ye © sahiledet 9 Ki Artık maarit emini yök kiz yaşındaki çocuğa rici ve son haberler. : FAZLAK 12 TEMMUZ 1931 "6 nci sene, No. 1945 2 scl - rakı içirilirm gihluyer | — kei Fonaf cemiyetlerinde eti $ > NUSHASI 5 KURUŞTUK yo SİG la, aşan ılam ır iri: Siiri Role MA EHAN İst nat 2 pezi ada ine j mı inde le U ni a? i re kei a 0 die çi gö (va açtırmak hususundaki bu sal Ji va açmak için emir yap eni “ademi kifayeti hakkında bir münaka- hanın müzakeresi esnasında eski u- Pi idare makinemizde bariz bir cere- ADLİYE İDARE ape Anlinradan gelen baberler, Geze mahkemeleri usulü | kanunummizun. bir ihi maddesinin tâdil edilmek is- tenildiğini bildiriyor. Geçen Salı gü- 'nü müzakeresine başlanan bu lâyi- ha Perşembe günü Dahiliye encüme- © gö reisi Cemil Beyin teklifi üzerine İ Dahiliye encümenine inde edildi. Lâyihanın Adliye ve Dahiliye en- cümenlerini ayıran en mühim mad İ desi şudur: Valilere, bir şahıs aley- » kine dava açmak hususunda müddei Mİ urmwmilere emir vermek salâhiyetini vermesidir. Filhakika müddei umü- miler bir şahıs aleyhine dava açabil mek için o şahsın bir suç işlediği hakkında kâfi zan er:rmarelerinin vewt bulunması kizemdir. Adliye Vekili de müddei umumilere bir şa- hıs aleyhine dava açılmasını emredex bilir. Bunun mânası, Adliye Vekili: nin mddei umumiyi bir masüm a- Jeyhine sevketmesi demek değildir. İMüddei umumi ile Adliye Vekili a- mda zah -emmarelerinin kifayet | we ademi kifayeti hakkında bir ihti- bf varit demektir. ir ki muddei umumünn a- evk âmiri olan Adliye Vekilinin | boktai nazarı müreccah tutulur ve | dava da açılır. Valilerin salâhiyetini tev Üstiyen Dahiliye Vekâleti, Adliye Vekilinin de müme dedilen valiye, Adliye Vekâl Ve- leti bu talebi prensiplere kabili » verilmesini istiyor. Adliye x elif bulmuyor. Emcümetler İ ve let arasındaki bu görüş farkıcı te- if için valiye, müddei umumiye da- emre inkıyada mecbur kılmıyor- jar. Ve vali He telde ine şe sında zan emmerelerinin kifayet ve kapısı açılabilmesini ve bir lâf çıkabilmesini kabul ediyorlar, Ve bu çıkacak ibtilâfın balline Adliye ekâlini hakem kalıyorlar. Yani vali wredip te müddei umumi dava aç- İmak istemezse, keyfiyeti Adliye Ve- kilin arz ile valinin emrine inkıyat edip etmemeği islizan edecektir. Haber verildiğin. encümeni reis vekili hü cezaiye kanununun valilere za- ntai adliye salâhiyetini veren onun- maddenin iadesini talep etmiş ve talebini uzun uzadıya kürsüde mü- | dsfaa etmiştir. Aynı zamanda lâyi- | n bir takrirle Dahiliye encüme- indesini de talep etmiştir. Fa- Beyin bu takriri, encümünler ara- ndaki noktai nazar ihtilâfını bariz kılmış olduğundan meselenin esaslı ir surette halledilmesini temin et- icin Dahiliye encümeni reisi Ce- nil Bey lâyibanın Dahiliye encüme- ine iadesini istemiştir. Lüyiha, Adliye ile idarenin inkı- lip vezaifi karşısında ahenkdar ola- rak çalışabilmelerini teminden başka bir şey isithdaf etmiyor. Filbakika ahenge lüzum olduğunu bize bir melerde müddei umumilerin <plerile mukayyet değildir. Elve- İrir ki memleketin asayişini temin ile tilila düşmüş olmak gibi bir vaziyet karşısında kalmasınlar. Müdisatın yaratığı o zeruretler, İyan tebellür ettiriyor. Bu cereyan da Valilerin bir takım yeni yeni hukuk pi ve salâhiyetlerle techiz edilmesidir. nu da tabii bulmak lizadır. Çünkü birinci derecede ve cok büyük mes" | liyetler taşıyan valilerin wes'uli- | İyetlerile mütenasip salâhiyetleri de | haiz olmaları lâzımdır. Ahmet ŞÜKRÜ Memurların mezuniyeti Bütçe encümeni, mazbatasında mezuniyet meselesine temas etti Bütçe encümeni mazbatası dün meb'uslara tevzi edildi. Mazbata esaslarınıneşrediyoruz Enciimen, mazbatasında tasarruf esaslarını izah ediyor ANKARA, 11 (Telefonla) — Bu- gün Mecliste 931 bütçesinin Salı gö- Bü öğleden sonra müzakeresine baş- lanması karar altına alındı, Tab: il- mal edilen bütçe encümeni mazbata- #ı bugün azalara tevzi edildi. Bütçi encümeni mazbatasında ezcümle di- yor kiz “Umumi intihabatın tecdidi üze- rine 1931 senesi bütçesi ancak Ma- yın 931 nihayetinde encümenimize gelebilmiştir. Varidat kanunlarının dahi bu dev- rede yüksek meclisçe müzakere edil- İ mesi lüzumu kabul buyurulması ve bahusus bu kanunlarla vergilerin tenzili ve tatbikatmın selahı isti daf edilmiş bulunması dolayısile bun- ların dahi encümenimizce tetkik ve Hariciye Vekilinin dün istasyonda çektirdiğimiz Bir resmi Hariciye Vekili Dün ansızın Ankara- dan geldi Hariciye Vekili Tevfik Rüş- AAA e Yeni sene bütçesinin Mecliste mü-, zakeresine Salı g ununun ünü baslanacak sam mmm Kral Feysal Hz. dün İK alosodnü geldiler Gece İngiliz sefaret konağında şeref- lerine bir ziyafet ve müteakiben de büyük bir suvare verildi Bugün de Mısır sefareti tarafından şereflerine bir öğle ziyafeti verilecektir Evvelki gün Yalovaya giden kral Feysal Hz, dün avdet bu- yurmuşlardır. Müşarünileyh Hz. Yalova- da Ankara motörile karaya çı- mışlar ve Seyrisefain umum müdürü Sadullah Beyle Yalo- va kaymakamı tarafından istik- bal olunmuşlardır. Buradan o- tomobillerle doğru Gazi köşkü | ne gidilmiştir.. Geceyi köşkti geçiren kral Hz. dün sabah bir banyo almışlar ve kahve altı ettikten sonra Sadullah Bey maiyyetlerinde olduğu (halde kaplıca civarını gezmeğe başla meler. Bu esnada Seyrise- fain idaresi tarafından kral Hz. müzakeresi icap etmiştir. Mutadın fevkinde mesai Senenin hususiyetleri dolayısile de biz kat daha ehemmiyet kesbeden tü Bey dün saat on üç buçukta konvansiyonel ile Ankara'dan İ şehrimize gelmiştir. Tevfik Rüştü Beye Kalemi mahsus müdürü Kemal (Aziz nın teferrücleri sinemaya alın- mıştır. Kral Hz. kaplıca civarı- ni tememen görmek arzusunu izhar buyurdukları için bu te- İ halinde çıkmak İ yazdığı yazılar, bi ve inhisar iderelerile devlet demir. yollarının geniş olan kadrolarının dahi tasdik ve terbitimi istilzam ey. (Devamı 6 ıncı sahifede) “... mieesaneanaz Seyahat notla Faşist Roma, Kemalist Tiran, Kaybolmuş Makidonye Falih Rıfkı Bey, her seyahatinde bize güzel bir eser hediye ediyor. Brezilyaya gilmişti. Seyahat mektup larını karilemiz ne zevk ve İezeci İ okuduklarını hat: larlar. Bu mektup lar güzel bir Gil zeredir. yahati Rusya e hakkande 20 bu kadar yakır olduğu halde mer hul olan bir âlem den haber vermiş Şimdi de — Ialya,FALIH RIF Arnavutluk ve Makedonya seya) Bütçe encümeni reisi Hasan Fehmi, azadan Rasim, meb'us Osman zade Hamdi ve Saracoğla i Beylerin bir arada. arada gekilmiş resimleri. resimleri... Mektep p müdürleri dün toplamaz "Maarif vekili Esat Bey nutkunda mürebbiye düşen vazifeyi anlattı ANKARA, 11 (Telefon) — Lise ve Muallim mektepleri müdürleri bu sabah saat 11 de ticaret mektebinde içtima et- mişlerdir. Maarif Vekili Esat Bey bu münasebetle bir nutuk | irat etmiş ve ezcümle demiştir ki: Ki8. 7 — Millet ve memleketeimizin - | ve cümhuriyetimizin parlak is. tini “Faşist Roma, Kemalist Tiran | tikbalini hergün yeni ve fayda- ve kaybolmuş Makedonya, isminde | İr bilgilerle hazırlamağa nam- yeni çıkan bir eserle tasvir etmiştir. Falih Rıfkı Bey, kendisine mahsus zarif üslübu ve kuvvetli görüşlerile bize İtalyan inkalâbınm mâna ve şü mulünü anlatmaktadır. “Evet, di- yor. İtalyada Fransız demokrasisini bulamıyacaksınız. Faşizm, ferdi par. lamento demokrasisine karşı ayak. lanmış rejimlerdendir: (Bir prensip ki milletleri zayıflatır doğrusu o de- öildir.),, Falih Rıfkı Beyin, faşizmin tetki kinden ilham aldığı siyasi vecizeler güzeldir. Diyor ki: “Sağlam temele tutunmak istiyen bir rejm ilk mekteplörde yalnız ders değil, terbiye ve teşkilât olarak baş. lamalıdır.,, “Yeni hareketler yalnız genç kuv- vetlerle tatunabilir. Fakat kadro yal niz gençliğe. iktidar veren bir fırsat değil, gençliği iktidar için yetiştiren; gençliğe yeni ahlâk veren bir mek. tep olmalıdır. Faşizmin kendi kad. rosunda ilk düsturu hiyerarşi ol. muştur.,, Eser yetmiş sahifeden ibaret ol- duğuna göre büyük değildir. Fakat küçük olmakla beraber büyük bir siyasi sistemin kısa ve çok etraflı ve anlayışlı bir tarzda tarifidir. Mâlik kütüphanemize Falih Rıfkı Bey kıy- metli bir eser hediye etmiştir. Bu- İ mun bilhassa bütün gençler tarafın. İ dan okunmasını tavsiye etmek vata- ni bir borçtur. | zet olan çocuklarımızı ve genç- lerimizi yetiştirecek terbiye ve tedris müesseselerinin değeri: müdürlerini hürmetle selâmlar ve bu şereften büyük bir haz (Devamı ikinci sahifede) Mühim bir nutuk üm eden Maarif Vekili Esat Bey a Kİ mmm Meclisin tarihi celsesi Son neşriyat üzerine Meclisteki ğin münakaşaların tamamını neşre devam ediyoruz müste- bittir.. Fakat müstebit kanun bzim asla hatır va hayalmizden geçmez... Şu halde yapacağımız” kanun için mikyas ve miyar nedir? Hangi şeyi mikyas ittihaz ederek matbuatı ka- nun dairesinde tesise gideceğiz. Zan ni âcizanemce yazıcının derecei irfa ne, hali ve şanı ve okuyucunun dere- .cei tahammülünü aramak lizımdır. Şimdi arkadaşlar, ilim ve irfanıa fa zil ve kemaline hakikaten şahit oldu ğumuz yazıcı arkadaşlarımızdan sar fımazar fakat bu gün tenkittir diye, muhalefettir diye kalem oynatan kü för saçan bu yazıcıların ahvaline ba- kalım. Malüm olan bu yazıcıların ter cümeni hali ve mazileri ve hattâ ma zi denilmeyecek kadar pek yakın olan işgal zamanında ve mücadeleci Ml kanun mutedil bir şekil ih. ! milliye zamandaki ef'al ve harekâ eder. Üçüncüsü; tı cümlemizin malümudur. Biz müz bet ve fikre müstenit bir tenkit ve muhalefete kemali hürmetle boyun eğeriz, Fakat bugün bu tenkit faali- yetinde ve vadisinde hiç müsbet fikir beyan etmeyerek, yal. nız ve yalnız bütün hakikati inkâr e- derek hiç bir şey yoktur diye bazan sinsi sinai, bazen da cesurane ve ha nane zehirler saçan bu mahut kalem lerm mazisi nedir? Efendiler, pek âlâ biliyoruz ki mücadelei milliye zama unda bu adainlar, mücadele edenle. ve karşi, celâli eşkiyasıdır, dediler. Gene bu adamlar; işgal zamanında bu beyaz ay yıldızlı kırmızı bayrak artık bu memleketin saadetini temin edemez, başka kayraklar arayalım dediler. Böyle diyen adamlar müca- (Devamı 5 inci sahifede) Bey refakat etmektedir. Hariciye Vekili, Haydarpa- şa istasyonunda Muhtelit Mü- sesx | badele komisyonu başmurahha sımız Şevki Bey ile güzeteciler ve bazı dostları tarafından kar- şılanmaştır. Tevfik Rüştü Bey, kendile- rini karşılayan omuharririmize demiştir kit — Filhakika bu seyahatım âni oldu. Çocuğumun hasta ol- duğunu haber aldım. Merak et tim, geldim. Yarın veya pazar- tesi günü Ankaraya döneceğim Tevfik Rüştü Bey, Şevki B. ile mübadele işleri hakkında ge rek istasyonda ve gerek köprü- ye gelinceye kadar vapurda gö rüşmüştür. Tevfik Rüştü Bey ile Bursa meb'usu Rasim Ferit Bey de gelmiştir. Vekil Bey Yeni köyde ika- met etmekte olan ailelerinin nezdine gitmiştir. Piyango Çekildi « Onuncu tertip tayyare piyango- sunun «on keşidesine dün. See tar. Keşidenin 200 bim, 50 bin, 40 bin 10 bin liralık ikra miyeleri dün çık | muştır. Bugün 2 bin ve 18 bin lira hk ikramiyeleri yüz bin liralik mü kâfat ve bunlar İl 37İ dan başka 998 ik pğlAĞAĞ ramiye çıkacaktır. Dünkü keşideder 200 bin liralık mükâfatı Boğaziçinde | müdafaa etmiş olduğunu söy- Naciye Hanım kazanmıştır. Bu ik- | üyorsunuz. Onun reisi olduğu ramiyenin isabet ettiği mumaranmn | hükümetin getireceği kanunun br nısfı, yani onda beşlik bileti de İzmirde satılmıştır. Bu bahtiyar kim se tam yüz bin Tira alacaktır. 40 bin lira kazanan biletin onda bir parçasının Ayaspaşada Madam Margritte olduğu, beşte bir parçasının da Kütahyada Hüsnü Be ye satıldığı, 10 bin lira kazanan bile- tin de Büyükderede Leon Efendi ile Galatada Makaracı Kenan Efendide balanduğu anlaşılmıştır. Kazanan diğer numaralar sıraya konulmuş olduğu halde yedinci sahi- Temizdedir. 3 İ fe *üç epey devam (etmiştir. Kaplıca gezildikten sonra sahi- Devamı 2 inci sahltede) Aşka dair ne Myom? Abdullah Cevdet Bey ne diyor? Aşkına mukabele görmemiş, ağlamış, ve bana bundan dolayı bazı İşiirler ilham etmiş öyle kızlar bilirim ki... İçtihat evinin en üst katında —m oturan Abdullah Cevdet Bey, beni bir hayli terletti. Kendisi ne sorunuz,«4bu katın bavası daha güzel de onun için oturu- yorum» deyeceğine şüphe yok. Fakat acaba öylemi? Hani zengin bir yahudi, ev arayup dururken biri sormuş: — Canım, bu kadar evin var. Bir tanesine geçip otursana... Yahudi düşünceye varmış: —Evet.. Haklısın amma, de- miş benimkiler çok pahalı Abdullah Cevdet Beyin ki de işte bu hesap... Odanın kapısı açıldı. Abdul- lah Cevdet Bey, bir yeni basta Devamı 2 inci sahifede) Abdullah Cevdet Bey Falih Rıfkı Beyin bir fıkrası Falih Rıfkı B. “Hâkimiyeti | lerinizden yasak silâhlarını 3- Milliye,, gazetesinde politika | ıp meydanda ve maskesiz söy- fıkralarında matbuat hürriye- | leteceğiz. Namus, haysiyet ve tinden bahseden muhalif gaze- | müesseselerin şerefini en aşağı telere cevap vererek diyor ki: | serserilerin hürriyeti kadar ko- ruyacağız. “Mademki İsmet Paşanın Mecliste matbuat hürriyetini Dürüst ve sakin fikir ve iş adamı en aşağı söven taarruz eden, iftira eden gazeteci ka- dar kanuntin himayesinde ola- caktır, Buğün böyle değildir. Çünkü kanunlarımız yapılır- ken, ve işgal hiyanetinin hortlıya- bileceği düşünülmemiştir. Bü- sansürden beter olduğunu ns- 'wl tahmin edersiniz? Çete soy- gunlarında öğrendikleri birkaç baskın ve pusu hünerleri ile çepheler kumandanlığı etmiş olanları bu kadar kolay çevire- ceklerini zannetmekte olanla- rın akıllarından şüphe etmeli- dir. Budalalığı ve mantıksızlığı doğru gelirken bir mâtbuat ko- luhun Ali Kemale doğru gide- ceği hatıra gelmemiştir. Mat- buat hürriyetini kaldırmak de- Zil, tehlikeden kurtarmak için susturmak bizim için zararlı | matbuat kanununu düzeltece- olur, sizi söyleteceğiz. Bunda | diz. Hiç merak etmeyin, söyli- tereddüt etmeyiniz. Yalnız si- Şesekilmli fakat hiyanet ede- zi pusularınızdan çıkarıp ve el-' miyeceksiniz.; bu memlekette mütareke | tün mille Mustafa Kemale