'GIR © hastalığındanberi ik) Ve birden Sisfon doğrulmak ih defa olatak Simon yatağın da başını kâldirdr ve büyük ya - takhâneyi gözden geçirdi. — "Afrika toprağında 'Yapılımış o © İan bu mütevazı hastane köğuşu onâ oğâlatın ek rahatı, 'en güzeli gibi geliyordu. * İ Bütün Höstalar (yataklarında! #essir yatiyorlardı. Kimisinin' yüz leri açikti. Sakalları uzamış,' göz. ! lerinin altı siimsiyahtı. Kimisi ci-| binniklerin altında, yüzleri görün- müyordu. ! Dışarda, müthiş güneşin altın | da yatan bahçe derin bir sükünet iğindeydi. Sariki'tabiat da insan - larla berâber, günün bu en sıcak sâatlerinde, beyhuş uyumaktaydı Birden bu sükütu bir hasta ara bası iblâl etti. Bahçe kapısından girmiş, şimdi binanm önünde durmuştu. Uyku, larından acele ile uyanmış İnsan- larda 'görünen bir şaşkınlık için - de hastabakıcılar ve hedemeler arabaya yaklaştılar. Biraz yeni gelen hasta bir sedye üzerin; de hastanenin içine girmiş bulu - nüyordu. Yeniden sükünet avdet etmişti. Simon yattığı yerde elini uzat, te Baş ucundaki küçük masanın üstünde duran bardağı eline aldi- Zi saman büylüle bir sevinç duydu. Hastalığındanberi ille defa ola - rak kendini bukadar kuvyetli his. sediyordu. Bardaktakl suyu, yavaş yavaş yudum yudum, zevkle-içti, Yeniden çarşafları arasına uzan! dığı zaman, vücudunda hissettiği! tatlı gevşeklik ve rahatlıkla, tıpkı küçük bir çocuğun sütninesine güldüğü gibi gülümsedi. Bir bâş- kasının hiç şüphesiz katı ve raha sız bulacağı bu yatak ca hoş ve yumuşak geliyordu. O Annesinin kendisini tatlı bir ninni ile uyut - tuğu zamandanberi o bu kadar ra- hat ve iyi bir yatakta yatmamıştı. Şimdi o uzak ve tatlı günleri düşünüyordu. İlk defa olarak bü tatlı hatıra .| Jarla kalbinin çarptığını hisscdi . yordu. Işıkları ebediyen söndüğü zannolunân gözleri, şimdi o gün. leri düşünerek parıldamağa başla- mıştı, Annesinin daima tekrar et - tiği şarkınm nakaratmı şimdi ku .! Taklarında duyuyordu: : “Allahaısmarladık küçük kar .| deş.., bu şarkıyı dinlerken küçük kız kardeşinin gözleri yaşarırdı. Simon evini bırakıp hayata a. tıldıktan sonra bu şarkıyı hatırla - dığı zaman kalbinin ezildiğini du- yardı. Halbuki, bugün yatağında bunu hatırlarken içi zevk ve tatlı. lıkla doluyordu. Bir başka hastanın derin ve u. zun iniltisi Simonu biran için dal. gınlıktan kurtardı. Biraz sonra yeniden hatıralarının eline kendi - ni vermişti, Annesi yözünün ö - nünde İdi. Onu bıraktığı zaman, © anne daha yenç ve güzel yüzlü Lir anne Tabit şimdi bu gü. zel yüzde detin çizgiler, bu derin çizgili yüzün etrafında gümüş saç- lar vardı. Simon onda değişme yen şeyin, tat: ve müsamaha i bakmasını bilen o müşfik gözler tiy hissetti. o Kuvvetsiz ve detmâüsız vücudunu kaldırmağa yardım edecek İnsanı bulmak için et rafa Ümitsizee baktı, Evet, yerin - den kalkmak, af ve şefkatle onu ça ğiran © sevgili gözlere bir an evvel kavuşmak, bir dalın onlardan hiç ayrılmamak Üzefe oylara kogmak ietiyördü.” ağ cın İMDİ kendini evinde görü, yordu. Hayat tatlı ve askin olarak devam edecekti. No budala ne akılsız bir adamdı yarabbi! Na. sıl olup da o tatı hayatı bırakıp kaçmış, saadetini kendi ayakalrı al- tına almıştı! İçinde şimdi o güzel ve temiz e- serin hasreti vardı. Artık orada ya sıyasakir. Tarlada babasına yarim edecek, pazar günleri Xız kardeşi Noelle ilebirlikte araba We komşu küçük şehre inecek, onu yalda gö- ren köyün ihtiyarları sevinçle: “Vay Simon avdet etti ha! diye, ceklerdi. Ay, tahsilini ikmal etti mi7, O cevab veremiyecekti ama, her. balde Noellâ fhtiyarlara verecek bi çevab bulacaktı, Kimbilir belki de (şimdi Noelle evlenmişti. Belki değil, muhakkak, Hattâ, çocukları bile vardı... Onu bu hayallerinden ayiran has tanın şikâyotli ve bözğür'dest'üldü$ — Aman; yarabbi! #amliş 5 uykusuna doyamadıla, Böy | tabakıer, böyle hademe olur muy « muş?... Bizi. öldürüyeriar. torbasında bir parça buz bil mağı.., Simon dil tünden geçirdi. kuru dudakları ös O da, bu hasta gibi, kuvvetli bir sesle konuşmağa ga! ret edecekti, Kendine kuvvet ver. mek ve sesini iyi işitmek için göz lerini yumdu, ve büyük bir gayret sarfederek zahmetle şu sözleri söy-| liyebildi: — Niçin... Niğin hâlâ bu buz tor- balarını karımıza koyuyorlar & .| | caba? ! Sarfettiği kuvvet, onun sakalı u. | zamış yüzünü biraz pembeleştirmiş- | U, — İşte bu lâztminiş, ne bileyim ben! Simonun elleri oşimdi rehavetle| çarşafın Üstünde hareketsiz duru -| yordu. Öteki de yatakların Kirindö! bir cibinlik altında yatan besta, ki| sa bir süküttan sonra sözüne de. vam etti. . — Benimle kimin konüştüğunu| bilmiyorum... Ben senin sedini-yim.| diye kadar hiç duymamıştım, :, »İ Simon cevab vermiyordu. Sipadi başı yastıklara. daba fazla. gömü)- müştü, Artık çocukluğunda işittiği o sevgili şarkıyı içinden tekrar €- debiliyordu. Z Birden unutmuş gibiydi, Halbuki onu Ratırlamak © istiyordu. Çünkü! ancak © şarkı, bu söylenin dnmim sesini öldürebiledekti Bü sös: ! —;Belki de hapishaneden getir dikleği hesta sensin, diyordu, Vakri #arnda hepimiz paul adamlarız ama haplehanede eziyet çeken insanlirn karsı da büsbütün | merhametsiz ve alâkasız değiliz. | Orada ne çile doldurulduğunu ta| savvur etmek gilç bir şey değildir.! Simon, boğazınm demir bir pen. (aşı, Simon b olduğuna emindi. Her şeyi bilâte-| çe ie sıkıldığını zannediyordu. Ar, reddüt affeden o gözlerin bakış -| Uk İstemiş olsa bile cevab verecek ları hiçbir zaman değişemezdi. halde değildi.. Konuşmasına imkân a oya , Yumruğu yedikten sonra ayakları dibine perişan bir halde serilmiş olan adamın müthiş hayali bile hiğdetini teskin edemiyordu, yoktu. Biraz evvel köndisini gannetmişli, yeniden hayat buldu - ğuna kanidi, Halbuki şu anda zaaf ve halsizliğin, eski ve kirli bir el - bise gibi vücuduna sarılmış olduğu- bu hissediyordu. Onun ağırlığı al tmda eziliyordu, Öteki fütursuzca devam etmekteydi: — Sari bir hastaliğa tutulman İ yi olmuş, yoksa oradan kurtula - #nazdın. Yine hapishane hastanezin de kalırdm... Bu da bir şans, Bu- rada sizden başka kimse yok, Sen, yalnızsın, ben Coloniale'denim. Ora da hayat pek zor değil mi” , Dehşetli bir hiddet Simonun kal, bini altüst etmişti, Çılgınca ve ü. mitsizee çırpmıan Kalbinin atışlarını #akaklarında, boynunda bistedi « yordu. Eğer biraz kuvveti . olsaydı, yerinden firlayacak, yumruğunu kuvvetle bu (geveze herifin sura- iyi tma indireceki, Tıpkı kendisini “beş | sene evve Itahkir eden o büdala ser seriye yapığı gibi... Ve yumruğu yediken sonra ayak, lartdibine perişan bir belde seril, mişolan sdamın mühiş hayali bile Şimonun hiddeini eskin edemiyor - du, Henüz biraz evvel hafiflediğini, | npnana Iğmuuez nunğnpıng Saanş şimdi bir külçe demir gibi ağırlaş 'ük bir güçlükle gli ti alnıma kadar gölrüp, soğuk ter, terini sildi. Evet, bu adamın biraz evvel söy . lediği gibi, hapishanede hayat pek #ordü; Hapishane! Evet bir tek a - İ Şaç bile bulunmayan, bir çöl orta- İ stnda, ahesk süngülü askerler'n a - rasında geçilen 'kapısınm - Üstünde “asköri tevkifhane,, diye yazılı © lah Vere bir hapishane de denilebi, | lirdi! İşte Simon orada tam beş se- ae geçirmişii. Fakat artık tamam olacaktı... Belki olmuştur bi- We! Öyle ya'kaç aydır hasta yattı . dine Bilmiyorken... Belki bu hasta, zaman bi emasmda müddetini tamamla , |ki komşusu onun iyileştiğini göndü- | tm sıcaklığı? Şimdi setil zavallı vö- muş bulunuyordu, Orada kendine giydirdikleri numaralı ceketle kas - keti artık başkasınm olacaktı, oh emindi... Bu ceketle kasket müddet sahipsiz kalmazdı! on bu cökete sahip olacak a- damı düşündü, Ve hiçkiriğa benzer boğuk bir gülüşle güldü. Kendi he. sabına o artık kurtulmuştu, bürdü! uzun ATAKHANEDE, hastalar bir, biri arkası sıra uyanmakis Hasta a başla r ya - selmeğe başlamıştı. taktan yatağa konuşm. mışlardı. alli bir delikanlı başma lejyo. sarık gibi kemali Şi nerlere mahsus atkıyı, sarmış, yatağında Oturmuş diddiyet ve ehemmiyetle ay itin Hirnaklarını kesiyordu. Nekahatteki hastalar yatağımda İyatamaz bir Seregallinin karyolası İ başında toplanmışlardr. Bu inleyen, kıvranan bir zavallı idi, Sesi arada bir yükseldikçe, yanımda duranların arasında muvakkat bir sükün olu, yordu, Yanmdaki yataklarda yatan Jar ona dehşet ve korku ile beki - rlardı. Simonun sağındaki yatakta vâtap ahi ona çekingen göz . leris bakarken, mütemadiyen elleri, ni kolonya ile uğuşturuyordu. Simon yatağında, kendinden geç- kin bir halde, gözleri kapalı yatar, ken bu kadar korkunç değildi, Hal buki gözleri açıldiktsn sonra çeh . İ|rerine tuhaf ve korkunç bir göl ökmüş gibiydi, Genç sipahi ona . İkarken kendi annesini düşünüyor. ğer o, oğlunun böyle bir ya. |bir tiksinti vardı, Bu tıpkı Pariste | kurtulmuş gibi hemen kemen mer” ink komgusu olduğunu bilse acaba 'sonra Marsilyida düşmüş olduğu İnun bir sesele sorduğu! in, E İne yapardı? Halbuki Simon kendine bakan bu genç sipahinin nazarlarındaki ma nayı avlamıyordu. O zannediyordu | Nerede idi yeniden bulunmuş haya- | vabımı verdi, | kâtler. Artık yataklardan sesler yük İt i için ona böyle bakiyor ve girt, lağımı sıkan pençenin ağırlığı gitgL de daha azslıyordu. Şimdi biraz da- ha rahat Ss simağa başlamıştı, O da korışusuna bakıyordu. Evet kendisi da onun gibi genç ve güzel İbir delikanlı | gi | ; Liseden 8 ylarak Kari sapları ökuy yeni ei ire baştan çkarr al birden mişti. Ve gü , birinde oba artik par yolla . ü tahsil ) ns de dönme - mektuplara cevap bile vermedi, Ve | ş günden güne sukut etmeğe başla - dı. Enerjik olm merdivenlerden bir kamnadı, Wi bu mararl: i, Kolonya küçük masaya eibinliğini İ- tapkı tehiliteli bir hayvana nam) İbalirtirin - Bimona bekmafa devam etti, Şimdi Simon ona arkasını çe . virdi, Bir an başı giddetle döndü. İ Gözleri kerardı, O katar ki şimdi Xendisine gülme taraftaki ha e Gözlerini kapadı, Şimdi için raf İ muhitte ilk tutulduğu hisse benzi - Yordu: Tani biraz evvel hissetmiş olduğu o'rafiavet nerede kalmıştı? um Ü cudu katı yatağın üstünde titriyor. üşüyordu. Elleri, hayatı tutmak i#“ ter gibi, tekallüs ediyordu. Galiba yatak komşusu ona bif şeyler anlatıyordu. İşte gülüyordu. Simon süküt ve sükünete muhtaç” | Onu istiyordu, Halbuki o budala bir | Anlamıyor, gülüyor, gitgidi iaha yüksek bir gülüşle gülüyordi fahişelerin pt caslle yaramağa başlamadan evel âı ve kendisinden dehşetli sür ona, henli; Oh... Başucumda gülen © Kadın « İİ Böyle başucunda gülerek, öte * uzaklaştırıyo” leri, o sevgilileri - İonlerm kendisine yaklaşmasına mi ni oluyordu, Şimdi bu monhus k& * dın burada iken ona kim: “Allah” ısmarladık kilçük okardeş..,, diğ iyecak 7! Buz gibi terle islâanmış | yüzünü kim kurutacaktı?. ndi annesinin yüzü, gözleri #, en gitmişti... Tıpkı babasınif ni bu hayal de ölmüştü” imonun gözü önünde, çimâi hum * |manm yarattığı, karanlıklar içinde? süzülmüş mü, ler vardı! BAKICI © yatakhane” iği zaman genç sipahi © i A! tında hiç kıpırdamadığıni fark**" mişi İ #bakter Simcown Üzerine € * vit Lir et te bu İS is etmiş yüzün üstüte çerrö' şekti. Gene sipahinin, bir yükte” İ — Ölmüş mü? | Sualine: — Bu büyük bir kayıp değil, C?