İtalya ve e Almanya ile münasebetle- Trimizde TBaştarafı 1 incide) evvel on milyon liradan fazla pa ramızı — hariçten getirdiğimiz una ve ekmeğe veriyorduk. Buğün mil yonlarca liralık hububat satıyo - ruz, Şimendiferlerimiz her sene birkaç yüz kilometre çoğalıyor. Hemen yok denecek bir halde bulunan sanayilmiz, memleketin dört buca- ğma kurduğu büyük, küçük fabri- kalar sayesinde inkişaf göstermek- te ve bunların etrafında yer yer neşeli mamurlar vücut bulmakta- dır. Güzel devlet —merkezimizi sulh yularma borçluyuz, Bugün —mükemmel bir üniversi - teye, Ankarada birkaç fakülteye ve çelik gibi bir gençliğe malikiz. Sulhün memlekete hediyesi Her sulh yılr Türk nüfusuna za- yiatı telâfi ettikten sonra, üç yüz elli bin Türk çocuğu hediye ediyor. (Alkışlar) Milletin gururunu teşkil eden kah raman Türk ordusunun karada, de- nizde ve havada buğükü —mükem- meliyetini de sulh yıllarmım ha- zırlığına borçluyuz. (Bravo sesleri, alkışlar). Arkadaşlar; Hiç bir zafer, sulh yıllarınm hi- ze vermekte devam ettiği bu ni- metleri veremez ve hiçbir — vicdan | bu güzel şeylerin bir harp alevi içinde erimesine razı olamaz. (bra vo " sesleri), Bunlar, bizim memleketimiz için ne kadar varitse ufak tefek fark- larla her meleket için vakidir. Ben bunları yalnız Refik Saydam hükümetinin değil, bütün Türk mil- letinin — &ulha - nekadar derin bağlarla ve ne kadar sağlam rabı- talarla bağlı olduğunu göstermek için saydım, — Fakat biz sulha, sulh olduğu i- çin değil, biz sulha, Türk memleke- tine ve insanlığa getirdiği hesap- sız ve ölçüsüz iyilikler için âşıkız. Şayet buna rağmen bir gün sulh bize harpten daha pahalıya satıl - mak istenirse, o vakit harbin ve zaferin bize ne kadar âşık olduğu- nu göstermeğe de âmadeyiz. (Bra- vo sesleri, şiddetli ve sürekli al- kışlar.) Biz uzun yıllar yurtta sulh, ci- handa sulh politikamızı takip et - tiğimiz bitaraflık siyaseti yolunda istihsale uğraştık. Çünkü: Evvelâ, ö — zamanlar kendisine az çok güvenilebilen bir cemiyeti akvam — sulh müessesesi bütün kuvvetile ayakta bulunuyor. Saniyen, her devlet kendi derdi ile vo müşkülâtiyle meşgul oluyor ve,mîlna.knşalar dahaş ziyade ide-| olojik sahalarda sahipleri arasında kalacak i görünüyor- du, Ve nihayet, dünyanm herhangi bir yerinde'şayet bir harp çıka- cak olursa, bu harbin mevzii bir halde kalacağına inanılıyordu. — Cemiyetin nüfuzu Cemiyeti akvam yavaş yavaş es ki nüfazunu kaybetmeğe başladı. Tahdidi teslihat teşebbüsleri if- 1âs etti Yer yer — mihraklar ve mihverler doğdu. Sözle, silâh — ve kalemle, top arasmdaki ,mesafe - ler azaldı, Cebren yapılan bazı emrivakiler bazı memleketleri tamamen, bazı- larını da kısmen yok etti. Siyasi hâdiselerin bu yeni inki- şafları karşısında yurtta sulh ve cihanda sulh politikamızı takip et- tiğimiz — bitaraflık yolunda istih - sal etmenin artık mümkün olup ol- madığını kendi kendimize sormağa başladık. Meşrutiyet ile hiçbir telif kahi - liyeti olmayan hâdiseler, bu hâdi- selere uzak ve yakın her millet gibi, bimi de düşündürmeğe başla - & Örta ve şarkf Avrupanım bu ös- nada ciddi bir buhran — geçirdiğini hep hatırlarız. Hakikatte ise buü buhran şarki Avrupada da henüz V zail olmamıştır. Vakıt vakıt muhte- lif devletlere taallük eden şekiller- de bu buhranlar tazelenmekte ve ağırlaşıp hafiflemektedir, Bu ah- valin başlaması bize memleket i- çin “yeni emniyet tedbirleri almak ve cihan sulhuna başka yoldan fay dalr olmak için geçirilecek çok vaktimiz olmadığını öğretmiştir. Nihayet hiçbir gıda maddesi ve hiçbir maddei iptidaiyesi olmayan, ne madenleri, ne de zaengin top - | rakları bulünmayan Arnavutluğun işgali, bitaraflık politikamızı terke derek, sulh cephesi tarafmı takvi- iye etmek karrmı verdirdi. (Alkış- lar), O.zamanlar İngilizlerle ma - lüm beyannameyi ilân ettik, Sulh cephesine iltihakımız Bundan sonra dahi, yuürtta sulh, cihanda sulh politikamız değişme- miştir. Sulh cephesine de, sulhu takviye etmek icin iltihak ettik, Bizim bu cepheye girişimiz, kar- şŞI gazeteler tarafından çok tenkit edildi. Bu gazeteler kendi rejimle- rinin en esaslı kitaplarında Alman milletine tavsiye olunan — İngiliz ittifakını, bilmiyorum, unutmuşlar mı? Alman milletine tavsiye edilen İngiliz dostluğunu Türk milleti için fena göstermek, doğru bir muhakeme olacağından şüphe edi lebilir. (Bravo sesleri). İngilizlerle başlıyan temas ve müzakerelerimiz — müvazi olarak, Fransızlarla da müzakere ve te - masa girişmiş idik. Hatay meselesinin — hallinden sonra, Fransa ile Türkiye arasın - da, muallak hiçbir mesele kalma- dığı için, İngilizlerle yapmış oldu- ğumuzbeyanname;> ayneri *Frari: sızlarla da imza ve teati-edilerek, İngilizlerle kat'i asistans Mmuka - velesi için yapılmakta olan müza- kereler aynr hizaya getirilmiş ol- İdu. Arnavutuğun işgali, bitaraflık - tan ayrılıp sulh cephesine iltihakı- mıza, bir bakıma göre, en büyük âmil olmakla beraber, diğer hbir bakıma göre de, bu iltihakı son se- nelerin siyast hâdiselerinin tabii neticesi addetmek lâzımklır. Tarihi dostluklar Çanakkalede, Suriyede ve İL rakta karşı karşıya harp eden Türk, İngiliz ve Fransız milletleri yekdiğerini takdir ettiler. Bu tak- dir tabit dostluklarla birleşince, yeni bir incizabla sevişmeğe baş- ladılar. Habeş harbi esnasında, Sancti- onların tatbikinden İdoğacak teh. likelere karşı, Türk ve İngiliz mil- leti mütekabil tahhütler ile yek- diğerine bağlandı. Montröde, İngiliz ve Fransız murahasları, Boğazları — yeniden Türk hâkimiyetine iade den mu- kaveleyi yaparken Türk milletine karşı hakiki bir yakmlık gösterdi. ler. (Alkışlar). Akdenizin bozulan asayişini ia- de için Niyonda toplanan murah- haslarımız, ayni kararın altına im- zalarını koyldular, ve nihayet Çe.- koslovakya hâdisesi ve onu takip eden hâdiseler ile Arnavutluğun işgali karşısında ayni hisleri duy- dular. İşte bu siyasi hâdiselerin tevlit ettiği görüş birliği, bu üç devleti sulh cephesinde daha sıkı bağlar ile birleştirdi. (Alkışlar). Üç devlet arasındaki kat'i anlaşma Bugün, bu üç devleti birleş. tirecek olan uzun vadeli, kat'i anlaşmanın teferrüatmı tesbit ile meşgulüz. Şimdiden size söy- liyebilirim ki: Türk « İngiliz yardımlaşma muahedesi üzerinde çalışılmak. tadır. Bu muahede her iki devlet a. rasında muhtelif sahalarda işbir- 'liğini tanzim eden hükümleri ih- HABER — son vaziyet nedir ? — tiva edecektir. Arkadaşlar, Hiç bir medeniyet harbin ço- cuğu değildir. Bilâkis her me- deniyet uzun süren bir sulhun mahsulüdür. Harp esaret tev- lit eder. Sulh hürriyet yaratır. Medeniyet de hür milletlerin e- seridir. Bugünkü Avrupa medeniye- tinde, lâakal büyük devletler ka- dar, küçük ve müstakil devlet. lerin de hissesi vardır. Bunları bertaraf etmek, me- deniyetin ve terakkinih seyrini kırmak demektir. Bu mümkün değildir.. Mümkün sananlar a- cı akıbetler ile ergeç karşı kar- sıya kalacaklardır. Bugün dünya politikasının | gündelik seyrine bakılırsa görü- lür ki silâh ve cephane fabrika- ları tam bir harp faaliyeti için- dedir. Diplomasi görüşmeler bir harp havası içinde devam edi. yor. Gazeteler, radyolar, ajans- lar beşeriyete aylardanberi bir harp günleri yaşatmaktadır. De- nilebilir ki bugün sülh içinde ya- şıyan tek — kuüvvet bizzat — harbi yapacak olan ordulardır. Te- menni ederim ki bu bulanık ha- va içinde sulhu kurtarmak gay- ri mümkün olmmcaktır. Sovyetlerle dostluğumuz Sovyetler ile dostluğumuz, ilk dostluk günlerinin bütün ha- raretini tamamiyle muhafaza et- mektedir. Beynelmilel her me. sele, iki devleti yanyana ve dai- ma aynı safda bulmuştur. (Al. kişlar). Potemkin'in Ankara ziyareti, döstluğümuzün ” bü “hararetinii tebarüz ettirmeğge bir kere daha vesile te;kıl etmıştu' Boylece bir kere daha anlaşıl- mıştır ki, konuşmadan, görüş- meden, her_ iki memleket diğeri için aynı şeylerı düşünmekte ve yapmaktadır.' (Bravo sesleri). İki muhtelif inkılâbim — çok müşkil şartları arasında ve aynı zamanda dw Turkıye ve Sov- vet c ri, yekdıgerını 'nkılâp ruhunun ateşi ile sev. mektedirler, Balkanhlan. yekdiğerine bağ- İryan Balkan pplctı şımdıye ka.- dar Balkan';.ılhuna yapmış ol- duğu hızmetlerı. bundan sonra da, aynı kuvvet ve küdretle yap makta devam ç_ğ_q_cektır Son za. manlarda Ye ggrmxz temaslar ve muhavereler bunu vazihan gostermıştır Türkiyenin kararı Arkadaşlar, Sulh cephesine iltihak eder« ken, sulhu takvıyeden başka bir emelimiz . ,olmadığı için, Al. manya ve İtalya dahil, bütün devletler ile normal münaseba- trimızı devam ettirmek kararın- dayız. İsteyoruz ki, her çeşit alış ve- riş ve kültür münasebetleri ve umuümi olarak dostluk münase- 'betleri eskisi gibi devam etsin. Yalnız şurası da muhakkak. tır ki normal ve dost münaseba. tın eskisi gibi devamı için, arzvu ve kararın iki taraflı olması şart. tır. Bu noktayı hassasiyetle ta- kip ediyoruz. İtalya ile alış veriş münase. betlerimiz, eskisi gibi devam et mektedir. / Almanyada ilk günlerde bir tereddüt ve bir kararsızlık belir. di. Fakat, yavaş yavaş bu te- reddüt zail oldu, ve işler norma! yola girmeğe başladı. Bugün bir tek iş müstesna, iki tarafm biribirinden bir şikâ- yeti yoktur. Bu tek işin de yakm bir atide müsbet olarak , halledileceğini ümit ediyoruz. Bir aralık, Almanyanın Türk talebesine fena muamele ettiği havadisi verilmişti. Bu havadi. sin doğru olmadığı anlaşılmış. tır. Arkadaşlar, Tekrar ediyorum: Politika. mız, yurtta sulh, cihanda sulh- tur. Gene tekrar ediyorum: Biz sulha, fakat emniyet ve şerefi- mizi ve bunlara bağlanmıs olan teahh“*'n—:":": Üa ni ha âşıkız. (Süreldli alkıslar). Bu izahatı müteakıp sual sa. hibi Ali Rana Tarhan söz ala- rak demiştir ki: Muhterem hariciye velilimi- zin memleket b>--'-* gi->aati hak kımda lütfettikleri tatminkâr sözlerine arzı teşekkür ederim. Ve isabetli siyasetlerinde mu. vaffakryetlerinin tevalisini dile. rim, Bravo sesleri. alkışlar). Ticaret Vekilinin suale cevabı Hariciye Vekilinden sonra, ha- rici ticaretimizde tatbik edilmekte olan usuüllerin tadili iİçin ne Güşünüldüğüne dair ve hayat pa- halrlığı hakkındaki tetkiklerin ne zaman tatbik sahasına intikal ede: ceğine dair parti müstakil grupu rcis vekili Ali Rana Tarhan tara- findan vaki sulae 'Ticaret Vekili Cezmi Erçin cevap vermiştir. Cezmi Erçin “harici ticareti- mizde tatbik edilmekte olan usul lerin tadili düşünülüyor mu?,,, sualine etraflr cevap vererek bu- günkü mübadele ve tediye rejimi. mözin hangi müessirler altında şes T S L op a | killendiğini ve nasıl bir: istikamet: takip ettiğini anlatmış ve yeni mahsulümüzün ve stok vaziyetini bildirmiş, memleketin yüksek men faatleri bakımından küvvet ifade eden buğldlay stoku haricindeki hububat maddelerimizin stoku kal madığını söylemiştir. Hayat pahalılığı Vekil bundan sonra diğer bir suale cevap vererek şunları söyle- miştir : “— Muhterem Rana Tarhan akra daşımızm bir suali hayat pahalı. lığı hakkında, bütçe müzakeresi sırasında. beyan edilen tekliflerin ne zaman tatbik sahasına intikal etmesi beklenebilir tarzındadır. Bu suale cevap verirken, ev - velemirde, hayat pahalılığı mev- zuunu nasıl anladığımızı kısaca ifade etmekte fayda görüyorum. Hayat pahalılığı denilince, bun- dan fiyatların, sureti umumiye - de indirilmesi manasma çıkarma maktayız , Memleketimizde fiyatlarınımn indirilmesi icap eden maddeler yanında, — fiyatlarının korunması ve hattâ yükseltilme- si iktiza eden maddeler de bulun- maktadır. Fiyatları indirilecek maddeler içinde de, kendi şartla- rımıza göre, normal addedilen birçok eşya ve mamulât fiyatla. rınım, bizden çok evvel iktisa - di kalkınma Hareketine başla - mış ve bu hareketi ilerletmiş o- lan memleketteki fiyat seviye - lerine nazaran, belki uzun müd - det yüksek kalabileceğini berveç hipeşin kabul eylemek lâzımdır. Bundan başka, hayat pahalılığı mevzuu, geçinme seviyesini yük- seltme davamızla sımsıkı bağ . lıdır. Fiyatları indirme tedbir - leri yanında, kazançların yük - seltilmesi tedbirlerinin de birlik- fe ele alınmast zaruridir. Kazanç ları arttırmayan fiyatları ne ka- dar indirirsek indirelim birçok mallar ve eşya, birçok vatandaş- lar için yine pahalr kalacaktır. Binaenaleyh, bütün iktısadi ku - ruluşumuz ve şartlarımızla alâ- kalı bulunan bu mevzuun ancak, muayyen bir plân dahilinde şa . mil sabırlı ve itinalı mesaiye ih- tiyaç gösterdiğini ıcıkqı söyle - mek yerinde olacaktır. Yüksek heyetinizin —malümu olduğu veçhile hükümet, bu mev zuu sistematik bir surette tetki- ke girişirken, birkaç ecnebi mü- tahassısın mütalâasını da almış- tı. Yapılan tavsiyeler meyanında ilk iş olarak, sahih fiyat statis - tikleri, geçimin pahasını ve bu- nun değişikliklerini hakkile ölç. meğe yarayacak endeksler mey - dana getirilmesi bulunmakta idi. Bu. tavsiyeleri yerine getirebil - mek için faaliyete geçilmiştir. Ticaret Vekâletimizdeki konjonk tür bürosu bu ihtiyacı karşıla - yacak surette teşkilâtlandırı! - mıştır. Bu büro, statistik umum müdürlüğü ile işbirliği yaparak fiyat statistiklerini, mühim mad delerin fiyat teşekkülünü tahlil - lerini geçinme endekslerini, ha - zırlıyacaktır. Bu büronun, milli gelir, Türkiyede gıda maddele - rinin fiyatları ve geçinme mas . rafları Türk çiftçisinin istihsal ve geçinme vaziyeti gibi neşre - dilmiş etüdleri —malümunuzdur. Bundan başka büronun muhtelif vilâyetlerde geçinme masrafları- na dair hazırladığı geniş bir an - ket vardır ki, neticeleri almmağa başlanmıştır. Bu yoldaki mesai - ye kuvvetle devam edilecek, böy- lece meydana getirilecek mater yelden her daire kendi sahasın - da istifade edebilecektir. Bu tetkikler bir taraftan de - vam ederken, milli iktisadiyat ile alâkadar her Vekâlet istihsa: le, imale, münakaleye, inşaya ve iş sahası açılmasma, devlet mali- yesine taallük eden hayat paha - hlığı daVdsinü da MmiükBetVe Hü- yırlı tesinleri , bulunan; teğbirleri. |almaktadırlar. Vekil arkadaş - lar, bu yeni faaliyetler hakkımda fırsat düştükçe arzı malümat ey- lemişlerdir. Bu moymda Ticaret Vekale - tinizi yakından alâkalandıran ithalât rejimimizin hayat paha - llığı davasile olan sıkı irtibatı asla gözden uzak tutulmamak - tadır. Himaye politikamızın ter - biyetkâr, hatırlayıcı ve yetiştiri- ci bir himaye hududu içinde kal- ması için gümrük ithalât tarifesi üzerinde bir reviziyona ihtiyaç bulunduğu muhakkaktır. Bu mak satla İktısat ve Ticaret Vekâlet- lerinizi- hazırlığa başlamış bu - lunmaktadır!a”, Hazırlık müşte- rek mesai ile tamamlanacaktır. Keza ithalâtemın - ihracatçıya ödediği takas primleri de, ha - riçten getirilen mevadın dahili istihsaâl eşyamızın fiyatlarının teşekkülünde ve yükselmesinde ı-ı."ıııll âmil olması dolayısile büu mev! un şayanı dikkat bir safhasl teşkil eyler. Müstahsili him3) için yapılan bu fedakârlığın * evvelki suale cevap verirken âf zeylediğim veçhile, normal had de indirilmesi esbabimnm — temil ; meşguliyetlerimiz arasındadır Dış ticaret sahasında, yüks fiyat politikası takip eden me leketlerin piyasalarımızda man zaman ihdas ettikleri fi teşevvüşleri de nazarı dikka mizden kaçmıyan bir mevzud Hayat pahaltlığı ile müca tedbirlerinin bu umümi cerç dışında, ihtikârla mücadele, yat tesbiti, kalite kontrolü hususiyet arzeden safhaları vardır. Bunlar için ceza kan muzdan tutunuz da hususi kafl lara ve belediye mevzuatina k8 dar muhtelif metinlerde . ARE hükümler bulunmakta ve bunl8| | rm tatbikinde daima artan dikkat gösterilmektedir. Bu kısa cevabrmla, hayat pl halılığı davasmı nasıl telakki © tiğimizi ve tetkik sahasına ? suretle geçilmek mümkün oldü Kanı ğunu ve geçildiğini arzetmiş olilezo, yorum. İ Bi Ticaret Vekilinin bu izahat? müteakip, sual sahibi Ali Rafi Tarhan, (İstanbul) şunları sö! miştir: Muhterem Ticaret Vekilimi? vekâletlerinin-en mühim iki nö' tası hakkında lütfettikleri kıy metli malümata arzı teşekkür * derim, | Harici alış verişin daha iyi işlemesi için alımmakta ol tedbirlere işaret buyü | 'dülar. İşi, ehemmiyeti ve lpıylı şanm hassasiyeti ile mütena: süratte iltizam buyuracaklarm şüphe yoktur. Hayat pahalılığına - gelinci bu sahada muhtelif cephelerd” çalışmak zarureti aşikârdır. EL saslı tedbirlere istinat eylemiY cek kararları almakta fayda o##i, yacağı da malümdur. Hattâ bu ? bi kararlar menfi neticeleri ld : barile itimatsızlığa da ıevked* bilir. Yapılacak işler hemen E : tün vekâletleri alâkadar etmek * beraber esaslı tedbirlerin ticâf'* vekâletinde toplanması ve est tedbirlerin Ticaret Vekâletili den ifade olunması zaruridir. F dilerine bunu arzetmek ister” ki gçalışmalarında, ihtiya en hayati olanları üzerinde J kmda semere verecek bir yol kibine muvaffak olunursa vat a© daşlar kendilerine müteşekkir lacaklardır. (Alkışlar), Belediyenin, arabacır ları telâşlandıran — bir kararı Belediye, Karaköy köprüsünden yük arabalarınm geciş saatlerini yeniden değiştirmiştir. Köprüde izdihamı hafifletmek i- çin bu arabalarm saat 17 den 20 ye kadar köprüden geçmeleri yasak edilmiştir. Bu memnuiyet, hem tacirleri, hem de mikdarı 4500 ü bulan ara- bacr esnafını telâşa düşürmüsş — ve birçök şikâyetlere yol açmıstır. Arabaceılar cemiyeti, ticaret oda- sına müracaat ederek ,bu vaziyetin düzeltilmesi için teşebbüslerde bu- lünmustur. J Oda, bügünlerde - belediye ile te- mas ederek işi halletmeğe çalışa - caktır. | Alâkalılardan aldığımız malüma ta göre, belediyenin bu - tedbiri, birçok ticarethanelere ait gümrük eşyasımın ancak —müesseseler ka - 1 pandıktar sonra köprüden get', sine imkân bıraktığından eşyâ *| üstü kalmakta ,ve nakliyat V| tinde yapılamamaktadır, Evvelce yük arabalarınm on buçuktan on sekiz buçuğâ © 1 dar köprüden geçmesi menedili?” du. Yeni tedbirlerle bu yasak £ deti bir misli arttmlmış '* yor, Alâkalılar memnuiyetin ; gibi on sekiz buçuğa kadar ©* sıni, sadece izdihamm önüne '* mek için boş araların memnt"” müddeti zarfında — geçirilmt” | maksadı temin edeceğini söyli lar. i ” ) Arabaların köprüden geçmt *| sağının müddeti arttırılması ©' | yeni bir nakliyat sıkıntısı çıkt © Sından meselenin süratle höt” mesi lüzumlu görülüyor, e |