıklarla yıkanan bir peri kadar genç, taze ve çıplaktı. Bir şey mutlaka Derhal, masasının başına geçti: 14. H. 19— Yavrucum: Bu satırları, sizden ayrildıktan sonra, odama gelir gelmez yazıyorum. Zannetmeyiniz ki, burada, vücudunuzun verdiği tatlı arzulara karşı duyduğum minnet ve şükran hislerini tekrar anlâtacağım. Hayır.. onları yanımızdayken dudaklarım yığınlarla söylemişti. Ben, sizden ayrıldığım bu dakıkalarda, bana, ve kâmilen bana ait olan bir şeyin birdenbire yok olduğunu görüyorum. Onun eksikliğini evvela odamın eşyaları içinde vehmetmiştim. Sonra yavaş yavaş, bu vehim, üstümde taşıdığım şeylere ait gibi geldi. Lâkin neticede anladım ki, O, ne odamın eşyalarındadır; nede üstümde taşıdığım şeylerde.. O, benim içime âittir, ve içime ait alan bu şeyi, biliyorum ki, sizin odanızda kaybettim. Acaba, yattıgımız karyola- nım içinde mi kaldı? yoksa, masanızın üstünde mi bıraktım?.. Fakat emin olunuz“ki, ben, onsuz katiyyen yaşayamam. Size yalvarıyoruni; odnızın içinde a şeyi bana. gönderiniz.