SEKiZiNCi SENE No. 2577 | j, İstanbul Cumhurivet**! Posta kutU8U: N» 2 4 6 Yeni Matbuat Kanununa Konacak Maddeler J I I M I I I I I I I I I I t l ı l I I I " ' ' l T a l u f / N n • Başmuharrtr : 22360 1 C İ C l O n . Tahrlr müdUrO • 23238 Idare mUdUrü 22365. M»tbaa ^30473 u n yetı ' 1 l l l CUMA 10 TEMMUZ 193T HABİÇ İÇfN 1 Seneliği : »1400 Kr. 2700 Kr.1 i 6Ayhğı: 750 Kr.f #1450 *800Kr.f ABONElŞERAtTf *«•••• •' • ••• • • MUPOET:|TORKİYEİÇİN 5 Kuraştor ^ Nflshası her~yerrf< ' ' ' ' r * ' ' l l ' ' ' ' * l l ' " l ' " l ' ' * l l * ' l * * l l l 1 ' l " l * l l l ' ' ' ' M l l ı l ( l l l l M I T l l l ' l l * l l | l * l ' I I I T * 1 I * l l ' * l > l l l > l l l l l l > 1 < I I I I * ( * ' " * * 1 " " l 1 l v a ' ' l l " a lllHlllllllllllllHllllllHHllllllllllllllllHllllltlHHIIIIIHIIIIIHMimıllll UIMMIIIiriMlllllllllMMIIMIMMIIIIIIIIMIIIiniMIIIHIIIIIIİIMMMIMIIIMIMIIIIMIMI Ankara Atina Dresden, temmuz 931 Kral Faysal Hz. İstanbul'dla Misâfirimiz dün sabah geldiler ve merasimle istikbal edildiler Faysal Hz. Dolmabahçe'de Gazi Hz.nin misafiri olarak bir kaç gün ikamet edeceklerdir. Dün müzeleri gezdiler «Fosişe Tzaytung» ta tanınmı* Alman muharriri Hans Zehrer'in iki güzel yazısı çıktı. Bunlardan biri Ankara'dan, öteki de Atina'dan gönderilmiş. (Zehrer'e göre Ankara, modern TUrk insanının iç kudretini ifade eden merkez bir harikadır.) Asya topraklan üstünde gece ka • ranlığım arkasında bırakan yolcu, yataklı vagonda uyandığı vakit, birdenbire Avrupa'da uyanır, yani Ankara'da.. Burada her şey modern insanın sarsılmaz iradesini gösterir. Her şey Türk'ündür. Büyük bir metropol olmak için şark intizamsızh ğından sıyrılan şehir, gençliğine yakışan bir büyük politika merkezidir. Türkiye günün birinde buradan, bu şehirden coşacak iradesi ile her tehlikenin kahramanı olacak bir vaziyettedir. Avrupa'da zannediliyor ki, Türk ülkesinde her hangi bir yabancı politika kudretinin tesirleri, hâlâ, az çok hüküm sürmektedir. Ankara'da, şimdi, eski Osmanlı devletini hiç hatırlatmıyan insan otu ruyor. Memleketin başlıbaşına bir politikası vardır. Hans Zehrer yeni Ankara'yı, bu şehirden ziyade Türk ruhunu ifade eden merkezi çok derin kavrıyan bir görüşle tahlil e derken devlet borçları mes'elesine geçiyor. Ankara'daki büyük çalışmak ve yaratmak iradesini gördükten sonra Hans Zehrer; Türk'ün alacaklıları arasında Alman mümessillerinin bulunraasına, yürekten, müteessirdir. Alman'Iarın alacak hissesi %15 kadar ehemmiyetsiz bir şeydir. Bunun için fedakârlığar yakiaşan öır hai yolu bulmak daha doğrudur. Hans Zehrer, bu münasebetle Alman'lara soruyor: «Alacaklı Fransız'lar, sırf bir politika oyunu olarak Türk'lere: «Biz size her türlü kolaylığı yapmağa, hatta borçların bir kısmın dan bile vaz geçmeğe razıyız. Fa kat, ah, bu Alman'lar, hep onlar güçlük çıkarıyorlar» derlerse bundan zarar görecek biz değil miyiz?» Türk dostluğunun şarkta ne ehem miyetli olduğunu gören Zehrer'in böyle düşünmesi pek tabiidir. Biz burada Hans Zehrer'in derin bir Türk sevgisinden gelen kede rini dağıtmak isteriz. Türk borçları mes'elesinde büyük bir gazete ile bize dostluk gösteren muharrire, yürekten, ayni dostlukla teşekkür etmek borcumuzdur. Türkiye'nin değişmesı, Türk ül kesinde müstakil bir politika kud retinin uyanması, Ankara'nın hiç beklenilmiyen bir irade halinde dünya politikasına karışması; devrimizin temel değiştiren bir hâdisesidir. Yabancı devlet politikaları için şark elleri, artık eskisi gibi, açık de ğildir. Yaktn zamanlara kadar büyük Avrupa devletleri politikalarının kıvılcımlarını Balkan'lılarm toprak hırsında tutuştururlardı. Atina, bunu anlamak itibarı ile, başta gelir. Anadolu'da, megalo idea'nın büyü sünü yaratan topraklarda, ayni fi kir, yerini acı bir sahiliğe bırakan hayal vefasızlığı ile dağılmıştır. Ankara elçisi Atina'da yeni ve cum • huriyetçi Yunanistan'ın kurtuluş bayramını kutlularken yeni bir politika devrinin açıldığını müjdelemiştî» Daha sonra Ankara'ya gelen Venizelos, orada, Osmanhlık devrinin miskin ve iki yüzlü tipini değil, iradeli ve yürekten Türk tanımak fırsatmı bulmuştur. Akdeniz'e sulh getiren son anlaşmanın sebeplerini burada aramahdır. Hans Zehrer Türkiye Ellas anlaşmasım çok ehem miyetli buluyor. Fakat, Zehrer unutuyor, bu anlaşmada Venizelos ka dar tsmet Pş. nın da büyük bir rolü vardır. Ankara realist insanın yurdudnr. Her iki milletin anlaşmak için gösterdiği azim, kültürünü pazar malı gibi yüksek sesle metheden Avru pa'ya örnek olacak bir büyüklük Eskişehir'liler Nadi Beyi fahrî hemşeri yaptılar Eskişehir halkı arasında geçirecek f Nadi Bey vaki davet üzerine bugünü Eskişehır'lılerın bugun keiıdıstne *ahn he mşerılık tevcıh eiecekleri mız Yunus Nadi Bey ve Esktşehır'de Istasyon caddesi Başmuharri Haydarpaşa ganndan Irak Kralı Faysal H z. nin şehrimize muvataiatlartna ait bir kaç intiba çıkarken Haydarpaşa rıhtımındi Dolmdbahçe sarayvna çikarlarken Muhterem misâfirimiz Irak Kralı Faysal Hz. dün sabah sa at dokuzu on geçe hususî trenle Ankara'dan Haydarpaşa'ya muvasalat etmiş ve fevklâde merashnle »«likfeaf eJilmiftir. Haydarpaşa'da hazırlık Kral Hz. nin istikbali için istasyonda tertibat alınmış ve bir alay asker, baslarmda fırka muzikası olduğu halde istasyonun içinde ve dışında mevki almışlardı. Askerî kıtaata alay kuman c?anı kaymakam Haandi Bey kumanda etmekte ve fırka kuman danı Rüştü Paşa ile erkâni har biyesi de askerî kıt'anm başında bulunmakta idi. Ayrıca iki yüz kişilik bir polis müfrezesi askerî kıtaatın cephe ilerisinde teker teker rıhtıma kadar bir kordon teşkil etmekte idiler. İstanbul Valisi Muhittin Beyle Kolordu kumandanı Şiikrü Naili, Merkez kumandanı Emin Paşalar, Halk Fırkası İstanbul idare heyeti reisi Cevdet Kerim, Polis Müdürü AliRıza Beyler ve daha bir çok yüksek memurlar resmî kıyafette oldukları halde Haydarpaşa'da Kral Hz. nin teşriflerine muntazır bulunuyorlardı. ( Mabadı 6 ıncı sahıfedc ) Ankara 9 (Telefonla) Eskişehir'lilerin daveti mahsusa finı kabul ederek cuma gününii onlar arasında geçirmeğe ka rar veren Muğla meb'usu ve «Cumhuriyet» Başmuharriri Yunus Nadi Bey bugün öğle trenile buradan hareket etti. Muharrir Aka Gündüz Bey de (Mabadı 4 uncu sahifede) Ali Saip Bey yeni vesikalar topluyor... Ali İhsan Bey de Arif Oruc'un Kefken teşebbüsünü teyit ediyor Yeni matbuat kanunu hainlere neşir hakkı vermemektedir Ankara 9 (Telefonla) Haber aldığıma göre Urfa meb'usu Ali Saip Bey yeni matbuat kanununun müzakeresi esnasında Mecliste yeni beyanatta bulunmağa hazırlanmaktadır. Saip Bey muhalif gazetecilerin hiyanette bulundukları kanaatinde; vesaik göstermek suretile, israr etmektedir. Kendisi yeni beyanatı i • çin vesaik toplamakla megul dür. İ Süreyya Beyden sonra Mazhar Müfit ve Ziya Gevher Beylerin nutukları [B. M. Meclisinin geçen pazar günhü celsesinde cereyan eden matbuat hakkmdaki münakaşalara ait zabıtlartn neşrine dün başlamıştık. Dün çıkan kıstmda celsenin küşadt ile Elâziz meb'usu Fazıl Ahmet Beyle iki arkadaşımn istizah takritinm okunmast ve Başvekil Pş. nın kısa bir beyanatını tahiben Aksaray meb'usu Süreyya Beyin beyanatı intişar et • misti. Süreyya Beyden sonra Denizli meb'usu Mazhar Müfit B. kürsüye gelerek beyanata baslamıştır. Bu gün de Mazhar Müfit Beyln beya • natından başltyarak, Anadolu Ajansının tebliğ ettiği resmî zabtı neşre devam ediyoruz:] Matbuat*«••«»celsesi... ••' . Zavallı yavru! 5 yaşındaki bh* çocuğu otomobil yaraladı Dün akşam üzeri Çemberlitaş'ta bir otomobil kazası olmuş, 5 yaşında bir kızcağız yaralanmıştır. Şoför Akif'in idaresindeki otomobil, Dizdariye mahallesin de oturan Ayşe Hanımın yanında yürümekte olan 5 yaşındaki kızı Muallâ'ya çarparak zavallı yavruyu başmdan yaralaanıştır. Küçük Muallâ'nın yarası ha fiftir ve eczanede sarılmıştır. j Ah Saip Beyin beyanatını teyıt eden şahıtlerden Ah Ihsan B (eskı bir en^cntnr'e) Hainler gazete çıkaramsyacak! Zıya Gevher B. (Çanakkale) Mazhcr Müfit B. (Demzlt) Mazhar Müfit Beyin nutku Mazhar Müfit B. (Denizli) Ar kadaşlarım, kanunu esasî ile idare olunan ekseri devletlerde olduğu gibi bizim de teşkilâtı esasiye kanunumuzda matbuata ait olan bir madde vardır ki, o maddede (matbuat kanun dairesinde serbesttir) der. Efendiler, bu mes'elede en nazik olan cihet işte o kanunun sureti tanzimindedir. Bu kanun ne suretle tanzim edümelidir. Biliriz ki, bu kanun Üç şekli ihtiva eder, üç suretle tanzim olunabilir. Birincisi; kanun mefkuttur, denecek bir şekilde yapıla bilir. İkincisi, kanun mutedü bir şekli ihtiva eder. Üçüncüsü; kanun müs( Mabadı 5 inci sahifede ) tebittir Fakat müstebit kanun bi * !*»«.« tebittir. hakat musteDiı üa»«ı«»« •• , ; „ „ ...««n. > • •»•«' '•»»»» »"•""ıı •»'»"»"« bir bina da, kolay yıkılan bir kulüde tedir. Zehrer, Atina'da Türk dostde.. luğuna büyük bir kıymet verildiğine Bu bizden ziyade ltomfumuzun emindir. Ona göre Venizelos bütün hakikî dostluğa vereceği kıymete kuvveti ile çalışıyor. Balkan mem • göre değişen bir şeydir. Biz her leketlerine komşu olmak itibarile halde ihtişamlı bir sulh binası isti Türkiye'nin oradaki politika hâdiyoruz. öyle zannediyoruz ki Atina selerine karşı tabiî bir alâkası var • da onu istiyor. Bu olursa Ismet Pş. dır. Fakat Türkiye Ellas dostluğu ile Venizelos gelecek nesillere çok henüz üstünde binası yükselmemiş ehemmiyetli bir armağan bırakmış bir temel halindedir. Onun üzerine olacaklardır. pek çok seyler kurulabilir, ihtişamlı M . NERM1 zim asla hatır ve hayalimizden geçmez. Şu halde yapacağımız kanun için mikyas ve miyar nedir? Hangi şeyi mikyas ittihaz ederek matbuatı kanun dairesinde tesise gideceğiz. Zannı âcizanemce yazıcmın dere cei irfanı, hali ve şanı ve okuyu cunun derecei tahammülünü aramak lâzımdır. Şimdi arkadaşlar, ilim ve irfanına, fazıl ve kemaline hakikaten şahit olduğumuz yazıcı arka daşlarımızdan sarfınazar fakat bu gün tenkittir diye, muhalefettir diye kalem oynatan, küfür saçan bu yazıcıların tercümei ahvaline bakalım. Malum olan bu yazıcıların tercümei hali ve mazileri ve hatta mazi denilemiyecek kadar pek yakın olan işgal zamanında ve mücadelei milliye Ankara 10 Yeni hazırla nan matbuat kanunu lâyihası Heyeti Vekilede müzakere e dilmektedir. Kanunun B. M. Meclisinde müzakeresi esnasın da uzun münakaşalar olacak Ali (Mabadi 3 üncü sahifede) Şu köşedeki bacağı, görüyor musunuz? „„, , , 2 Kuçuk Muaîlâ karakola goturalurken Resmimiz kızcağızı annesinin kuCAgında, Ayasofya merkezine götürülürken göstermektedir. llk Efgan meclisi Ankara 9 (A.A.) Kâbil'den gelen malumata göre Efgan Padişahı Nadir Şah ayın 8 inde meb'usan mec.lisini açmıştır. Bu meclis Efganis tan'm ilk parlâmentoiudur. Dördüncü sahifede KALBIMin Krokisini çizdim. Yazan: AKA GÜNDÜZ ^ u yîirek'ler acısı resmi gördünüz değil mi? O köşede gÖrdüğünüz bacak, bir taş bebe^in kırık bacağı değil, bir ailenin göz bebeği olan canlı bir bebeğin bacağı, bir otomobilin kırdığı, kopardığı ve kaldırımm bir köşesine fırlattığı kanlı bacağıdır. Kopan bacağım Babıali caddesinin yaya kaldırımı üstünde bırakan yavrucuk biraz sonra, bastane yatağında, «kopan bacağımı getirin. Saklıyayım, babacığım gör mesin, üzülür» diye çırpına çırpına ruhunu teslim etmiştir. Son zamanlardaki otomobil kaLutfen Sayfeyi çeviriııl»