r.ııııllll"ıu uaakr ııuuıııı1 Unüncü Sene aNGN rA KA anyziar! Sayı 15 MA gy çi HUN aa VlyyarANI) $ Parasız - verilir Kış Bahsi Tebessüm, ateş rengi dudak- larda açtığı için sıcaktır. Bu iti- barla nükte için hararetli mev zular lâım, Halbuki ben kışlan bahsedeceğim. Kardan zerafet yapmak, berbalde Nasrettin bo- ca gibi helya yapmaktan daka güç olsa gerek! Tanrının günü bir fıkra, bir makale, basılı zaman ve mekâ- na uygun bir şey yazmıya mec- bur olan kalemlerin kışa dair de birer şikâyetname yazmamaları imkânsızdır. Netekim, her kalem, bir kerre bu soğuk mevzua do- kundu. Bende hissemi alayım! Evet, bu sene kış erken gel- di ve halâda gitmedi! Cenap — Şahabettin — Beyin (Uçarken düşüp öen kelebek- lere, melek kanatlarından kop- müş tüylere, yaseminlere) ben- zettiği karlar, şimdi bana, ha- tırlanması çok güç, uzak ve sisli bir çocukluk hatırası gibi geliyor! Eski şairler, karlı bir meyda- nı, beyaz bir papatya tarlâsına benzeterek — mes'ut - olurlarmış. Şimdikilerse, beyaz bir papatya Porlâsını karlı bir meydana ben- rek yaz ortasında titreşiyor- har.. bahar|... Bu kış, gü- neşe göreceğim geldiği" kadar, evvel zamanın o göz alıcı çil çil liralarına göreceğim gelmemiş- tir! Bu sabah, karşıki komşunun bacasına yuva yapan leylekleri görünce sevindim: Ooh.. Bahar geldi! Fakat biraz sonra, sert ve acı bir rüzgâr, merhametsiz bir hal- laç gibi bulutları didik didik edip serpmiye başlayınca, ümi- Siyaset âleminde ibret Perde kurdum Dürbün Mişonaçi, elinde bir kaç dür bün, gazinoları, meyhaneleri do- laşıyordu : — Durbun var, eyi durbun!.. Adamın biri çağırdı : — Getir görelim bezirgân! Ve dürbünü alhp yahbudiye baktıktan sonra bir nükte sa- vurdu : — Ulan ... Bu dürbün adamı eşşek gösteriyor | Yabudi rica etti : — Musaade buyurur musunuz bir de ben bakayim .. Ve oda dürbünü alp müşte- rinin yüzüne baklıktan sonra tasdik etti: —Hakkiniz varmiş.. Oyle yos- teriyor ! dimde ne kadar yanıldığım:';r'ı.:— l ladım.. |— Hakikat, leyleklerin takırdayan | | gagalarında, bir neşenin ahengi | deği!, soguğ rine çarpan i dişlerin acı ve Ürpertici sesi var! l Yusut Ziya Şem'a yaklım Zoraki sohpet Bir bayram, eski Babıâli efen- dilerinden biri, ricalden bir zatı ziyarete gider. içeriye girer, otu- Tür, şekerini yer, kahvesini içer, | derken birşey söylem'ş olmak için ev sahibine sorarar: — Afiyettesiniz inşallah efen- dimiz? — Çok şükür efeddim.. şekkür ederim.. — Pederi âliniz Paşa hazret- leri üfiyettedirler inşallah.. — Elhamdülllâh., Birkaç dakika sükütten sonra, bu sefer evsabibi — Siz nasılsınız. bakalım.. Allah ömürler versin efendim.. eteklerinizi öperim.. — Mahdumunuz nasıl ? Arzı tazimat eder, ömrü dev- letinize dualar eyler efendim.. Bu sefer ev sahibide susonca tekrar müsafir söze başlar: — Biraderiniz bey efendi iyi- dir inşallah.. Ev sahibi bayretle cevap ve- Te- Sihbaltedir.. sorar: perdesl ! | ismi Cemildir.. TAKOIDI YETİNAT Gösterem zılill bayal! İsim meselesi Hanım efendi, yeni tuttuğu | hizmetçiye sorar: — Perihan.. — Aaa.. Bu olmadı.. Benim adımda Perihan. Senin admı değiştirelim.. Kocasına dönüp danışır: — Cemil,. Ne dersin?. Dilber desek münas'p mi? Bu esnada hizmetçi söze ka- | rışır : — Fakat hanımcığım, sade benim ismimi değiştirmekle ol- | mıyacak... Beyfendinin de ismini değiştirmek lâzım.. — Neden? — Şey.. Benim mışanlımın da Siz: Cemil, Ce- mil dedikçe yüreğim oynıyacak ! ril — Benim biraderim yoktur ! Misafir, biç aldırmaz : — Yana... dir?.. bender vardır efendim ! Meşhedinin Gazabı Torik Necmi, Cüce Mahmut, Eskici Salomon, Meşhedi Caferin çayer dük- kânmda oturmuş konuşuyorlardı. To- rik, bir gün, mahalle imamma nasıl | lozıp ta sarığını boynuna — doladığını anlatıyordu: — Ben, diyordu, bir kere hiddet et. tim mi, babam olsa gözüm görmerz., Alimallah, kan başıma çıkmasın yok- sâ.:. Heceey., O zaman küfürün ya- kası açılmamışını, tokatın sesi duyuk mâamışını bende dinle, bende gör!, Meşhedi, bir yudum çayından içti, bir nefes nargilesinden çokti ve söze karıştı : — Men garaha gelende, garşımdaki kişiye küfür eylemirem!.. Eskici Salamon sordu: — Doyer misin Haci baba?. — Yoh.. Men gazaba gelende, gar- şımdaki kişiyi darp ta eylemirem!. Salamon, yalancı bir hayretle gözle- rDini açtı: — Acayip.. Ya neylersin be Iki yo- Zu — Men, bir kerre gazaba gelende, mdaki kişsinin bir gılışta boynun uçurirem!.. M — Aman, aman, sman, aman..Ee. Meşeci Cafer ağa hazretleri, şimdiye kadar kaç kişiye hiddet ettin?,, Meşhedi, elini göğsüne koydu ve | gözlerini gökyüzüne kaldırrp cevap | verdiz — Hudaya şükürler ola kim şimdi. ye gaddar heç klmseye gazap etme- mişem! ÇEKİRGE , Nasıl olsun ? Bir kırtasiyeci dükkânında: Müşteri — Bana bir kurşun ka- İşm verir misiniz? Dükkâncı — Başüstüne — efen> dim.. Sert mi olsun, yumuşak mı? Müşteri — Aman sert olsun, sert. . Borçluma mektup yazaca- ğım! ..-.r...crrrrrrrrrrr.r...rrrrrrrr.rr........L.rrrrrrrrrr...r.rruu.cuscmrrurcndnrdc..ruuabrcersusrcCer. !ıııuı.,,ıııııınıım ga OK İNi OPUU LN yT y gg ggg m;ııqçh Kurtuluş Yolu Iki ahbap arasında: LN DooyggyayotA PT aa gol yyg ggg0 BB p9yggygaiİİ LN gDNY D0 yyy gç FKN ıyyy CÜN0 gggi yıooyyz Ü YENImyaygetEN — Hayrola komşu?.. Daha bahar gelmeden eşyayı araba- ya yüklemi'şsin.. Böyle ne ta- rafa?.. Adaya mı, yoksa Bo- ğaziçine mi? — Hayır azizim, Çatalca ta- rafında bir köye! — Allah, Allah.. Sebep?.. Yoksa ucuzca bir çiftlik filân mı aldın? — Hayır birader, Canımızı kurtarmak için! — Ne gibi? — Ne gibi olacak, kala ka- la ortuda bir refika ile bir ben kaldım.. Bari vaktile tenha bir köşeye çekilelim de mızı kurtaralım., — Ne diyorsun yahu?.. ğer efradı ailen ne oldu? — Ne olacak azizim, kayın valdeyi geçen gün — otomobil çiğmedi.. Mahtumun bir baca- ğinı tramvay ezdi.. Kerimenin kolunu bir kamyon kopardı.. Ortada nası'sa karımla ben sağlam kaldık.. Bari — vaktile tramvaysız, — otomobilsiz, kam- yonsuz. bir köye savuşup ba- şımızın çaresine bakalım! hayır.. canı- Di- "lıuııul““luıuılı""hW""Wuııı"""vı.J Paskalya yumurtası ve civciv! tyîî' TipgaygSl TÜ TÜT D g gğgtiDÜ D aygyggggll ON gpp EKUtayyyayıı( Dikenler Çiçekler Hayat, elemli kelimelerden dizilmiş arasına konmuş virgüller gibidir! uzun bir cümle, saadet, bu kelimcler * * & Bir kadın söz şöylerken tebessüm et, lasdik el, fakat sakın ne - söyledi- gini dinleme! * & 8 Erkeği ihtiyarlık, kadınrı cirkinlik öldürür! . . » İnsan esirini arar! * » * Akıllı bir erkek, metresinin yanine da yoşar, karısının yanında ölür! . » » İnsan tehlikeye, ekseriya kurlul- mak isterken düşer! . . Erkekler havagazi yınca ışak vermezler! . . * Çok ihtiyarla çok gencin aşkı bir- dir; Ikisi de bal:maktan başka bir yey yapamaz! z . . * » Tesadüf, taliin namtmüstearıdır! » * * Akş ölmez, itiyat halini alır? YETİNTİM aa “Wıınııl""hıııMıuU“"lw—mlJ ÖLit yi gada