348 — ee 5 n SEBİLÜRREŞAD Lâneti ',_dilleyıfı'în'ej dolayanlara _c:ez;ap._n Yaza.u' M, RAİF OGAN | Muhterem fâzıl üstat, kıymeth ve kud- retli âlim İstanbul Müftüsüne çatanlar, Mua- viyeden sonra babası «Ebu Su_fyann ile anası «Hind» i, bir de «Amr ibni Âs» 1 ele alıyor- lar. Bunların haklarında dahi tecavüze geçi- yorlar, hattâ sövme edebiyatma örnek sayı- " Tabilecek yazılarınım. “sonunda garip bir, kı- “yas yaparak uBunlar, kavlen ve amelen kâ- firdir!» diyorlar. Şia; «kıyası 1 huccet olarak kabul etmez- “Jer. Bunlar ise başı dâara gelince; kıyasa da başvurmaktan çekinmiyorlar. Vakıâ, kıyasla- . rı; safsata ve mugalâta nev'indendir. Ama; «kıyası 1 kabul ettiklerine göre Şiadan, ehli <kıble ve tövbeye Tânetle “de kanmıyarak kü- * . fürlerini iddia ettiklerine göre ehli sünnetten : olmamaları iktiza eylediğine bakılınca tari- kat ve mezhenlerinin. ne tarafa yöneldiğini kestirmeğe ihtimal bulunamıyor ve kendileri _’ahmlerımızden merhum. Manastırlı * İsmaıl Hakkı E Resuli Ekrem Efendimizin ahlâkı hakkında sorulan bir suale Hazreti Âişe Râadiyallahü . Ankha: «Onun hali, şanı ve halâkı tamâmen Kur" andu-ıı dedıkten sonra şu sozlerı llave et-- nah.kla mukabele etmezdi. Onları affederdi. Bir kimse hakkında iki şıktan birisini ihtiyar _karsısmda kaldığı zaman en müşfikane sıkkı Ilahıyeye karşı gelirse 0 kimseyi müstahak olduğu cezaya,çarpardı.. -Resuli Ekrem, hiçbir Müslüman ismiyle tel'in etmemiş, hiçbir ka- dın, kole, hizmetçi veya hayvanı dövmemiş kimsenin meşru olan ricasını red- am, kat'iyen ayagmı uzatmaz, sözlerini, teenni ile “söyler Ve Birisiyle musafaha' ederken elini daha evvel cekmezdı» (Islaın Tarıhı Asrı Sa- sadet, cilt 2). - Işte ahlâkın menbat olan bu Kur'an sa- yesindedir ki ciğerpâre evlâtlarını diri diri gömen iptidai ve putperest bir kavimden bir İslâm medenıyetının kurulmasına İmkâh hâ- sıl olmustur. “Haâkkı Şenkon |lâfeti zamanında dünyayı .tan Hazreti Ömaer-ül-Faruh dahi vaktıyle Resulı TĞNE İ Sâyi 3 Atarafından acıkca izhar olunmadıkça tayını- ne de imkân olmuyor. İddialar. uzermdekı goruşlerımı ve dıye— ceklerimi sona bırakarak, şimdi şahıslâr hak- kımda ehli sünnet fakihlerinin, kelâritıları- - nın, tarihiçilerinin ilim bakımından mütalâa: -: larından -hepsini değil- bir kısmını tekrar- lamak istiyorum. Her zaman yaptığım gibi bu “kere de kendiliğimden fikir ilâve etmemege Na de dıkkat ediyorum. eltak f ir ve uBuli hadıs müderrisi büyuk da (cilt 4, sahıfe Bl1, 195 197.de) «Ebu Süf- yan» dan şu suretle bahseylemektedir: e u Süfyan; İslâmiyeti Bnnayetıllahı Taâlâ e .kabul eylemış, kabulunden SOl inde sehat - stık met ibrazi Sayesinde - saadete nail olmuş-- tur /—Bunda istiğrap olunacak bir cihet yoktur Hı— vi “adalet huriyle aydınla— ; Hkrem Efendimize suikast için “yola çıkmış Iahın hidayetine vâsıl olarâk iman etmıştı ». Ve, vikrah» n şer'i hükmünü uzun uza-- dıya izah ederek Ebu Süfyanın «ikrah» ından: ö . İslâm oluşundan sonraki: iyi hareketlerinin - kötülenmesi ve İslâmdan evvelkı urumun- : an-ötürü suçlandırılmaması iktiza eyledıgı— : ni soyledıkten sonra, devam eder: Muahharen iman ve “İslâmı kesbi kuvvet ey- : ledıgı ve Resili Ekrem Efendımı.zle birlikte «Tâifp - vakasında bulunarak bir" ozunu, Suriye fütuha- tındaki «Yermük» harbinde de otekğ'gözünü'kay- rnış bulunan bir zat hıc fena olabilir mit» «Mekke fethin nde Muavıye ve Ebu.Süf--. yanm hareketlerine gelince: Muaviye; Mek— z kenin fethi gununde kılıç korkusündan degıl daha çok'evvel Resulallak Efendimize müfa- . ; caat ederek Müslüman -olmüuştu. Fazaili hak: kında «Üsdlül-Gabenr de, ve «İbni Esirn tad: rihinde Hadisler vardır. A].maya quum gör-: