128 UYANIŞ gunu iddea etmiştir. Rahip Jan Melyenin 192 mephase ayrılan kitabında bu esaslar, skolastik bir mantıkla gösterilmektedir. Yalnız 900-1000 sene evvel islâm âleminde yetişmiş olan Hasan Basri, Hayyan, Ebülülaülmaarri, Hasan Sabah, Zimahşeri, Cüneydibağdadi, Mevlana v.s. gibi şahsiyetler, rahip Jan Melyenin fikrinde olduk- ları halde, sarih bir şekilde kanaatlerini neşr- edememişlerdir. İmalı ve dinin zahiri şekline suni bir kutsiyet veren esrarlı fikirleri dağıt- mışlardır. Neticede de gayretleri boşa gitmiştir. dir fikrin yerleşmesi için msüpet bir halde bu- No. 1693—8 bulması ve ameli bir şekilde ortaya atılmasiydi. Rahip Jan Melye de hiristiyan dinini rddederek din uluhiyet düşüncesini silmek içiu 'uğraşmıştı. (Aklıselim) bu telâkkinin eseridir. Bilmünasebe söyleylim, ki «Aklıselim»i mütalaa edenler yine Dr. Abdullah Cevdet B.in olan «Rahip Melyenin vasiyetnamesi» ünvanlı eseride oku- malıdırlar. Memleketimizin aynı tarzdaki kitaplara ih- tiyacı büyüktür. «Aklıselim» eski olmakla bera- ber, gayeye vusul noktasınan fevkeladedir. Dr. Abdullah Cevdet B. 95 senedenberi bu Doktor hasta başında Doktor — Titreme geldiği zaman dişleriniz çarpyor miydi? / Hasta — Bilmem, çünku dişlerimi çikar- mıştım! lunması ve istihlaf edeceği ideyi kendi mantı- ğıle ezmesi icap eder. Şarkta hiç kimse bunu yapamamıştır. Çünkü şark zihniyeti umumi bir uluhiyet fikrine saplanmış ve bu saplanıs, iç- timai hayatta an'ane teşkil edecek kadar kökleş- mişti. Avrupa, Roma devrinde tabii şekilde bir am'aneye malikti. Fakat hiristiyanlık, mu- vakkaten bu zihniyeti hareketsiz bırakmıştı. Lakin garbın inkılâp devrinde istinat edilecek eski bir an'anenin kiymet hükümleri bulundu. İnkılâpçılar mistizme düşman oldular. İçtimai elemanı bulunan hareketleri yapmağa başladılar tatbik sahası “Takip ettikleri usulse, fikrin, Ahir zaman memurları — Sen yeni öyle mi? Halbuki veznedar yeni tayin olun- muştu? bir veznedar arıyormuşsun, — İşte o yenisini arayorum ya? Paralarla beraber savuştu da | isabetli usulle çalışmıştır. Cemiyetin maveraya , değil, nefsine istinat etmesi prensipini 'Türki- yede neşretmiştir. İnkilâpçı bir neslin harekete gelmesine yardım etmiştir. Böyle bir şahsiyetin bu son tercemesi ise, aynı fikrin kesif halk taba- kaları arasında yerleşmesine ve rahip Jan Me- İyenin garpta tahakkuk ettirdiği selim aklın 'Türkiyede de teessüsüne yeğâne bir kevserdir! SABİH İZZET Mes'ui müdür : MAHMUT SADIK