RE EŞ ŞA EZ TEZ Sovyet Rusyanın HARP kabiliyeti Rusyayı çok iyi tetkik etmiş olan bir Avrupalı mütehassısın yazdığı bu makaleyi, elemmiyetine bi- naeon, olduğu gibi naklediyoruz Kusyanın cenubundaki sevkul, «eyş hareket'eri Moskova hüküme, tinin umumi harp cihazı İçin, öl, lürücü hiv tehdit teşkil etmekte- | dir. Bu hal, mihver devletlerle harp eden devletlerin de alulları- nı bas'arına getirecek bir veşile de olmalıdır; çünkü onlar, kikatleri g'zismek ve bâdiseleri tahrif etmekle, umumi efkârm al, danmasındaki fsidenin pek fâni bir teselli olabiteceğini anlamaya mec burdarlar, 1939-1940 dersi, müttefiklerin pek de gözünü acamamış, Mütte. 940 senesi Maynına kadar, rinio daha kuvvetii oldukla- tını ileri sürerek harbi kazanacak Tarmı iddia edip duruyorlardı, Bu iddin ise, Almanyayı güldürüyor. du. Aymı söz nikiinliği, 1941 se vosi Hazirenmda da tezahiir ct ve o senenin birincikânununda en yüksek derecesini buldu, Anglosak sonlar, bu defa da, Rusların ks maknhil taarruzlarma aldanarak, bütün gayretlerini sarfedip Rusla, ra Âzâmi yardunı yapacakları yor- de, galibiyet iddjalarile vakit ge. eiriyorlardı. i Hattâ Almanların bu yaz giriş» tikleri böyük taarruz başlangıcın. da da, Londra ve Nevyork radyo Tarı, ayni tutturmmuşlar, Almanların ilerinin | btk olduğunu söylüyorlardı, Ha. ritadan anlamıyanlar, onların söy lediklerine inanıyor, meselenin ba defa side odilmek üzere olduğuna inanıyorlardı. Anglosaksonlar, Rusların mu- vaffakiyetlerine e kadar itimad bağlamıslardı ki, Mâiski ite, Litvi. mof'un feryndlarını işitmiyorlar, kendi aralarda fikir mücadelele- rile Vakit geçiriyorlardı, Bu hal den ümitsizlenen Sovyet Rusya ha riciye komiseri Togovski: — İnsilirlerle e Amerikalılar, Sovyet Rusyanm mâzevi, iktisadi ve askeri küdretini, olduğundan yüksek görmelerile e aldanıyorlar. dı, Demiye mecbur kaldı, Moskovada, nihâyet, bu göste ikbinliğin, yaln bir Şeyi, i cephe açılmasının istenrceği ğini saklamak gayretinden ileri geldiğine kanat'husule geldi, ... Yez harbi başladığı zaman, Mos ın hakikati görenlerini, pek 84 Ümide saptıryordu; çünkü Ke xorda işin, safra atmak zamanı geçmisti, Bu harbe, yeri bir daha deldurnlmayacak olan, bütün ihti, ri Ba scumandanlığı, derinliğine bir mukavemet mıntacası hazırlamaya | satıstı, Azimli, atızan bir kumun. dan olan Maresnl Tümnçenko, Ma yıs ayında, ileri atıldı ve teşebbüsü #line simak istedi, Onun Harkor yerine İaarrımı, Almanlar tara, fından cenuba intikal ettirlidi ve böyle bu hareke iğır hir hezimet- le netleslendi, Bu hezimet de, Anglosakson, ları, Almanlarla hir «öz sevketti, Onlar, Rus hesimetinin e hemmiyetini, böylece, umumi efkâr dan girlemeye calışıyorlandı, Anrlosaksonlar, hövle ederken, Kremlin de, hâdiselerde ders almış bulunuyordu. Stalin, başlarında Juranlef bulunan genç generallerden mürekkep bir ko- Misyonu, mükavemet imkânlarile Alman tâbiyelni tetkik ettirmisti. Bu Komisyonun verdiği hüküm söyle di: “Alman ordusu, 1942 yazında, evvelkinden muntazam teçhizatlı idi Ve hileum vasıtaların Esmer, küzül Je Sevyet harp nizamma te- Tevvuk ediyordu, İşte, ba tetkik neticesi üzerinedir ki, Molotof, ne nketle, değil, ağır sözlerle Anla. saksonlara müracant emrini almış tı, O, Vasington'a Ruzvel'in 1 mu- ei Mişaviri Marri Hopkins'in inlim'e verdiği sözü hatrrinitr. ... Moskova, bu siyasi teşebbiisler (le bulünnrken, diger taraftan da, 8 ile 14 Haziran ve 27 Haziran İ, İs ? Temmuz arasında, Rus ko mandanlarının Moskovadaki top. lantıları metleesinde verilen "ara m göre, Veni plent tabiyesini tat bik etmeğe başladı, lâ, ha | nikbinlik teranelerini | | Bu ricat, istenmiye istenmiye, yapıyordu; çünkü bu rica? yüzün den, eği devamma Jüzamlu © İ bn bir takım mintakalar Müş | wana terkediliyordu, Buna katlan, saaya mecburiyet vardı: zira 1942 Alan ordulatı pek kuvvetij ili, Kusya ise, seçen sene gibi, ordu- | larımı muhasara ettirerek fedakâr. | lık edecşk vaziyette değildi. Bu saat 9 tabiyesi (bar isim, | yüksek müdafan komitesinde ricat ; kararmın sant 9 da veri'mesinden | ileri gelmektedir.) ile, Ruslar, Ta dogx gölünden Voronej'e kadar o» lan esphe fazmında dayanacaklar, cenup ceplesinile ise ricat ederek lerdi, Bu, son ümidin bağlandığı bir usuldü, Unutmamalıdır ki, Rus yanım elinde, geçen sonbaharda hazırlanan daha bir kısım ihtiyat | vardır, Baskumandanlık, geçen bi, | rnej ve İkinci tesrinlerde Mosko- vu.ya karsı yapılan taarruzlar da bile, bu ihtiyat kuvvetine dokunma maştı, Bö kuvvetlerin, kış harekâtı | ma İştirâk ettiği söylenti; ise de doğru değildir. ; ... Ruslarm topraklarını müdafan gayreti okarsılmamıslır, oValnız, Kafkaslarda, bir “mânevi kuvvet, çöküntüsü bulunduğu, resmen tes bit edilmiştir ve bundan dolayı vaziyet teklikeli görülmektedir, Teçhizat temininde de büyük İ bir buhran yoktur; cünkü Ural, | Türkistan, Volga nehrinin şarkım» İ daki fabrikalar, ayda, takriben 2,000 tankla 2,000 tayyare yapa, biliyorlar, Vijğni, Tula ve Moskova | fabrikaları da, hâlâ, çalışıyorlar, Aksine, bilhasan petrol olmak ti zere büytik stoklar yapılmıs olma. | sma rağmen, İptiini madde wıkmtu sı, istgide, ağırlaşmaktadır. heniiz; silâh ter kine taraftar değildir. O, Volga ö- tesinde de harbe devam ötmek ni, yetindedir, Yalnız su varki, bu defn da, yalnız Angosikson yardımı sörde kalırsa, Sovyet Rusyanm mukave» met? nihayet belur, Simdiki hal, de, Rusya, harbin son safhası için, ron Ümidini yarfi son ihtiyat kuv- “etlerini saklamaktadır, KÜÇÜK HABERLER * Ankaradan haber verildiğine na. saran İstanbul, Azkara ve İzmirden gayri yerlerde ekmek kartının kaj - dırılmast için yapan tetkikler ilerle. mektedir, * Muarif müdürügü bütün iikmek, teplerden şalebe mevcudunu ve yesi | | kaydolunan 936 doğumlulardan artan yerlere bünyeleri o müsal, olan 335 doğumlular kaydolunacaktır. * Terziler cemiyet; emrine verilen terzilik ma'zamesi tevzjatına pazar #esi glününden iltaren terziler cemi. yetinde başlansesktir. * Amerikan elçisi, dün akşamki To, ros eksprestin memleketine o gitmek üzere Ankaradan ayrılmıştır. di sıl oldu, İngiliz uçakları dahi Fransız milletinin itlbarmı kozan , dr. Fakaş İngiltereye olan bü iti- mat Dünkerkten sontu tamamiyle yok oldu, Herkes İngiltereyi Dün. kerkten kendi ordusunu gekmis ve Almanlara karşı Fransaya yalnız bıralemeş olmakla itti”. ediyordu. Marboden Fransız ordusu bile İn- giliz neferlerini kıskanıyordu, Zi, va İngiliz neferi günde 17 frank aldığı halde Fransiz eri ancak 75 santim alır, Fakat buna mukabil Fransız neferi cizaralarını bedava | temin eder, Fransız erinin tiles | oturduğu yere kira vermez, fakat nefer bunu anlar mi Ya? Ba'jtibar la istihbarat nazırı Mösyö Frosarı | radyoda Fransız neferinc kendi - siyle İnziliz askeri arasında büyük hir fark olmadığımı anlatmaya ça, lısması bile faydasız oldu, Hattâ Müsyö Frosarın Möşyö Lâvâle dost eğenn bilen Kölü diler ietih- barat nazırmın bü natuklarıyla propagandas yaptı. ğını dahi iddia ettiler; Vakm Fran İİ va ahanda: meli kaymakam |. Dün Ankarafa muhaksmesine başlandı Ankaradan Sildirildiğ e, sahte vessik tanzim ederek kendir #ini Dikiliyi tirmeğ | hema! unan kararnamede Ke 8 yılında Ankara hukuk Gtşsine ait antetli, alt mü aürlü ve İran dı de © ederek kursu bitir nibayet si cillerin tetkiki sırasında küğıdin sahteliğinin an cürmün sabit olduğu belirtiliyordu, İstiç vap eğilen mazhun suçunu itiraf etmis ve bu sahlekârlığı kalabalık wilesni eğmesi müşküldta £ Mülddeğumum? TAŞER un cesnlan > awletasını istermiş muhakeme mü « dafna için baskı Rakıya göztaşı mı karıştırılıyor ? İnhisarlar (İdaresinin ispimo mevcuduu tükettiğini, bundan do layı rakı ve ispirto darlığı başladı. İ ğinı evve'ki günkü sayımızda yap» maştık. Bu sabahki bir gazetede rakıya — göztüş karıştırıldığı, bu guretle ruktlarm süratle dinlen « Öirilmesi yoluna gidildiği yari » maktadır. Halbuki rakilarm, tabil #ekilde fşiarda dinlendirilmesi icap ettiği, - göztaşrile sittojin sıhhate müztr olduğu beyan edir mektedir, Parasız seker dağıtılmıyacak Evvelce çok çocuklu fakir afleles Te şeker tevzi için tlç buçuk milyon Hrahk tahsisat ayrılmıştı. Tevgia- tn imikânelığmdan dolayı bun « dan vazgeçilmietir, Bu paranın hsstaheler ihtiyacı * ra veya lüzum kası! olursa Kızıla” ya tahsis edilmesi muvafık görül. miştür, Bir otobüs devrildi, 5 ağır yaralı var Bandırmadan bildirildiğine gös re, evvelki gün 35 yoleu jiş Gö renden Bandırmaya gelmekte len bir otobüs, Edincik nahiyesi * »in Köprükaş: mevkine geldiği nan d iştir, Hüdise yol | üzerinde giden bir yolcuys çarp * mamak için şolörün manevra Yaps mem sırasında vukua gelmiş ve devrilen otobüz hürdehaş olmuş . twr. Yolculardan beşi ağır sir Telte yaralanmıştır. Diğer yelen * Jar da az gök muhtelif yerlerinden yaraalamaşlardır. Yaralılar Ban - yayi hastanesine kaldırılmışlar « Aleksander Vert sanm harp mntakasında bulunan erleri günde 10 frank alıyorlardı fakat bü bir azlıkdı, Bundan bas- Ka İngiliz neferlsrinin yaşadıkları şehirlerde halk İngiliz askerlerinin gece yaptıkları gürültüden şikâyet «diyor ve bu askerlerin yüzünden ön yurtlarında hayatı pahalılaşmış i bwluyordu, Almanlar İngiliz ordusu aley. bine Fransızların beslediği bu düş manea hislerden istifade etmenin yolunu buldular, Uçaiarla Fran « sr toprallarr Üzerine kartpostal, lar attılar, Ba kartpostajlarda düş man siperlerine hüenm eden Fran» sw seferlerinin Tesiri vardı, Ve üzerlerinde ew yak idi: Bardak hırsızı kadınlar “Bu mübarek ramazan gününde çalınmış bardakla nasil su İ Kalın öylesine yeminler ediyor du ki, maksadının tamamiyle aksi | hasıl oluyor ve yalın söylediği büsbütün katilesiyo: — Vallahi de midi billâli / da çalmadık, Bu mübarek ramızan gününde çalınmış burdakia nasıl Su içeriz hikim bey oğlum, İki ©. Jim yanıma gelsin $i,,, ellerim ke rilsp ki, sağ salim gitmiyeyim, ki Kur'an çarpsın ki, Ekmek çarp- ihayet hâlilmin sabrı tükendi. | masaya vurarak? İ — Kece, diye bağırdı, bu ka - | dar yemine lüzum yok. Ne kadar istemen yemin et. Sizin yeminini” ön kıymeti yoktur, Boş yere vakit geçireceğine hüdiseyi anlat! Maznun yerinde iki kadın var idi, Sorguya çekilen de yaşlısıydı. Ayağında kahve rengi (o lâstik ayakkabılar vardı, Beyarlaşmış saslarını yeni permenant yaptırdı. ğı beshelliydi, Halbaki giyinisi cok fakiraneydi, Hökimin ihtarı üzeri, ne bozularak şunları anlatmağa başladı: — Dürt arkadaştık. Öğleye doğru İş Bankasından geçerken sıcaktan ağırlarımız kurumuştu. Arkındaşlar, su köşedeki —Fvkafa &it olan sebil— parmaklıklı suçu. dan birer bardak su içelim, dedi - ier. Ben susamamıştım, Gittik, ser yu içtikten sonra —yanındaki ka” dını göstererek— Hasibe bardağı vermedi, elinin altına saklıyarak arkasna götürdü, Sonra bana ver, di, Ben aldım, bir iki adım ilerim, deki arkadasımın yanma gittim, Fakat sucu hemen arkamızdan Kostu, — Bardağı çaldınız, verin şe mu! diye bağırdı, Hemen bardağı verdim: — A oğlum sana lâtife yaptık. dedim. Sen şakadan anlamaz © «m, Hakikaten de niyetimiz şaka idi, Bakalım ne yapacak diye” — Peki ya görüp arkanızdan koşmasıydı, götürüp bardağı ve * recek miydiniz? —Anaa tabil vörecektik, oğ” Tem. Değer? 50 kuruş etmez bardn, Rina mi çalacaktık. — Barlak şimdi hiç de değer. siz değil, Kadn yine sürü sürü yeminlere başlamıştı, ki hâkim elinin sert bir hareketiyle kendisini yerine © turttu ve diğerine hitap etti: — Nasıl oldu, anlat balalım, — Efendim, arkadaşlarla su İç» t&, Ben bardağımda kalan suyu Aliyeye verdim, Aliye de içtikten sonra cebine sakladı. Hasibe anintrrken Aliye yerinde dursmaz olmus: — Hasibe be, bardakta su var mıydı, doğru söylesene, Aman AF lshım ne yalan, ne yalan, Diye kendisine doğru fısıldamağa başla” mist Mübasir gördü, kendisini kuslar, dn, Fakat ne de olsa tumamen süs muyordu, Yine kemdi kendine bir şeyler söyleniyordu, Hükim: — Hasibe doğru mu söylüyor. Bak sana bardağı şalın (!) diye “Tomiler merede?,, Fakat kurt güneşe tatulup bakılınca icersinde filiğram bir resim daha zörünlyor du, Bu resimde İngilir subayları muzafferano bir Fransiz kadınları ve kızları arasmda otur- muş sampanya içerken görünüyor, du. Soptesrinde Almanlar Paris tir zerine de İngiliz Posta pulu kar, nelerine benriyen küçük arman brosiirler attılar, Bu brösür iki eylülde harp kebinesinin zi7li toplantısmda , iki Eylülde Çörçil İngiliz kabinesine dahil değildi - Çörçllin bir nutku ile bas'ıyordu: “Son Polonya nefe. “i Ratti son Fransız eri ölünceye kadar harbe devam edeceğiz, Di içeriz, hâkim Bey, Vallâhi de, Billâhi de şaka yaptık ,, m İçindeki suyu içersin di ye vermi — Yalanı efendim İçinde sü — bni doğru mu söylüyor? — Bülâhi su yoktu. — Allahallah içinde su var mıy. dı bardağın be kadm” İ — inan olsun ki, Alinh dan İ dursun kö içinde sa yoktu Mükim patlıyacalamış gibi puflar İ dı; sonra mütevekkiline salin bir sesle tekrarladı: — Bu kadının sözleri doğru mu yalan m? Onu söyle! Aliye yine: — Allah &ahretsin, ki içinde xu yoktu. Deyince, Hasbeye döndü: — Bak içinde su yoktu, diyor, yalan mı söylüyor? Hasibe kati bir tavırla: — Yalan söylüyor, dedi. İsta o zaman Aliye köpürdü. — Aana, ben de doğrusunu söy İ iyeyim, öyle ise hâkim bey, diye * bağırdı, ba kadın bardağı boş ola” rak bana verdi, ben de sakladım. / Hâkim rahat bir nefes aldı ve: — Mah, diye söylendi, şimdi ağ” ymızdaki bakla çıktı . Ve sahitlerin çağırılmasna Ze. İ cildi, İlk şahit Ahmet'di, İ bu sucuydu ve davacı olduğunu söyledi, Davacı yerine geçerek «in. vasmı anlattı: — Ben evkafın maaşlı memura. yum, Dört kadın geldi, üçü su içti hiraz sonra baktım, ki bardakların birisi yok, Arkadasım Hasnna: — Koş barlağı kadınlar çaldı, | yakalıyaimm* diye bağırdım. Evve lâ ben gittim ve Masibayi yakala” dm. Çünkü içenlerden birisi oydu. — Ne bardağı? dedi, — Ne bardağı olucak, dedim, | su içtiğiniz bardağı verme'iniz, Biz münakaşa en b elle cenin m barel ln rak: — Al bardağını oğlum, dedi, Sie na şaka yaptık. Ben bu #ndınları polise ver. mezdim, Lâkin son bir hafta için de belki da 40 tane bardak calım- dı. Bunların hepsini ben ödedim. Belli, ki bu: kadmlar böylelikle her yerden bardak çaliyorlar. Neticede hâkim evrakı tetldk etti ve sogn çalma mahiyetinde | değil de, kendilerine emniyet edi len bardağı kaçırma, yeni ba suretle emniyeti suistimal etme mahiyetinde (görerek (o kendile rini daha ağır cezalı sne oldnğun. dan asliye ceza mahkemesine sev- İki kadın darı çıkarılmea, A“ ye boşanıverdi. Bir cocuk gibi ağlıyordu, koştu sucu Ahmed'in el lerine sarıldı, Şapur şupur Öpme, ke basladr: — Ah, oğlum: genesin, ereck » sin, Eel bizi affet, Biz etik, sen etme, kürbanm olayım evlâdı, Gözyesları . *Ahmedin ellerine demliyor ve kadm mütemadiyen ellerini öpüyordu, Neticede Ahmet affetti. Mahke- mede davasından vazgeçeceğini (Davamı 4 ünetide) Fukat | MADIŞELER TARA Subbilniiynmz kimdir ?,. EÇEN sene “Dalkavnklafi gecesi, arlınia bir ““r mancık,, basılmıştı, Bazı kimsele üzerinde alâka uyandırdı, İçinde yakın tarihin dedikodu mahiyeti Bi geçmiyen bası hâdiseleri vardı İ bir lusım isimler tersine çevrili ©e bugün yaşıyan, hattâ mübinie mevki sahibi olan kimselerin 15 leri meydana geliyordu, Dediko | daye sevenlerin alâkalarmı uyan: | üması da bunun içindi. Fakati | güya bir hleviye olan bu kitapcıki bayağı olmaktan İkurtulamazdı v. İ sünat keymeti tasrmıyorda ; bunum! İ icin de ciddi kimseler özerinde İ devamlı bir tesir bırakmadı; unu tulup giti, Esasen daikavaklık o kadar | hemmiyet verilecek ve görülmemi; kavukluk sayesinde, adam olmuş görünürler; zira kendilerini b genmiş adamlar her zaman vi İ dır; bunlarm ikisi de biribirini ta mamlıyan mahlâklardır. İnsanint sekil itibariyle hep İnsasanlar” da İ ruh itibariyle aslan, kaplan, fil, deve, Wkür, eşek, köpek, yelen, j kart, solucan, tavus, kartal olabi. i Hrler, Bunün içindir ki Fikret bie | şiirinde “bir çukur yerde birikmiş İmütelişddir bir sa — Solucanlar» İla, sülükderle, yılanların dolu, İ demiştir. v Bir okuyucum © kitapçıktaki #- j simlerden başleas üzerinde dars|& mus, Bu isim Subbiluliyumadır.. # Tersine çevrilince niçin tanıdı» ! ğine bir isim gikmiyor? k f | olmamıştır; bunların çoğu da dal. | | simdir; yaşamış bir adamın, bü. | yök bir Eti hülklimdarmın ismeldir. Mice o yapılmak ist, | Türk büyüğüne de haksret edik İ miştir; hödüseler imat edilmiştir, İ Mademki bü bir “romancık,, tr3 | bayali bir isim konabilirdi, Subbiluliyuma o milâttan 1580, sene evvel yaşamıştır; Eti kırallar rmdamlır; Anadoluda nizam tan mıvan kabteleri terbiye etmiştir, Sonra Fırat nehrini geçti; Sariye şimalindeki (o küçük prenslikleri ” yendi; Suriyenin Mısırlılar. iğare“ sindeki kısımlarına kadar ilerledi, P*- Bu sırada Firavun dördüncü A» menofis, varis bırakmarla., öldü: dal kraliçe Eti kıralımdan bir kö. es göndermesini ren etti; Msn giden ve kraliçe ile evlenan Rt prensi devletin İleri gelenleri tas * rafmdan hoş görülmedi; öldürül. dü, Subhiluliyuma Misir topraklar rını istilidan Gekinmedi; kendi"i' lehine bir sulh yaptırdı, Daha son topraklar da Eti İmparstorlnğu # darssins gecti, o Anndoluda sulh ve zenginlik yaratan, (levlet oto. ritesi kuran, balk tarafından pek Sevilen bu hükümdar milâttan ev. vel 1350 senesinde öldü; “Unu « tulmaz ata” diye anıldı, Edebi pevilerden birine bürüs en hisviyeler | vardır; bunların en meshure Harnamedir; aydmlık bir zekânın güzel bir eseridir. KADIRCAN KAFLI izi i “ger birçok izahat sırusında İn bro, şürde geçen harpte Fransırların bir buçuk milyon er kaybedişine yanıkabil İnritizlerin yalnız 420000 kişi - Almanlar İngiliz zayintınmn yarısını saklıyorlar . zayi etmiş ol- duğunu da yanıyordu, Broşlirün 40- nunda İitlerin genç hayvanları arasmda giizel bir resmi balunu. yordu. Cuma 7 Haziran: Jurnal gazetesinde Edvart Hel | teyin Alman ordusuna dair heye. enn verici bir makalesi var: “Ak man piyailesi otontatlar gibi sıçrr, yor, Her Hitler diye bağırarak her tarafa mitralyöz mtesi saçıyor. Bunlar asker değil o dervişlerdir, fakirlerdir., Muharrir yarısında ağır bir yaralınm hikâyesini de anlatıyor, Ölüm belinde bulman bu yarak cüzdanımı istemiş, Cüzda smı açıp Karısının resmini vermiş” ler? “Hayır, demiş, bunu değil Führerimin resmini istiyorum. Helsey bundan başın Alman su, baylarınm hülcumdan evvel asker lerini sarhoş ettiklerini de İddis ediyor, mukavva dağıtıyor H ARPTEN evvel, bir ayak» * “Matlarmızda min kavvaya bir hayli yer veriliyer!,, denemezdi, Çünkü, onan: “Bizde öşle şey yok, Ayakkabıda mukar- va kullanıldığını da sizden işitiyo. Tum,,, diye cevap Vermesi ke”i görülürdü ve bilinirdi ki ayalıkabı. crlar, mukavva kullandıklarını ört bas etmek için ellerinden geleni yapmakta, dillerina geleni söyle mekte Zeri kalmazlar, Harp, bize. onlarm ört bas ei- meye çalıştıkları bu hakikati or taya vurdu. Bir müddet evvel gw kiye ayakkabıcılar cemiyeti “Mukavva tevzi edilecektir, z bar ber bağıran ilânların ls gördük, Harp bittikten o sotra bünu na. vil tevil edecekler, diye mi mernk cüyorsunuz? Ben ayakkabic olmadığım hak de, ne diyeceklerini şimdiden kas» trabiliyorum: — Harp zamanıydı 0,. Kösele nerodeydi?.. | . Diyor, Zira ba isim çarihi bir geti en birin ra Asurlar elinde balunan bazı