MİLLİYET PERŞEMBE 3i MART Ikinci İnönü 31 Mart 1921 karya ve Dumlupınar zaferleri... Bugün bu sarsılmaz dört temel sılımtılı idi ki; bugün bütün dün- yanın içinde feryat ettiği (İktısa- di buhran) onun yanımda devede kulak kabilinden kalır... ... Siyasi iç vaziyetimiz, sarayım, Babrâlinin sakim ve boş inatları yüzünden harice karşı ikilik göste lu. Birinci İnönü zaferile, ve ehemmiyet Anadolu hükümetini, Avrupa dev etleri resmen de saygıla konferansına çağırdıkları halde, bu fırsattan istifade ederek, İstan bul hükümeti namını taşıyan Ba- bıâlinin artık aradan çekilmesi i- cap ederken, inat ve ısrarda de- vam ederek, milli mücadeleye mü teveccih harici düşmanlardan zi- yade zarar vermekte devam edi- e Çünkü iç konferansı) nı da; en ziyade bu maksatla ileriye sürmüşlerdi... ».. Siyasi sahada bu zaman kazan- ma politikasile, (Bursa) ve (İzmit) mtakalarındaki 4ve (Uşak) ntakasındaki 4 ki cem'an tam seferber mevcutlu 8 Yunan fırka sını mükemmelen hazırlamışlar- Bu kuvvetlere karşı, bizim de (Eskişehir) o mıntakasında 4 ve (Afyonkarahisar) muntakasında 4 ki coman 8 fırkalık kuvvetimiz vardı.. Fırka adedi itibarile ili taraf birihirine müsavi görülür: Fakatı Cümhuriyet ordusunun çekirdeği» ni teşkil eden bizim bu 8 ferkamız, bilmişti.. Bir kısmı ise henüz o de receyi bile bulmamıştı.. Tüfek, makineli tüfek ve top itibarile ise umumiyetle düşmanın muna varamamış bir halde idi. kabiliyeti rkalarımızın de henüz hiç yoktu; çünkü: Ori da) Ginşe ağır 5 aj ve NE) dediğimiz ve doğrudan değ, ya . gi öeşmardeşdağı İN şan my “all 2, Bozdağ £ ts taşıyabildikleri erzak ve cephane ile temine çalışıyorlardı. ... Şu mükayeseden çıkan netice mart sabahından 31 sabalnna ka- dar ikinci defa gün beş gece İnönünde boğuşmuş lardı.. Adetçe üstün düşman ta- arruzu karşısında, (İnönü) cephe mizin sol ve bilhassa sağ cenahla- rı, tehlikeli surette geriye kırvrıl- mışlardı. Fakat bir çelik yayın iki ucunun kıvrılış gibi, yalaız kıv- rıldı fakat asla kırılmadı. Niha- yet, düşmanın Uşak grupunun Passif hareketi karşısında cenup cepbemizden alınıp İnönüne tev- cih edilen 23 üncü, ve 8 inci fırka İar ile meclis muhafız taburu. | nu, İsmet Paşa tam yerinde ve za taarruz kudretini kırmış Bu sırada cenuptan ci süvari fırkası da (İnönü) cep- hemizin sol cenahına ulaşmıştı. Artık (mukabil taarruz) sırası bi zim tarafa geçmişti. istilâ hırsı, Türk azminin çelik ka yası önünde parçalanmı ... $ —31 Mart 1921 sabahı düş- manın geriye kırdığı cenahlarda- ki mevziler istirdat edilmişti. Ve öğleden itibaren de (İsmet Paşa vermişti.. Taarruz akşam karaniı- ğı tamamen basıncaya kadar de- vam etti.. Ve düşmanı maddeten ve mânen çok sarsmıştı.. Düşman aruık Türk savleti karşısında dire- nemiyordu.. Liihayet, gecenin ka- ranlığma sığındı.. Ve binlerce ölü Bu muharebe de tekrar göster mişti ki, “Bir Türk birliği (cüzüta mı) muadilini behemehal- yener; iki mislini de behemehal karşısın da durdurur.” (Gazi). o.“ İşte bu suretle, bu kadar ağır siyasi, mali, iltısadi emsalsiz şart lar altında idi ki, bugünkü cüm- bnn, iinci temel direğini kur muşlardı.. ..» İnönü muharebelerinin ve onu yenilemeyecek siy. e mr rl mayacağına iman etmekte zerre kadar tereddüt etmez... (İkinci İnönü) | zaferinin, bu len alacağımız ders Ve intibah ta budur. aldanmaz dersi verenlerin şehitle rine nihayetsiz takdisler, hayatta kilerine de bin bir minnet ve şük- ran sunalım... Yeşilköy: A. R. Haftalık Edebi Musahabe Fikirler ve insanlar Bir ihtifal müna-| sebetile Bu senenin 22 martında, mede ni ölemin her tarafında olduğu gibi bizde de, Goethe'nin ölümü- nün yüzüncü yıldönümü ihtifal- ler, konferanslar, makalelerle tes it edildi. İstanbul Darülfünunu'n da Yusuf Şerif Bey, şairin eserini ve yep tercüme ve izah etti. Ankara da Gazi Terbiye Enstitüsü'nde Halil Fikret, Bedi ve Cevdet Bey ler birer konferans verdi; Halil Fikret, Goethe'yi en çok okumuş Goethe ve Faust İsimli kıymetli “ötude,, ü, büyük Alman şairi için yazılmış ilk türkçe kitaptır. Hasan Ali, dehanın romanı isimli bü yükçe bir kitap çıkardı. Darülbe- dayi Stella'yı oynadı ve bu dramı tercüme eden Seniha Bedri Hanım © akşam bir konferans verdi. Büyük insanları tebcil etmek olarak tam beş | Düşmanın | Hindistanda Neler oluyor? Gandhi'ye ve kongreye karşı alınan tedbirler fayda vermedi BOMBAY, 30. A. A. — Bidayet- te Gandhiye ve kongreye karşı mu- vaffak olacağını zanneden hükümet hali hazırda muvaffakiyetsizliğini görmekte ve bir çıkmaz içinde bu- lanmaktadır Sulh müzakeratına girişmesi kem- disine teklif edilmiş olan M. Naido vasfını tetkik ettikten sonra kongre nin memleketin salh ve sükü tesisi lehinde bir harekette bulum- mak arzusunda olmadığını anladığı- ni beyan etmiştir. Müslümanlar, İngilizlerin kendi. lerine karşı fena şeyler | beslemekte olduklarından ptgide daha ziyade şüphe etmektedirler. İngilizlerin a- kalliyetler meselesinde müslümanla- ra gayrimüşait bir hakem kararı it- tihaz etmeği iş olmaları ha. etmeğe een yeme tedir. BOMBAY, 30. A. A, — Mahalli #azeteler, İngilizlerin gecusi hintli leri teskin ve Gandhi taraftarları a- rasina tefrika ilka etmek için akal. liyetler meselesinde — müslümanlara İ gayri mesait bir hüküm kararı ve- recekleri söylenmektedir. Fi yapılmasını istemekte, mecusiler de buna şiddetle muhalefet eylemek tedir, Hükümet, bu esaslı noktada kendilerine ihanet eylediği takdirde müslümanların filiyata geçmekte te reddüt eylemiyecekleri söylenmek- i Bulunamadı Çocuğun kaçırılmasın- da dalavera mı var? SAİNT LOUİS, 30.— Kanadann Saint Lowis şebri polisi dün saat 3le eski mahkümlardan ve İllincis eya- Veti kacrke'inrmın şeriklerinden olan bir zenciyi isticvap eylemiştir. Merhum, Lindbergh'in o çoçuğu- sun kaçırlmasmdaki başlıca armil'in İ kaçakcı Alcspone'nin tahliyesi hükümeti icbar eylemek (olduğunu beyan etmistir. Hambourg'ta gizli matbaalar meydana çıkarmış ve bi bir takım tevkifat icra edilmiştir. “Polis memurları gazetesi” ve “Hücum bayrağı” ismindeki pro- paganda mecmuası müsadere edil Bu matbaların sahiplerinden bi zisine birçok kimseler tevkif edil- ir. Matbaa sahiplerinden biri- muvaffak olmuştur. mi si in Malaga'da tahrikât şebbüs etmişlerdir. Yaklan seviye civarında sizlem miş olan grevciler, | kendilerine isteyenlere ateş açmış tisinden sonra polis, asileri dağıt- maştar. 17 kişi tevkif olunmuştur. Bir maktâl ve iki mecruh vardır. Ti- carethaneler kapanmıştır. arzumuz, “hüsnü niyetimiz,, , doğ rusu inkâr edilemez. İnsanın, cin- sin şerefini temin etmiş fertlere hürmet etmesi, onların ne yaptık larmı, ne bıraktıklarmı öğrenmesi şartile ve ancak bu sayede yükse- rini anlıyoruz. Vakin içimizde, Goethe için ihtifal yapılmasına itiraz edenler, sinirlenenler oldu. Hattâ Selami İzzet, Namık Kemal'den Yunus Emre'den esirgenen merasimin, kendi milletine bile biraz istihfaf” la bakmış bir Alman şairi için ya- pılmasını garip gördü, bunu da ta sallüf hanesine geç söyliyeyim, Goethe" rağmen Selami İzzet'in o yazıma sevindim; alkışlar arasında bir de itiraz sesinin yüknelmesi lâzımdı. Hi İp arzusunun, inkârm da zıtları kadar Müslümanlar, intihabatın ayrı ay- | aklaşmak iste: lardır. Şiddetli bir tüfek ateşi tea: | mit Londra Mülâkatı Bilhassa Tuna itilâfı meselesi görüşülecek PARIS, 30. A.A. — jansı bildiriyor; Hariciye nezareti, M. Tardicu i- le M. Flandin'in pazar günü öğle den sonra Londraya hareket edecek lerini ve salı günü Paris'e avdet ey- leyeceklerini tebliğ ediyor. Tuna devletlerine gönderilecek da vetnameyi tanzim için Fransa, İn- giltere, İtalya ve Almanya arasında akdolunacak içtima'a gelince; vazi- yet şimdiki halde şudur: Bu davet prensip itibarile mütte- biden kabul edilmiştir. Fakat halen mevcut kararsızlık — hasebile, davet tarihi henüz tesbit edilmiş değildir. Fransanın bu baptaki başlıca fi, merkezi Avrupa devletlerine gön Havas A- devlet arasmda bir mutabakat ve İ- GlâP'en tesisi idi, Neler görüşülecek LONDRA, 30. A, A — Resmi İm- giliz mahafili, bu sabah geçen hafta tatilinde birbirine karıştırılmış olan iki havadisi yekdiğerinden ayırt et- meğe gayret eylemektedir. Bu iki havadis şudur; M. Tardisu'nün Londrayı ziyare- &, Tuna meselesi ile alâkadar 4 dev let murahhasları tarafından bir kon- forans aleti Hariciye nezareti, dün ne Fransız. başvekiline ve ne de İtalyan hükü- metine resmi bir davetname gönde- rilmiş olduğunu beyan etmektedir. 4 ler konferansının ati ihtimaline gelince bu ihtimal, Romada müsait bir telâkkiye mazhar olmuştur. Di- Eer taraftan, Almanyanında bunu şimdiden kabul etmiş — olduğu #öy- lenmektedir. Bundan başka, Fransız sefirine bir eyle- | nota verilmiştir, bu notada Tardisu, projesinden biri teşrih edilmemiş 0 lan Tuna meselesi hakkımdaki İngi- liz noktai nazarı izah edilmektedir. Bir gümrük içtima aktine dair 0- lan ilk İngiliz plân, tamamen ter. kedilmiştir. şe ennen bar, Tagi Başreki görüşmeğe mütemayil olduğu- ne beyan evtediğinden kendisine res mü bir davdthame ie M. Terdisu'nün — seyahati artık tüleşmiştir. M. Tardisu ile M. Mac Donald, 4 ler konferansından Londra da teliki edeceklerdir. Hiç şüphesiz iki devlet adamı arasmdaki mülcâ- lemelerin başlıca mevzuu Tuna me- selesi olacaktır. Fakat mümaileyhi- manın tamirat ve tahdidi teslihat meselelerini de görüşmeleri muhte meldir. ve ka- Hamillerle Müzakereler Comtede Chambrun'ün beyanatı Pariste bâmillerle müzakereden dönen Saraçoğlu Şükrü ( Beyle bir. likte avdet eden Fransız sefiri Comte de Chambrun, buradan Am karaya gidip gelmiştir. tceye iktiran edeceğini kuvvetle ü- in, Goethe'yi inkir ve tahtından devirmek arzusu ile başlıyan ya zısmı yarı yolda değiştirip Goçt: he'nin yanında birer gölge bile tayılamıyacak iki şairin methine girişmesi ne oluyordu? Hem bu işe milliyet karıştırması, benim gi bi kendisinin de pek anlayıp tada madığı Yunusu göklere çıkarması da yine tasallüf hanesine geçirile cek şeylerden değil midir? Dünyaya Dante Alighieri gibi Gosthe'den daha lirik, Firdevsi gi bi hayli onunkinden daha | geni; s dan çok daha ileri gitmiş, Bauda- İsire gibi marazi hâllerimizi on- dan daha anlayıp göstermiş,Sofok is gibi onunkilerden daha güzel velüt oldu | ve temiz şekiller yaratmış, Pascal Zuna kaniim. Fakat Selami İzzet”. | gibi onun belki hiç bilmediği ateş — HARİCİ HABERLER Changhai Müzakeratı Japonların çekilmesi meselesinde İ birtürlü uyuşulamayor CHANGHAL, 30. A. A. — Bu sa bahki içtimadan sonra bir mütareke akti için toplanmış olan konferans tehir edilmiştir.Çünkü bu sabahki iç timada Japon kuvvetlerinin Chang- haidan çekilmesi hakkında Çinlilerle Japonlar arasmda zuhur etmiş olam ihtil†halledilememiştir. Bu ihtilâf, konferansta tanzim ©- dilmiş olan ve bu ayın ( dördenberi bilfiil terkedilmiş bulunan mahase- mat terkine mutcalik bulunan muh turunın ilk maddesini tarafeymin ka- bal etmiş gel i beklenmektedir. Komisyon Pe- kinde on gün kalacaktır. Ilgası İstenen yemin De Valeraya göre mu- ahedeyi ihlâl etmez LONDRA, 30. A.A. — Even. Bing Standard krala sadakat yemi- İ sinin ilgasmdan İrlanda için tevel- Jül edecek mahzurları tadat etmek: Bu gazete sadakat yeminin ilga- #ı takdirinde bunun ilk neticesinin İngilterede oturmakta olan İrlanda- hlara ecnebi muamelesi yapılması olacağını yazmaktadır. İngilterede takriben (350 bin İr- landalı oturmakta ve bunlardan 100 bin kadarı işsizlere muavenet tedbi- inden istifade eylemektedir. Bittabi İngiliz tabiiyetinin zev»lile bu men- İnat ta kaçırılmış olacaktır. a tevdi M. de Valera'nın verdiği cevap DUBLIN, 30. A. A. — Salahiyet- tar mahafil, ML de Valera'nın Bü- yük Britanya hükümetine vermiş ol duğu cevapta, sadakat yemininnin ilgasmın muahedeyi ihlâl eder ma- hiyette olmadığını tekrar ve yemine sit maddenin basit bir teşrifat cüm- lesi ve binaenaleyh fasit bir şarttan ibaret olduğuna iddia ettiğini zan- netmektedir. Mümaileyh bundan başka ceva ,ermeği olduğu hususunda nazarı dikkati col beyliyecektir. Senelik taksitler meselesine gelin. €e, mümsileyh banlerın | şiradilik mevzu harici oldukları mütaloasını israr edecektir, 60 kişi idam Edilecek Bunlar ihtiyar bir kadını öldürmüşlerdi NAİROBİ, 30. A. A— Kumpala lerle yanmış, Corneille gibi onun- kinden büyük bir ruh kuvveti gös termiş, Byron gibi ondan daha kahramanca yaşamış şairler gel miştir. Fakat Goethe'de, onların hiç birinde olmuyan bir insan hâli vardır. Onların hepsi ü ten doğmuş gibi görüne, vardır. Eshilevs'i rer ilah gibi görmeğe başlarız. Goethe, dehasını kendi azmi ile kurmuş, Prometevs gibi gökten ateşi kendi eli ile çalmış gibi gö- züken Goethe, insanlar | arasına inmiş bir ilah değil, ilahlar arası- na yükselmiş bir insandır. O, her çarpıştığını yenmiş, her tuttuğunu koparmış bir pehlivandır. Her şe yin, insanların, ilahların, hattâ Vekâlet bütçelerinde tenzilât teminine çalışılıyor ANKARA, 30 (Telefonla) — Her vekâlet bütçesini Heyeti Vekilenin kararı dahilinde yeniden tanzim etmekde ve Kiaaş, üc- ret, iaşe fasıllarından maada diğer fasıllarda yüzde yirmi dere cesinde bir tenzilât teminine çalışmaktadır. Her vekâlette bu hususun ihzarı için birer kı il etmiştir. Bütçelerin yarın Heyeti Vekileye tevdii ihtimali kuvvetlidir. Bu suretle hü- kümet önümüzdeki salı gününe kadar Fırka grupunda izahat vermek üzere hazırlıklarını ikmal etmiş bulunacaktır, Bir katil daha yakalandı ANKARA, 30 (Telefonla) — Fahreddin Efendi ile zevcesi- nin katillerinden olup firar etmiş bulunan Salih oğlu Dursun Erzurumda yakalanmıştır. Dursunun Erzuruma İstanbul tariki- le gittiği anlaşılmıştır. Buraya getirilmesi için emir verilmiştir. Jikmekteplerin kraat kitapları ANKARA, 30 (Telefonla) — Maarif vekâletinin önümüzde. ki ders senesine yetişmek üzere ilk mektepler kıraat kitaplarını yeniden tanzim ettirmekten sarfınazar ettiği haber verilmektedir. Kitapçılar heyetinin temasları ANKARA, 30 (Telefonla) — Kitapçılar heyeti hükümet ve fırka erkânı ile temaslarına devam etmektedirler. Ziraat Vekili izahat verecek ANKARA, 30 (Telefonla) — Ziraat Vekili Muhlis Beyin Millet Meclisinin yarmki in'ikadında Kocaeli met'usu Sırrı Be- yin zeriyatını teksir ve tamim için bu sene ayçiçeği tohumu zer' ve Zürraa tevzii hakkında ne düşünülmekte olduğuna dair bulu. nan sual takririne cevap vermesi muhtemeldir. Tabiiyet muameleleri ANKARA, 30 (Telefonla) — Tabiiyet muamelelerinden alı- nacak harçlara dair olan kanuna âtideki maddenin tezyiline dair olan lâyiha Mecliste ruznameye alınmıştır: “Türkiyeye muva- salatları tarihinden itibaren bir sene müddeti geçirmiz olan mu- hacir ve mültecilerden fakirliklerini bulundukları vilâyet veya kaza idare heyetlerine tasdik ettirenler bu kanunda musarrah harçlara tâbi değildir.” Gümrük ve inhisarlar vekili ANKARA, 30 (Telefonla) — Gümrük ve İnhisarlar vekili Rana Beyin İstanbula hareketi bütçe müzakeratı münasebetile mi ağn Rana Beyin nisan ayı ortalarında hareketi ir, Tahsil edilemeyen borçlar dolayi takla çe iri le einen b yısile ilin h bo: larm terkini ballaındaki in Tâyihanı bütçe imei yüze zakere ve kabul edilerek heyeti umumiyeye tevdi olunmuş, ruz- nameye alınmıştır. İnhisar beyiyeleri hakkında bütçe encümeninin tefsiri ANKARA, 30 (Telefonla) — İnhisar bey'iyeleri üçte birle- rinin harp malüllerine ve şehit yetimlerine tahsis ve tevziine da- i dördüncü readdesindeki “dağıtılmalar hayat kaydiledir,, kaydı bundan evvelki “her sene toplanan paralar o sene mevcut olanlara aittir.” hükmünü tasrih «len bir kayıt te- lâkki edilmiş ve sene içinde yaşamış bulunanların veresesine tey. zi yapılamayacağı ve yaşamış olanların haklarmın hiç bir suret. olamayacağı hakkında bütçe encümeni vâki müracaat üzerine bir tefsir fıkrası hazırlamıştır. Nuri Beyin meb'usluğu ANKARA, 30 (Telefonla) — Merhum Dr. Refet Beyden in. hilâl eden Bursa meb'usluğuna sabık Kütahya meb'usu Nuri Be- yin namzet gösterilmesi takarrür etmiştir. . Yunan istikrazlarının faizleri ATINA, 30 (A.A.) — Ethmos gazetesinin verdiği bir habe. re göre Yunanistanın mali işlerile meşgul beynelmilel komiryon Yunanistan harici istikrazlarma ait faizlerin İngiliz altını ile tesviyesinde ısrar edecek olursa Yunan hükümeti hakeme mü. ilmesini teklif edecektir. Meb'usluktan istifa ANKARA, 30 (Telefon) Uşak şeker fabrikası müdürlü- ğüne tayin olunan Gazi Antep meb'usu Remzi Bey meb'usluk tan istifa etmiştir. Tren kazası l VANCOUVER, 30 A.A. — Feyezanlar neticesinde şehre ya- km bir köprünün çökmesinden dolayı yuvarlanan bir lokomotif ve 4 vagon içindeki yolculardan üçü ölmüş ve birisi de yaralanmış tar, kendi kendisinin el be Cervantâs de lin “Deha, sebat ve dikkatle çalış- | bütün yarattığı m lan, maktan ibarettir.,, Bu, insan oğlu | yallerden daha asil olduğumu anla nun şerefini en ileriye götüren söz ö i dür. Söylemek belki kolay, fakat Goethe isbat da etti.Werther gibi, güzeli, yani yine bayı a nabilecek bir eserle başlayıp İkin ci Faust'n, şiirle fikrin en ahenk. tar surette birleştiği, insan zekâ ve sezişinin belki en muazzam abi desi olan İkinci Paust'a yüksel. mek, işte o sözün isbatı, “den evel de insanm bü yüki rağmen büyüklüğünü söyliyen bir eser yazılmıştı: Cervantâs'in Don Ouichotte'u. Fakat Doktor Faust, kelimelerin manasmı anlıyan, ihti raslarını kendine esir eden bir Don Ouichotte'tur. : Manmafih