RİHİ TEFRİKA: 37 İttihad ve Terakki! (BAHAEDDIN ŞAKIR BEYİN BIRAKTIĞI VESIKALARA GORE) Her hakkı mahfuzdur. Yazan: A.C. İngilizler Bağdad - Basra kısmın! kendileri yaptırmak isteyorlardı selefinin Liuç ve Vilkoks imtiyaz. ları gibi mirasları bırakıp gitmesin- den dolayı Hakkı paşanın mütead- dit mülâkatlar esnasında Alman 8- firine şikâyetler serdettiği anlaşılı- yor. paşa İrakta İngilizlerin hâkim oldukları bir hatta ig mül edemiyeceğini söylüyordu. meselede nihayet İttihat ve Terakki cemiyetinin gözleri açılmıştı. Gerek cemiyet, gerekse Hakkı paşa, Bağ- dat hattının şimdilik yalnız Bağda- da kadar inşa edilmesini, Basraya kadar inmesinden sarfınazar edile- rek İngiliz metalibinin atlatılması ve hat bir kere Bağdata kadar inşa edilecek olursa İngilizlere karşı da- ha kuvvetli bir surette hareket edi- lebileceğini ve o zaman hattın Türk hükümeti tarafından inşa olunabi- TEZ ileri sürüyorlardı. Vaziyet bu suretle değişince Al- manya dahi tavır ve hareketini de- giştirmiş ve İngilizlerin lehine Al. man mensfiinden vazgeçilmesi muvafık olamıyacağını söylemeğe başl Almanların maksadı, Almanya için fazla menafi temin etmek üzere İngilizlerle doğrudan doğruya anlaşmaktı. Fakat Babı- âlinin muvafakatı olmaksızın bir iş yapılamıyacağı için Alman - In: giliz anlaşmasına da imkân göre- miyorlardı. Sadrazam Hakkı Pa- şa: — “Bağdat ile Basra körfezi a- Alman- Bağdat haltı imtiyazmın son kısmından vazgeçeceklerini zannediyorsa mecnunlar sınıfında yaşıyor gibi görünüyor demektir.,, İngilizler, Bağdat » Basra kısmını inşa ettir- memek için ayni zamanda Fran- sızları da teşvik ederek Bağdat'- tan Humüs'a kadar yeni bir hat imtiyazını ortaya attırıyorlardı. Maamafih, İngilizlerin ve Frah- sızların elinde Babtâliye karşı kul- lanılmak için daima iki silâh bulu- nuyordu. Bunlardan birisi İngiliz- lerin gümrük resminin tezyidine muyafakat etmemeleri, diğeri de Fransız'arın Türkiye tarafından akdedilmek istenilen istikraza si- yasi tâvizler mukabilinde razı ol- maları idi. Yeni meşrutiyet hükümetinin çok paraya ihtiyacı vardı. Maliye Nazırı Cavit Bey bu parayı zengin olan garp devletlerinden tedarik eyliyebileceğini o ümit ediyordu. Londra piyasası bermutat muvafa- kat cevabı vermiyordu. Paris pi- yasası ise uzun ve müşkül müzake- relerden sonra Türkiyeye 125 mil- yon frank (verebilecek bir mali grupu meydana — çıkarabilmişti. 1910 senesi ağustos ortasında, is- tikraz mukavelesi | hazırlanmıştı. Fakat onda şu şart koşulmuştu ki şayet Fransız hükümeti istikraz | tahvilesinin Paris borsasma kabu-| lüne muvafakat etmezse para ve- rilmeyecekti. Bu şarttan maksat, Fransız hü- kümetinin para verirken Türkiye- den siyasi imtiyazlar koparması is di. Bu aralık bilhassa Petersburg hükümeti Fransaya (o müracaatla Türkiyeye para verilirken Türk tes lihatının tahdidi için lâzımgelen şartların teminini müttefiki olan Fransa'dan istemişti, Rusya hülcü- meti gelecek harbı gözönüne geti- rerek Parise karşı diyordu ki: “Türkler İran ve Kafkasya hudut- larında askerlikçe ne kadar kuv - vetlenirlerse Rusya'nın garp hudut larındaki kuvvetleri de o nisbette zayıflamış olur.,, Bunun üzerine Fransa Hariciye Nazırı Pişon istikrazın kabulünü siyasi imtiyazlar verilmesine mu- allâk bırakacağını Rusyaya giri mişti, Paristeki Rus maslahatgü- zarı tarafından Rusya Hariciye Nazırı İsvolski'ye gönderilen bir raporda “İstenilecek imtiyazların itilâfı müsellesi teşkil eden üç dev- let için müsavi derecede müsait olduğu,, yazılı bulunuyordu. İste- nilen bu imtiyazlar mucibince Türk siyaseti Alman siyasetinden ayrı lacaktı, Berlin ile Istanbul arasın- da mevcut olan ve askeri muallim. lere, cephane teslimatına ve demir yolları inşasma taallâk eden mü- an ar MR nin idaresi me öm devrolunacaktı, Ordu ve bahriye m : eylül 1910 da itilmesi müzakerele- ri durdurulmuştu. Fransızlar zafe- re delâlet eden bir kanaatla: “Ber- lin para veremez, Londra ise ver- mek istemez!,, diyerek çok mem - nun görünüyorlardı. (Bir aralık Londra bankerleri Türkiyeye para vermek için teşebbüslerde bulun- muşlarsa da Fransızlar derhal İn- giltere Hariciye Nezareti vasıtasi'e müracaatta bulunarak bu teşeb - büsleri söndürmeğe muvaffak ol- muşlardı. Türk - Fransız istikraz müzake- resi kesilmekle beraber Berlindeki mali mahafil gene endişeye düş - mekten kurtulamıyorlardı. Çünkü Fransız istikrazı her hangi bir şe- kilde akdedilecek (olursa bunun Bağdat hattının elden gitmesi de- mek olacağını biliyorlardı. Onun için Doyçe Bank © hususi surette Babrâliye müracaatla Alman ma- iyesinin yardımını arzetmişti. Bu- nunla beraber (o Alman maliyesi Fransızların yerine geçerek Tür- kiyeye para vermekten henüz uzak bulunuyorlardı. Çünkü vaziyeti henüz çok bulanık görüyorlardı. Her ne kadar İstanbuldaki Alman Sefiri Baron Mareşal Alman hay» siyetinin korunması için böyle bir istikrazm akti lâzımgeldiğini Ber- lin'e yazdığı raporlarında bildiri- yorsa da Hariciye Nezaretini işgal eden Kiderlen - Wachte yalnız hay siyet ve şeref kurtarmak için, İs- tanbulda Almanlar lehine bir he- yecan uyandırmak için para veris lemiyeceğini ileri sürerek Alman Sefirinin müracaatlarını akim bi- raklıriyordu. Fakat Fransızlar, Almanların para vermelerine mâni olmak için Babrâliye müracaatla eski şartla- rından vazgeçtiklerini ve bazı va» ridat karşılık gösterilmek üzere is- tikrazın aktına razı olacaklarını bildirdikleri zaman vaziyet değiş- mişti. Çünkü Fransızların istedik- leri ek beki Türk varidatı, Bağ'lat hattının inşası için karşılık göste- rilen varidattan başka bir şey de- “ gildi. Her ne kadar Maliye Nazırı Cavit Bey Bağdat hası irsti mahvedecek bir eki giri- iyeceğini söylemi;se de İstan- bul'daki Alman Sefiri, şayet Ber- lin istikraza razı olmazsa, Babrâli- nin Fransız teklifine yanaşmağa mecbur olacağını biliyordu. — Bitmedi — “ Malarya salgını Kolombiyada vaziyet gün- dengüne fenalaşmaktadır! KOLOMBO, 21 (A. A.) — Malarya salgınma tutulmuş olunlara yiyecek ve içecek dağıtmak işi gün geçtikçe güçler | şen bir masele oluyor. | Uzak bir çok köylerde oturan bütün | halk: bir yerden diğer bir yere gidemi- yecek kadar halsizdir. Böylece açlık ta kendini göstermiş ve bastalara iyi olmak ihtimallerini de hemen hemen yok et - miştir, Fazla ölümün önüne geçmek için tek çare, şimdiki halde yüzlerce yardımcı bulabilmek ve paranız — olarak büyük miktarda yiyecek ve içecek tedarik et- mektir. Şimdilik hükümet ulusal iane toplamağa çalı; nin Salgıma tutulmuş bütün vilâyetlerden acıklı vakalar olduğunu bildiren haberler gelmektedir. Arnavutlukta karışıklık yok TİRAN, 21. A.A. — Arnavutluk Matbuat bürosu, Arnavutlukta karı- sıklıklar olduğuna dair yabancı | kaynaklardan çıkan haberlerin doğ ru olmadığını ve bütün ülkenin | tam bir sükünet içinde bulunduğu- nu bildirmektedir. İLLİYET ÇUMARTESİ 22 KANUNEVVEL 1934 IHARİCİ HABERLERİ Londra - Melburn seyyahatini sn Hollanda tayyaresi vahşi bir mıntakada yandı Bu tayyare Amsterdamı Batavyaya beş günde bağlamaya çalışıyordu BAGDAT, 21 (A.A.) — Holan-| da tayyaresi henüz bulunmamış - İ tır. Endişe edilmektedir. Dün 24 İngiliz tayyaresi aramaya çıkmış - lardır. KAHİRE, 21 A. A. — Holan - da tayyaresi Rutbah kuyularının garbmda askeri İngiliz tayyarele- ri tarafından görülmüştür. KAHİRE, 21 (A.A.) — Resmi olmıyan bir habere göre, Holanda tayyaresi yanmıştır. Askeri tayyareler, o Holanda tayyaresinin yanma inememişler - dir. Fakat, tayyarenin düşmüş ol- duğunu görmüşlerdir. Tayyareci - lerin ne olduklarına dair bilgi yok- tur. KAHİRE, 21 (A.A.) — Tay» yarenin içinde bulunan üç yolcu i- le dört tayfanın sağ bulunması i- çin pek az umut vardır. o Çünkü verilen bir habere göre tayyare kav ettiği tahmin ediliyor. Tayyarenin bulunduğu yer Rutbahdan on mil tamamen vahşi, mi kar pilotlar, buralarda patlıyan ve ba- zan çöldeki kumları:sütunlar ha- linde havalara kaldıran fırtınalar rın korkunçluğunu bilirler, İngiltere ile Melburn arasın - daki uçuşu yaptığı zaman içinde olan tayfalardan başka tayfalar - la bu uçuşa girişmiş olan bu (u- çan atel) oldukça ağır bir posta tavya arasındaki gidip gelme yo- lunu beş günde yapmak istiyor - m otomobilleri in ER KR mene: Da yağan yağmurlar yüzünden o- tomobiller kumlarda ( ilerliyeme- mektedirler. KAHRE, 21 (A.A.) — Tay - yarenin dört ile dört tay- fasının öldükleri artık teyit edil - mektedir. AMSTERDAM, 21 (AA.) — Kazaya uğrayan tayyarede yalnız üç yolcu vardı. Bunlar, Aneta a- jansı müdürü-M. Berott, bir Ho- landalı iş adamı olan M. Kort ve Wya üniversitesi tp höcala - rmdan M, Valş idi. Amsterdamda matem AN 21 (A.A) — Holanda matem içindedir. Resmi ve hususi müesseseler bayrakla - rını yarım çekmişlerdir. Sarre için Silâh ticareti Cenubi Amerikadan da | Tahkikatı İngiltere de kral- Almanlar getiriliyor şilik. kuvveti Sar'a gitmek üzere bugün Duvr'dan vapura binecekler, cu- martesi günü Sarbrinken'e varmış olacaklardır. STOKHOLM, 21.A.A. — Sar'a gidecek İsveç kuvvetleri, dün saat 21 de alkışlar arasında yola > muştur, “hık komsiyonu yapacak LONDRA, 21. A.A. — Avam ka- marasmda, İngilterenin silâh sana- yü ile alâkadar ve bunda menfaat sahibi birazanmn alınmıyacağın dair teminat vermesini istiyen bir Mmeb'usa cevaben M. Mac Donald, tahkikatın krallık komisyonu tara- fından yapılacağını söylemiştir. Meb'us, komisyonun, İngiltere- de mütemadiyen şüphe tohumları saçan kimseleri davet edip kendile rinden iddialarını isbat etmelerini istemeğe selâhiyeti olup olmıyaca- ğini sormuştur. M. Mac Donald, buna “şüphesiz, cevabımı vermiştir. Deniz mes'eleleri Japonyanın Vaşington muahedesi için cevabı bekleniyor TOKYO, 21. A.A. — Japonyanm buzün bir telyazıaı ile Vaşington muahedesinin feshini bildirmesi beleniyor. Telyazısr , Vaşington | sefiri M. Saito'ya, Amerika hükü- metine verilmek üzere gönderile- cektir. Amerikanın vaziyeti VAŞINGTON, 21. A.A. — Dış işleri bakanı Bay Hul, demiştir ki: “ Japonya Vaşington muahedesi- ni kati olarak fesih edinceye kadar Amerika hiç bir harekette bulun. mıyacaktır. Fakat büyük bir uya- nıklık göstermekten de geri durmr- yacaktır. Murahhaslar Kralla konuştular LONDRA, 21. A.A. — Kral dün akşam deniz konuşmalarını yapan üç Amerikan murahhasmı kabul ederek kendilerini yarım saat ka- dar alı koymuş ve murahhasların karşılaşmış oldukları meseleleri gö rüşmüştür. Kâğıt drahmiler ATINA, 21 (Milliyet) — Hükümetin kâğıt drahmileri bölmek suretile mec buri bir istikraz hakkında çı. karılan şayinları den Davlet suretle böyle bir tasavvurda meş be- yan etmiştir. | Harici küçük baberler | ! > Londrada, işsizlere yardım in se Bi proje Lortlar kamarası Meba tas tik edilmiştir, e ik di silk Yunanistanda Memleketin müdafaası"i için hazırlanan layiha ATINAZI (Milliyet) — Memleketim milli müdafaası için yapılacak teslihat ve #sireyi müzakere eden komisyon dün Başbakanın reisliği ulümda Bu mecliste Milli Müdafan Bakanhğı Müsteşarı devletin bütçesinin müsamde ettiği derecede memleketin toslihatımı en kusa bir zamanda yapmak için yapılan kanım lâyibasının meclise gönderildiğini ve bu lâyihanm ahkâmı teşrih etmiş. $r. aile ahasazı la İngilterenin: hava postalari LONDRA, 21. A.A. — Büyük Britanyada yeni tatbik edilecek ha- va projesine göre, hava postası Londradan Hindistana iki doğu Afrikasina iki buçuk, Singapur'a dört, Kap'a dört ve Avusturalyaya da yedi günde gidecektir. Haftada Hindistana beş, Singa- pur ve Doğu Afrikasma üç, ve ce Bub Afrikasiyle Ayusturalyaya iki posta yapılacaktır, Seferler geceli ve gündüzlü olacaktır. Böyle geniş bir iş için zaruri o- Tan alanlarm ve filoları yapılma» sı iki seneye bakar, Projenin tat- bik edilmesi için alâkadar hükü- metlerle konuşulmaktadır. Zinovief yoldaş tevkif mi edildi? MOSKOVA, 21, A.A, — Röyter ajansından : Dış işler bakanlığı, Zinoviyeyin tevkif edildiğine dair dönen haberleri teyit veya tekbip etmekten çekinmiştir. Vapur yangını BOSTON, 21. A.A. — Ambarla- rinda yangm çıkan Amerika bandı- rah Ontaris vapuru yedekte ma, na getirilmiştir. Yangın devam e diyor. Bir şayianın asılsızlığı ANKARA, 21 (A.A.) — İsmet İnönü kabinesinde her hangi bü anlaşamamazlık çıktığı ve kabinenin istifa ettiğine dair çıkan şayiala * rın tamamen asılsız olduğunu bildirmeğe Anadolu Ajansı izinlidir. Yugoslavya kabinesi BELGRAT,21. A.A. — Avala ajansı bileiriyor ; M. Yevtiç kabinesini şu suretle teşkil etmiştir Bogozip Yevtiç, başvekil ve hariciye mazırı, “General Jibkoviç, harbiye ve bahriye nazırı, Koyis, adliye nazırı, İszoyadinoviç, - mali nazırı, Popoviç, ormanlar ve madenler, nazırı, Velimir Popoviç, dahi: liye nazırı, Çiriç, maarif nazarı, Vuyiç, mânakılât nazırı, Kojul, mafia nazırı, Maruşiç, müaveneti içtimaiy e nazırı, Urbani, ticaret ve nazırı, Yankoviç, ziraat nazırı, Aur, bedeni derbiye nazırı, Hasan ve vekâlet heyetine memur nazır, Yeni nazırlar saat 18,30 da yemin etmişlerdir. Yeni kabinede eski radikal muhalefet fırkasına mensup M. Iszoyadinoviç muhalif Radyo Ye siç fırkasına mensup M. Kojul ve köylü demokrat birliğine mensup M. 'ankoviç bulunmaktadır. ” Beşiktaşlılar Galatasaraylıları Mağlüp ettiler (Başı iinci sahifede) ii ruk, Ak, Feyzi - Hayati, Halkı, Nazım, Şeref, Cahit. Galatasaray: Ayni - Osman, Lütfi - Suavi, Nihat, Ibrahim - Necdet, Münev- ver, Salâhatlin, Fazıl, Danyal, Topu ağırlaştıracık kadar çamurlu bir sahada oyuna Beşiktaş başladı. Fa- kat bu akım çabuk kırıldı, Bundan son- va Galaiasaraybıların oldukça güzel hü- cumlarmı gördük, Ancak biribirini kovar layan bu hücumlar, daima Beşiktaş mü- dafaasile muavin battı arasında kırıldı, Galatasaray muhacimlerinin genç ve cük sesiz olmasına mukabil Beşiktaş müda. fileri Hüsnü ile Nurinin daha iri yapılı ve boylu olmaları, çamurlu bir sahada düha kolay ve daha rahat oynamalarına imkân veriyordu. | Oyunun yirminci dakikasında Beşik taş vol muavini Feyzi, soliç Şerefe iki Galatasaraylı arasından mükemmel bir pas verdi. Bu pis o kadar güzeldi ki bir sayıya değerdi. Nitekim Şeref bu pas alır almaz topu pek az sürdükten sonra güzel bir şüt çekti. Avni atıldı, topu an- cak karşılayabildi. Bu karşılayışta ileri düşen topu Nazım yakaladı ve yarım yükseklikte bir şütle Galatasaray ağları» ma taktı, Beşik!ış 0-1 vaziyete girdikten son- va daha hâkim oynamağa başladı. Ve | büyük bi: tehlike geçirmeden ilk devre. | yi böyle bitirdi. Hakem Bay Nuri'nin, Beşiktaş golüne den sonra idaresi berber. Uyle aykırı bavuller çaldı İi birçok seyircileri haklı olarak güldürdü, bir kısmmı da kızdırdı. Ikinci devre, oyun itbarile hemen he- men birincinin ayni idi. Gene yirmi da- kika kadar Galtasarayın bribirini kova- layan, fakat daima Beşiktaş müdafaasile muzvin hattında kırılan o hücumlerm gördük. Gene yirminci dakikada uzun bir pası alan Büşiktaş sağaçığı Hayati avut çizgisine yakın bir yere kadar Gala- tasaray kalesme doğru alıfi ve oradan gol olması hemen hetnen imkânsız bir va Ziyette bir şüt çekti; Fakat Avni'nin bir hatası bu yandan gelen şütün gol olma: sn mümkün kıldı. Avni bir plonjonla topa atıldı ve yakaladı, ancak koltuğu. nün altından tukrar kaçımarak Beşiktaşa ilönci golü kazandırdı. Beşiktaş O - 2 gelip vaziyete girince; Galatasaray arık iyice. gevşedi. Böyle olmakla beraber Beşiktaş başka sayı çe karamadan oyun bu metice ile bitirdi. Avni, kendisine fazla bir iş düşmediği halde iki gol yemekle iyi bir gününde olmadığını gösterdi. Galatasaray müdafilerinin ikisi de muvaffak olamadılar. Fakat Osman bu. muvaffakıyetsizlikte Lütfiye üstündü. Galatasaray muavin hattı takunn cn muvaffak alan hattı idi, Bu hattaki oyun cular hiç oynayamayan müdefilerine ve beceriksizlik gösteren o mühacimlerine bazaran vazifelerini otamamile yapmış sayılırlar, Galatasaray muhacimleri, dediğimiz gibi, kasa boylu, aceleci kimselerdir. Bu- Dun için Hüsnü ile Nuri'nin karşısında muvaffak olmaları epeyi güçtü. Beşiktaşta kaleci fena değildi. Müdafi Nuri ide Hüsnü çok iyi id. o Bilhassa Hüsnü çok muvaffak oldu. Muavin hat- unda Faruğun mükemmel, Feyzinin or- ta oyumuna mükabil merkez muavin Ali. nin hiç oynayamaması Beşiktaşın sayıla” rmi artırmasına engel oldu. Hücum hattında Nazımla Şeref iyi, di erleri vasattı, Dünkü maçtan © sonra ilk devre hik maçları bitmiştir. Beşiktaş başta gel - mekte, Fenerbahçe ile Galatasaray birer puvan noksanla ve müsavi puvanla ilin- ci olarak Beşiktaşı takip ötmektedirler. Dünkü maçı Galatasaray kazanmış ol- Ökonomi Bakanlığında Yeni yasa (Başı 1 inci sahifede' ri tamamen ve kn bar İmam ve yalar ba yaslarda ie ve ziyaretlere ait umumi ve Bikeleri Bü ol Köme vekilet * dekreirindn balam öelken ği binalarda bulunması dolayısile, tatbik edilemiye- rek kalmıştı. ee Gap m mutlak şekilde tatbikma m, kümlerin de bir kısmı şimdiden tatbilme başlanmış bulunuluyor. Iktisat Vekâleti, lüzumsuz iş'ar istişar tesmüllerini tali- ve her nevi mahküm etmiş buhramak matnamelerile tadır, Teri sürdüğü çan ve e muamelenin, en az zamanda, fakat kat ve ciddiyetle, intacıdır. Bu elemi len kâğıtlar ister resmi bir daireden is“ ter fertlerden gelmiş olsun, derhal ev - rak tarafından bir kartla sahibine malü- mat verilmektedir. Ondan sonra evrakça, (o bu kâğıtlar matbu bir kâğıda ijinelenerek, havale edilen daireye gönderilmektedir. Eski söstem evrak varide sadire kayıtları, iesr- toteks usulile gayet seri ve basit bale 29 kulmuştur. Muamele müfettişi masaları dolaşa - rak, bu kâğıt sayesinde zaten kendi ken önirol eden işi sık sık teftiş etüği imza ânında ömür de bu kâğıt üze wamelenin kaç günde çıkmış ve kimlerde sörüklenmiz olduğun kontrol ediyor. Telkika muhtaç işler haricinde gelen mubaborat cevapları günü zarfında ve- rilmiş olmak lâzemdir. Şikâyetçi olanlar doğrudan doğruya muüzmelit müfettişliğine müracaat edi- yor. Müracaat ve ziyaretçilere | gelimce; muamele takibini bir sanat beline getir iş bir sınıf mevcut bulunduğu malüm- e Elden iş takibi, kalemlere girmek yasaktır. Her dairede bir müracaat odas vardır. Bu oda müracaat ödenlere derhal esvap verilmektedir. Iş için müracaat ve ziyâret saatlari tesbit olunmuştur. Acele işler müstesna dır. Saylav ve devlet memurları hariç ölmak üzere herkes müracaat odasın tavassutuna müracaata mecbardur. Şimdiye kadar bu üsül prensip itibari: le memleketimizde Büyük Erkâniherbi- ye ve Milli Müdafaa'ca tatbik edilmekte idiz Avrupanın ber tarafında bu, böyle - dir, Ve iş sahili ve iş noktasından ehdii- miyet ve kıymeti aşikârdır. ——— — saydı ilik devreyi birinci olarak bitirmiş bulunacaktı ve eğer bu maçı futbol heye- nin ilân ettiği veçhile Taksim stadda oymasaydı galip gelmek ihtirmki de kav vetli idi, Çünkü Talizim »tadı alıştığı bis saha olduğu için Galatasarayın © sabads oynaması yüzde yirmi bir avantaj teş- kil ederdi. Halbuki Beşiktaş kendi alış tığı Şeref stadında oynayınca bu yüzde yirmi avantaj Beşiktaşa geçti. Böyle olduğu halde maçın niçin Tak- sim stadında yapılmadığını tahkik ettik. Söylendiğine göre, Taksim stadındaki hissesi mahçuz bulunan Galatasaray ora nin hasılatından para alamıyacağını dü- günerek Şeref stadda oynamağı ve Be- E. H. SAVCI MİLLİYET'in yeni adı olacaktır.