11 TEMMUZ 1951 sene, No. 1944 6 nc se NUSHASI 5 KURUŞTUR En büyük Buhran Buhran en büyüğü, ruhları İgın bir halde saran manevi randır, Her memleket, bu İete karşı tedbirleri olıyor. umumi, ber büyük uvaffakiyetimizin sırrı; ken: nefsimize, kendi kuvvetimi inanmamızdır. Kendi nefsi- üze emin olduğumuz zaman- gğllmr ki; başkalarına hürmet ve "ğemniyet telkin edebiliriz. Biz 'ürkler; nefse emniyet âmili herkesten iyi tecrübe ettik: endimize ve milli kabiliyeti- üze inanmamağa başladığı- sız günlerde, Türkiyenin kur- uluşunu, başkalarının himaye- inde, müdahalelerinde ara- ktan başka çare bulmuyor- ik. Mütareke devrinde, en a- İli geçinenlerimiz, bu haleti hhiyenin tesiri altında olarak, » GÜlklâs ve selâmeti başka devlet Merin mandaterliğinde buluyor- irdı. Muhakkak ki, memleke- di selâmete götüren yol bu de- di. Türk milletinin en büyük » Mustafa Kemalin ısrar ikinile kendimize iman İmeğe başldağımız gün ise, Martuhış yolunu tutmuş bulu- Ki inanmamağı ibiyet yolunu tutmuştu. Har- devamından bezgin ve yor- n düşen Fransa'ya; muzaf- iyetin babası yeni bir muka- met rahu aşıladıktan sonra- ki, zafere kavuştu. dileğ Milletlerde ruh ve iman kuv- i; yalnız harp zamanları için İzim değildir. Umumi hayatta ilh ve emniyet içinde yaşa- için de manevi silâhlarla Wezenmek icabediyor. Umumi İP ârpten muzaffer olarak çıkan ğalya milleti; dahilden ve ha- ften gelen tesirlerle manevi- ciftin: bozmuştu. Ruhları sa- b anarşik cereyanlar; — za- i ve bütün neticelerile bera- — bütün bir memleketi mu ak bir felâkete götürebi- idi. Bir çok muvaffakiyetleri de Mussolininin en büyük efi; İtalya'yı böyle manevi razdan, dalayısile feci anarşiden kurtarmak oldu. Bir çok işleri başaramadığı. izın en büyük sebebi, başlar. » kendimize ve o işlerin ne- telerine tamamen inanmamış mamızdır. Sıkı bir terbiye itemile gençlerimizde nefse İmat, muhitine emniyet his- ini canlandırmağa mecbu- . Halkı ümitsizliğe, emni- sevkeden hareketle- çirkin görmeliyiz. İnsanları düren ketiller bir cemiyt için kadar muzır isc, onların ma- iyatını öldürenlerin zararı aynı nisbettedir . g7 İçinde bulunduğumuz devrin noktai nazardan, müstesna hususiyeti daha vardır: İk- di buhran, her memlekette anların ruhunda, maneviya- bir nevi, ümitsizlik ve te- ür istidadı yaratmıştır. Mil- lerin ilmi ve fikri seviyeleri kadar yüksek olursa olsun, blardaki bu istidadın inkişa- ia mâni olmaktadır. Kültürü yüksek milletler bile, dahil- 1 “#h ve hariçten gelecek muzir yanlara, ruhların emniyeti- bozacak her nevi tesirlere 1 tahaffuz tedbirleri alıyor- . Onun içindir ki, her mem- ette bozguncular, en kısa muvaffakiyet yolu olarak, ç Gjaliyetlerini maneviyatı tahrik ii ifsat cephesinde teksif edi- lar. , bir çok buhanların te- altında bulunuyoruz. . Mu- ikkak ki.bu buhranlardan en âfifi iktisadi . buhrandır. En Adetlisi ise ruhlarımız üzerin- hâkim olanıdır. Esasen ikti- ii vaziyetimizi olduğundan r İs karanlık gösteren de 0- “ir. Ruhlarda devamlı ; bir is- Werar hasıl olduğu gün işlere nisbi bir emniyet geleceğine si lanmalıyız. 7 Muhalif matbuatın, halk ma ei ladığı günden itibaren mağ- | Kral Feysal Hz. dün sabah otomobille Dolmabahçe sara- yindan çıkarak Boğaz sahill ni takiben bir tenezzüh mışlardır. Kral Hz. nin maiyeti de yine otomobille müşarüni- leyhi takip etmişlerdir. Tenez- zühten sonra.Kral Hz. Boğaz içinde oturmakta olan bazı ak- rabasmı ziyaret etmiştir. i © Öğle yemeğini sarayda yi- yen Kral Hz. saat 15,45 te sa- ray rıhtımına yanaşan Ankara motörü ile Yalovaya gitmek ü | zere Ertuğrul yatına geçmişler dir. | Kral Hz. Ankara motörüne bindikleri anda motör direğine ilerine mahsus bayrak çe- #ümişti, Ertüğrui yatı da aynı grande direğine o kral Hz. ne tarzda hareket ederek Kral Hz. | mahsus bayrağı çekilmiştir. yat merdivenlerine çıkarken Ertuğrul yatı demir aldık. İsesameesaaimsereeeaeeeeaeameaasasemae ike Piyango Bugünkü keşidede büyük ikramiyeler var İ Tayyare piyangosunun onun | cu tertip altıncı ve son keşide- si buğündür. Bu keşidenin ehemmiyeti mükâfatlarının çokluğu ve zen ginliği kadar, diğer keşidelerde lerde bin beş yüz bilete ikrami ye çıkarken, bu keşidede 2000 bilete ikramiye isabetinde ve amortilerindedir. Bu keşidenin mükâfatı 100 bin ikramiyesi 200,000 liradır. Ayrıca 50 bin, 40 bin, 25 bin 15 bin ve 10 bin liralık ikrami- yeler de vardır. Bundan başka 4 bilete beş bin, 15 bilete üç bin 25 bilete iki bin, 50 bilete bin, 100 bilete iki yüz elli, 300 bile- te iki yüz, 1500 bilete yüzer hi ra isabet edecektir. Bu keşidede ikramiyeler ta- mamile çekildikten sonra, 100 İ bin liralık mükâfat ta 100 nu- | maraya taksim edilecektir. | Amortiler şu suretle verile. | cektir: Bu keşidede ikramiye | dolabından 2000 adet fiş çekil. İ dikten sonra, dolaba 0, 1, 2. 3, 4.5.6. 7. 8. 9. rakamlarını ha- vi on adet kırmızı fiş konulacak ve bunlardan üç tanesi çekile- cektir, Bu fişin numarası ile nihayetlenen bütün biletler 50 lira, yani beher onda bir bilet beş lira amortu akanzmış ola- caktır. Memnu “mıntakada bir Alman İZMİR, 9 — Foçada memnu mıntakada şüpheli bir Alman seyyahı yakalanarak İzmir. ge tirilmiştir. Bu adam hakkında. ki tahkikat © ikmal edildikten sonra hudut haricine çıkarıla. caktır. neviyatı üzerinde tehlikeli o- yunlar oynamalarını hoş gör- meyişlerimizin sebebi, kalem ve fikir hürriyetine hürmetsiz- liğimizden değil, böyle bir oyu- nun neticelerini iyi gördüğü- müzdendir. Bolşevik propagan- dasmın gayeleri sarihtir. On- lar, yıkmak istedikleri iktidarın yerine hangi rejimi oturtmak istediklerini açık söyleyorlar. Perestijini mütemadiyen kır. mağa çalıştıkları hükümetin, Deniz lisesinin mutat deniz müsa- bakaları dün fevkalâde bir intizam ve disiplin dairesinde yapıldı. Ağızdan ağıza bu yarışlara da iş- lirak etmeyeceği söylenen Galatasa- ray, şayialar hilâfına yarışlara ve di- ğer deniz sporlarına girdi, Haliç idman kulübü de yarışlara iştirak etmişti. Müsabakaların tafsi- lâtına girişmeden evvel bir az Deniz lisesinden bahsetmek itiyorum. | kuvvetsizliğini terennüm ettik- leri Halk Fırkasının, elhasıl devlet idaresinin başından çe- kilmesini istedikleri bütün bu teşkilâtın yerlerine kimleri ve hangi teşkilâtı ikame edecek- ler? Bir müesseseyi yıkmak is- tiyorlar. Onun yerine kuracak» lari binayı söylemiyorlar. İşte kimsenin anlamadığı ve kendi- lerinin de bir türlü anlatamadı- ğı biricik sır budur! Siürt meb'usu MAHMUT BAR GL ŞİİR RE LE Maşmalmırriri: Siirt Mom NE A EEMEUE Krali Feysal Hz. dün Yalovaya gittiler Dün geceyi Yalovada geçiren Kral Hz. bugün avdet edecekler i Feysal Hz. dün İstanbulda bulunan akrabasından bazı zevatı da ziyaret ettiler tan sonra yarım yulla Boğaza doğru kısa bir cevelân yapmış ve dönerek doğru Yalovaya git miştir, Ankara motörü yattan evvel doğruca Yalovaya git- miştir. Motör orada Kral Hz. ni karaya çıkarmak üzere emir lerine intizar edecektir. Kral Hz. geceyi Yalovada Gazi köşkünde geçirecekler ve bugün öğleden sonra saat 2 ile 2 buçuk arasında avdet buyu- racaklardır. Kral Hz, nin ma yetlerinde, Irak Maliye Veziri Rüstem Bey Haydar, Kral Hz. nin baş teşrifatçıları Saffet Pa şa, seryaverleri Tahsin Bey, Kadri, Irak sefiri Naci Bey Şevket, Irak sefirimiz e Tahir Lütfü, protokol umumi müdür muavini Kadri Rıza Beyler var dır. Irak Başvekili Nuri Paşa Sait şehrimizde kalmıştır. emaaaamerea. Yukarıda Deniz harp mektebi ve Deniz lisesinin altı çifte flikalarının yarışa çıkışı, aşağıda tek çifte klüp fıtaları müsabakası Deniz lisesi parlak bir müsamere verdi Yarışlara Galatasaray ve Ha- liç klüpleri de iştirak ettiler Bu müessese Avrupada bile nadir karşılaşacağımız bir mükemmeliyet. tedir, Başta müdürleri olmak üzere mu- allim ve (talebe bütün işlerinde 0m derece disiplinli “ dvranıyorlar ve deniz adamlarına yakışan bir tarz 'da hareket ediyorlardı. Müsamerenin programı çok gü. sel düşünülmüş ve hiç bir deniz spo ru ihmal edilmemişti. Ayni mülem. meliyet tarzı tatbilında da mevcut- tu. Yarışlar üç ayrı kosum üzerinde ya pıldı, 1 — Deniz talebeleri (Deniz hise- si ve harp mektebi) 2 — Istanbulda mevcut bütün oy- ta mektepler. 3 — Kulüpler “ Müsabakanın böyle üç kısma ayrı israk yapılması daha fazla intizamı temin etmiş ve her sporcu kendi grubunda temayüz etmeğe çalışmış» tu, «Devamı $ inci sahifede) Bütçe Hazır! Müzakere yegelecek hafta başlanacak ANKARA, 10 — Meclis büt çe encümeni bütçeyi tamamen b e baaya verili Bütçe lâyiha sının cumarlesiye tevziine ça- lışılmaktadır. Bu takdirde bütçe müzakera & dahili nizamnameye göre bir hafta sonra yani gelecek cumar tesiye başlanacaktır. 30 sene hizmet etmiş memur larm mecburi olarak teksüde sevkedilmelerinden vaz. geçil- miştir, : Ea gs NE | Lise müdürleri Kongre Başvekilin nutku ile açılacak ANKARA 10 — Yarın topla nacak olan lise ve muallim mek tepleri müdürleri kongresinin İsmet Paşanın mühim bir nut- kile açılacağı söyleniyor. Gelecek cumartesi de fizik kimya muallimleri kongresi toplanacaktır. Londra elçimizin ke- rimeleri evlendi PARİS 10 (Husu: Lon dra sefirimiz Ferit Beyin keri- meleri Emel Hanımla Vahit Yusri Beyin nikâhları Paris belediye dairesinde aktedilmiş- tir. Şahit olarak Paris sefirimiz Münir Beyle : İngiltere sefiri Lord Tysrel hazır bulünmüş Barr. Neden? Torununu mirastan mahrum bıraktı? Validei Hidivinin Musrda açılan vasiyelnamesine pöre, kimlere neler bıraktığını dün yazmıştık. Vali. dei Hidivi bu vasi ği yetnamesinde t6- ranlarından Pren: İİ Abdölmümini mi. rastan mahrum bı rakmıştı.. - Sabrk Masır veliahti sa İ yılan Prens Ab dülmümünnin mi . rastan mahrum bı P. Abdülmümin rakılmasının sebebi şudur: Prens Abdülmümin bir aralık İs- viçrede bulunuyordu. Kendisi nasıl- sa bir gün pederi aleyhine bazı be- yanatta bulunmuş ve o günden İti- baren pederile arası açılmıştı. Aşağı yukarı on sene evvel vuku bulan bu bâdisenin tesiri hâlâ devam ediyor. Onun için Prens Abdülmümin ile pederi merhum Valide Paşanın ce- naze merasiminde bile karşı karşıya gölmemişlerdir. Hidiv Abbas Paşa oğluna bu şekilde darılınca merhum Valide Paşa da ona darılmış ve bu- sun için torununu mirastan mahrum, birakmiştar. Bununla beraber geçen sene Prens Abdülmümin Misir kralına müraca- at ederek kendisinin Mısır veliahtli- ği namına herhangi bir hak veya bir iddiada bulunmadığını söylediği ve böyle bir iddiada bulunmayacağına dair senet verdiği için Mısır Kralı memlekete avdet etmesine müsaade etmiş ve kendisine bir maaş ta bağ- İamıştır. Prens Abdülmümin Mısıra geldikten sonra büyük validesile barışmak için çalışmış ve buna mu- vaffak olmuştur. : Prens Abdülmümin büyük valde- sile barıştıktan sonra onun yanımda ikamete başlamış ve büyük valdesi de kendisini vakfiyesine sokmak ve ona bir irat hırakmak için söz ver- mişti. (Devamı beşinci sahifede) J 7Z istanbul cuma günleri 4 üncü sahile: ; i ı nm. yazı ; ; : Znci sahifede: İ— istanbulun ilk günleri, 2—Harici ve son haberler. 3 üncü sahife, 1 En çok İtalyan gemi- leri gelip gidiyor. nasıl eğleniyör. 7— Hikâye, 3 Roman, Aşka dair ne düşünüyorsunuz? Yusuf ZiyaB.nediyor? Ben aşkı, eski manâsında anlarım: ivazsız bir sevgi... — Yapma canım.. Biz defteri aşkı henüz kapamadık yahu!.. Aşktan bahsederken ( evdekini kıskandırmıyacak çağa da gel- medik! Geç bizi geç... Akbaba sahibi Yusuf Ziya Beyin, hiç kendine yaraşmıyan ağır başlılığı tutmuştu . Fazla üzerine varmadım. Fa- kat bir başka gün öyle bir yer- de kıstırdım ki, bülbül gibi söyledi. Mevzu, malümya aşk! Ve Yusuf Ziya gibi henüz unu- nu eleyip eleğini dıvara asmı- yanların bu bahis etrafında söy lenecek çok şeyleri olabilir,diye * düşünüyordum. Fakat nüktedan şair, söze b; benim hiç ummadığım tarfatan başladı: aşkı eski manasında ivazsız bir sevgi. Yoksa bu (/ günkü gençlerin ekseriyetle anladıkları mânada değil! Yusuf Ziya B. Hani Nasraddin Hocaya sor- muşlar : —Hiç âşık oldun mu? — Bir kere oluyordum, üstü- müze adam geldi.. Demiş. İ; zamane âşıkları, tıpkı Hoca merhum gibi (o düşünüyorlar. Ben ise Nasraddin Hoca ile değil, aşk hususunda Füzuli ile hem fikrim, Aşk imiş ber ne vâr ilemde İlm bir hıylü kal imiş ancak! Politika YENİ KANUN Matbuat kanununu Millet Meclisinde tekrar gözden ge- çirmek üzereyiz. Hedef nedir? İsmet Paşa diyor ki: Tenkit ve münakaşa hürriyeti kalacak ve bu hürriyet vatana zarar ver meyecektir. Biz. kusurlarımız var da sak- Ve benim kanaatime göre ber güzel iş, bir aşk mahsul dür, Atalarımız ne güzel söyle- mişler: aşksız meşk olmaz! li en mi, yoksa 8€- yilmekten mi hoşlanırsmız? —Severek sevilmekten. Ya hut, sevilerek © sevmekten. — En büyük aşkınız? — Bence m büyüğü kü- güğü yoktur. İnsan, ya sever, (Devamı 5 inci sahifede) Falih RIFKI diktatöryasında bile rejim gö- zetelerinin tenkit ve mürakabe si geniştir. Bu tenkit ve mürakabe hür- riyeti, yalnız kazan patlama mak için bırakılmış bir delik değil, İktisat vekilliği gibi, Maarif vekilliği gibi rejimin inkişaf ve tekâmülüne yardım €&den bir müessesedir. O halde ne istiyoruz? ANA PRENSİPLER Bizim kanunlarımız Türki- yede siyasi cereyanlar için bir hudut çizmiştir. Türkiyede Şeriat propagandası, lamak istiyormuşuz gibi, Kafamız işlemiyor da fikir adamlarından korkuyormuşuz- gibi, Memleketi ağızsız ve kulak- sız bırakmak isteyenlerden ola mayız. a Biz cümhuriyetçi kafanın dü | (o Padişahlık propagandası, şünüşünden, görü Komünizm propagandası kontrölünden ç Yasaktır. Serbest konuşmak, Rusyanın sert ve müsamahasız (Lütfen sahifeyi çeviriniz! Meclisin tarihi celsesi Son neşriyat üzerine meclisteki münakaşaların tamamını neşre devam ediyoruz Hâlbuki, arkadaşlar size bu gün uzak maziden bir Nikboli seferinden bahsetmek içinizde Türklük azim ve #ehametinin insanlara gurur ve azim veren kuvveti hissettirmez misi niz? Bir Nikbeli , böyle tahassürler, kuvvetler yaratı- Söz alan gazeteci meb'us- lardan Ahmet İhsan ve dar çok olursa muzır ellerde fena tat Yunus Nadi Beyler (Devamı 5 inci sahilede) çi