cııı. ıı. Sayı 3ü SEBİLÜRREŞAD ' AA R “ez — Islamda Tekamul Nazarz_ğğsı Yazan Örd Prof Ismaıl Hakkı Izmırlı Ü Mahlükatın yoktan yaradılmayıp daha a evvelce mevcut -olân bir surette meydana gel- i yani bir asıldan iştikak etmiş ölup bilâ- : harâ istihale (Metamorphose) etmesi keyfiye- ““*tine tekâmül'usulü denir. Tekâmül nazariye- “> Anaksimandr (610 - ** yavâş yavaş bir tahavvül ile husule geli:ı", - * gan hepsinden sonraya kalıyor, en eski hay- V Bi 'veya istihale usulü, zan olunduğu -üzere - Darvin — Darwm (1809 — 1882) taraîmdan; 'ilk defa tesis eı'hlmıs degıldır Pek eski za- and nberi- — var erinden 4'7) Darvîne isnat olu- nan tekâmül mezhebım kabataslak çizmiş ve hattâ bunun reyine .göre - bütün yvanlar van balıkdır “diyor; bu hakim daha fazla SÖZ. : B - “ıstl.hale hakkında söz söyleyen, İslâm feyle- .»sqfları_nm Basrada kendi di “salelerini mutalaa eden ÂAmerikalr "New—Yoık profesorlerınden Draper, bu- risa- söylememMiştir. 5 n evvel bir. ümı üslüp 11e tekamul ve aralarında van-ı: Safa namı altındaki yaptık- cemiyetin Ti- ları İbv : delerde tekâmül- teorisine rast gelmiş ve de- © miştir ki: «Bazı yüksek ve derin ilmi müta- “ 1âalar vardır ki Avrupa ve. Amerıkahlarm -“tabiatlarına sünuh -etmiş.- zan ' olunurken - İs- “ken bunların İslâm dershanelerınde tedris ' : a olunduklarını görüyoruz:» - 8 addıd irisalelerde ; van-ı - Safa tekâmül nazariyesini mute- zıkredıyorl . Yalnız , Dai- Sevin'in Tabil ıstıfa ( (Slectıon naturelle) sine mü- O>kabil (İnayeti-rabbaniye; hikm D kmeti x abbâıuye)_ aydını koyuyorlar, Ihvan—ı Safa Darvin gibi _î metamorfozı yalnız canlı cisimlere hasıetmez, . remıyecegımızı, yecegımızı bir türlü havsalam a]mıyor Ha- 30 g, o ölmemiştir, onun rühu, önun golgesı <> daima basımızm üstünde dolaşacaktır; ve biz > ohun. hnuüru, ohnun feyziyle yürüyeceğiz; onun temellerini kurd lişacağız gu bu bmayı tamamlama f Eı:lıh müsteşrik dan kur tulmuş, ulum ve ma onul sesini bir daha işitmi- maddî cisimlere de “teşmil ederler; kâinatın e- " lemanları arasında tertib ğöz'eterek insanı dört elemanin cuzulennden meydana geldıgım söy- . Terler. Madenden başlayarak -'sırasile nebati, hayvanı geçip insan Mmertebesine kadar bir sil- r sile- vazederler. Boylece maden töprağa, top- rak nebata, nehat hayvana, hayvan insana ve * nihayet melâikeye “ittisal kesbediyor, dıyoılar 'şu halde ilk mevcudu cismani maden tattan hayvana en yakıi 'hurma agacıdır di- yorlar, zira telkih vâki ohnadıkça meyve ver :mez. Madernie ve toprağa en yakın olan da man— tardır, dıyo lar. Bunun yapraklatı ve meyves yoktur. bu ıtıbarla bunlar bir -cihetten nebata bir cihetten 'madene' benzeı, diyorlar. - İnsan mertebesme en yakın hi hayvı " ise-bir nevi o- “lamaz; cı.mku insan fazılet menbaı olmakla bir . nevi hayvan insan mertebesine' - Buna binâ&n müteaddid ve mütenevvi hayvan- Jar.insan mertebesine yakm olabilir, mtekım' anatomik teşekkulatı itibarile maymun insana . yakmdır, maymundan ' msa.nlarm ef'ahm dırir fiiller. sadıı olur, at, ah]akı nefşamyesı ıle, yaklaşamaz ” fil, kuşlardan güvercin, papagan zekalarıle bal arısı sanatı itibarile insana yakındır. İnsanımn en ' dun mertebesi 'yalnız * mahsusatı bilen, yalnız muş, basiret' gözleri açılmış,- ruhant ışlerı ve inin cevherile âlemi. ervahı müşahede etmiş kimselerdir. İhvan-ı Safa, insanın bütün'bu. mer âm eserlerinde görülerek - taaccüp olunur. İ- cismani hayırları tanıyan msandır Bunlar su- İşte tekâmül teorisi de bu cümledendir. Can- |- reten insan, fiilen hayvandir. Melekler 'meite- ' oli :mahlükatın tedrici bir surette. - meydana | besini Vely eden insaniyet - mertebesı ise, gaf- . <geldikleri — asrımız - kesıflermden zân oölunur- | let, uykusundan uyanmış; cehalet ağırlıkların- », aarif ile: hayat bul - ,mevcudatı akliyeyi kalb gozlerıle görmüş, nef—.f “ tebelerden geç_tıgmı açık bir sı;pette beyan et- ” | miştir. (Sen merkezi “aı*za'gieldm ilk koı:iru'ma- den |suretidir, .sanra nebatat suretlerinin köp: | rüsünden gecerek hayvâni sürete geçtin: Şım- .. di doğru köprü. -(sırati” mustakı.m) olan insan suretinde bulunuyorsun güzel huyların, güzel, işlerin ıle cennete, yani melek süretine intikal edersin) diyor; görülüyör ki nefis, desfeli sâfilin) dedikleri merkezi âlemden, en yı.ıksek yer (âlâyi ılhyyn) dedikleri eflâke * te- s, eh'aşağı yer rakki edıyor, yani eflak sakmlerı olan melek- ça a