No.1706—21 UYANIŞ 331 rının bakımına, himayesine, ne derecede itina gösterilmekte olduğunu görünüz, bundan bir milletin istikbali ne olacağını isabetle tahmin edöbilirsiniz. Medeni cihanda çocuğun ehemmiyeti pek büyüktür, çünkü bu ehemmiyet iyice anlaşıl- miştir, bundan evvelki asırlara, O asırlardaki ilim, irfan, medeniyet inkişaflarına göre birer isim verilmiştir. Yirminci asırda çocuğun kıymeti ve ehem- miyeti pek iyi anlaşılmış olmasına telmihan bu asra da «çocuk asri» denilmesini tensip. et- miş olanlar çoktur, bunlar ictimai hayatta ço- cuklara müteallik bütün davaların bu asır içinde halledilmesinden ümit vardır. İsveçli maruf kadın muharrir Felen Key «çocuk asrı» ünvanını verdiği kitabında bu asrın böyle tesmiyesi sebeplerini, çocuk dava- larını teşrih etmiştir. i Bugün ictimai hayatta çocuğun mertebesini pek yüesek görenler, taçları tahtları başlarına geçen ve yıkılan eski haşmetliler hakkında vaktiyle gösterilmiş tazimleri buğün ancak cocuğa lâyık bulunanlar da tereddüt etmeden şöyle söyliyorlar: , Heşmetmeap çocuk Hezretleri er Geçen asırlarda çocuklarla ve terbiyesile meşgul olmuş bir haylı filozoflar, edipler mürebbiler (pödagogue) yetişmiştir. J. Ruso «Emile» ismindeki o kitabında hiç olmazsa çocuk terbiyesinin ehemmiyeti hak- kında muasırlarının dikkat nazarını celbetmişti, «çocuklara sahte ve cali terbiye umumi bir vermeğe savaşmaktan vaz geçiniz, ya onlara terbiye veriniz, tabiat onları terbiye etsin, demek istemişti. Geçen asrın iptidalarında isviçreli Pestalozzi bütün hayatını, çocuk terbiyesine hasretmişti. Gene o asrın ortalarında alman Fröbel çocuk bahçelerini icat etti. Bugünkü terbiyeye bir kapı açmış oldu. ( Vaktiyle Fenelon bile «Kızların terbiyesi» kitabiyle bu meseleye alâka göstermiştir. ) Volterin ortaya atmış olduğu bu bahis, bir haylı zaman sonra haylı münakaşalara sebep olmuştu. Bahis tekrara değer. Volter Afrika ortasın- dan pek küçük vahşi bir çocuk alıyor, Parise getiriyor, bunu bir fransız çocuk gibi itinali bir terbiyeye tabi tutuyor, ortaya tam medeni bir adam çıkarıyordu. Müteahhir, âlimlerce bu bir hayâldir, kabil değildir. Şu cihetten: Medeni insanlarda tekâmül bir müntehadan diğer müntehaya atlamakla mümkün olmaz. Beşerin dimağında da tarakki ve tekâmül tetri- cidir. Çocukların dimağları ilim, irfan ve me- deni eserlerle (ictimai ve ahlaki) mütemadiyen tenmiye ve takviye edilmeli ki yavaş yavaş tekâmül eden hüceyreler tabii verasetle nesilden nesile, asırdan asıra intikal ede ede medeni bir dimağ inkişaf edebilsin, nihayet mesele adi ve kısa bir terbiye meselesi degildir, bir hars meselesidir. İş ki çocukların terbiyesi hakkında tutulan yol tabii imkân derecesinde bu inkişafa tesri edebilsen. Çocuk haftasında çocuklarmız namına ve Şe- refine şenlikler yaparken, yevmi gazetelerin yazdıklarına göre, cocuklar meme, mama, oyun devirlerine ayrılmış,ki kiymeti büyük, şümulü pek vasi olan «Çocukların sıhatlarını muhafaza» ilmi sahasına bunlar dahildir. Bu büyük ilmin esaslı kaidelerini her sınıf halk arasına tamim edebilmek, cümlemizin hedefi olan çocuklarmızın hayatı ve sıhatı itibariyle pek faidelidir. Çocuklarla meşgul olmuş olan âlimlermiz pek faideli hizmetlerde bulunmuşlar ve bulun- maktadırlar. İstikbaline mukayyet bir milletin bir ferdi sıfatiyle, hepimiz çocuklarımızla alâkadar ol- malıyız. li Sırası düşdükçe gazetelerde, mecmualarda me- deni memleketlerde veladet hanelerden vaktından evvel doğan çocukların beslendiği yerlerden, süthanelerden, irzahanelerden, çocuk hastaha- nelerinden, çocuk bahçelerinden, oyun yerle- rinden en büyük terbiye evlerine, mekteplere kadar vücuda getirilmiş olan hayırlı ve muaz- zam müesselerden balisoluniyor. Bunlar çocuk asrının nasil tecelli etmekte olduğunu gösterir. Bizim bütün gayretimiz de ayni tecelliyatı memleketimizde de görebilmeğe matuftur. Çocuk meselesi öyle mühim ki çocuklarla dünyaya geldikleri, doğdukları saattan itibaren pek ciddi, ilami, sıhhi bir surette onlarla meş- gul olmak bile kâfi değil. Çocukların meme devrinden evvel de bir devreleri vardır. Bu da ana rahminde oldukları zamandır. Bu devre bir çok seneden beri âlimlerin tetkiklerine layık görülmüştür. Annelerin ihti- sasatı ve < teheyyücatı rahimlerindeki cenine intikal etmesi varittir. Şu halde çocuk meselesi memeden değil, gebeden, anneliğe namzet ka- .'dından başlar. Çocuklar himayede ilk nazar gebe kadınlara atfolunmak gerektir. Velhasıl çocuk izahı, tefsiri, halli müşkül bir hayat muamması, bu muamma da istikbalin timsali » «O Mafımut Sadık