26 Haziran 1939 Tarihli Haber Gazetesi Sayfa 6

26 Haziran 1939 tarihli Haber Gazetesi Sayfa 6
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

Me Allo Transatlantikte radyo istasyonu İVERPOL'den bareket etmiş Nevyorke 38.000 tonluk Mauretania transatlantik va purunda iki Amerikan radyo artisti de bulunmaktadır. olan Transetlantikte radyo tel Yunduğu için artistler vazifeli gemide de devam edecekler, garkı- ları kısa dalga ile ber tarafa meş İngilterede erkek talebeye de yemek pişirmek öğretiliyor NGİLTEREDE Vimbiedon i park kollejinde erkek tale- beye de yemek pişirme öğretilme- ye başlandığını « İngiliz gazteleri yazmaktadır, Bu kollej talebesi 5 yaşmdan 14 yaşına kadardir, Ço - cuklar gayet güzel yemek pişi ye başlamıştır. Mektebin direktörü erkek çocuklara icabında anneleri - ne yardım edebilmek için yemek pi- sirme öğretildiğini söylemekteyse de asri alle hayatında bunun lüzum Yu bir ihtiyat olduğu anlaşılıyor! Yine İngilterede Gloucestershire- de de diğer garib bir mekteb tesis edilmiştir, Bu mektebde bütün dün. yada ispirtizme tecrübeleri yapa - cak ispirtizme medyomları yetişti - rilecektir, Vaydmana mezar alan kadın kim? DAM edilen katil Vaydmanm mezarmı satmalan (kadm bayan Caller isminde sâlen Alman doğmuş bir film artistidir. Asıl $ mi Kleinbach'tır. Bu kadın Vaydınanın Frankfurt |i ta bulunan allesi namına hareket)” etmekteydi. Kendisi katilin çocuk-| Tuğunda oyun arkadaşıymış. Bayan Cati katili hapishanede görmesi için müsaade edilmiştir. . SAĞLIĞINIZI KORUYUNUZ: ye idammdan evvel En hoş ve tabii meyva usarı lerinden yapılmıştır. Amerika ve Avrupa fen âle minin terkiplerine uygun tesi" satla hazırlanır, Mide, barsak karaciğer ve safra yollarını te mizler, muannid inkıbazları ve ağız koküsünu giderir. Hazm teshil eder, nefaset ve fevke deliği ile en müşkülpesentlerir bile senelerdenberi mazharı tal diri olmuş en hoş meyva tuzu dur. İNGİLİZ KANZUK ECZANESİ U - İSTANBUL Filmin yıldızlarından 1937 Yılı başında, Fransada bir zabıta romanı çıktı. Romanm Üze- rinde o vakte kadar hi miş bir muharrir ismi Nor, Herkes romanı muh: değil, eserin ismini merak oderek aldı. (Mağino istihkâmlarında çif te elnayet) ismi kimi meraklandır. (maz? İ Alte ay evvel bütün Paris halki, ttâ bütüm Fransa bu romanı o- mübalâğa edil arda, kahve dahi bu rasgelindi. 1 denilse hiç miş olmar, Tramvay At asansörlerde nlara Bu kadar şöhret kazanan bir 686- rin filme almacağı da tabil idi. Eser filme slmdi ve çok beğenildi. (Majino istihkâmlarında çifte e. *) romanının kazandığı muvaf- fakıyetten cesaret alan Piyemor ikinci bir roman yazâr. Bu roman 1035 yılımacera romanları müsaba- kasında birinelliği kazandı. Haber okuyucuları, bu romanı birkaç gün. denberi gazetede şüphesiz büyük bir zevkle okumaktadırlar. Çünkü tefrikasına (o başlanan na bu roman ) romanidir. Piyernor imzası, müstear bir ii zadir. Roman muharriri bir Fransız sübayıdır. Asıl ismini her iki ese, t koymamıştır. Bu €- ser de birincisi kadar beğenilmiş ve muharrir bütün dünyanın naza- rı dikkatini celbetmiştir. Bir Fran. sız gazetecisi Piyernorla görüşür - ken, muharrirden, askerlikle çok uzak gibi görünen sabita romancı. uğında devam edip etmiyeceğini sormuş ve şu cevabi almişlir: — Her subay meslek yorgun - İuklarını gidermek için bazı geyler- İle uğraşmak O mecburiyetindedir. Ben boş vakitlerimin eğlencesi ola. | İrak edebiyatı seçtim, Bundan baş - İka romanlarımı yazarken Fransaya hizmet ettiğimi sanıyorum. Çünkü romanlarımın tezi hakiki ve| uyanık vatandaşlar yaratmaktır, (İşgal altnda) n neşrinden sonra filme almmasma karar ve - İran. Rober Bibal filmi çevirmeği üzerine aldı. Birçok tanınmış ar- tstlerle mukaveleler imzalandı. Fi min çevrilmesine başlandı, Geçen kışm şiddetli soğuklarmda günde 14 saat zahmetli çalışmalarla ge - fi de çen aylardan sonra sahnelerin me çekilmesi ikaml edildi. İşte tam bu sırada Sanklo yangı. ni oldu. (Bu yangından ve yanan filmlerden o vakit e? ve aylarca d fıra İndirdi, (İşgal altında) filmi- inin şeridleri tamamen yandı. Yan, di | rilii Yİneme “Işgal altında,, romanı filme alınıyor Birinci çevrilişine ait kopyaların bir yangında mahvoluşu artistlere, romanın uğursuzlağu vehmini veriyor Lüsiyen Dalsas ve Jüni Astor dan 3000 met: sini havi lik filmden yal « nz 50 m beş bobin kur tarılabildi. icab eti - filmin min yeniden çevrilmesi ğinde müttefikti, Fakat bu tekrar çevrilebileceği sanılmıyordu. Zaten sessiz sinema devrinin de büyle bir macerası meşhurdur, Bun dan on iki sâne evvel meşhur Rus vazı sahnesi Malikofun beynelmi. | iel artistlerin iştirakile çevirdiği (Panama Paris değildir) filmi de yangın neticesinde tamamile İ yanmış ve bir daha çevrilememiş- Fakat bu sefer öyle olmadı. Bü. hmetler yenildi ve Kiubovua stüdyosunda filmin çevrilmesine başlandı. , Sinemacılik âleminde bu edikoduya sebeb olan bu film çev. F « muharriri gördüklerini gö le anlatıyor: “İçeriye girdiğim valt filmin he. yecanit bir sahnesi çevri bay fon Nidersdof sahnedo teğmen Haym'a bağırıyor: — Haydi, şimdiye kadar ne ya. pabildiğini bana kısaca anlat! — Albayım, ben her şeyi yavaş yapmaya taraftarın, Albay fon Nidestrof rolü yom de Saks ve teğmen Gabriyel Gabriyo oynuyor. Bu #ahneyl birçok defalar çevir- mek icab etti, Çünkü Gabriyel, ro. Tünde ikide birde yanılıyor, cümle. leri metnine uygun olarak söylemi- yor. Buna hiç şaşmamak gerek. Çünkü bütün büyük sinema yıldız. larmın rol ezberlemekle araları hiç iyi'değildir. Sık sık yanılırlar, BİL hassa bü rol askeri tabirlerle dop- dolu garib bir Jisanla yazılmiş bu. tunursa, Sahne vazit Rober Bibal (filmin İ çevrilmesi hususunda çektiklerini İanlatıyor: yavağ ü GL rolünü — Bilmezsiniz azizim.. Şu asırda bile bile hurafelere inanmak işimizi ne kadar sekteye u çeviren sanatkârları bu ikinci çev. razı edinceye kadar anamdan emdiğim süt burnumdan geldi. He men heepsi filmin yanmasını bir u- Sümük sayıyor. Hattâ içlerinde Bu sırada dekorun bir kö saklanmış olan Lusiyen Dalsasi düm. Artist çok açık çel Fakat bana takdim edildikten son” Yangından #onra berkes bu fil .| kadar | rilirken stüdyoyu ziyaret eden bir| ğratıyor! Filmi| sk ! ra narik bir tavır takındı. Ona hür. İmetle sordum; | — Neden bügün çehreniz bu ka- İdar asık? | — Çektiklerim hep film (yüzün) İden.. Bu filmin ilk nüshasını kışın geyirmiştik, Filmde birçok kar sah. beleri vardı. Benim" rolüm yani| Teğmen Şımit rolü hemen yalnız kar ahnelerindeydi. Fakat şimdi reji- İsör bütün kar sahnelerinden vazgeç”) ti, Bu yüzden de filmdeki rolüm ufakcık kaldı. Keşki filmi yeniden ği kışa bıraksalardı. Bizzat muharrir de bu fikirde. dir. F tüdyoyu, şirketi ve Te jisörü bu nokt mamıştır. Onlar çok muvaffakiyet kazanacak olan bu filmin muhak- kak önünümzdeki kışa yetiştirilme" si lâzum olduğu ( fikrini müdafaa | ge Filmde rol alan artistlee OLeor Mato, Jan Maks, Raymon Emo, Jüni Astordur, ayrıldıktan sonra Gab ruyonun Paristen yetmiş kilometre uzak villâsma gittik. Yolda yıldız: - Villâda hakiki bir köylü haya. & geçiriyorum, diye söze başladı. Stüdyodan 70 kilometre uzakta ha kiki bir köylü çorbası içmek bilse- niz ne kadar zevkli oluyor. “İşçal altmda,,dan sonra, bu fil min zeylr olarak “idam müfrezesi, romanının da filme alınması şimdi den Kararlaştırılm Bugünlerde Paris gazetelerinden birisinde tefri- ka edilmekte olan bu romanda “İş. zal altında,, romanın bütün kah- ramarlarını tekrar iyoruz, Küçük Sinema Haberleri | * Fransanın tanınmış stüdyola. rımdan birisinde “Buenos Ayres" geceleri,, isminde bir film çevrili . yor, Cenubi Amerika mi üetipinin İ sesiyelerinden biraz müstehzi bir tarzda bahseden bu filmin Fran -) sada birçok aleyblarları vardır.! | Bunlar Fransiz filmlerinin — cenubi Amerikada çok beğenildiğini ve bu film yüzünden Fransanm cenubi | a olan film ihracatının du racağını söylüyorlar, e| r Karligyon havacılığa ait “Kartal yavruları” isimli vir) İtilm hazırlıyor 26 HAZIRAN — 1939 Kaç tane kavun yiyebilirsiniz ? Yazan: Dr. G. A. Bir oturuşta bir karpuzu yiyenler arada sırada işidilirse de, kavunun bir bir den yiyenler pek te işidilmez sanırım. Adet olan kavunu - lokantalarda olduğu (gibi - dilim dilim keserek, yahut - evlerde olduğu gibi * küçük parçalara doğrayarak yemek- tir. Böyle yapınca bir tekmil bir aile sofrasını eder. Halbuki kavunu, bir tane değil, birkaç tane birden yemiş olanlar vardır. En meşhuru eski Roma imparatorlarından AL binus, bir oturuşta sekiz tane büyük kavun yermiş, Tarik bu imparatorun kavunu kabuğiyle mi, yoksa soydurduktan son. ramı yediğini ayrıcâ kaydetmiyorsa da, kavun kabuğiyle bir” likte yenilirse pek tatsız bir şey olacağından, soydurduktari sonra sekiz kavunun içerisini yemiş olduğunu daha büyük ihtimali vardır, O imparatordan sonra, iki papa da kavun sev- meleriyle de meşhur olmuşlardır. Birinci ikinci Pol, öteki de yedinci Kleman. Ancak'bu iki papanın her ikisi de birkaç ta. ne kavunu birden yedikten sonra onlarımlezzetine dayanamı- yarak birdenbire göçmüş olduklarından onların kavuna karşı gösterdikleri bu fazla teveccüh, daha ziyade kavunun aleyhi” ne tesir etmiştir. O meşhur adamların böyle kavun yedikten sonra gidiver- melerinden, ürken eski hekimlerden bir çoğu kavunun türlü türlü hastalıklara sebep olabilecek pek zararlı bir şey oldu. ğuna karar vermişlerdi. Hattâ bir hekim kavunu her türlü kö. tü hastalığa sebep olmakla itham etmeğe kadar varmıştı. Kavun aleyhindeki fikir epeyce yakın zamanlara kadar devam etmiştir. Kırk beş yıl kadar oluyor, İstanbulda bir ko" lera hastalığı çıktığı zaman o vakitki Şehremanetinin resm! hekimlerinin hastalığın sebebini okavuna atfederek burada kavun satılmasını: ve yenilmesini yasak ettirmiş olduklarını, kendiniz bilmeseniz de, büyük ânnenizden belki duymuşsu- nuzdur, Hekimlikte kavuna karşı bu teveccühsüzlük, kalori kim. yası çıktıktan sonra da zail olmamıştı. Çünkü kavunun yüzde doksan beşi sade sudan ibarettir. Geri kalan yüzde beşten de ancak 4 kadarı şeker olduğu için kavundan insanı beslemek için büyük bir fayda umulmaz. Terkibindeki sellüloz madde- #i bile yalınız 0.33 santigramdan ibaret olduğu için inkıbaza karşı bile hizmetisyozturr Bunlardan sonra kavunun ancak süzek kokusu kalır, 5 ei vitaminleri ve madenleri bakımından kavun tanesini kayun idare zak olmakla beraber 600 ölçü ge rjey- dir. BI vitamininden yalnız 6 ölçü vermesi onu bir e ye. mişlerden geri bırakırsa da B2 vitamininden 30 ölçü getirmesi » meşhur Ambesiye kavunu gibi kokusu pek nefis, fakat ta- dı hiç olan kavunların şekerle yenilmesine hak verdirir. C vitamininden 20 miligram vermesi de dişler için bir iyiliktr. Madenler bakımından natamam olduktan başka, fosforu İle kireci ayni miktarı, yürde 18 miligram olması ehemmiyetli bir iyiliktir. Bu iki madenin arasında nisbet bire ne kadar ya. km olursa onlardan vücudun istifadesi o kadar çok olur. O- nun için kavun çocukların kemiklerini kuvvetlendirecek bir yemiş sayılır. Bu bakımdan kavunun faydası soğanla ayni de- recededir. Tabii ikisinin arasındaki koku farkı başka,. Demek ki fostorla kireç temin için, arzunuza göre, isterseniz kavun yersiniz, isterseniz soğan. Fakat ekmeğe katık olmak bakımından kavun soğandan pek üstün gelir. Soğanm » alkalenlik derecesi ancak yüzde 0160 olduğu halde kavununki 6,48 yani ekmekteki ekşiliğe » tabii olarak - hemen hemen müsavidir, Onun için kavunla ekmek vücuda şifalı bir yemek olur, — Evet, ben de mülkiyet sleyhindeyim. Delil mi İstiyorsunuz? Bütün emlâkimi karımın üzerine devrettim. X — Fransiz karikatürü — — Bak (if, bunu kullannması nekadar kolay!

Bu sayıdan diğer sayfalar: