Jiilliyet Asrın umdesi “MİLLİYET” ör. İ 10 MART 1933 İdarehane ; Asfkara caddesi, 100 No. Telgraf sdresi » İst. Milliyet Telefon Numaraları: Başmuharrir ve Yazı işleri Müdür İdare ve Matban : ABONE ÜCRETLERİ : BUGÜNKÜ HAVA Yeşilköy vasat merkesinden aldığımız malümata sararan bugün hava balutlu ©- incak rüzgürm kuvveti atalacaktır. 5-3.053 tarihinde hava taryili 776 mi limetre, hararet en fazla & en e 3 derece Pek muhterem valdelerim! Hepinizin ellerinizi (öperek şu yukarıda kullandığım tabirden “dolayı özür dilerim. Bu (Koca karı) sözü her ne kadar halk ara- | me yek te hürmet ifade etmez- se de yanlış ve terbiyesiz bir kullanıştır. Zira (Koca) demek büyük “demektir. Bunu (koca- iri irine benze- yişinden ileri gelmitşir. Nete- kim; koca adam, koca bir bina, koca bir bıçak, koca bir kitap mi. | sallerindeki koca ihtiyar manası- na gelmez. Büyük manasma gelir. Ve yine zevç manasma olan (ko- ca) da bu demektir. Yoksa ko- camış demek değildir. Vakıa in- san evlenince daha çabuk kocar amma, daha kocamaya vakit bul- mayan ezvçlere de koca denildi- ğine göre burada da (koca) ko- camış demek değildir . Karı sözüni gelince: Bu e da o kadar kibar birlâf değildir. (Karı) yı (herif) in dişisi olarak kullanırlar.. Halbuki bu da yan- hıştar. (Karı) tamamen (koca) m ir “him nk takdim ederken; çen Karım!.. Diye tanıtır. Zaten (zevce ve zevç) ir karı koca den- m halde karının da bu fena kullanılışmdan müteessir ve muazzep olmamalısmız.. Şimdi gelelim asıl maksada; Zannetmeyin ki; hiç beklen. medik bir zamanda yalnız Dolar düşer... İki gün evvel 13 derece olan sıcaklık ta on derece birden düşerek üçe inmiştir. Şu halde | bizde de termometre Doları tak. lit etmektedir. Yalnız, termomet. renin Fatin Efendi üstadımızdan başka sahibi ve başka borsası olmadığından bu düşüş gözümüze çarpmaz amma sabahleyin sokağa çıktığımız za- man alacaklı nefesi gibi yüzümü. diriyorsa termometrenin düştüğünü de anlayıp yazmak el- bette revadır. Dün (Kulak misafi- ri) ne sordum: > — Yahu, termometre neden düştü acaba! — Ayağı kaymıştır... benimle alay etti. Fakat ben işin peşini bırakma- dım. Soruşturdum ve anladım ki; bu soğuk takvimlerin yazdığı dedi ve Müliyet'in edebi romanı: 44 İ edip te, tanışmağa yol Meçhul kadın Hikmet Radi gayri muayyen za manlarda amcası Naşit Beyi ziyare- te giderdi. Bu amcalar ne güzel in- sanlardır. Adeta insanlar babalarm- dan fazla severler. Hikmet Radi'nin babası iki sene evvel öldüğü için şim- di amcasma daha muhabbetle sarıl- muşta. Nagit B. yaşı bir az geçgin olma- sına rağmen, daima şen, canlı ve mü- samakârdı. Yalnız damlası vardı, koltuğundan kalkamayordu. — Naşit B. yeğeninin geldiğini gö- rünce: — İşte benim yirmi yaşındaki por- trem, derdi, gel Radi, gel yanıma, Naşit B. yirmi yaşmda işti, işti, aldatmıştı, bin tür- iğr olmuştu. Hikmet — Radi zevk alır, srrasma gi verir, icap ettiği zamanlarda cebi ne on, on beş'lira da sıkıştırırdı. Şe- maz mıydı? Fakat her halde istifa- desi vardı. Hattâ arasıra şöyle düşünürdü: Çok yerlerde lüzumsuz gaflar yapmayorum. Am. * dınlardan sakıt ben de kısa kesiyorum. Hakikaten hiç te zarar gördüğüm yok. Geçen bayram Hikmet Radi ge- | ne amcasını ziyarete giderken, köşe başmda bir kadınla karşılaştı. Sokak- tan geçen bir enfes ve harikulâde bir kadın... Bir bakış Hikmet Radiyi mağlüp etmeğe kâfi gelmişti. — Ah, ne güzel kadm, diye du- rakladı, hayatımın kadını... Hikmet Radi öyle kadınları takip açmak iste yenlerden değildir. Salonlarda, bar- İarda, bulâsa kapalı ve durulan yer- lerde tesadüf ettiği kadınlarla aşı malığa alışmıştı. Fakat bu işte bu kadma sokakta o rastlamıştı, Eğer onu kaybetmek istemezse, muhakkak takip etmesi lâzım geliyordu. O ümitle yüz geri döndü. Lâkin kötü talihe bakın ki, az sonra gene bir sokak köşesinde kalabalığın ara- rmda kadını kaybetti. Sağ, dö: dü, sola mı döndü, şu ma girdi, bu mağazaya mı? Nafile! Kay- betmişti. Hikmet Radinin içine bir damla kan aktı, O gün kaç defn ayni ümit- le o civardan geçti. Yok, yok... — Ne nefis kadındı, ne sevebile- ceğim kadındı, diye hayflanıyordu. Kendi kendime kızdı. / Beraber 6- turduğu metresi “o (dakika gözlerine ne çirkin görünüyordu. Birlikte ge- girdikleri eğlenceler netatsızdı. Ertesi gün ve müteakip günler tekrar hayatın: kızma tesadüf ede- bilmek ümidile ayni yerde dolaştı, i, aradı, yok, yok... hâ tesadüf etmek ümidi no zaif sey. Aylar geçti, fakat meçhul geçme- di. Hikmet Radi artık bir hatıradan bahseder gibi: — Ben bir gün bir kadma rast lili mmlik kasim (Kocakarı soğuğu) imiş. Ve işte ben de bundan bahsedeceğim. Ev- MAKEDONYA Aşk, Kin, Politika ce Kan. — Haydi bakalım Esat Efendi. Sana uğurlar olsun. Bari sen git te biraz istirahat et, Acele acele yürüdü, telgraf me- murunun odasma girdi. Memur dur- madan tıkırdayan makineye kula- ğını iğiniş, önündeki kâğıda mutta- bir şeyler | yazıyordu; kaymakama iki telgrafname uzattı. Bunlardan bi- rinde şu kısa emir vardı: “Derhal yola çıkınız. 87 numara- W şifrede bildirilen mntakayı tahar- ri ediniz.” la Kâni Bey can sıkıntısile dişlerini gıcırdatarak söylendi: — Taharri ed amma neyi? Ki- Narif Müellifi : Nizamettin “Sadaretten gelen kat'i tavsiyele- re riayet etmek lâzımdır. Her hangi bir şekilde şikâyete sebebiyet veril” memesi, bilhassa ilmemesi- muhtel olmuş gibi göstermemek için asker sevkeodilmemesi dirayetinize muhav- veldir.” Kaymakam, bunu da okuyunca kanı başma sıçramış gibi kıpkırmızı kesildi: — Kan dökülmemesi — lâzımmış.. Demek ki mesele, kan dökülmesi tah min edilecek derecede mühim. Fa- kat iş ne? Hangi iş için taharriyata çıkıyoruz. Sadarete kadar aksetmiş olmasına bakılırsa yine haftalarca kumuz ka Şumz anlamiyor.. geldim. Ah, onu ne sevebilirdim, ne sevebilirdim, diyordu. Eğer onu sevseydi ve birleşseler- di, ne mes'ut olacaklardı. Bir çok seadetlere yol açan tesadüf, bir çok seadetleri de bazan nasıl öldürüyor. Bu geçen ayların içinde bir gün Hik- met Radi Büyük bir felâket haberi ile karşılaştı. Amcası, o son derece sevdiği amcası ölmüştü. b Cenazeyi gözyaşları içinde takip ederken, birdenbire doğruldu ve yü- zü gülümsedi. Hayret etmeyiniz, göz yaşları arasında tebessüm... Çünkü birden bire yayakaldırımında dar. muş ve cenaze alayını gözü ile ta- | kip eden meçhul kadını, hayatım kadınını görmüştü. Ah, t oydu, ta kendisi. Beş | imi bin kişinin içinde de olsa, bu tanıyı Nihayet onu bulmuştu. Allahım, v Aylarca aradığı kadm orada, iki a. dım ilerde duruyor. Hikmet Radi hemen bir hamlede yanma atılacaktı. Fakat hamlesi kı. rıldı. Nasıl olur? o Amcasının csnazesi. ni takip ediyor, son bir mukaddes vazifeyi yapıyor. Hattâ cenazeyi ta- kip te etmeyor, bilâkis başında bulu. nuyor, Evet, nasrl olur, cenazeyi bi rakabilir mi? Lâkin hayatında kadın ları o kadar çok seven bu cenazeyi takip ederken de, hayatınm kadmı. rı feda ediyordu. Hikmet Radi içinde bu yersiz tesadüften dolayı amcaar na karşı hafif bir gayz dı Fakat öyle de olsa kadını feda etti. Cenaze geçti, kadın kayboldu. Hayatımda Radiye karşı © iyi ve müsamahakâr bir arkadaş © lan amcası, ölümündn sonra bu kadar zalim kesilmişti? O kadın bir kerre daha kayboldu ve Radi ar. tık bir daha © görebilmek (ümidini de kaybetmişti. . Öyle mi dersiniz? Hayır! İki ay sonra Radi kalbinde bu kadar ku. vetli yer tutan kadını bir daha görmüştü. resmini, tekrar — Affet amcam, dedi, sana İ kerre daha teşekkür ederim. Sen ba- na hayatta iken bir defa söylemiştin: z bu çeşit kadınlardan sakın demiştin. Öldükten sonra bir şey #öy- leyemezdin. Fakat gene beni kurtar. dm. Teşekkür ederim amcam. Affet ben 16 mart ihtifa'i 16 Mart Düveli İtilâfiyenin İstanbulu işgali gününe tesadüf etmektedir. Bu kara gün, veo gün Şehzadebaşmda şehit edi- len askerlerimizin hâtırası, her sene olduğu gibi bu sene de mera- le (anılacaktır. 16 mart nü ayni zamanda — şehitler güni dür. 16 martta Şehitlikleri İk mar cemiyetinin rozetleri tev- zi edilecek, Fatihte tayyare mey- danında, ve Edirnekapı şehitli- ğinde büyük merasim yapılacak tir. Merasim proğrammı hazırlıyan komisyon dün akşam Halkevinde ilk içtimarnı yaparak hazırlıklara başlamıştır. Erzurumun kurtuluşu Bugün Erzurumun on beşinci kurtuluş yıl dönümüdür. Bugünü şehrimizdeki (OErzurum gençliği saat 14 te Gülhane'parkındaki A- lay köşkü salonlarında tes'it ede- cektir. Bartın vapuru kurtarıldı Zonguldak kömür şirketine ait Bartın vapuru Gereme ci- İrem sisten dolayı evvelki gün ya oturmuştu. Bartın dün kendi vesaitile kur- e memurunun — Buyur beyim. — Bu telgrafların ikisinde de ev- yeme bir şifreden bahse- böyle bir şifre verdiniz mi? e Pana — Vallahi efendim.. Ber yeni girdim. Belki öbür mıştır, — Demek sizin bu elli yedi nuna vali Bifeile ee Gi mi N — Hayır.. Yok. İşte benim didi ğrm telgraflnr.. İkisini de okudun Manmafih isterseniz bir defa da def. tere bakalım.. — İstersem de ne demek? Bu gif. reyi ne yapıp Yapıp bana şimdi bulmalı. : Ben nöbete arkadaş al- sırada makine yeniden tıkırda- mağa başlamıştı. Memur hemen iğ kemlesine oturdu: — Selânik mühim bir telgraf çe- keceğim diyor. Bir kaç saniyelik bir sükün oldu. Sonra makine tekrar harekete geldi. sen büyüksün, | Sinemanın en güzel yıldızı - Sinemiının en güzel filminde Marlene Dıetaıch: Sarışın Venüs ELHAMRA Sinemasında misilsiz bir muvaffakiyetle gösterilmektedir. İlâveten: Dünya havadisleri. Bugün RAİF NECDET < Milli ve edebi roman meraklılarına büyük bir müjde: SEMAVi İHTİRAS Birkaç güne kadar çıkıyor. ( Yirminci asır ) muharririnin ilk defa olarak yazdığı ve hiç bir gaz“ e e tefrika ettirmediği bu hissi ve felsefi romanda vak'a zamanımızdan yirmi sene sonra cereyan etmektedir. Baştan başa bedii heyecanlar verecek tasvirler ve menkıbelerle dolu olan (Semavi İatiras) Atlantik ortalarında bir tayyarede geçen temiz ve eşsiz aşk ve ihtiras saatlerile büsbütün harikah ve heyecanlı bir şekil almaktadır. Yeniliklerle, ruhi ve içtimai tahlillerle süslenen ve sade ve cazip bir uslüpla yazılan bu nefis san'at eserine müellifin bir resmide ilâve edilmistir. Fiati yetmiş beş kuruştur. Yeni şark kütüphanesi Cemiyetlerde —— Kıbrıslılar içtima Şehrimizdeki Kiler ba- 10 da Helikevin. ala kileri akdedeceklerdir. Harp malüllerine latanbul Harp — malülleri ; cemiyeti Umumi Merkezinden: 1 —h iflâs kanunu 82 inci madlerinin 8 İnci fıkrası mucibince ine maaş terfih zammı ve ikramiye hizini haczedilemez. Bazı faizci- ler malülgazilerin saffettinden isti- İe ve icra makamlarını iğfal ede- rek maaş sahibinin muvafakati var- dır. Diye haciz koydurmakta olduk- larmdan bu gibi vak'alara maruz kalan meslekdaşlarımızın o merkezi Umumiye müracaat etmeleri; 2 — Mart Ayında Malülgaziler a- lâmeti farikası olan yakalarımıza takacağımız “Rozetler” fabrikada imal ettirleceğinden benüz siparişi vermeyen arkadaşlarmızm derhal defteri mahsusuna kaydolunmaları. Tütün ikramiyeleri Baki- 933 haziran dan İstanbul gazetelerind. 15 şubat 933 tarihli ilin münderica- trndan anlaşıldığı cihetle henüz 931 ikramiyesini almayan meslekdaşları- mızın bu ayın nihayetine kadar As- kerlik Şubelerine behemehal müra- caatla isimlerini defteri mahsuslarma kaydettirmeleri, 4 — Maltepede 27 nümerolu €- raziyi alan 36776 liva nümerolu Meh met oğlu Ömer 24 nümerolu eraziyi alan 37185 liva numerolu Halit oğlu Bektaş, 21 numerolu' eraziyi alan 9698 liva nemerolu Nazmi Efendile- rin erazilerine müşteri bulunduğun- dan adreslerini kâtibi Umumiliğe bildirmeleri. 5 — Evrakınm ynuamelesi biten Fatih Askerlik sinde kayıtlı Firka 20, Alay 74, Tabur 3 efradım- dan 5 inci dereceden malâl Hüseyin oğlu Hilmi Efendinin Merkezi Umu- mimize müracaati rica olunr. “Yeni neşriyat İçki düşmanı gazete Her ay muntazaman intişar eden İçki düşmanı gazetenin üçüncü sayı- sı sağlık bilgisi, içki düşmanlığına nit faydalı yazıları ihtiva etmekte- dir. Sönmeyen ateş Kıymetli . muharrirlerimizden Nahit Sırrı Beyin (Sönmeyen A- teş) isimli vatani ve milli piyesi güzel bir cilt halinde neşredil. miştir. Bu güzel eseri karilerimi- ze tavsiye ederiz. Bir tereddüdün romanı Sühulet kütüphanesi tarafından çok temiz bir baskı ile çıkarılan bu eser, Peyami Safa Beyin en son yaz- dığı romandır. rinden gözlerini kâğıda dikti anları okudu: Mi — “ Ustrumen kaymakamlığına sifre — ile açılacaktır. Memur kendini tutamamıştı. Sun- turlu bir küfür savurdu: — Hergele oğlu hergele!. Kalleş oğlu kalleş!.. Eşşek oğlu eşşek!. Ne haltetmeğe işe © kiçmdan başlarım. Evvelâ bunu çeksen de o herzeleri sonradan yazdırın olmaz maydı Maamafih, bir taraftan da çala- kalem, kâğıda rakam © döküyordu. Beş dakika sonra makinenin tıkırtı. ları kesilmişti, Üstüne alındığı saati kaydedip imzasını attı, telgrafı kay» makama uzattı. Küâni Bey; — Şunları da ver.. —diye horur- dandı — Nerede görülmüş bu ? Husu- si şifrelerin kopyası çıkarılır mı? Memur, karbon kâğıdmı yanlış. lıkla unuttuğu için elindeki kâğıda sifreli telgrafın kopyası çıkavermişti. Kaymakam kâğıdı dörde büküp cebine soktu. Sonra cüzdanından çı oz Sıhhat işleri Uyuşturucu maddeler , Sıhhat ve İçtimai Muavenet Ve- kâletinin iy'arı üzerine doktorlar ta- rafından yazılacak deler | reçetelerindeki tahdidine yüksek Sıhhat karar verilmiştir. Bu karar Vekâlet dürlüğüne tebliğ edilmiştir. | Müdür. lik ve Ethba Odası vasıtaları ile de eczane ve doktorlara bildirilmiştir. Karar sureti şudur: 1 — Tahdit için azami miktarın yarını bir günlük miktar addoluna rak ancak beş günlük miktar esas ittihaz olunmalıdır ve bir tabip bun- dan fazla bir miktarı yazıp hastası. na vermemelidir. 2 — Tahdide tâbi tutulacak uyuş- turucu maddeler şunlardır: Diyonin ve Kodein müstesna ol mak üzere Sıhhat Vekâletinin (306) No. lı ve 26/X1/931 tarihli listesin- deki bütün uyuşturucu maddelerden ibarettir. Liste şudur: 1 — Tıbbi afyon, 2 — Afyon tozu, 3 — Afyon hulüsaer, 4 — Pantopon ve bütün muadil- leri (Pavotin, Panopium ve saire gi- bi) ve bunların muhtelif ispenciyari sekiller, 5 — Morfin ve emlâhile 9, 0,20 den fazla morfini ihtiva eden bütün basit müstahzarları ve İspencıyari şe killeri (Lavdanom ve Dover tozu da- hil değil). 6 — Heroin ve emlâhile 9, 0,20 den fazla heroini ihtiva eden bötün basit müstahzarları ve ispeneyari $6- kileri, 7 — Kokain ve emlâhile 95 0,10 dan fazla kokaini ihtiva eden bütün basit müstahzarları ve di şekilleri, 8 — Tropokoksin ve müstahzar. ları 9 — Haşiş hulâsası 10 — Dicodid ve sinonimi ile bü- tün müstahzarları 11 — Dilaudid ve sinonimi ile bü- tün müstahzarları, . 12 — Eukodal ve sinonimi ile bü- tün müstahzarları 13 — Acedicon ve sinonimi İle bü- tün müstahzarları, 14 — Peronine ve sinonimi ile bü- tün müstahzarları 15 — Ecgonine ve sinenimi ile bü- tün müstahzarları 16 — Codöine ve Dionine: Bunlar defterlere kayda tâbi olmayıp yalnız memleketten ib- memlekete ithal ve il raçları müsaadeye tabidir. Etibba Odasında Etbba Odas Haysiyet (Divanı dün Dr. Tevfik Salim B. nin Fiyase- tinde toplanarak iki treni Ea da çıkan ihtilâfı tetkik etmiştir. Ka- rar gelecek toplanmada verilecekti. Oda idare heyeti de dün ayrıca toplanınıştır. üratle halletti. 57 numa: hakikaten mühim bir hâdiseden bah- sediliyordu. İşte sure ile Bulagaristan- likten sonra bir müddet Meni, m de dolaşan ve üç Den ira hisarında Ustrumca hududuna girdi. ği tahmin olunan Amerikan tabiiyo- tini haiz Miss Ston namındaki kadı- nın o civarda dolaşan Makedonya komiteleri tarafmdan esir edildiği ve kendisine refakat eden iki Arnavut ve bir Bulgar hizmetkârin katlolun- duklarr — mevsukan anlaşılmıştır. “Baybil Havuz” Amerikan protestan cemiyetine mensup olan Mist Ston'un Kıresna boğazı civarındaki ortodoks köylerinde protestanlık propazanda- sı yapmak üzere yola çıkmış bulun- ması, bu kadınım mıntakanız dahili ne girdikten sonra tecavüze maruz kaldığını zannettirmektedir. Sadaret makamından t 10,45 te teezilatlı matine Filmlerin en zevklisi - En eğlercelisi Yavrum Baş rol'e Fernand Gravey Kahkaha rekorunu kırıyor MELEK sinemasında bugün saat İl de tenzilâtı matine Bu günkü program ISTANBUL, 1200 m. 18 - 19: Kemal Niyazi Bey ve arkadağ- ları, 19 - 20: Orkestra. 20 - 20,30: Belkis Hanım. 20,30 - 21,30: Hanımlar saz heyeti, 21,30 - 2230: Ajana ve Borsa haberi, saat ayarı, ANKARA 1538 m. 1230 - 1330 Ankarapalar orkestrası 15. 17. o Riyaseticümher oFilâr- monik orkestrasının senfonik konseri » 16. - 1840 Alaturka saz. 18.40 - 19.10 Viyolen konseri (Ek- rem Zeki B. tarafından). 19.10 - 1940 Alaturka saz. 19.40 -20.10 Fransızca ders. 20,10 Ajans haberleri. VARŞOVA, 1411 m: 13,10: Plâk. 16,50; Keza, 19,30: Ha fi€ musiki. 21,151Senfonik konser. 23,45 Havadisler. BUDAPEŞTE, 550 m. 18: Konser. 19,35: Lanyi'nin şarkılar rmdan. 20: Müsahabe, 20,35: Opera tem 24,35: Caz. MÜNİH, 532 m. 18: Nürmbergden: Konser, 19,20: Mü simli bir skeç. Haberler. VİYANA 517 m. 18: Yeni Viyana musikisi. 15: Müsa habeler, 20,35: Sabahtan akşama kadar söylenen halk şarkıları, 21,45: Senfonik takımın İtalyan eserlerinden mürekkep konseri, 23,15: Umumi haberler, 23,30: Tagannili caz musikisi, MİLANO - TORINO - FLORENSA 20: Plâk 20,35: Haberler. plak - kah- yehane musikisi. 21; Haberler - plâk. 22: Senfonik konser (Bethoven, Rosselini, 18,10: Kuttor konser, 19,25: Alman- €n neşriyat. 20.15 Konferans, 20,351 Hu- go Wolf'un sarkılarından. 21: Orkestra fantazileri, 21,35: Radyo orkestrası. 22: Prag muallimler birliği takımın konse. ri. BÜKREŞ 394 m. 13: Plâk 14; Keza 19: Radyo orkes- traax, 19,30: Devamı, 2İ: Senfonik kom- ser, 22,15: Devamı. BRESLÂU 325 m. 1715: Konser. 20: Radyo orkestrası. 20.45: AMERİKA'dan naklen. Haftanm haberleri, 21,30: Monolog. 22,30: Muh- telif, 23,15: Konser, 24,10: Gece musi- kisi VEFAT Şehrimiz tüccarlarından A. M. Farhi Efendinin zevcesi altmış yaşlarında Ma- dam Anna Farhi, uzun bir hastalığı mü teakap 9 Mart perşembe günü vefat et- miştir. Cenazesi bugün saat 11 de Bey- oğlu'nda Büyük Hendek'te (Şişhane Ci- varı) İsrael sinağonunda icra jinden son vazifei teşyide bulun. bulunanların teşrifleri ne imzasız mektuplarla elli bin altın fidyeinecat arandığından o bahsedil- mekte olması Miss “ Ston "ün henüz berhayat olduğunu göstermektedir. Kâni Bey bunu bir defa okudu. Bir daha, bir daha okudu. Sonra muntazam bir tarzda büküp cüzda- nına yerleştirerek memura; — Allaha © ısmarladık efendi. —dedi— Sinrli sinirli başımı sallayarak tel- grafhaneden çıktı. Kâni Bey. nasıl sinirlenmez ve hiddet etmezdi ki, d&“ ha henüz takipten dönmüştü; ve çiz“ imelerinin çamuru kurumadan tekrar neticesi meşkük bir seyahate (o çıkma” ğa mecbur kalıyordu. Gözlerinden uyku akıyordu. Jap 'darma karakoluna girdiği zaman, JA9 darmalar soyunmuşlar, (Devamı var) yataklarını.