17 TEMMUZ Su s (Büşlürali 9 ancuda; A — Geriye adi balıklama B — Önden bir perende koşarak C Önden bükmeli yarım bur- gu koşarak D Bir perendeli ters atlama durarak E — İleri çıkıp geri durularak — 1999 12 ve 13 ağustos tarihinde ya - Placak olan mmtaka şampiyon . ;luk müsabakalarmda da seçme ie aynen tatbik ediledek- Jtir, | Yüzme müsabakalarına yalnız Usansir sporcular girebilecekler ive karşılaşmalar her defasında Şeref stadı havuzunda olacak ve /#aat 13 de başlıyacaktır. Bir yü- #ücü (su topu hariç) bir günde İki müsabakadan fazlasma gire- ; Kürek müsabakaları Kürek müsabakaları 23 tem - Muz, 6 ağustos ve 20 ağustos tarihlerinde Ahırkapı - Yenikapı Arasındaki 2000 metrelik hat ü. Xrinde yapılacak, müsabaktlara Saat 10 da başlanacaktır. 23 temmuz — Birinci Müsabakaları, 6 Ağustos — İkinci teşvik mü- Sabakaları, 20 Ağustos — Mıntaka şampi- Yonlukları, YARIŞ SAATLERİ teşvik Saat 10 Bir çifte kik mübtediler 10,30 İki çifte kik mübtediler ll Bir çifte kik bayanlar 11,30 Dört çifte kik mübtediler (Yemek tatili) 13,30 İki çifte kik bayanlar 13,30 Bir çifte kik kıdemsizler 14,60 İki çifte kik kıdemsizler 14,30 Dört çifte kik kıdemsizler 15,00 Dü.t tek bayanlar 15.30 Bir çifte kik kidemliler 18,00 İki çifte kik Kıdemliler Dünkü atletizm müsabakaları (Maştarofı 9 uncudaj Guro arasında geçti. 1 — Guro (Romanya) 14,36, (Yeni rekor), 3 — Aleş İbrahim 14,12, 3 — Arat 13,75. CİRİT ATMA; 1 — Vamanu (Romanya 56,20, 2. Melih 53,83, 3 — Şerif 51,18. DİSK ATMA: 1 — Floros (Yunan 46441, (Yeni rekor), 2 — Havalet (Romanya) 46,24 3 — Yusuf 42,98. SIRIKLA ATLAMA; 1— Muhittin 3.40, (Yeni re Di 2 — Viçeropules 3,10, 3 — Şerif 3,10, UZUN ATLAMA: 1 — Lambrakis (Yunan 7,X (Yeni rekor), 2 — Muzaffer 6,77, 3 — Ömer 6,6. Muzaffer bir atlayışında 725 Metreyi bulmuş, fakat küçük bir Batmaz bu. derecenin sayılmamasını i Bicib olmuştur, YÜKSEK ATLAMA: 1 Jerfi, 183 2 — Pulat 1,75, 3 — Süreyya 1,75. vi ADIM ATLAMA: — Yavru 13,90 (Yeni rekor) ? — Lambrakis (Yunan 13,83 3 — Ömer 13,67. Müsabakalar bittikten sonrs Beden Terbiyesi genel direktör! Ni Cemil Taner kazananla kupa ve madalyalarmı dağıt Da ve kendilerini tebrik etmiş Evvelki gün yapılan Türki v Maraton birinciliği müsaba Küsme kazanan Ankaralı Şevkiy' imera tarafımdan bir kupa he “iye edilmiştir. porları 16,30 Dört tek kik kıdemliler Yelken yarışları Yelken yarışları Moda koyun- da icra edilecektir, 30 temmuzda birinci teşvik mü sabakaları, 13 Ağustosta ikinci teşvik mü. sabakaları; 25, 26 ve 27 ağustos tarihlerinde de mmtaka birinci - likleri yapılacaktır. Su sporları müsabakalarında jüri heyeti; Ahmet Fetkeri, Ab. dürrahman ve Riza Sueri teşkil sdeceklerdir. Hakem heyeti de: Sıtkı, İsmail Nedim, Hikmet. Ali Rıza, Hüsa- mettin, Bekir, Behzat, Bedri, İh- san, Nuriden mürekkep olacak -| tır. Sporcular Klüplerini yalnız Ağustosta değiş- tirebilecekler (Baştarafı $ incide; klüb değiştirme muamelesi yapılı. yordu, Bu isin gerek mntakaları, gerek merkezde lisans ve seli meküniz- masmı İlizumundan fazla işgal et. tiğini ve buna mukabil bu tedbirden lenen klüb değiştirme hareketi, «ln de önüne geçilemediğini gören Bden terbiyesi umum müdürlüğü, bizde transfer mevsimi olarak uğus to ayının kabulüne ve bunun, önlü müzdeki mevsim için tatbik etmek üzcre mıntaka ve klüplere tamim e- dilmesine karar vermiştir. Bu suretle, bu oğustos ayı zar- tında İdüpler kendilerine o mensub olduğumu veşaikle | teşkilâta tescil sttirdikleri o ayuncularını bu sene zarfmda muhafaza edecekler ve ze. ieeek ağustos yine bir ay müddet, Ti intikal dövretindö e yeniden” ir) verip, bir sene için azalarmı desbil »ttireceklerdir. Bu usul tatbik edilince, ağustos iinde bir ay kesif o surette çalışmenk olan teşkilât, senenin In- tikal yapılmıyacak olan on bira - yında rahat edecek ve klüplerin yekdiğerine karşı olan İzafi kuv- vetleri de mevsim zarfında değiş . miyecektir, 164 HABER — Aktan Postms Ankarada |Baltık devletleri endişede haklıdır Yüzme müsabakaları Ankara, 16 (A.A.) — Beden Terbiyesi su sporlari ajanlığı ta. rafmdan tertip edilen yüzme teş. vik müsabakalarma bugün de ka. labalık bir seyirci önünde Kara. deniz havuzunda devam edilmiş. tir. Bügünkü müsabakalarm tek . nik nöticeleri açığıdadır: 100 METRE SERBEST: 1 nci Ali Köpük Devlet konser. vatuyarından 1,15 3.10, 2 nci Ne. jat Nakkaş Gençler birliği 126 13.10, 3 üncü Salim Ankaragücü, 100 METRE SIRTÜSTÜ: 1 nci Kâmil İçli rakipsiz 130 3.10. 200 M. KURBAĞLAMA: 1 nei Nejat Nakkaj Gençler birliği 3,44 3.10, 2 nci İhsan Tel. li Gençler birliği. 400 M. SERBEST: Inci Ali Köpük Devlet konser. vatuvarı 7,30, 2 nci Halil İşlek 743 A. Gücü, 3 üncü Salim Kan. lemir A. Gücü, 50 M, KÜÇÜKLER SERBEST 1 nci Natık Balker 42. 5.10, 2 nci Kenan Kiviletim 44, 3.10. 3 üncü Muhsin Aksoy. ATLAMALAR: Bülent Gençler birliği rakipsiz. Bakırköy istiklâl Bursadan döndü Cumartesi günü Bursaya bir maç yapmak üzere giden Bakır - köyün İstildâl takımı dün akşam İstanbula avdet etmiştir. İstiklâl Jiler Bursada yaptıkları çok gü- şel bir maçta Bursalıların hemen hemen muhtelit sayılacak dere- cede takviyeli bir takımı ile karşı- Jaşmişlar çok güzel bir oyundan sonra bire karşı dört sayı ile ga- lip gelmişlerdir. Teknik 'bir oyun gösteren İs- Gkliâlller halk tarafından çok al kışlanmışlar, Bursalılar üzerinde İyi bir intiba hasıl etmişlerdir. Oyunu idare eden Bursa fut. bol ajanı Süleyman Sırrıdır, © Yarım devrede tek kale ile çem ber içine alınan Bursalılar çok sıkışmışlar, tehlikeli anlar geçir- müşlerdir. i Halk mütemadiyen İstiklâlile- rin lehine bağırmıştır. istiklâilden Şükrü, Emin Âli JÖZEF BALSAMO (Baştarayı 7 Gidep ru yürümektedir, Rusya da - 1920 de Leninin idaresinde bile - dalma garba doğru yürümüştür. Hulâsa, içlörinden dördü vaktiy- ie tamamiyle Ruslarm hâkimiyeli altımda kalmış olan bu altı devlet son dakikaya kadar ne Berlinin, ne Je Moskovanı himayesi altma gir- memeye bütün movcudiyetlerile ça Uşmakta haklıdıriar, (Vaktile Le- histanın dörtte üç toprağı, Roman- yanm da Basarabya mınlakasi ta- mamiyle Rusların hâkimiyeti al - tındaydt.) Vaziyet tamamile vabim- legir ve artık ikisinden birini ter- &ih etmek zorunda kalıralrsa © za» man şüphesiz düşünecekler ve bi - rinden birini terelh (o edeceklerdir. Çünkü onlar için işin felâketi bil- hassa bir Rus - Alman ittifakı ola- &nktir, Fakat ikisinden biriyle bir- legirken bile, heyecana okapılmıya- saklar ve muvakkat müttefikleri lehine olarak kendi benliklerini daha başka, Bu iki devlet Sovyet- ter Birliğinden daha fazla korku - yor diyebiliriz. Bugünkü halde Al- ioanyadan korkuları sadece vaziyet icabı, Yoksa, meselâ Finlandiys Rusyadan yana daha az endişe ede- bilir, çünkü Rusyanm Finlandiyayı «ide etmesinde büyük bir fayda yok tur. Bundan başka, Finlandiya ©- sasen İskandinav memleketleri gru- punun bir parçasıdır. Fakat diğer zavalk üç Baltık memleketi hepsi bir arada topu topu 6 milyonluk bir nüfus teşkil! ediyor ve ne üç Alman kolordu- suna karşı koyabilirler, ne de üç Rus kolordusuna . Onun için, ne büyük endişe içinde bulun - duklarını kolayca tasavvur edebi. biriz. Baltık devletleri (Bir bakımdan | PFinlândiyada) gayet açık olarak görüyorlar Oki, memleketlerinin ve Necibin attığı goller Bur ları şaşırtmış dördüncü golle ©- yun sona ermiştir. İstiklâllilerin hâkim bir vazi- yette sahadan ayrılışları srrasın- da halk misafirleri (yaşa) diye teşci etmişlerdir. Bursalıların Oo Bakırköylülere gösterdikleri hüsnükabul ve misa- #irperverlikten dalay: İstiklâl ida- recileri Bursalılara teşekktir ede - rek samimi bir hava içinde şehri- mize dönmüşlerdir. — Bu kimdir Şon? diye sor. du... Kadın cevap verdi: — Çok tuhaf, bir küçük filo. Zola. — Nerede buldunuz?, — Yolda. Fakat şimdi işimiz bu değildir... — Hakkın var! Bizim ihtiyar kontes dö Bearn ne oldu?. — İşi oldu, bitti... — Naerl oldu?, — Gelecek, — Gelecek mi?, — Evet, evetl.. — Ona ne masal söyledin?, — Davavekili Faljeonun kı- 2: olduğumu, Verdiinden geçer- ken uğrayıp davanm bugürler- de görülmek üzere olduğunu kendine haber vermeğe, babam tarafından memur (o edildiğimi söyledim. — Bu kadar mr?, — Evet, fakat davanın gö. rülmekte olması kendisinin Pa- riste bulunmasına ihtiyaç gös- terdiğini de ilâve ettim. — O vakit ne yaptı”. — Mavi görlerini açtı.. Enfi- yesini iştiha ile çekti.. Babammn dünyanın en büylik adamı ol duğunu söyliyerek yol için e mir verdi. — Pek güzel Şon... Sen, fev- kalâde sefir tayin edeceğim. Yes mek yiyelim mi?, —— Şüphesiz, çünkü biçare ço. cuk açlıktan ölüyor. Fakat ça- buk olalım, değil mi?, — Acelemiz ne?, — Çünkü geliyorlar. — İhtiyar kontes mi? İki sa- at evvel gidersek kâfidir. Mös- yö Mopuya bir iki söz söylemek işi tamamlar.. — Gelen o değil, veliahtin ka. rısıdır., — Yal. O şimdi, Nanside olmalı?, — Bilâkis Vitride ... — Uç mil mesafede?. — Ne fazla, ne eksik.. — Kör şeytanı. Bu hesabi değiştirdi.. Haydi, arabacı hay- di... N Arabacı sordu; — Nereye mösyö?. — Postahaneye .. — Mösyö ârabaya girecek mi, yoksa inecek mi?, — Ben olduğum yeride duru. rum... Haydi marş... Araba hareket etti. Bir iki dakika sonra postahanenin Öö. nünde durdular.. Kadın arabadan seslendi! — Çabuk! Çabuk!.. Bir kot- let, bir tavuk, bir kaç yumurta, bir şişe Burgonya şarabı, çabuk olunuz, derhal gitmeğe mecbu- Tuz. Posta müdürü; — Affedersiniz madam, eğer bir Rus « Alman muharebe mey - danı olması pek muhtemeldir. Yanlış bir adım attılar mu barut ateş aldı demektir. Onam için ne olursa olsun, ne Almanyanın hi- mâyesi altında üç tevlet olmayı, ne de Sovyetler birliğine dahil bi. rer Sovyet Cumhuriyeti haline! gelmeyi doğru bulmüyorlar. Bu itibarla, Estonya, hariciye nâzırı M. Selterin de “The Bal- tic Times,, gâzetesine verdiği be- yanatı dikkatle okumak İcap « der. (*) Nazır sözlerini Estonyanm İn: giltereye karşı beslediği itimat üzerinde israr ederek bitirmiştir. Gayet vazıh: Estonyayı İngiltere teminat altına alacak olursa, Ee tonya ona karşı müteşekkir, hem de çok müteşekkir kalacaktır. Fakat Rusya himayesine alacak olursa: "yutuluyotuz!,, diye ba. ğıracaktır, Bu vaziyet karşısmda “Tepms,, güzetesi de şöyle yazdı: “Londrada, Baltık devletlerini şiddetli bir müdafa sistemi içine Almay" istihdaf eden eski formül- den kaçınarak, yeni bir formül a tıyorlar, Bu formüle göre, Baltık dev- tetleri kendileri yardım isterlerse (Başlarajı 19 te) mektir, Bunun için de, geniş tarla- lâr ve bahçeler arasında evler is . ter, Fakat işin felâketi, gu Ki, on. İdan vonra sıhhati sağlam muhasir- ler, İngilterenin orencbere ihtiyacı olan mmtakslarında çalışacak yer- de, başka memleketlere gidecekler ve kalanlarda, bu gibi işlere yara. mıyacak ihtiyarlar olacaktır. İngilteredeki Çekozlovaklar İçin, İngiliz ve Alman hükümetler, da. ha doğrusu, her iki memleketin a- lâkadar makamları temas halinde “İl bulunuyorlar. Son olarak öğrendi- ğimize güre, vatandaşlarma bak .. mak üzere yirmi Çek doktorunun İngiltereye gelmesine müsaade 6 - .dilmiştir. Biraz da Almanyadan gelen ya- hudi muhasirlerile meşgul olan te- gekkülleri gezelim, Yahudi yardım heyeti, milletle . rarası yardım cemiyeti bunlarm yalnız bir ikisi, Bu Se BAŞA içe. JOZE” BALSAMO Sürücü sözünü tuttu. Araba- yı parçalamak, fakat yetişmek için insanın elinde ne varsa yâp- t.. Araba 6 kadar sür'atle gidi. yordu ki kadın Jilberin, Jilber kadının kucağına belki yirmi defa düştüler. Delikanlının gözlerinden, genç kadını pek beğendiği okun- duğu halde dudakları gülmüyor, kendini zapta çalışıyordu. Malnızirkta insan çabucak hususi olur. İki saat kadar bu tenha yolda seyahat, Jilbere, ar. kadaşinı on senedenberi tanı » yotmuş gibi bir teklifsizlik ver- miş, genç kadında delikanlıyı doğduğu gündenberi tanıyor. muş gibi bir teklifsizlik hasıl olmasma kâfi gelmişti. Saat on birde Vitiriden Şalo- na giden caddeye çıktılar, Orada rastgeldikleri bir a- damdan prensesin o yemekten sonra hiç olmazsa iki saat kadar Vitiride rahat edeceğini öğren- diler. Hattâ öğleden dört saat son- ra hâzır olmaları için İleri men- zile haber gönderildiğini de ha- ber aldılar, Bu haber kadını fevkalâde sevindirdi.. Genç ka- dın vaat ettiği iki lirayı sürücü. ye veridi... Sonra Jilbere dönerek: — Bizde önümüzdeki men- onlara, muayyen vaziyetlerde yar dım edilecektir. “Bu suretle, üç küçük Baltık devleti bir taarruz karşısında ken di kararlarını kendi verecek va. ziyette bulunacak ve Sovyetler Birliğinin vaktinden evvel mü dahalesini kabul etmek mecburi yetinde olmıyacaklar.,, İşte bütün mesele burada.. Şu- nü unutmuıyalım ki, Baltık mem. leketlerinden bahsederken kendi- mizi Kaunasda, Rigada veya Tal linn'de, bir taraftan Alman birli. ği siyasetinin, bir taraftan İslav birliği Bolşeviklik tazyiki altında yaşıyor tasavvur etmemiz lâzım. dır. Bunlar Baltık devletlerinin karşısında bulunan öyle iki müt- biş devki, korkudan titremekte hakları var. (*) Daha evvelki bir politika yazımızda bu beyanattan bahset- miştik, Estonya hariciye nazırı bu beyanatında Sovyetler Birli - Zinin üç Baltık devletini müdafaa etmek teklifini gazetelerde oku- duğunu, bundan resmen haberdar olmadığını, fakat böyle bir şey ©- lursa kendilerini tecavüze uğra. mış sayacaklarını söylemiş ve Sov yet garantisine şiddetle muarız olduğunu bildirmişti — HABER. Ingiltere muhacir memleketi mi oldu? ri her gün yüzleree, kadın, örkek, çocuk kalabalığı giriyor. Binaların nvinlarında toplanıyor ve sıra bek- Byorlar. Bunların hepsinden bir - den, her gün 1000 milyon kişi ge. Kapilardaki tabelâlardan anla dığımıza göre, buralarda genel ma- lümat, iş, denizaşırı yerlere iskün, Ubbİ yardım, müstahdem, paracı yardım, reeli kredi bulma daireleri var, Bu tabojilar iki lisan © yazılmış. Bir köşede bir kadın, bir memur la konuşuyor, Kucağında dokuz « bk bir kız çocuğu, Mütemadiy<: bir gey üzerinde israr oğiyor. N hayet kollarındaki çocuğu kaldı yor, memurun yüzüne yaklaştırı yor. Çocuk ağlıyor, 6 zaman anı 8( da başlıyor ağlamaya, Sonm, bitab bir balde oracıktaki bir sa, ya oturuyor, Ve bu sahneye kinise başını çe. virip bakmıyor. Herkeste Ümitsiz bir hal, kadere derin bir teslimiyet Yar. (Sphere) 161 Fakat, biçare Jilberin orada da yemek yiyememes i mukad- dermiş... —21— YENİ BİR ŞAHISLA TANIŞILIYOR? Posta hayvanlarının değişti sileceği menzilin Obulunduğu Şose köyüne varmak için bir e yâvaş yavaş tırmanıyor. a ve az meyilli olan yoku- şun üstündeki bu köy üzerleri sazlarla örtülü, manzarası pek hoş bir takım evlerden ibaretti. Evler, caddenin tam kena rıridaki ufak bir ormanın köre sinde bulunan parlak bir dereniz iki sahilinde yapılmıştı. Her © vin kapısı önünde dereyi geçmek için, vakti olanlar ufak birer köprü kurmuş, diğerleri de bi rer tahta atmıştı. Şu anda bu köyde en ziyade göze çarpan şey derenin (soğ sahilini takip eden caddı tam ortasında ödeta gibi dolaşan bir gençti, Bu genç bazan yolu diki:s* tetkik ediyor, bazan da bir kö evinin alt penceresine bağlı bü