Bazı samimi ecnebi dostları- mız bize diyorlar ki: “Sizin in- kılâpçı cesaretinizle idari poli- likanız arasmda sanki hiç bir münasabet yok. asi ve içti- mai sahalarda dünyanın en bü- yük inkılâbını yaptınız. Acab bütün memleket, bu ileri fil lerde sizinle beraber mi idi? Cümhuriyeti ilân ederken bü- in vatandaşların ayrı ayrı mu- vafakatini aldınız mı? Harf in kılâbı için neler düşündüğünü ayrı ayrı her kesten sordunuz mu? Şüphesiz bunu yapmı nız. Neticelerinin mes'uliyetini üzerinize aldınız ve cesurane yürüdünüz. Şimdi inkılâbın ta- mamiyle muvaffakıyetini te- min etmek mevzuu bahistir. Karşınıza bir matbuat mesele- si, bir matbuat hürriyeti ıkı- yor. Bunun karşısın yorsunuz, tereddüt ediyorsi nuz ve bir türlü radikal bir k: rar veremiyorsunuz. Türk inki- lâpçılarının bir türlü anlayama- dığımız cephesi budur. da küçük bir fark vardır. Bü- yük Gazi; memleketin en ka- ranlık, en ümitsiz bir devreşin- Je Türk milletindeki kudret ve kabiliyeti herkesten evvel sezdi. Onun her iyi, güzel ve faideli şeyleri kabule olan te- mayülünü, inkılâba olan istiy- dadını gördü. Milletin bu tabii temâyüllerinden mülhem olan Gazi; Türkün büyük inkılâbı- tt. Doğrudur: İnkılâp hareketlerinin yapılıp yapılma» ması, ayrı ayrı milletin her fer- dinden sorulmuş değildir. Fa- kat dahilin veya haricin tahri- kât ve ifsadatına maruz kalma- dıkça, Türk milletinin ruhunda #yanmasına de asla imkân yoktur. Bütün gayemiz; bu nevi tah- rikât ve ifsadata mâni olmak- tar, Matbuat meselesinde radikal bir karar almayışımızın sebebi, zannedildiği gibi, korku ve te- reddüt 'değildir. Biz harf inki- lâbinm bu memlekette hiç bir tesir ile sarsılmaz bir hale gel- mesini ne kadar samimi isti- yorsak, matbuat hürriyetinin de ayni kuvvetle yerleşmesini ayni samimiyetle arzu ediyo- ruz. İyi idare edilen bir matbu- at, asri bir devletin en büyük kuvvetidir. Yeni rejimi bu bü- yük kuvvetten mahrum bırak- mak istemiyoruz. Halk idare mürakabe hakları vardır. Bu hak ve hürriyetlerden i ye imkân veriyo: mücadelemiz, hürriyetinin sui istimaline mâni olmağa matuftur. Şu muhak- kak ki, son zamanlarda bu mo- dern silâhı, memleketin ve reji- min aleyhine kullanan bazı ga- zeteler oldu. Matbuat hürriyetini sui - mal eden bazı şuursuzlar var, diye bu hürriyeti - boğmayaca- ğız. Onlara kalem hürriydini iyi kullanmak yolunu, kanun yollarından öğretmek için ısrar öle çalışacağız. Bizim kanaati- miz şu ki, seviyesi yüksek olan memleketlerde olduğu gibi iyi kullanılmasını temin edebi- lirsek, memleket hesabıma yeni ve başlı başına mühim bir ink- lâbı daha tahakkuk ettirmiş 0- olacağız. rlamalı ki, mat- taraftarlığı bu günkü ikti fırkasının yeni prensipi değildir. Fırka ve 0- nun Büyük Şefleri, matbuat hürriyetini öteden beri iltizam ve müdafaa etmişlerdi. Onlar, Zaman zaman fevkalâde hâdi- sat karşısında almağa mecbur oldukları tedbirleri, geçmiş po- litikacılar gibi kasımlarını €z- meğe vesiyle ve imkân veren bir fırsat diye almadılar, Bilâ- kis ihtiyaç ve zaruretler zail 0- inca, o tedbirleri kaldırmakta ir an bile tereddüt etmediler. Her halde memlekette takriri sökün kanununu, istiklâl mah- «0 TEMMUZ 1931 6 ncı sene, No. 1943 KUSHASI 5 KURUŞTUR Gayemiz nedir? inkılâp aleyhinde “bir infial | sinde; vatandaşların tenkit ve | bizde de matbuat hürriyetinin | AŞ A yem Kral F Irak Krah Feysel Hazretleri dün | sabah şehrimizi teşrif buyurmuşlar. | dir, Trenin muvasalatından evvel vali Muhiddin Beyle kolordu kumanda rü Naili, merkez kumandanı Emin, fırka kumandanı Şükrü Paşa larla kolordu ve fırka erkânx barbi-, yesi, polis müdürü Ali Rıza Bey is- | tasyona gelmişlerdir. Istasyonun methalinde polis müf- | rezesi mevki almıştı, onu bir piyade | taburunun dizilişi takip ediyordu. | Kesif “bir halk kütlesi istasyonun methalini, dahilini ve ön meydanını on gece göründü. Derhal sert emir- ler verildi. Asker ve polis müfrezele ri resmi selâm vaziyelinde misafiri- eysal H bulu teşrif t buyurdular. Kral Hz. ziyaretlerinden pekziya- demütehassisdirler. Gazetecilere beyanatta bulunmaları muhtemel 7d ; 4 . Wi Z. dün Istan- Irak Hükümdarı dün müzeleri gezdiler, tetkikatta bulundular, bugün de Yalovayıziya ret edeceklerdir Kral Hz. Büyük Millet Meclisi Resisi Kâzım v6 Başvekil İsmet Paşalar -Hazaratı ile beraber miz Kral Hazretlerine arzı tazime hazırlandılar. Tren yavaş yavaş du- Müddei umümilikçe Babiâli caddesindeki otomobil faciası | safahatının tahrifine teşebbüs edenler hakkında ayrıca tahki- kat yapıldığını yazmıştık. Öğ- tekemmül “etmektedir. Dün, künmin ifedeleri alınmıştır. Müddei umumilik tahkikat- la resmen meşgul olmaktadır. Hâdisenin zavallı kurbanı olan Şükran hanımın pederi şimet- difer zabit: Nadir Bey dün An- karadan şehrimize gelmiştir. Nadir Bey vak'anın fecaatini evvelce gazetelerde okumuş ol masına rağmen kızının ba; hön; müştür. Kızın cenazesi dün sa- at 3,30 da Nallimesçit camisir. den kaldırılmış, Edirne Kapı- daki şehitliğe defnedilmiştir. Vafiler censze masrafını de- rubte ettikleri gibi dünde Afi. | yet yurduna 300 lira ameliyat | ücreti tediye etmişler, hasti | rın hastanede kaldıkları müd- | det zarfında yevmiye 8 lira 0- lan bastane ücretini ödeyecek- lerini bildirmişlerdir. Vafilerin | kızın pederine mühim miktar- kemelerini idame ettirmek iste- yen bir hükümet için çok kuv- vetli sebep ve vesiyleler bul- mek müşkül deği Halbuki gayesi günlerini iyi geçirmek değil, âtiyi düşünmek ve hazır- lamaktan ibaret olan bir hükü- Şükran Hm. rehdiğimize göre . bu tahkikat * bu münasebetle bazı zabıta er |İ mazı defnedildi Hakikati tahrif yoluna sapanlar hakkında takibat yapılıyor Zabıta erkânından bazılarının ifadesi alındı. | ve Hem oğluna, hem yeğe- nine, hem kırık ayağına ağlayan zavallı anne hastanede da tazminat verdikleri söylenil mekte isede bu cihet (£ Vafiler tarafımdan teyit edilmemekte- dir. Dün bir gazete hâdisenin kurbanı olan kızcağızın Vafi- lerin akrabası olduğunu yaz- miştı. Maamafih bu hususta te eyyüt etmemektedir. Bu husus ta vafiler: — Hüdiseden mecruhlar ve üleleri kadar bizde müteessi- İriz. Ölen kız akrabamız değil, fakat ahbabımızdı demişlerdir. m yy met başka türlü" hareket ede- mezdi. Memlekette her şeyi, her müesseseyi, bir kelime ile umu- ve normale idal Siirt Meb'usu MAHMUT rurken etafta Ballon sürekli alkışla” yı yükseliyordu. Kral Hazretleri tre- nin en arkasına bağlanmış olan Rei- sicümhur Hazretlerinin şahıslarına mahsus hususi vagonun salonunda etraflarında maiyetleri ve teşrifmiçi- lar olduğu halde oturmuşlardı. Tren bir furgon, bir yemek vagonu, bir yataklı vayonla hususi vagondan inürekkepti. Takdim merasimi Trene ilk evvel Vali Muhiddin B. girdi. Teşrifat memurlarımızdan ve Kral Hazretlerinin teşrifatçılığına tayin edilen Kadri Bey Vali Beyi Kral Hazretlerinin huzuruna takdim etti ve Kral Hazretleris — Memnun oldum. Diyerek Vali Beye iltifat buyurduk- tan sonra maiyetlerindeki İraklı mi- safirleri Vali Beyle tanıştırdılar. Vali Bey de kendisinden sonra trene çıkan kolordu kumandanı Şük rü Naili Paşayı Kral Hazretlerine tâkdim ettiler. Kolordu kumandanı | da Kral Hazretleri tarafından maz- harı iltifat oldu. “ Asker çok gürbüz ,, İlkin Vali Bey trenden indi ve Kral Hazretleri de mumsileyhi taki ben indiler. Muzıka bu'esnada Irak marşını çalıyordu. Kral Hazretleri askerin önünden geçerken kolordu. kumandanı Paşaya Türkçe olarak — Maşallah asker çok gürbüz! Diyordu. Kendilerine takdim edi- len merkez ve fırka kumandanı Pa- şaların ellerini sıktılar ve askeri tef- ©ş ederek Gara doğru ilerilediler. Etraftan mütemadiyen (alkışlayan halkı ksa bir reyeransla selimliyor. du. Iraklıların tazimatı Bu esnada şehrimizde bulunan Iraklılar Kral Hazretlerine arzı tazi mata şitap etüler. irak sefiri Naci Bey bunları Kral Hazretlerine tak dim etti. İçlerinden bazıları hüküm darlarmın elini öpüyorlardı. Kral Hazretleri maiyetlerinde Va- li, Kolordu kumandanı ve kendileri. ne refakat eden diğer zevat olduğu haldej halkın alkışları arasında ya (Başı Kinci sahifede) Devair Otomobilleri Hanunun birinci mü- | zakeresi yapıldı ANKARA, 9 (A.A.) B. M, M. bugün reis vekili Refet Beyin riyasetinde toplanmış- tır, Ceza usulü muhakeme ka- Bunu lâyihasının bazı maddele rinin değiştirilmesi hakkında ki kanun Jâyihasınm alâkesi dolayısile bir defa da D. encümeni tarafından tet mesi takarrür ederek mezkür encümene tevdi Yiye vasıtaları hakkında- ki kanuna merbut cetvelin tadi İine ait kanun lâyihasının birin ci müzakeresi yapılmıştır. Mez- | kür kanun lâyihasında jandar- ma umum kumandanlığı namı- ya bir otomobil. tahsisi teklif edilmekte ve Şurayi Devlet, temyiz mahkemesi, Divanı mu hasebat reisliklerine otomobil tahsisi hakkındaki kanun ilga | olunmaktadır. Meclis cumartesi günü top- | lanacaktır. Tuhaf şe Mahkemeyi bu adam- lar acaba ne zannediyorlar? Türk - Yanan muhtelit mahkeme sinde hayli tuhaf davalara da tesadüf edilmektedir. Meselâ Tspro Jorj sminde Yunan- İh iddia eden birisi Puntada bırak. tağa iki su fıçısı ile üç çoban köpeği- nin iade ve tazmini için bükümeti- miz aleyhine dava açmıştır. Dmitri Lovaris ünde diğer biri de hükümetimiz aleyhinde açtığı bir davada İzmir havelisinde kaybettiği üç, dört domuzunun bedelinin taz- minini istemektedir. Darülbedayi Dün akşam saat 17 de darül 2— Yün Tsilhasi wılzda seyahat, M1 sahifede: elek, 2 Hikâye, ERoman rx " farla çalıştırılamayacak Aşka dair ne düşünüyorsunuz? Aka Gündüz Bey anlatıyor.. Ben kimseye aşk uğrunda ölme- yin demiyorum. Uğrunda ölecek aşklar da vardır: Millet aşkı, vatan aşkı, ihtilâl aşkı.... “Bu toprağın kızları,, nı, bu toprakta yetişen hiç bir roman- ER yy cı, onun kadar içten söyletme- di. “Kendi kendisinin kızı,, ken- di kendisinin adamı olan Aka- nın hayalinde değil, aramızda içimizde ve koynumuzda yaşı- yer, Sevenleri ve sevilenleri bu Kadar yakından tanıyan özlü puharririn aşka | şündüğünü öğrenmeğ nız meraklı ve hattâ bira; heyecanlı bulmaz mısınız.? Bakınız “Muhterem katil, müellifi, anketimize. ne cevap veriyor: — Bir anket daha mı? Ce. vap vermesem küseceksim. Bel ki de bu ince meyzudan kaçın- dığımı nasırlığıma hamlede ceksin, Cevap versem ten- türdiyot taraftarlarını gücen- dirmek ihtimali var. Ne söyle yeyim bilmem ki. Aşka dair hiç bir şey düşünülmez. Aşkın man Aka Gündüz Bey tık, felsefesi, pisiko-analizi, el hasıl hiç bir karım ağrısı yok - tur. Aşk sadece hayattır. Ha- yatın kendisidir. Özüdür. Onun içindir ki kitaplara, kafalara sığmayan bu okyanus!, ördek yumurtası kadar kalplerimize pek âlâ yerleşiyor, bağdaş ku- (Devamı 6 ıncı sahifede) Meclisin tarihi celsesi Matbuat hürriyetinin münakaşa Fakat efendiler; inlalâp ve cüm bedayide vali ve belediye reisi Muhiddin Beyin riyasetinde bir içtima yapılmıştır. Bu içti- mada darülbedayii alâkadar e- den bazı meseleler görüşülmüş tür. Piyangomuz İ 16temmuz perşembe İl akşamına kadar kuponları gönderiniz Hediye piyangomuza iştirak etmiş olan karilerimizin 16 Tem- İİ kadar kupanlarını tebdile vakit bulmalarını temin içindir. Taşradan kupon gönderen ka- | rilerimizin, kuponları mukabilin. İİ de ayırdığımız fiş mumaralarını gazetemizde isim ve adreslerile, kur'adan evvel, neşredeceğiz. Hediyelerimize gelince, her- kesin işine yarayacak büyük kü- çük muhtelif kıymetlerde birçok İİ esya intihap ettik. Bunların liste sini yakında neşredeceğiz. huriyetin taali semerelerini millete iktitaf ettirmek istediğimiz şu esna. da o hilkat ve o istidatta olan sefil insanlardan betbaht ve betbabt bir zümre yine karşımıza çıkıyor, fakat bu defa harp. cephelerinde değil, harp cephelerinden daha hassas ve daha nazik olan matbuat cephesin- de birer mevzi ahzetmek suretile karşımıza çıkıyorlar. Garip olan ve mucibi teessür bulunan nokta şudur hiş inkelâbm, cümhuriyetin ibda ve himaye etiği tenkit, serbest müna- kaşa gibi hakları hürriyefleri ve bi. mek suretile bizzat hak ve hürriyet aleyhinde inkılâp ve cümbriyet aley (Devamı 6 ıncı sahifede) Ankara hukuk mektebinin Bu sene edildiği celsenin zabıtları. Süreyya bey muhalif mâtbuatın istihdaf ettiği maksatları millet kürsüsünde anlatıyor.. Süreyya bey kürsüde hocaları ile bir arade