“Ahçılarla kasaplar, HALKIN GÖZÜ HALKİNEKULAĞI HALKENDİLİ ——— 00r SŞD Ka — n-ı.-ıuuı- u—u m —PERŞEIBE—JIIMII& Kuçuk Esnafın Tahdıdı Duşunuluyor Bir Kısım Esnaf Fazlalaşmıştır, 450 Kişiye Bir Kasap Düşüyor İstanbulda az sermayeli esna- An günden güne artması nazarı dikkati celbetmiştir. Lokatacı ve çoğalan esna- fın başında gelmektedirler. İstanbulda (2500) e yakın lo- kanta ve (1500) den fazla kasap yardır. İstanbulun nüfusu (600) bin kabul edildiği takdirde her (4650) kişiye bir kasap isabet etmektedir. Seksen yüz lira ser- mayesi bulunan bir adam bir.. dükkân tutarak günde birkaç gövde et alıp satıyor. Beş on gün aldığı etin para- snı peşin olarak vermek — sı- retile toptancılara bir itimat tel- kin Çettikten sonra kendisine sermayesinin beş on misli bir | Adetleri son zamanda en fazla kredi buluyor. I artan iki sınıf esnaf, berber (Devamı 12 İnci sayfada ) ve kasaplarmış e İtfaiyeci Mucize Kabilinden Kurtuldu Evvelki — gün Kadıköyünde bir kaza oldu — veüç itfaiye r neferi kısmen ağır, kıismen de #hemmiyetsiz surette yaralandı. | - Düskü nüshamızda kısaca kay- dettiğimiz vak'a hikmet dersle- rinde gördüğümüz atalet kanu- nunün — bir neticesidir ve denile- ı bilir ki mecruhlar, istemeye, is- temiye, müthiş bir cambaz pe- rendesi atmaya mecbur olmuş- lardır. Vak'a şudur: Kadıköy - itfai- L;ıiniu. büyük pompa ismi veri- arabası, Erenköyünde çıkan yangına — yetişmek — için bütün süratile gelirken Yoğurtçu de- resinin beton köprüsü üzerinde bir araba ile karşılaşmıştır. Ma- kineyi idare eden Hayri efendi müsademe yapmamak için kor- etmiş, î î kuluk kısmına teveccüh mesafe — dar gelmiş, — arabayı durduramamış — ve şiddetli bir müsademe olmuştur. Müsademe- nin şiddetinden arabada bulu- nan İbrahim, Bekir ve borazan Müstafa efendiler, havada seri birer kavis çizerek tepetakla de- reye yuvarlanmışlardır. Az sonra çıkarılan kazazedelerden yalnız | tulmuşlardır. borazan Mustafa efendi Tıp fakül- Yoğurtçu köprüsünün bu nok- tesine yatırılmıştır. Ayağından ve l tasında, daha evvelde birkaç ka- Karada en fazla yaralanan Borazan Mustafa Ef. Efradın düştükleri yükseklik Üç metreden biraz fazladır. Kazaya sebep olan ve kaçan arabaci hâlâ tutulmamıştır. Kazaya uğrıyanlar mucize kabilinden kur- yaralıdır. za olmuştur. Sayfa Mimar Sinan Günü.. Koca San'atkârın Bugün 344 üncü Ölümü Yıldönümüdür Bugün büyük san'atkâr Mi- mar — Sinanın öldüğü — günün r 344 üncü yıldönümüdür. Mimar Sinan bu vatanın bir- çok köşelerine SI cami, S1 mes- çit, 55 medrese, 26 darülkura, İT tmaret, 3 Rürüşgifa; T—büyük su kemeri, 8 köprü, 18 kervan- saray, —Ö mahzen, 33 saray, 35 hamam, 17 türbe ve birçok se- biller, çeşmeler hediye etmiştir. Mimar Sinan Halk Evi tarafından hazırla- nan ihtifal programına — göre, bugün saat üçte — Süleymaniye camii avlusunda — toplamlacak, Halk Evi, şehir, mimarlar ve gü- zel san'atlar akademisi namları- na nutuklar söylenecek, san'at- kârın Süleymaniyedeki türbesine çelenkler konulacaktır. Gece de radyoda bir konferans verilecek- tir. ——— | dan ayrılmıya mecbur olmuştur. On Sermayedar Yeni Bir Banka Yapıyorlar Şehrimizdeki fabrikatörlerden on kişi bir araya gelerek onar bin lira sermüye koyarak şimdi- lik yüz bin liralık bir sanayi ban- kası tesisini kararlaştırmışlardır. Banka yakında teşekkül edecektir. Ydare işleri tolefona — lstanbul — 20203 Stalin Yoldaş Çok Ağır Hasta İmiş Berlinden Moskovava Tayyare İle Bir Hareket Etti Mütehassıs Doktor Berlin 30 (Hususi) — Profesör doktor Herman Zodek Rus komü- | nist fırkası umumi kâtibi Staline L'ılnlıc:ık konsültasyonda — hazır | unmak üzere ve Sovyet hü- kümetinin daveti üzerine tayyare ile Berlinden Moskovaya hareket etmiştir. Mevcut malümat Stalin yoldaşın ağır bir surette hasta olduğu merkezindedir. Yapılan ciddi muayene neticesinde has- talığın kanser — olduğu — anla- şilmiş ve Lehistandan tayyare ile bir — kanser — mütehassısı eelbedilmiştir. Bu haberi Mos- kovadan — İnformasyon — Ajansı bildirmiştir. Son Posta: Stalin Yoldaş, Rus- yadaki bugünkü komünist rejimi- | © nin başlıca mesnetlerinden biridir, Kendisi Rusyayı sanayileştirmek ve başka memleketlere muhtaç etmemek için kısa bir zamanda bazırlanmasına ait beş senelik plân fikrini ileri sürenlerdendir. Kendisile çıkan fikir ihtilâh üze- rinedir ki Troçki Yoldaş Rusya- | Bebekteki Validei Hıdivi sarayının alt katında bahçeye bakan bir odada üç kişi alçak sesle konuşuyorlardı. Bunlardan biri sabık Hıdiv Abbas Hilmi Paşa, biri Ticaret ve Sanayi Bankası Müdürü Şaban Bey, üçüncüsü Bili di, İngiliz ga- zeteci birdenbire sözünü kesti, lâmbaları söndürdü, pence- reye koştu. İki dakika sonra bir tabanca sesi işitildi. Prens Seyfeddin Londra civarında bir tımarhanede mahpustu. 1901 senesindenberi burada bulunuyor ve bütün masrafı Me- sır Kıralı tarafından ödeniyordu. Her altı ayda bir İngiliz doktorları, Prens Seyfeddinin beşeriyet için tehlike teşkil edecek kadar hasta olduğu hakkında rapor veriyorlardı. Prens Seyfeddin tımarhanedeki penceresinin önüne oturmuş baftalık resimli gazeteleri karıştırıyordu. Birden, tımarhanenin du- varları arkasından bir kaval sesi yükseldi. Prens Seyfeddin kulaklarını kabarttı. Mısır milli havalarından biri çalını- yordu. Bu adam kimdi? Buraya niçin gelmişti? Niçin Mısır millt şarkilarını çalıyordu? Prens Seyfeddinin tımarhaneye konması ve oradan kaçırılması yir- minci asın en esrarengiz ve en heyecanlı vak'alarından biridir. Pek yakında bu macerayı “ Son Posta ,, sütunla- rında okuyacaksınız.