ga Wiyet Ea Asrın umdesi “Milliye 10 TEMMUZ 1931. IDAREHANE — Ankara cadde si No: 100 Milliyet, graf adresi Telefon numaraları: 24311 — 24312 — 24313 ABONE ÜCRETLERİ G Türkiye için Hariç için aylığı 400 kuruş 800 kuruş 750 , 1400 ,, 1400 ,, 2700 3 6 2 Gelen evrak geri verilmez Müddeti geçen nushalar 10 kuruş tur. Gazete ve matbaaya ait işler için müdiriyete müracaat edilir. Gazetemiz ilânların mes'uliyetini kabul etmez. Bugünkü Hava Dün azami hararet 26, asgari 17 derece idi. gün ruzgâr mutedil poy- rez, hava ekseriyetle açık- tır. Filorinalı Nazım Be yin yeni keşfedilen bir hususiyeti Bir vakitler İstanbulu vücu- dünden mehcur bırakıp Anka- rada sühanperdez olan Fluri--| nalı Nezım Bey biraderimizi geçenlerde görmüştüm. Tâ han çeresine kadar yükselen bir ha- fakandan muztarip olduğu iç tedavi olmak üzere bir ka ve mezun için yeni tayin edildiği (Gümü ) Mektupçuluğuna gidece- de ilâve ettiydi. İki üç gün evvel kendisine gene tesadüf ettim. Henüz ha- ceket etmediğini öğrendim Hasbihal sırasmda aklımıza ge len bir münasebeti izah ettik: Filorinalı Nâzım Bey, pürgü i yani lâkırdıcı bir adamdır. Bir de (söz gümüş ise süküt altın- de nazarı itibare alırsak, böyle pürgü bir zat neden Gümüşane ye gittiği hemen meydana çı- , ar. Bu münasebeti pek beğen diler... Yazılsa ciltler ve dinlen se aylar dolduran h. “üntlerından bir , sen dikkat ettim. Üstat hep , (Hane) li yerlerle alâkadar.. Vaktile Tophanede oturmuş- , er, hastalığın: Gülhane haste- j desinde geç dir kısmını Şişane karakolunda | #e diğer kısmını dikimhanede 4 Yapmış, bu İcere de Gümüşane- /8 mektupçu oluyor... Nâzım Bey biraderimize bu j ane İâhikasını gözden kaçır- Bamasını led'm.. Eğer mü- i * inhede ettiğim'z bu alâka de- 1 zam ederse, daha hene ile İİ en meyharc, p j ahane, bi İ 4 eyes Yer va — . Yepi bir kelime!. Dil münaka yaları devam ede İ lursun, Arkod at teler- | anlatır | Askerliğinin | Harbi mandanı Mareşal kitabı var, Bu kitap büyük ha bin“ tarihine bir vesika olmak üzere yazılmış isede kitabın başlangıç ve giriş kısmında, bü yük Fransız askerinin (Milliye tin) asker veya sivil okuyucula rini adar edecek bazı fikir. lerini hulâsa edeceğim: 1 Fransız baş kumand “harbı - Almanya ii Fransa bunu bile,, diye bağırarak söze bşlr- yor ve şu delilleri söyliyor: Ni- tekim seferberlik başlamak üze re iken yani Avusturyanın Sır- bıya ya oltimatomlar vereceği zamanlarda bile Fransız Reisi cümhuru ile kabine reisi bir kaç haftalık - seyahatçinin Rusya yahareket ediyarlar. Hükümet için tatil mevsimi başlıyor. Biz zat ben bile 15 günlük izin ala- rak İngiltereye gitmek Nansiden hareket ediyorum.,, diyor. Tuhaf değil mi? Almanlar dahi tamamile ayni şeyi iddia | ederler. Bu buhran zamanında herkesin tatil mevsimi için ha- İ reket etmiş olduğunu işbaşında ! kimselerin kalmadığını söylei ler. O halde harbı hiç kimse tememiş. Kabahat ne Alman- larda,ne de Fransada. Kabahat Samur kürk olmuş kimse giy- memiş, gelin olmuş koca bula- mamış. İşte burada da öyle. 2Kitabın giriş faslmı süsle- yen fikirlerden birisi de şudur; İ Almanya, harpte muvaffak ol İ mak için acele hareket lüzumuna inanmıştır. Halbuki Rusya ile bir müzakereye mey- dan açarak harbi biraz daha ge başından geçen bir vak'ayı an- | latacağım.. Karadenizde bir büyük şeh: | re giden bir arkadaşın her kes gibi karnı acıkmış ve aşçı dük- künına gitmiş... O şehirde (dö- | nör kebap) pek rağbette imiş. Halk dönere pek rağbet edi- yormuş Eskiden İstanbulda da öyle idi, amma yavaş yavaş es ki itibarı kalmadı... Arkadaş bir döner istemiş, garson şu suali sormuş: — Efendim tırnaklıya sara- lum mı? Çocuk böyle dişli tırnaklı bir şey yemek niyetinde olma- İ dığından mahiyetini anlamadı. ğı bu teklifi gelişi güzel reddet miş ve: — Sade döner isterim... mi Sonra dikkat etmiş meğer tırnaklı denilen şey bizim bildi ğimiz pide değil mi imiş. İşte yeni yeni kelimeler ara yan dil encümenine trnaklı bir de- FELEK - OMCUNUL KISIM — — Nankör çöllere veda! de- « â. Buraya gömdüğümüz genç i Türk askerleri bize yeni bir £ atanı verecek kadar çoktur. İ Ve kafile arkasından sarı toz # ulutları bırakarak şimale doğ- « w yürüdü. ı BİRİNCİ KISMIN SONU) İkinci kısım (Halep) bir mahşer halinde W. cenuba hafta ve eşya yı- ilâ etmiş- Dört harp senesi & kan Türk kafileleri bir â ünde ve bir insa, Le halinde ş a “5 bir mağ ordunun ri bir mi Ti »in hicr Bürhan Cahit idi, Asırlar geri dönüyordu. Cenup yolu kapanıyordu. Temiz ve çok kabiliyetli Türk ruhunu, temasa başladığı Avrupa medeniyetine kaynaş- mağa bırakmıyan Arzı mukad- desin kapısı kapanıyordu. Kavmı Lütun battığı, mesi- hin doğdu; Muhammedin din yarattığı ve Ehli Salibin ka na bulandığı çöl uzunbir zaman Türk'ün etini ve kemiğini ye- dikten sonra bir timsah gibi ağzını açmış, yeni istilâ ordu- sunu yutmağa hazırlanıyordu. (Halep)e en sonra giren kay makam Celâl şehirde vaziyeti kurtarmağa çalışan bir kaç de- ğerli ve şersfli kumandanla te- mas etti düşünmiyordu | memurlarının büyük bir kısmı | üzere etmek | | (Halep) bu haberle biraz sükü- Kaymakam Celâlin edilmiş muntazam kıt'ası (Ha- | lep) te inzibatı tesis edecek ye- | Askeri bahisler Mareşal Foş'un kitabı Almanya istemiş, Fransanın hatırında bile de- ilmiş kabahat kimde? — Almanya muvaffakıyeti acele | hareketle görüyor— Acele işe şeytan girer — 1810 dan sonra fransız ordusa nasıl yeni baştan kurulmuştur?— Zabitan hey'eti — Fransız erkânı harbiyesi — Ordu ve siyaset — Zabitler hey'etinin zaaf sebepleri jel Bu yıl çıkan enmühim askeri | çiktirmekveböylelikleRus sefer €serler arasında Fransız baş ku | ber olm; Foş'un bir | ıma ve İecemuuni raz güçlük sokmak kendisi mümkün miştir, Fransayı çabuk i mek ümidile Belçikayı çiğneye rek İngilterenin düşmanlığını celbeylemiştir. Yani Mareşalın fikrince, ace le edeyim diye sağını | solunu düşünmedi, herkesi çiğneyip geçmeğe kalktı. Bu yüzden ken di karşısma çıkan düşmanları. | . Bilhâssa acele | izi de işe sokmağa sebep oldu. | Mareşalın 1914 deki Fransız | ve Alman orduları hakkındaki İ görüşlerini de hülâsalayalım | 1914 teki Alman ordusunun şi- | arı, her türlü hukuk kaidelerini nazarı dikkate almayarak seri bir hareketle ve en müsait yollardan ve toplanmağa vakit bırakmadan müttefikleri mağ- lüp etmek imiş 1914 teki Fransız ordusu 1870 felâketinden ders miyetli bir zabitler kütlesi ta- rafından teşkil & iştir. Der- hal başlayan sulh sevicilik pro- pagandalarma © ve kendilerine çevrilen bir çok intirikalara ve hakaretlere bu zabitan kütlesi soğuk kanlılıkla mukavemet e- derek 1914 için Fransaya ordu- sunu kuvvetli ve ruhan yüksek bir halde bulundurmuştur. Fransız erkânı harbiyesi ve bu büyük kumanda heyeti mümkün mertebe Siyasetten uzak tutulmağa gayret edilmiş, ve bu sayede, hazar zamanında bir siyasi fırkanın itimadına İ &il, fakat meslök ve vazife eri olduğundan dolayı temey- İ yüz'eden kumandanları k du ve orduların gayret edilerek memleketi ordunun itimadına lâyık bir ku manda heyeti vücude gelmiş- ir. Mareşal ayni ile şu sözleri söylüyor: “1911 yılında, ordu. nun başmda yüksek liyakat sa- hibi bir başkumandanın bulun- ması, siyasi fikirleri hasebile İ bazı büyük emir ve kumanda İ mevkilerine yükselmiş ve fakat liyakat ve iktidarı gayri kâfi olan bazı zabitlerin ordudan çıkarılmalarına tamamile mu vaffak olunamamakla ber adetlerin azaltılmasını müm- kün kılmıştı. Maamafih bu fe. Dalık tamamile tamir edileme- mişti.... Bir zabitin vaziyeti gerek harpte ve gerekse sulhta kendisinin siyasi mücadelelere | karışmasını ) esnasında bir taraftan almasını meneder | mertebe muhak sahibi görünen bazı askeri müş teriler siyaset adamlara yana şacak olurlarsa, emin olmalı. İ dır ki bunlar umumiyetle ma- er bazı Arzın bütün dört senedenberi devam eden boğazlaşma bitmiş Hercümerç içinde. bulun net buldu. takviye gâne kuvvet olmuştu. Baş kumandan veki aareketini kurtaran genç erki niharbin bu hizmetini mükâfat- sız bırakmadı. Kaymakam Celâlin kıdemi- an harp zammından başka idaresine verilen kuvvet- lerden mürekep müstakil | fır- kanın kumandanlığma tayin edildi. Bu fırka bozulan ordu kadrosunun temelini teşkil ede | cekti. m kumandan derin bir Dar mez el (UY) ne çiçekli ümitlerle y Fakat harp ona askerlik zevkin den, zafer bevecanından Fazla i. Bunu akıl edeme- | lan ha | mazhar olduğundan dolayı de- | g. bu mücadeleler | mevki ve ciddiyet | kıt” larında | İ Nablüste bir Arap Dav | “Cemil'le Meliha yeni evlen mişlerdi. Yeni evlilerin eskile- re nazaran şu talii vardır ki se vişirler. Bu-karşılıklı muhab- betin kurdukları yuvaya da te- siri olur. Yeni koca bu yuvayı | süslemek için kazancının yük bir kısmını sarfeder. Şu k ni de birer birer alır. Yeni koca bir yerde karısının hoşuna gide bileceğini kestirdiği bir yüzük İ bir kol saati, bir pandantif ve saire görürse, ne yapar, yapar onu almağa çalışır. Cemil de öyleydi. yerinde olduğu M hediyelere, ipeklilere / garket İ mişti. O kadar ki az zaman için | de yuva hayli zeginleş süslenmişti. Bir gün Fransız tiyatrosuna meşhur bir artist gelmiş gelen galiba Sesil Sorel'di “Selimen,, i oynayacaktı. Meliha gazetedeki ilânı oku duktan sonra kocasının yüzüne baktı. Bu bakış de gitsek ne olur ko cacığım? diyen bir ifade vardı Yeni evlilerin şu mazhariye- ti de vardır ki, bakışların ma- sını derhal alarlar, Eski ev- de anlarlarsa da, anlama | mazlıktan gelirler. Fakat yeni | evliler hem anlarlar,hem de der | hal cevap verirler. Kazancı ve — Peki Melihacığım, ne de- | | mek istediğini anladım. Tiyat- İ roya gidelim diyeceksin amma | evde kimse yok. İ de izin verdik. — Ne zararı var canım, ka- pıyı kilitler çıkarız. Yar lacak değil ya... Pek âlk dar vaktimiz var, Akşama doğru kapı çalındı ve postacı bir mektup getirdi. Hizmetçiye o daha akşama ka Cemil mektub açtı, bir de ne | İ görsün? Fransız tiyatrosuna © i ftan iki koltuk İçinden ayrıca bir w3 Çekil okudu: atroya davet ediyo- . biletlerinizi “de gönder- dim. Yalnız bü inektuba imza- mı koymayacağım. Biökalım hangi dostlarınızın davet etti- ğini anlayabilecek misiniz? hür metler..,, Karı koca düşündüler, taşın- dılar, — Acaba Mitat B. olmasın? ürprizler yapmaktan nevra meydanlarında © göster- dikleri o kabiliyetsizliklerinden dolayı hoşnutsuzlar | sirası- na geçmiş “basit kimseler ve mevki düşküünleri olup, başka ları tarafından * doğruluğu ka- bul edilmeyen askeri bir hırs ve emeli muhak göstermek için adalet namına, dahâ doğrusu, artık zayıflamış olan karakter. leri namına, felsefi dedikleri ve yahut siyasi iddia eyledikle- ri fikirleri müdafaaya yeltenir- ler. İşte za bey'etinin iki zaaf sebepleri bunlardır. Cinoğlu bir ukdenin acı tecrübeler ve kanl: mücadeleler içinde ta hakkuk ıstırabını tattırmıştı. Fırtına nihayet bulmuş ve Anadolu son bir defa daha ilik- lerine kadar harp çöllerine ak- ymaştı. (Halep) te vâziyeti ele aldı. ğı akşam eski karargâhm bir odasında harpte yetişmiş, piş- miş genç silâh arkadaşları ko- nuşuyorlardı. Yüzbaşı Rifat elde ettiği mü | tareks şartnamesinde maddele- ri ouyarak acı acı gülüyordu: — Düşmüit harben ayak ba. samadığı topraklarımıza şimdi kolunu sallaya sallaya girecek ! dedi. Cephede iki defa yaralanmış, çetelerile müsademe eden iki parmağımı kaybeden bir eski arkadaşları binbaşı Cevat içi tiz Anadolu evlâtları silâhsız döndükleri köylerinde uvruştukları ve galebe e düşmanı bulacaklar. Yüzbaşı Sedat, dört yıl evvel lerinde civa gibi kayna eri bü- | zem, bu lâzım, o lâznn.. Hepsi | lâhla | ; Çapras kelimeler etiye | yapmıştır diyorum. - Belki amma; ben de İrfan Beyin yaptığını zannetmiyo- İ rum Hulâsa bileti kimin gönder- İ diğini anlayamadılar. Melih: — Elbette tiyatroda anlarız dedi. Y ekten sonra giyindiler ve tiyatroya gittiler. Biletteki | koltuğa oturdular. Her ikisi de ğa bakıyor, sola bakıyor, bir türlü davet eden : zatı göremi- yorlardı. Perde kalkınca, hâdi seyi sadece bir dost eglencesi olarak kabul ettiler ve oyuna daldılar... | yatro bitti, hâlâ biletleri kimin gönderdiğini anlayama- | mışlardı. Orada tesadüf ettik- leri tanıdıkları arasnda * köm- den şüphe ettilerse, onu itirafa mecbur etmek için: — Doğrusu hoş bir sürpriz yaptınız? diyorlardı. Halbuki sual sorulan tanıdık hayrette kalıyor ve bölye bir İ mediği için cidden mahcup ol- duğunu söyliyordu. Hulâsa o- İ yunun sonuna kadar da meçhul zatı keşfetmek mümkün olma İde Çaresiz eve döndüler. Saat bire yaklaşıyor. Otomobilden indikten sonra, kapıyıaçt Yukarıya salona çıktılar. Cemil elektrik düğmesini çe virirken karısı sordu: Meraktan çatlayacağım Cemil, kim olabilir bu Allah aşkına! Odanın içine bol bir ışık dol İ muştu. Cemil de, Meliha da çekmelerin, dolapların açılmış, İ yükte hafif, pahada ağır ne var sa hepsinin de alınıp götürü. müş olduğunu anlamışlardı. Köşedeki koltuğa da büyük bir mukavva dayatılmıştı. ve bu mukavvanın üstündv şu cümleyi okudular: “ Şimdi kim olduğunu anla- | denız, SEM İLÂNI tüfekler için İHTİRA “Zatülhareke tertibatı, hakkında isti 2-6-930 tarih ve 916 di iye, bilhassa & edici âlet, 0.11 etik al olunan nümaralı ve der için sademe hakkında istihsal 29 tarih ve 856 nu Zatülhareke end « için ve bilhassa tüfekler hücresi,, hakkında istihsal olu- nan 2.6-930 tarih ve915 numaralı, “endaht eşlihası bilhâssa tüfekler için kundak kapanma tertibatı, hak- kında istihsal olunan 6-10-930 tarih ve 960 numaralı ve “kendi kendine | da istihsal 913 numaralı, ve dolar tüfek,, hakkın ralı, ve da istihsal ler ve bilhassa kendi kei edilir tüfekler şaftı,, hakkında istil 0 tarih ve 917 atlarının bu defa mak © üzere ahara devrüf icar edileceğinden Galatada Çinili Rıhtım hanında Ro- bert Fertiye müracaatları İaur. ilân olu yan bu âteşin genç zabit, omuz İarr çökmüş gözlerinin feri git- Itında kavrulan e gelmiş, mirıl- anakkalede © vuruştuk. adam boyu otuz sekiz | izü delmedi. almumu gi- llesi göğsi Fakat bu çöl, bizi bi eritti, Kaymakam Celâl, silâh arka İ daşlarının yeis ve ıstırap dolu mükâlemelerini dikkatle dinli- i yordu. Yüzbaşı Enver içlerinde en | atılgan, en neşelileri idi. | Kumandan yaldızlı bir siga- fa paketi uzattı. —D bak keyfine: Arkadaşları hayretle baktı. | lar, Yüzbaşı Enver o zamen gü —Şeyh Sadun'un heybele- rinden çıkardım, yabancı sayıl- maz ve mütecpssiz nazarlar al. İ tında pak —Hacı babayı saleverdi davetiye göndermek aklına gel | -930 tarih ve 912 muma: | Tse Dünkü şeklin halli 78 Yeni şekil Soldan sağa 1 — Ölüm (5) Gideceğimiz yer 6) 2— Göz rengi (3) Aciz bırakmak ii 3 — Mezar (5) Büyük (3) İ 4 — Al (5) Renk (3) 5 — Ay (3) Şafak (3) Dumanın İ baraktığı (2) 6 — Nota (2) İ 7 — Zaman (2) Keder (4) 8 — Bir millet (3) Geyinmiş (5) 9 — Yapmak (3) Hasretli (5) 10 — Ebedi değil (4) Ev (4) 11 — Son nefes (4) Enin (6) Yukardan aşağı 1 — Asılsız şeye inanmak (5) Bir gün evvel (5) İİ 2— Uzuv (2) Keder (3) Tok de ğil (2) 3- le 4— Boy değil (2) (3) 5 — Cenazenin konduğu yer (5) 6— İş (4) İle (2) 7. Emirler (5)Sada (5) 8— El (2) Cehennem Solta (5) Peygamberin anası şeytanı (4) Örmek (5) i (6) Kadıköy Himayeletfal Balosu 33 Temmuz 931 per- gembe akşamı Suadiye gazinosunda ZAYİ: - 2729 araba numeromu | hükmü yoktur. İsmail oğlu Osman ZAYİ: - Askeri vesikam ile ev. rakı şahsiyemi havi cuzdanımı zayi ettim. Yenisini alacağımdan eskisi- nin hükmü yoktur. Hasırcılarda Uzunca İ mumerolu esnaf kahvesinde | oğlu Ibrahim. Ahmet Dok.or Hafız Cemal st tedavihanesi e gön öğledin de kadar er kek, dahiliye hastalıklarını Div numaralı husus! davi eder nyolun: dedi. Yüzbaşı Enver herif di İngiliz karargâhında kimbi lir ne izzeti ikram görüyor.Hep — Kurşuna dizilecek adam- dı! Dediler. Kumandan Celâl ilk defa ze karıştı: — Arapların âkibetini gör- İ mesi ona daha büyük cezadır. İ Dedi. Silâhlarımın hakkını vuruşa vuruşa ödemiş olan genç zabi İller geç vakite kadar dertleş ler. Yırtık, tozlu elbiseleri, boya- sız eski çizmelerile birer tarafa uzanan yorgun silâh arkadaşlı rı derin bir kışla uykusı larken kaymakam Cel çekti: Kahramanlar, dedi. Sizi Av- rupa orduları değil, bu çöllerin tarihi bağları, an'aneleri mağ- | lüp etti. ... kı Mütareke şartları ordu nlığma tebliğ odil i| makam Celâl Şeyh 5 İ dun'un evrakı arasındaki adre» om | toprak | nevi (5) Güden zayi ettim, Kaydını kapatacağımdan | ovada 27 a yalısı möbileli ciarak Kğ ralıktır. Derunundakll müracaat Satılık veya kirâ fotografane ately& Beyoğlunda İstiklâl çağ 340 numaralı Pera dahilindeki fotogri nl levazımatı satılık veya kif lıktır. Bina iss kira ile d sinde olunacaktır. o Taliplere İ hususta o suhulet göste: Müracaat: Oda kaşı Hi | efendiye veya Bristol oteli İ de muhasebeci Zülfikar Beğ | Gümüşsyu hastanesi 120,000 kilo koyun İ rilen #iat pahalı gö: İ den yeniden kapalı zarf ust ile münakasaya konulmuşt İhalesi 21-7-931 suat İi yapılacaktır. Tailpleri yevi mezkürda tarifate kanuniyi İ dahilinde shektuplarını vi muayyeninden evvel komü | yona ila eti | 16,000 kilo süt a | nakasa suretile satın alı caktır. İhalesi 28 temmuz saat İ5 ten 16 ya kadari olunacağından taliplerin şafi ii “ namesini görmek üzere bi gün öğleden evvel ve müm, kasaya iştirak etmek için dö vakti muayyeninde teminstiğ, larile birlikte komisyonumuflği da bulunmaları Si Üsküdar bankafi. Türk Anonim Şirketi Bazı hissedaranın be günü sent 14 de ferkalide içi aktedileceğinden ber mmucibi kani bir hisve sahibi olanların da müsfl kereye iştirak için hisse senetleri, içtima gününden bir hafta evveli kadar Şirketin merkez veznesimt” makbuz mukabili tevdi eylemeldfİ, rica olunur. Ruznamei müzakerat 1 — 42 inci maddenin tadili. 2 — Merlisi idarenin vaziyet tetkiki ve ledelicap tebdi 3— İstanbulda" ve ledeliktiza ball İ miyet itast. 4 — Hisabat hakkında meclisi darenin izahatı, 42 inci maddenin teklif edilen m İaddel sureti: “Şirket işlerinin tedviri j eden müdirlerin ve bunların salâhi"” yetleri derecesinin tayini hakkı müs hasıran hey'eti umumiyeye aitti Müdirlerin nasıp ve azil | keyfiydi” tescil ve ilân ettirilir. Şirket umurÜ da istihdam edilecek memurinin *Ü Yin ve azli meclisi idareye © aitti Meclisi idare her ne şekil ve surettğ İ olursa olsun bu salâhiyetini akar tevdi edemez. Tayini icap eden mü dir, memurların tercihan hissedaraf” arasından alınacaktır. le Zehrayı arattı, Kumandanlık sıkı aldığı için şüpheli eşhi mmtakasına girmesine yoktur. İngiliz casus teşkilâtı hes# ba çalışan genç kizin bur daki vazifesi Türk kumanda” file temas etmekti. Kaymakam Celâl bu buhran vaziyette zehranm buişi yapm” | sna imkân olmadığını ve onuf” ilk fırsatta cenuba döneceği İf zannediyordu. (Halep bir mahşer halinde! Kıt'alar bütün kadroları”) kaybatmişler, kumandanlar 4# sırmuşlardı. Levazım teşkilâtı” dan eser kalmamıştı. Bu karışıklık içide Zehfay? yapılacak iş kalmamıştı. Zat” "mütareke şartlarma göre (Hr | ep) itilâf kuvvetleri tarafı | | dan işgal edilecekti. Bütün araştırmalara rağ” genç kızı (Halap) te bulmi mümkün olmadı. İ | itmedi) imkâi z irede şubeler küşadına mef'tl