10 Temmuz 1931 Tarihli Cumhuriyet Gazetesi Sayfa 2

10 Temmuz 1931 tarihli Cumhuriyet Gazetesi Sayfa 2
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

ATTİLÂ Muharriri: Marcel Brion 63 Mütercimi: Mustafa Nemık L Sehir ve memleket haberleri Kandilli faciasının mes'ulü kimdir?.. İnsaf m o yerde namı yok mu? Teessürle haber aldlğimıla nazaran evkafı mülhakadan olan Düzce Evkaf idaresine merbut camilerin müstahdemleri sekiz aydır maaş alamamakta imişler. Bunlar diyorlar ki: « Bu yüzden fevkalâde zarurete maruz kaldık. Merha mete şayan bir hale geldik. Alâkadar makamlara telgraflar çektik. Fakat hiç kimseye feryadımızı duyuramadık. Bir kere de karilerinin her türlü dertlerile ve şikâyetlerile samimî surette çok yakından alâkadar olan gazetenize müracaat ediyoruz. Bu hususta dairei aidesinin merhametini ve nazari dikkatini celbetmenizi rica ederiz.» Biz de kariimizin bu mek • tubunu aynen buraya nakle • derek sadece bir insan sekiz aydır maas alamazsa ne yer, ne iÇer? tnsafın o yerde namı yok mu? Diye sorar ve; r Cumhuriyet • ^ = 10 Temmuz Siyasîicmal Şarkı Karipteki ecnebî mandaları Şarki Karip ahvali fayani dikkat bir şekilde inkişaf etmektedir. Ecn«« bi mandaları altında bulunan ve yarım muhtariyeti haiz olan yerlerde mandaların ve ecnebi himayesinin aleyhint tnatuf yeni hareketler başlamıştır. Irak'hlar uzun müddet de vam eden mücadelelerden sonra mandayı refetmeğe muvaffak ol • maları henüz manda altında bulunan civardaki memleketlerde yeni bir gayret uyandırmıştır. Filistin ahalisi musevî yurduna karşı muha lefet ve mukavemetlerini teşdit ettikleri gibi tngilîz mandasına karsı mücadeleyi kuvvetlendirmitlerdir. Şimdiye kadar manda aleyhinde bariz bîr hareket göstermiyen Ma • verai Urdün dahi bugünkü vazi • yetten memnun olmadığını ihsas et* meğe başladı. Buranın reisi hükumeti Emir Abdullah bir kaç gün evvel Kahire'ye gelmişti. Mumaileyh Maverai ürdün'ün muhtariyeti artık memleketin ve halkın ihtîyacatına kâfi gelmedîğini ve tadili zarurî olduğunu ve ecnebi müdahal«sinin tahdidi icap eylediğini ve hudutlardaki yerli kuvvetlerin muhafaza ve müdafaa salâhiy«tlerinin tevsiine ihtiyaç olduğunu beyan etmiştir. Muhterem misafirimîz Kral Faysal Hz. nin biraderî Emir Abdullab'm bu sözlerî sîyaset âleminde ziyadesile nazari dikkati celbetmiştir. Çünkü bu sözler Maverai ürdün hükumetinin Filistin'deki syonizm teşkilâtının sahai faaliyetini Şeria neh • rinin sarkındaki araziye tevsi edeceğinden endişe ederek salâhiyet ve kuvvetini tevsi etmek istediğine delâlet ediyor. Bu endişe pek te yersiz değildir. Çtinkü bir kaç gündenberi tsviçre'de Bal şehrinde iç tima etmekte olan cihan syonlst kon> feransında hatiplerden bir havlisi musevî muhacirlerin Maverai ür dUn arazisinde dahi iskân edılme sini talep etmislerdir. Velhasıl bu ve diğer bir çok sebeplerden dolay Maverai Urdün hükumeti ve halkı İngiliz mandasının aleyhine hare • ket etmektedir. Şurası şayani dikkattir ki Mısır'da yeni parlâmentonun küsadı esnasmda Başvekili Sıtkı Ps.ılmt eylediğl nutukta Mısır'ın Sudan ümrindeki hu« kukundan bahsetmiştir. Anlasılan yeni Mısır hükumeti Sudan mes'elesini yakında ortaya çıkaracaktır. Velhasıl Şarkı Karip'te ecnebi mandasına ve himayesine karşı umumî olarak yeni yeni hareketler belir > mektedir. MUHARREM FEYZt Otomobil faciası tahkik ( Attilâ, Şark Imparatorunu ve Nazırını pençeai içine Nurullah B.e göre gençler aldı Vijilas'ın hayalâtı Hiin payıtahtı Etzelburg'a yok yere Ölmüşlerdir doğru Saraya değil; 2indana!>plâna gore Attilâ'ya ölüm darbeAttilâ her şeyi biliyor si geceleyin indirilecek, muha Krizafius, hasisliğine rağmen fızlara, Kralın ertesi gün öğleye yüz altını gönderdi. Hasmı Attikadar uyumak istediği ve ken l&'dan kurtulmakta çok istical gösteriyordu. Krizafius'un safdil disinin rahatsız edilmemesini tenbih ettiği söylenecek ve alelâ.bir sui kastçi olduğunu keşfede cele kaçılarak îstanbul'a dÖ memişti. Acemi sui kastçiler, banülecekti. İstanbul'da, sui kasit zan hükümdarlarm tabi! ömür çiler büyük ve şerefli mera lerine vakitsiz nihayet verirlerse sim ile karsılanacaktı. Onların, de onları ayni zatnanda l&yemut insanlar ziimresine sokarlar. Kri bu hizmete mukabil büyük mü zafius, anlamamıştı ki, Edekon, kâfatlarla taltif olunacakları şüpHün payıtahtına gelir gelmez, hesizdi. Sui kasitçilerin isimlerini biitün sui kast tertibatına Attilâ' bütün Lâtin âlemi tebcil edecek ve kurtardıkları Garp medeniyetiya teferrüatile anlatmıştır. bu kahramanların namlarını Elçilere verilen ziyafetler, yagelecek nesillere ulaştıracaktı. Bu Belkis Hantmtn [•] sahilde bir arkadaşile pılan içki eğlenceleri esnasında, 7 çekı mi<s resmi sanü şeref hülyaları içinde ha • Attilâ'nın onlara karşı, hakikî Kandilli faciasının kurbanı Belyalâta dalan Vijilas, resminin bir Asya'lı zekâ ve kurnazlığile kis Hanımın enistesi Beylikçizade sikkelere hâkkedildiğini görür oyun ettiğini bir dakika bile haNurullah tsmail Beyden bir mek > gibi oluyor, sanki serefine mu • ttra getirmemişlerdi; böyle bir tup aldık. Nurullah Bey genç kızın zafferiyet ve istikbal borulartmn şüphe hissetmemişlerdi. çok hazin macerasından derin bir çahndığını işitiyordu. 0 , yalnız Krizafius'un tertip ettîği sui teessürle bahsederek diyor ki: bir çey unutuyordu: Hün'lerin kasdi haber alan Attilâ evvelâ « Tahsili âli görmüş yüksek marufü âlem vefasızlıkları.. AsMaksimius ile Periskos'un sui ruhlu iki gencin bir sui talih neti • kasitten haberdar olduklarınt tah ya'lı kavimlerin hile ve seytanacesi olarak böyle feci şekilde ha • tını hesaba katmıyordu. Vijilas yatlarına hatime çekmeleri herkest ıttin etmişti. Onların sui kaste btr dakika bile düşünmemişti ki, cidden müteessir etti. Evlât ana, iştiraklerini tabiî görmüştü. OEdekon onların teklifini, mahza, babaları ve gençler bu acı maceranun için açıkgöz Hiin hafiyeleri Hün Kralına yapılacak sui kasti dan hisse çıkarabilirler. onları sıkı sıkıya takip ve tarashükümdarına haber vererek ne • Ben Belkis'in enistesi olduğum sut etmişti. Onların her sözü, her ticesiz bırakmak maksadile ka • halde validesi çok ketum davrandı hareketi tetkik ve tecessüs olunbul etmişti. Yahut, korku veya ve bu asktan bana hiç bahsetmedi. muştu. Gerçi Edekon, Vijilas'ın Yoksa benim küçük bir malumatım vicdan azabı yüzünden bu işten şehadetine istinaden, bu iki zatın vaz geçmif ve sui kasti Krala bilolsaydı onların kolundan tutup evsui kastten haberdar olmadık lendirmez ve bu müthiş faciaya mâdirmişti. larını Attilâ'ya söylemişti. Anni olmaz mıydım? cak, bu ifadenin de yeni bir tuzak Ondan daha zeki olan KrizaBugün elim hâdiseyi yeniden müolması ihtimali vardı. Hün fius her türlü ihtimalleri hesaba lâhaza ederken her halde bu iki Kralı müteyakkız durmağı ter katmıştı. gencin zekâlarını sui istimal ettik lerine ve ruh keşmekeşi içinde şuurEğer sui kast muvaffakiyetle cih etti. Ziyafetlerde güle güle suzluğa düştüklerine ve bu şuur zevkeden Byzans elçileri bilmi neticelenecek olursa bütün men suzluk içinde kendi kendîlerinî yok yorlardı ki, şüpheli küçük bir faati kendisine hasredecekti. yere mahvettiklerine hükmediyo • hareket kendilerinin katledilmeBöyle mükemmel bir tertip ile rum. Mantıkî düşünülecek olursa lerini intaç edecekti. Attilâ, evveŞark ve Garp İmparatorluklarını Vahit'le Belkis'in bu feci şekilde öllâ, onlarda gördüğü sükun ve Attilâ belâsından kurtarmış ol melerine müncer olacak hiç bir mutitidali sui kasitçilerde müşahede mak şeref i ve menf aati ona ait olak sebep ve çaresizlik olmadığı needilen kurnazlıklara atfetti. Fa lacaktı. Yok, sui kast muvaffa ticesine varılır. Nihayet birbirile ankat nihayet elçilerin masum ol kiyetsizliğe miincer olursa bunun laşan iki genç her müşkülü iktiham duğuna kanaat etti. İhtiyaten ken bütün cezasını Vijilas çekecek, ederek hayatlarını birleştirebilir dilerini huzura kabul etmemekle Hün'ler tarafından başı urula lerdi. beraber, avdetlerinde onlara ver caktı. İhtimal ki, sefir Maksimius Hâdisede iki taraf ailesinin de diği hediyeler Byzans elçilerinin ve kâtip Periskos ta bu sui kaste mes'uliyet hissesi vardır. Faciaya tahüsnü niyetine kani olduğunu is kurban gidecekti. Bunların ne ekaddüm eden gece, Vâhit, babası hemmiyeti olabilirdi! tarafından çok sıkıştırılmış, genç zabat eder. Bilmiyerek bir takım katillere refakat ettikleri için onlara acıdı ve çok yüksek ve kibar misafir ler muamelesi yaptı. Hün Kralı, ceza vermek için asıl mücrimin, yani Vijilas'ın avdetİni bekliyordu. öteki elçileri alıkoyması mahza masumiyetlerini tamamile anlamak içindi. Şüphesi kalmıyınca onların avdetine izin verdi. Hatta bunu tacil etti. Maksadı Maksimtus ile Periskos'u asıl sui kasitçilerden ayırmaktı. Caniyane maksadını itiraf edince yalnız Vijilas cezayi sezasını görecekti. Vijilas'ın hayalâtt Vijilas, altın torbası atının eğerine bağlı olduğu halde Atti lâ'nın payıtahtına sevinçle dörtnala giderken Edekon'un tav siyelerini hatırlıyordu. Edekon'un tertip etmek istediği caları içinde, hiç biri bu kadar yii rekler acısı, bu kadar feci değildir. Bir dikkatsizlik yüzünden, bir oto mobil bir saniye içinde bir anne ile çocuğunu, kendisine emanet edilmiş diğer bir yavruyu ve bir hamalı adeta hurdahaş etmiştir. Bu feci hâdise ister şoför, ister amatör olsun her otomebil kullananın ne kadar dikkate mecbur olduğunu gösterir. Volanı tutan el, frene ve gaze ba san ayak, her an bir değil bir kaç insanı öldürebileceğini, otoınobili kullanan dımağ her saniyede katil olabileceğini düşünmek mecburi yetindedir. Halbuki tstanbul'un daracık so kaklarında ve kalabalık caddelerinde otomobillerin ekseriya, seyrü sef er kaidelerinin hiç birine riayet etmeden, bir Ezrail gibi dolaştıklarmı görüyoruz ve bu Ezrail, bir an içinde işte böyle masum bir yavrunun canını alıyor, hiç bir günahı olmı yan bir kaç insanın da bacağım kolunu, kırıyor, kafasını, gözünü patlatıyor. Şahitler üzerinde tesir yapılmak mı istenmiş? Babıali eaddetindekl ©tomobH faciası hakkındaki adliye tahkika tına ehemmîyetle devam edilmek tedir. Bu işe vazıyet eden ikinci is • tintak hâkimi, bu faciaya şahit o lanlardan bir kaç kişiyi dün isticvap ederek ifadelerini almış, müphem kalan bazı noktaların tenviri için de bazı şahitlerin dinlenilmesine lüzum görmüftlir. İkinci istintak dairesi kazanın sureti vukuunu ve bu husustaki mes'uliyetin kime mütevecciK ol • duğunu tahkik ile mesgul olurken müddeiumumilik makamı da başka bir cepheden bu işin diğer bir kısmı hakkında tahkikat yapmaktadır. Tahkikatın bu kısmı üzerinde azamî ketumiyet muhafaza vdilmekte dir. Maamafih tereşşuh eden rivayetlere göre kazanın vukua geldiğî ve zabıta tarafından ilk tahkikat yapıldığı esnada bazı kimseler tahki katın selâmetle cereyanmR mâni olmak için hatta bazı şahitler üzerinde icrayi tesir etmislerdir. Mttddeiumumüik bu noktoları tenvire eahf tnaktadtr. DUn bu münasebetle polîs erkâ ntndan bazı zevat îsticvap edilerek malumatlarına mtlracaat edümiştir. Bu suale cevap isteriztj Ankara telefonu Bir senede 93401 tnükâletne yapıldı tki sene evvel açılan Ankarafstanbul telefonu ile vuku bulan mükâlemelere dair bir istatistik tertip edilmiştir. 1930 haziranının birinden 1931 haziranın birinci gününe kadar Ankara ile tstanbul arasında 93401 mükâleme vuku bulmuştur. 1930 haziranın da ancak altı bin mükâleme ol muş iken ağustosta bu mükâleme adedi sekiz bin bes yüze, teşrinisanide dokuz bine baliğ olmuş, kânunuevvel ve mart aylarında adedi mükâleme 6500 ile 7500 arasında temevvüç ettikten sonra nisanda tekrar 9000 e çıkcnış ve mayısta da sekiz bin mükâleme olmuştur. Geçen seneki muha vere yekunu ise 67077 den ibaret bulunuyordu. 1930 31 muhaveratı bir sene evveline nazaran yüzde otuz fazladır. Bir sene zarfında bu telefon hattında 17 defa ârıza vuku bulmuştur. Bu arızaların yarlsına yakıni Geyve, Sabanca, Izmit Diliskelesi aranrtdaki tas ocaklarmdan atılan lâğımlardan ileri gelmiştir. Otpmobilin menşei Btr rivayete göre kazaya sebebiyet veren AIi Vafi Beyin Londra'da tahsllde bulunan bir oğlu vardır. Bu genç orada zengin bir tngiliı kızile sevişerek evlenmiş, bir kaç ay sonra kainpederl ölünce bunlara muazzam bir servet kalmıştır. Ali Vafi Beyin oğlu da babasma Ingiltere'den 15 bin liralık bir otomobil almıştır. tşte o tomobil de bu sabı kalı arabadır! Başhadımağası sefaret memurlarının maruz kaldıkları bu ölüm tehlikesine kulak asmıyor, bu memurlara hiç bir kıymet atfetmi • yordu. Kendisine gelince: Şahsı için hiç bir şeyden korkusu yoktu. Eğer Vijilas, tazyik altında i* tirafatta bulunursa Krizafius inkâr edecek, bunların uydurma ifadeler olduğunu bildirecekti. Esasen Vijilas muvaffakiyetten o derece emindi ki takriben yirmi yaşında oğlunu da beraber götürüyordu. Eğer işin neticesinden şüphelenmiş olsaydı, çocuğunun hayatını tahlikeye koyacak bir işte onu beraber götürmezdi. Attilâ'ya gelince: O da, Krizafius ile Theodos'u pençesi içine koyan tesadüf ve fırsattan çok sevimnişti. (Mabadi var) Otomobil kuliananlar, medeni btr nakil vasıtasını kanh bir giyyotin şekline sokmak ve sokakları bir maktele döndtirmek hakkını haiz değildir ler! Trarhvaylara inip binen halk, caddelerde karşıdan karsıya geçen kitttseler, yaya kaldırımlarının üstttn • de, her tehlikeden tnasun oldukla • rını zannederek yürüyen insanlar, her an katil bir otomobüin zavallı kurbanı olmak tehlikesine maruz kalmamalıdırlar. Otomobil kul'a nanları, vatandasların hayatına httrmet ettirmek için, insan çiğniyen lere en ağır cezaları vermeli, sey rtisefer nizamatına riayet etmiyenIeri daimî bir murakabe altında tutarak şiddetle cezalandırmalı, halka ve çocuklara, yollarda r.asıl yürümek lâzım geldiğini öğretmelidir. Otomobillerin caddelerde lÖyle cinayetler yapmasına mâni olmak ve halkı ezilmekten kurtarmak umumî bir insanlık vazifesidir. Bu vazifeyi el birliğile yapmalıyız. bit daha nevmit bir haleti ruhiyeye zebun olmuştur. Belkis'in annesi ise bu aşk macerasınt bana haber vermekten hicap duyduğu için maale sef diğer bir hata yapmıştır. Biz razı olduktan sonra nihayet Vâhid'in babasının imtinaına rağmen bu iki çocuğu evlendirmemek için bir sebep kalmzadı. Vâhid'i de yakından tanırım. O da Belkis kadar nezih bir genç olarak yetifti. Ailesi Bursa'ya yerlestirilen boşnak muhacirlerindendir. Tahminlerime gore babasının çok şiddetli tevbihlerine maruz kalan Vâhit intihara karar verecek kadar yese düşmüş, Vâhit için her şeye razı olan Belkis te onunla beraber öl meğe hazırlanmıstır ve Vâhit o suursuzluk içinde bu faciayl irtikâp etmîstir. Fakat olan olmustur, bugün iki genç ölünün arkasından onlara rahmet dilemekten baska söylenecek bir söz yoktur. Belkis çok ciddî bir kızdi, Ame rikan Kollej'inden birincilikle çıktı. Komsumuz M. Frout'a rica ederek onu Feletnenk Bahrisefit Bankasına yerleştirdik. Lâkin yazıldığı gibi Belkis bankada daktilo değil; mu hasebe dairesinde tediyat ve tahsilât masası âmiri idi.» Belediye iki senedenberi ahırları asrî ve fenni hale koymak için ça hfmaktadtr. Ahırların kısmt asamı fennî hale konulmus ise de bazı a hır sahipleri henüz bu ise tesebbüs bile etmemislerdir. Bunun için kaymakamlıklar bu kabîlden iki üç a hırı seddederek hayvanları sokakta bırakmışlardır. Ahır sahipleri Belediyeye sikâyet etmişlerse de Bele diye şimdiye kadar kendilerine mü teaddit defalar mühlet verildiği hal de hiç bir harekette bulunmadık larını söylemis ve kaymakamlık ların bu hareketini tasvip etmiştir. Birkaç ahır kapatıldı VaUdeİ Hidivî Yalnız yeğenini mirasınLokanta, ve barların sınıfları dan nıahrum bırakmış Geçenlerde Bebek'te vefat e den Validei Hidivi Prenses Emine Hanımefendinin merakla bek lenen vasiyetnamesi Mısır'da açılmıştır. Emine Hanımefendi oğlu Prens Mehmet Ali, kerimesî Prenses Hatice Abbas, Prenses Nimet Kemalettin Sami Hanımlarla bunların evlât ve ensaline 4 bin metre murabbaı arazi bı rakmıştır. Sabık Hidiv Abbas Hilmi Paşa ile damadı Abbas Halim Paşanın kerimelerine ve Prenses Nimet Hanımın oğlu Adil Cemil Tosun Beye ve bütün bunların ensaline 700 feddan (Mısır dönümü) arazi terketmiştir. Validei Hidivi'nin arazisinden 20170 feddan hayrata vakfolunmuştur. Hayrattan istifade ede • cekler çoktur. Merhum kendine hizmet eden bütün memur, mtistahdem ve ağalara da maaşlar bağlamıştır. Mirastan mahrum bırakılan yalnız sabık Hidiv'in oğlu Abdülmifcnin'dir. Kayıkçılar imtihan edileoık tatanbul sularında sefer yapan kayıkçılar Ticareti Bahriye müdi riyetinde tesekkül eden bir komisyon tarafından Önümüzdeki perşembe günü imtihan edilecektir. İmtihanda muvaffak olanlara ruhsatiye verile^ cek ve muvaffak olamıyanlar icrayi san'atten menedileceklerdir. Daimî encümenin lokanta, bar, kahvehane ve sinema gibi yerleri sınıflara tefrik etmesi işi bitmistir. Yakında bu kararın tatbikına baş • lanacaktır. Bunun en mühim faydası sınıfları takarrür eden dükkânların kolaylıkla fiatları arttırmamaları dır. Bilhassa sinema ve tiyatrolar bazen gala müsameresi diye fiatlara za,m yapmaktadırlar. Halbuki bun lar, sınıfları takarrür edince bir iki gecelik fiat zammı için sınıflarmı değiştirmek teşebbüsünde buluna • mıyacaklardır. Esasen sınıf değif • tirmek için yeni ruhsatiye almak ve yeni resim vermek lâzımdır. Bu kül* fet getireceği nimete tekabül ede miyeceğinden fiatlara zam yapılma* sı kabil olamıyacaktır. Edebiyatçıların dünkü çay ziyafeti Belkis Hanımın arkadaşlarımn kadirşinashğı Belkis Hanımın arkadasları, aralarmda para toplıyarak Belkis ile Vâhid'e müşterek bir kabir yaptır mak kararını vermişlerdir. Bu pazar günü mezarı ziyaret edeceklerdir. Felemenk Bahrisefit Bankası bu aşk şehidi memuresinin namını tezkâr için banka salonuna Belkis'in ağ • randisman bir rosmini asacaktır. Anadolu yakasında açılan bir plâ jın sahibi 1930 Güzellik Kraliçesi Mübeccel Namık Hanıma 200 lira maaşla gişe memureliği teklif et miş, Mübeccel Hanım kabul etmemîştîr. "Halkın sesî,, gazetesi Ankara'dan verilen haberlere göre İzmir'de münteşir Halkın Sesi ga< setesinin «Meclis kararını veredur • sun, millet kararını vermiştir» serlevhalı yazısı Meclis mehafilinde nef retle karşılanmıştır. Yazı Meclisi tahkir mahiyetinde görülmektedir. Gazetenin mahkemeye verilmesî muhtemeldir. çayda rdan öir grup İ 1930 Kraliçesine bir teklif Güzel San'atlar Birliği Edebişubesi dün bir çay ziyafeti tertip etmişti. Davetli olan Edebiyat şubesi azasından bir kısanı çaya icabet etmislerdir. Bunlar mevanında Hüseyin Rahmi, Kâmi, Sadri Etem Beyler, Şükufe Nihal, Iffet Hanımlar vardı. Ziyafet pek samimî hasbihaller arasında devam etmiştir. Birlik azası bu toplantı münasebetile meslektaşlarile görüşüp konuş mak fırsatını bulduklarından dolayı izhari memnuniyet etmiş ler, bu gibi toplantıların arasıra yapılması arzusunu izhar etmislerdir. Hazin bir ölüm Süleyman Bey zade Nlhat ve reflkası Nıgâr yavrulan «Ferdi» nin ölumtt haberini umum tanıdıklanna bildirmekle müteellimdirler. Cenaze Şlşll'de Tesvikiye camifnden cumartesi güntt BSleden sonra saat Ikide kaldmlarak Beşlktaş tarlkile Üskıidar aile kabristanına nakledilecektir. Ba satırların davetiye tnflknmırı» kabulâ mercuâar.

Bu sayıdan diğer sayfalar: