31 Mart 1935 Tarihli Milliyet Gazetesi Sayfa 4

Girit medeniyeti Milliyetin geçen cuma günü, maki- neye verilirken, koyduğu bir tol yazısı- na göre, Atinmdaki askeri o mahkeme, komşu ve dost ülkede çıkan son azı ha- rekstinde ele geçmiş olan o adamların suçlarmı meydana çıkarmış olacak ki, müddekamumi onlardan her birine dü- şen cezaları istemiş... Bu azı harekebnde O mahkemenin, vazifesi olmadığı için, şüpbesiz hiç a- ramındığı bir noleta vardır; üşte Atinayi alarak orada hükümetin yerine geçmek istiyen bir partinin kavgasın - dan iberet olan bu hareket niçin hükü- met merkezinde, yahut asıl Yunanista- nın oraya yakın başka bir yerinde çık- mayıp ta, Giritte başlamıştır? Parti kavgaları dünyanm her tara- İmda görülür, fakat bunlar silâhla da dsalar, en çok defa ülkenin Omerkez toprakaarında yapılır. Bir parti şefinin başmı alarak kendi doğduğu yere ka- dar gilmesi ve oradan baş kaldırması bayağı bir parti kavgası © sayılamaz. Şu halde bu aykırılığın sebebini ara - mak lâzım gelir. Girit adasında bu sefer çıkan azı hareketi hiç te birinci değildir. Eski- den Girit Osmanlı © imparatorluğuna bağlı iken gene bir çok defa o hareketi çıkarmıştı, O zamanlar da Giritlilerin Yunanca konuştuklarma (bakılarak, o hareketleri Yunanlılık namma çıkar - dıkları ve yalnızca Yunanistana bağlan- mak istedikleri sanılırdı. Halbuki şimdi Yunanisana bağlı bulunuyorlar. Fakat Atinadaki hükümeti o beğenmediklerini bahane ederek bu sefer Yunanislandan ayriıklarını ilân etmek istiyorlar. Giritte azı hareketi tabii bir şey © lacak ki, Tölemaçue hikâyesi bile Girit faslına adada öyle bir hareketin tarifi i- tebaası arasında bir ihtilifa hamleder. Otuz kırk senedenberi Girit adasın- da yapılan yeraltı araştırmaları, orada Yunan medeniyetinden çok eski ve on- dan ayrı bir medeniyet bulunduğunu meydana çıkarmış ve Giridin sayısı bi- meşe azı hareketlerinin sebebini de . Şimdiki Elen toprakları daha uyku- da iken, yani bundan altı bin yıl önce, Girit adasında bör medemyet başlamış- tı. İlkin Afrikadan geldikleri sanılan adamların kurdukları (yuvarlak kulü- beler) medeniyeti parlak bir şey olma- sa da, biraz sonra Anadoludan Giride tör. Girit medeniyetinin öntükleri (asa- | Tı aka) meydana çıkmaya Yunan medeniyel ber (mucize) gibi İ de çok münasebetleri vardır. sebep onların bu eski ve parlak mede - niyetleridir. Bir medeniyet ne kadar yüksek o- lursa olsun, daha önceden bir medeni - yet kurmuş olan insanları (Okendisine yürekten bağlayamıyacağımı o gösteren başka misaller de vardır. Araplar da, Islâm inkilâbından sonra çok parlak ve yüksek bir medeniyet kurarak Türk: leri, İranlıları sayasal bakımdan kendi- lerine bağlamışlardı. Hi rapçayı öğreterek dil etmişlerdi. Fakat dil ten birliği temin edemiyeceğini zaman gösilirdi. Yemenin bile Islâm medeni - yetinden eski ve ondan ayrı bir mede- niyeti olduğu için, lelâm medeniyetini kuranlarla ayni dilde konuştuğu halde, gene İslâm medeniyetine yürekten bağ- lanamadı. Göridi bugün Yunanistan - dan ayırmağa çalışan da gene onun €3- ki ve ayrı bir medeniyeti bulunmuş ol- masıdır. Girit 1897 de Osmanlı imparatorlu- ğuna karşı azı hareketi çıkardığı vakit orada gazete muhabiri olarak bulunmuş olan Bay Pierre Milie, bir kaç gün olu- yor, Temps gazelesinde yazdığı bir ma- kalesinde Giridli bir hiristiyan o papa- sn omuzunda, iki tarafı keskin bir bal. ta taşıdığını görerek şaştığını anlatıyor. Bizde de eskiden dervişlerin ellerinde ki asânın başıma o küçük bir örneğini taktıkları, bu ilki taraflı balta kurban kesnoğe yaradığı için eski Girit — bel ki daha başka yerlerin de — dininde mukaddes tudulan bir yaraç (âlet) tir. Ginti papasm hiristiyan olduğu halde, omuzunda eski irt dininin mukaddes bir alâmetini taşması, eski medeniyet- derin. ölen karşı da hay eğmedi. lerini göstermez mi? Bu serili Girit azı hareketini çıkar ranların #âtın aldıldarı ve bir kaç gün Istanbulda konuklanmış olan gemmere verdikseri adiar tile Giridin Yunan me deniyetinden © ayrılığını ve Gskiüğmi muşlardı . siauskan Fenike kralı © Alkinos'un kızıdır. Büyük şair Omiros bu kızın Yunan medeniyetinden önce, İtakya a- dası kralı Ulik hoş tuttuğunu Udise kitabında amatmıştır. Öteki geminin adı olan Posidon ise eski © efsanede Denizler Tunrısıdır. Fakat bu Tanrı Akneli yani gandıki Çanakkale kıyıla rında otururdu. Efsaneye göre Ege a- dalarını o yaramıştır. Akaellilerle Gi- ritilerin çok kavgaları, fakat her hal - Hülâsa hep Yunan medeniyetinden önce Girit medeniyetine ve Ege medeniyetine bağ- h adiar... > Giritlilerin çıkardıkları azı hareke - tinde onların eski medeniyetlerinin te- sirini hatıra getirmekle onların bu ha- reke'imi haklı göstermeğe çalışmadığım süphesizdir. Benim aradığım şey tarih hâdiselerine bakarak onlardan tabiatin bir kanununu © öğrenmektir. o Tabiat kanunlarında ise haklı veya haksız ola- maz. G.A, TEPEBAŞINDA ŞEHİR fitsebul Beliğişşi Tiyatrosunda hirTiyafraşy | Ge: ve120de UN JNUTULAN ADAM # rransız Tiyatrosunda Gece saat 20 de UÇ SAAT 3 pörde Yazan : Ekrem Reşit. Besteli- yen: Cemal Reşit. Yalnız bir hafta içim... | Öz dilimizle İ | ro re di Şon, Çılgın, Sevimli, Çapkın, FRANZISKA tarafından nefis bir surette yarattığı <—okak en oynak şarkılar, Kısa sözler” on * Kulaktan dolma bilginleri, boşaltması kolay olur. * Aç'ayı oynamazmış. Ayı olup oynatılmaktansa, insan olup «ç kal | ması iyidir. * Para, kendisini yiyecek olan - ların yanına yaklaşmaz. * Sevgi yolunda, sözünde duran, yerinde durmuş olur. Başkaları o- nu geçerler. * Ayağında çarığı yokken, ba- şına fesliğen takanlara şaşma! Fes İiğeni görenlerden çoğu, ayağında çizme var, sanırlar. * Zengine dokun geç, züğürde sakın geç, demişler. Yalnız doku- nurken tetikte bular, sarsıntıdan yere düşebilirsin. * Beyazın adı, esmerin tadı var. mış. Bana sorarsan, ne adına al - dan, ne tadına?... * Gelinle kaynana, bir ipte oyna yan iki cambazdır. İp koparsa, iki- si birden güveyinin başına inerler! | a GUNGÖR 2 saat en şen musiki, BU GECE, Numerolu koltukların evelden alınmaları YILDIZLAR... ŞEN ŞARKILAR... GÜZEL KIZLAR... ve görüln emiş orijnaliteler AŞK Çiçekleri Senenin en şen ve en neşeli musik'li filminde. Pek yakıada SUMER SİNEMASINDA Oz Türkçe ile Bilmecemiz İstanbul Halkının sevgisi - Gözeller Gala müsamer»s” icin “umsro'u Harik Hayat Sğoplal miki Gali Osmuslıca karşılıklarını yazdığımız kes limelerin öz türkçe mukabillerini bularak şek- limizin bor hanalerine yerleştiriniz ve kese - yet bilmece memurluğuna! le, Doğru hallelenler aramadı kaza yakiyor ve kazananlara hediyeler veriyoruz. tesi günü akşama kadardır. ilmecemiz 45 IR 91011 Bugünkü real ISTANBUL: 18 Dane musükisi, plâk. 18,30 Jim- mastik, Bayan Azade. 13,50 Muhtelif plâklar. 19,30 Haberler. 19,40 Sitar «0 lo Şenvbor, 20 Şehir. Byetrosundan .YENİ NEŞRİYAT Büyük gazete Büyük Gazetenin 23 üncü sayısı renkli bir kapak içinde fevkalâde zen . yazılarla çıkmıştır. Bu ie bü- Türk mimarı Sinans dair çok kiy- met yazı ve resimler vardır. Bun - dan başka, bu sayıda Almanyanın ye ni askeri vaziyetine di tatistikle- re dayanan çok dikkate değer salâ- hiyettar bir makale vardır. Her hafta daha çok güzelleşen Büyük Gazete - nin her sayısında, okuyuculara güzel, tatlı saatler geçirtecek meraklı tefri- e, sinema, kadın sahife- leri ve saire vardır. Büyük Gazeteyi okuyucularımıza tavsiye ederiz. Yeni Türk Istanbul Halkevi tarafndan her ar yın sonunda çıkarılmakta olan (Yeni Türk) mecmuasının 31 inci sayısı çık» mıştır. Bu sayıda: Ahmed Halid Ya- şaroğlu, Halide Nusrat Zorlutuna, Mah mud Yesari, Hatemi Senih Sarp, Se « lm Sırrı Tarcan, Ahmed Ekrem, A. Yelman, Nüzhet Ergün, E, Göktalay, Salih Münir gibi tanınmış imzaların yazıları vardır. , Yeni Adam SK MOSKOVA 2m. wasilki, «15: İsveççe yayım. 832 Kir. MOSK O V A, (Stalin) 361 m. 18,30: Bir opera temsilini makil, 2245: Dana musikisi. 223 Kh. VARŞOVA, IMS m 18: Orkestra konseri. 18440: Çocuk yayımı. e e Mi 18: Piyano birliğiyle şarlalar. yat, 234 Bükü. aka Fall mn 823 Kh. BÜKREŞ, döle, 12,30: Radyo orkestra. 18,06: Romen tiki Me Duyular JA40 Hafif SOLDA NSAĞA 1 — Umum 5, Hursusi 4 7— Yemek 2. Milliyetin yeni ade 3 3 — İsim 2 Eser 2. 4 — Bir vasıtai nakliye 8, 5 Valide 3. Emin & 6 — Ayı yuvası 2. Kayık 3, Erkek 2. 7 — Kamer 2 8 — Siyah 4, Ki 9 — Nota 2. Aşikâr 4 10 < Duvar 3, Bir renk 5. 1 — Nota 2. Tersinin en işine yarayan âleti 5. Yama 2 Kir. $STOKMO'LM 46 18,08: Plsk. — Sönler. 2038: Radyo 21,50: Radyo orkestrası, 23 Şarkılı solist konseri. G6 Khz BELGRAD, A7m. 1925: Sözler, 1930: o Keman konseri: 201 Reklâm ve piik. 20530: Ulusal yayım. Zi: Ka- reyik yayım, 23: Duyumlar. 2320: Kahveha- ne musikisi, 24: Dans plâkları, 545 Kır. BUDAPEŞTE,S80'm 19,30, Piysma konseri, o 20,151 Konfarana. 20,45; Budapeşte (ğa hı) 2215: Duyumlar, 24: Hainemann ci YUKARDAN AŞAĞI 1 — Çörek 4; Iptida 3. Yet 2. 2 — Arkadaş 2. Müilliyetin yeni adı 3 Kır mızı 2. 3 — Bir rakam 2, Bir vekiimizin soyada &. 4 — Elması ile meşhur bir memleket 6. 5 — Nolaz Caz 8 — Alim 6 7 — Asyada bir devlet 3. Şişenin tepesin- de 4 8 — isimleri sıfat yapan edat 2. Kimse 3. 9 — Eski bir Türk medeniyeti 8. Ays yuz vas 2. 10 " bir çok kiymetli yazılar vardır. ğiiz A HALKEVİNDE Kür. PRAG, 470 m. 18,45: Piük. 18,50: Almamca masikili - : ee male Pale: Mimar Sinan iktifali Istanbul Halkevinden: 1950: Almanca duyumlar. 22,10: Kiyame Şar Dürr 20,401 Pk. 2328 Plâk. 2330: Car ve hafif musiki, KOMA ,NAPOLLBARI, böyle her tarafta 9 Nisanda yapılması karar altına alındığından Evimizce 31 Mart 1935 Pazar günü yapılıcak ıh- im 3 Ç 2 ai e de bu tarihe b.cakıldığı ilân o- MİLANO, TORİNO, FLORANSA, T oyumu 5. Yama 2. 18: Karışık konser. — Sözler 2030; Spor duyumları. — Plâk. 2120: Mono loğ, 21.45: Lonbardonun “Lüna Parkı, adi pereti, Hayırperver bir ermeni Hilâliahmer Beyoğlu Kaza Şube - sinden: Geçenlerde ölen tüccardan Arşak Külahyan Efendi Hilâlinhmere üç yüz lira bırakmıştır. Ötedenberi hayır cemiyetlerine ve bahusus Hilâ- liahmere birçok yardımda bulunmuş olan bu ölünün ismini hayırla anarız. Fatih Sulh üçüncü hukuk hâkimi - Kinden: Doğum — Cümbüriyet Halk Pa Öl Kabataş Hrei eldürü Mehr sisi İstanbul Vilâyeti Merkezi Başk tibi Bay Kâzmun bir oğlu dünyaya gelmiştir. Babasını tebrik eder, oğlu- na uzun ömür dileriz. ren vasi tayin edildiği ilân olunur. (9909) nisa çe erer makta bir fayda yok. — Yahu otuz lira verdin... Biraz eğlen. . — Sen bana vekâlet edersin.. Allaha aaa a Işte ben adamı böyle yakala- rım... Seni yaramaz seni! Ver pa- raları mı bakayım... — Ooo. Tahsin beyciğim... Bu ne hal? Ne kadar şişmanlamışsı- » Vallah tanınmayacak bir e — Sorma birader. Otomobil ve maroken koltuk hastalığı. ovvel “Mariyenbal zahmetle biraz zayıflatabildiler ama... buraya gelir gelmez gene eski halini buldu. , — Sizplâva odayanamıyorsu- Müsilifi: Nazmi Şahab Duz anlaşılan. — Pl; makarna... canım Nazmi o bizin Üsküp işi baklava lara börekl»re can mı (o dayanır.. Şişerim ne olacak? Kadınlar bu vücudu modaya (muvafık bulmı. | yorlarmış.. Bulmasınlar. Canım sağ olsun... Nazminin bir çek defteri çıkar- dığını görünce; — Ne bu? — diye bağırdı — — Borcumuzu ödiyelim.. — Vallahi olmaz... Acelesi ne | ayol? İ Nazmi kahkaha ile güldü: — Ne de acele yi neler geçti. Hem söyleyin... Yüz- de kaç faiz istersiniz? Ve çeki doldurup Tahsine uzat- tı: — Affını rica ederim. Ankara. | dan çabuk uzaklaşma lâzımgeldi. — Öğrendim öğrendim... Seni | | anlayamamışlar... Başına epey le | amlar. Eğer buişion günde hal. Kaza (Mimar Sinan) ihtifalinin bundan | filmleri o yaratmıkla meşgul ve Emsalsiz GAAL şen filmi Ciçcesi en wğlenceli mevzu PE K SİNEMASINDA rica Olunur, Tel, 44299 OMRE ÇARDAŞ FURSTİN' terin BİTMEMİŞ SENFONİ'lerin yıldızı güzeli, MARTHA EGGERTHPM'in en nefis ve en VEE AYNA EE Zengin sahneler - İlâhi şarkılar - Enfes bir mevzu Önümüzdeki ÇARŞAMBA M E L E K Sinemasında altın - sesli güzel filmi L B LD biletler şimdiden satılmıktarır. ve Otomobil ada Ünyon Hanmda Kâin UNYON SIGORTASINA yaptırınız. Türkiyede bilâfasıla icrayı muamele etmekte olan ÜNYON Kumpanyasına bir kere uğramadan sigorta yaptırmayınız. Telefon : 4.4888. 1609 Milliyet bu sütunda iş ve işçi yenlere tavassut ediyor, Iş ve işçi istiyenler bir mektupla İş bürs - muza müracdat etmelidirler. İş arayanlar Yaşım 19, sanatın bakkaliyelerde ve şapkacılıkta çalıştan. Tahsili ük Akşam gazetesi murlarmdan Bay Ali vasıtasile lsmaile müracant edilmesi sn Han, otel, apartıman, yazıhane, diş- çi, avaket, dektor, ve hususi dala; mat bünlarda, temizlik, baki, ve ayak bie Kap eğ A ge vasiasile Emine, ÇAĞIRIŞLAR Beşiktaş Halkevi üyelerine Halkevinden: Beşiktaş Halkevi dar a, inişe tarih ye ei ie 1935 çarşamba ay zere 3. Nisan ü nü saat 18 de Beşiktaş Halkevinde bulunmaları, yla Asrın umdesi “MİLLİYET” tr. ABONE ÜCRETLERİ : — Ben bu işleribiraz bilirim. Bulgaristanda herhangi bir komi- tenin para ile silâh aldığımı zan- nederseniz aldanırsınız. Faraza o son sistem makineli tüfekleri Vik- ers fabrikası “Abdülkerim,, hesa- bına yp Abdülkerimden al. polardan aşırılanlar © kâfi gelir. Şiddetli bir nizam koyarım, bir a8. kerin silâh sattığını haber aldım mı derhal kurşuna dizdiririm. Hu- dutları da adam akıllı sıktım mı Şe mesele kalmaz. Makedonya çete- — Sen gel bizim yanımıza... lerile, komünistlerle, yok bilmem Kendilerini sıkmış olmıya- | hangi fırka ile edememeleri yım Bea Tabii bu hal tüccarı fe- — Ne münasebet efendim? na vuruyor. Geçen patırdıda Var- 'Bu muhavere Büyükadanm bi. | nada bizim varilleri süngüleyip del- rinci sınıf otellerinden birinin ö- | mişler, o canım zeytinyağları şa- nünde, kırmızılı beyazlı bir şemsi. | rıl şarıl denize akmış... Hem efen- yenin altında cereyan etmişti.Tah- | dim.. Son kıyamda çiftçiler öyle sin Nazmiyi birkaç adım ötede bir | son sistem makineli tüfekler kul- masa etrafında hasırlı koltuklara | lanmışlar ki hükümet kuvvetlerin- kurulmuş kendisi gibi şişman dört |'de bu silâhlardan bir tane yokmuş. efendile tanıştırdı: Malâma.. Harbi umumiden sonra — Peynirci Mehmet efendi za. | Bulgarlar istedikleri gibi silâhla- de Pehlivan bey... o Lâhnacızade | namıyorlar. Fabrikalar da satamı. Arslan bey... Şişman Ali bey oğlu | yor. Nereden bulmuşlar bu herif- Narin bey, Buna da işte zeytin | ler o makineli tüfekleri? yağı piyasasını haraca bağlayan Nazmi bir kahkaha attı. meşhur Lâpacı zade derler, — Neye güldünüz beyim? ei Çok şereflendim beyefendi- — Hiç,. .batırıma bir şey geldi de... — Hayır, hayır... söylediklerimi doğru bulmadım: galiba?.. alan söyliyeyim... Evet... Faraza silâh satın almak veya sat- mak gibi bir şey söylediniz... Bu bir... sonra son sistem makineli tü- fekler meselesi... — Evet... lâ gelmiş. — E... buyursanız a.. — Arkadaşlarım var. Ben seni gördüm de geldim. Bu le de şişmanlar birer kahkaha attılar. Lâpacı zade gö- beğini hoplata, hoplata: — Aman efendim... — dedi — Rif neresi Varna neresi? — Yirminci asırda Buharlı ge- mi denilen bir vasıta vardır. Ka- radenizdin Marmaraya, Marma. radan Adalar denizine, Akdenize Ve cebelüttarıkı geçip Okyanosa çıkmak güç bir şey değildir. — İyi ama... Abdülkerim zaten ke mühtacı himmet bir dede.. — diye söze karıştı Lâhanacı zade — silâhlarını verir mi? — Tabii o vermedi, aldılar. Ve gölmelerine: “veya bir şaş, sormalarma meydan vermeden i- lâve etti: — Bulgarlar Okyanosta şimdi büyük korsanlık yapmaktadırlar. Gün geçmez ki Abdülkerime silâh veya cephane taşıyan bir yelkenli, bir motör veya bir küçük Alman gemisi, kâh Romen, kâh İtalyan, bazan da İngiliz bandırasını taşı- Beyefendiler gülümsemekle ik. tifa ettiler. Lâpacı zade kaldığı yerden konuşmağa devam etti: — Beni Bulgaryaya (kral yap- letmezseim yuf olsun ervahıma! Bütün silâhları yirmi, dört saatte toplazım,diğöceksiniz ki askeri de İn — Dahası var. Bulgarlar bu işi için Ispanya Emniyeti umumiye dan büyük korsanları ile temasa girmiş onları kendi hesabına çalıştırmağa baş- — Ne tatlı i diyerek du- EREN yaladı için Bey — Şe — emin daha tatlı... — de- di Nazmi — Silâhları alıyorlar. Gemileri Portekiz limanlarında 88 tarlar. Çünkü Portekiz pek Allah- lık bir memlekettir. “Bu gemiyi 88 tıyorsun ama bu mal senin mi7, demek hiçbir liman memurunun aklına gelmez. Hele ufak bir ko- misyon verdin mi mesele tamam” dır. > (Bitmedi)