92 UYANIŞ No.1691—6 Iran Veliahtı küçük prens, 'Tahranda bit mektepte. Dağ sesi Bir akşamdı, dağda gün Batarken ölgün ölgün — Her yer sessizdi o an — Bir derenin yanından, Vurarak kamçıları Sürdük al kısrakları Batıya, uzaklara. Tozlu göğsümüz yorgun, Kalbimiz öyle durgun sular gibi berraktı. Bir dere gibi aktı Kısrak izleri sessiz, Öyle tek bir nefessiz Çatlamış topraklara. Varmıştık dağa, o an Derinden, uzaklardan Dünyanın en zengin çucuğu Payne Payson. Bu kız çoçuk ahiren vefat eden zengin bir amerikalının yegâne varisidir. Tevarüs ettiği servet 250 milyar türk lirasıdır. Bir sonbahar yaprağı Halinde bir ses, dağı Kamçilar gibi vurdu. Kısraklarımız durdu, Kesildi özengiler. 3u ses, bu feryat yer yer Üstünden ufukların Aşarak diyordu ki: Yarın, atlılar, yarın Bu kır dağlara yeni Şen şarkılar vuracak. Topraklar kuduracak Sabahı, gün doğumunda, Her toprak boğumunda, Savurarak sesini Bulacak neş'esini, Yağız, uzun benizler, Her yolda yeni izler Kuzguni ile beyaz amerikalı. Iki sevdalı Amerika beyazları, yani Avrupadan hicretle orada yerleşenler, Amerika yerlilerine, esmer ve siyah renklilere bir türlü ısınmamışlar, bun- ları kendilerinden aşağı goregelmişlerdir. Araya sevda girince ırklar beynindeki husumetler sö- nüyor. İşte resmimizde görüldügü gibi bembeyaz u tenli, sapsarı saçlı bir amerikalı kiz, bir es- mer yerli delikanlıya tutulmuştur. İki genç sevişmiştir. Bunlar izdivaca karar vermişler, yakında düğünleri olacak; Amerikanın yeni reisicümhuru M. Hoover de söz vermiş, dügün- vik de hazır bulunacak.