5 Haziran 1939 Tarihli Haber Gazetesi Sayfa 15

" R >*939 Pazartesi P. Program. 12.35 Türk müzi: 13 Memleket saat ayarı, a- Üzik (Senfonik plâklar). 19. Ş';pm- 19.05 Müzik (Neşeli mü- S U Pa İ. 20 Memleket saat ayarı, &- | '“ılı Meteorloji haberleri. 20.15 : "n';;' Şivenüma peşrevi, 2 — Na: [ 03,.:' Çavuşun şivenüma bestesi V j_tnıai - Âya ne ola ol hilâl eb. ! Sadettin Kaynağın besteni. Mustafa İzzet - Bestenigâr _5"" Yservü nazım, Ö — Besteni- "xk' * Ben seni sevdim seveli. İs, “eniyâr saz semaisi. 8 — Raif İ'tüm hâ.. 9 — Osman Nihadın . D, cazkâr şarkı - Gözümden |İ'm " ön dördü. 21 Konuşma (Dok K Sdati), — 21.15 Müzik (Küçük *l [:h Kalman - Faşingsfe pot D >>.” — Michiels . Çardaş No, 1. İ !_12'30 'N M Meteoroloji haberleri. 13.15 L 1015 Türk müziği (Fasıl OŞ ç Plüklar « R. 20.20 Türk müzi. Dtuk Tüşde düşdü. 3 — Şivenüma| ! qkr:: - Çiçekden nağmeden, 5 — k | 'luh;rşürdilî hicazkâr şarkı - Ren- H ı*:hr. 10 — Muhayyer türkü - Bu * Şef Necip Aşkın): 1 — | y Merich Kalman - Ah sen, sen | di vkal.lâ Konuşma, — 22 Müzik 5% Orkesira - Şef: Necip Aşkın) l Hd HM ef el Ce , | M Amadei - Saz çalan âşık l deh P N K (Aşk rüyası). 5 — Oscar D (U Hatıra. —G — Becce - Rüys *,Ör%: İçin), 7 — Felix glessmer - ee kenartarında. 22.30 Müzik Hİ &L ler . PD. 23 Son ajans haber- 81' Am, tahvilât, kambiyo - nu- ' Ziraat borsası (fiyat). 23.20 Üa “Cozband - Pl.) 23.55 - 24 Ya Fogram. | *-939 Salı |t | 1"3? Program. 12.35 Türk müzi- D, Büselik peşrevi. 2 — Şakir K "' Büselik şarkı - Sünbülistan fafı, 3 — İshakın - Büselik ” Gönül verme bi vefaya, 4 — İpş ; Buselik şarkı - Bir pür ? dilberdir. 5 — Sadetlin Kay- % Üselik şarkı « Saçlarıma ak 'kf.jk-ü — Buselik saz semaisi. 13 N'i *Ü Saat ayarı, ajans ve meleo. Ü berleri. 13.15 Müzik (Karı- h nR;nm). 1345 - 14 Konuşma | :;’şı Sönli - Ev hayalına dair), 19 | | | l L ?fğz İh l Ü zi . 1993 Müzik (Bir uverlür - q-lâ Türk Müziği (Fasıl heş*e'—j Viğnk program). — 1945 Türk (_Hnlk türküleri ve oyun ha- 'ı:" *Sadi Yaver Asaman).:20 Mem )*&rî:“ üyarı, ajans ve meteoroloji ÇÜ gee 20.15 Neşeli müzik » R. J 1"! itk müziği (Klâsik program) N kıj"" Mesut Cemil, Ankara rad İ beyie9 heyeti, 1 — Tanburi Ce- "'ll h * Bayati peşrevi. 2 — Ta. *'eı,ü“” » Bayati semai - Çıkmaz N'B Üllden. 3 — Aşık Mustala: w.“a"'fi şarkı - Sebep ne bakmı- Ka $mail dedenin » Bayalti şar- ! .ııwı“:“dun yar güle güle. 5 — Ke- ıq““mi. 6 — Doktor Suphi Ezki 1 Deite » Bakdıkca hüsnü anı; k,.ış'*k“ Sevki beyin - Hicaz şarkı C ” Te İNla, & — Hİ Selim - Şehnar ÖL ___Ri'; Neveclvana d'ıl tmüplelü ."â'.ı,: " Rıza efendi - Şehnaz şar İş Tnt andelih, 10 — İsmall de 'ı;ı ın;"l“l"nz yürük '”fimahi * Yinı bilüş abbet, 11 — Nikoluki usta ]ıı"âi“ Saz şemnisi, 21 Konüşman k lı"*q îîıik (Radyo öorkeslrası « Şel Y _L'“t Alnar). 1 — P. Esehai 'N —G ncı sehfoni si minür h * Attagio - Allegro non trop g:ıfu A"egrü con grazia, e) Allegre Ç rı 4 * © vıvate. d) Adazia lamenltoso Tyapltışma, — 22.30 Müzik (Ope xrı' tt < PL). 23 Son ajans ha v * İraat, esham, tahvilât, kam | N ln_"kut borsası (fiyat). 23.20 ”hıktçazbana - PL). — 23.55 - ü Togram, ANKARA TİYATROSI Bu gece Yedikule YAŞAR Bahçesinde HARUÜNÜRREŞİT ğ Yarın gece Yenişe sÜk mnüramere — Profesât ATADAY beraber .—-——— ERTUĞRUNL SADİ TEL Sohzadebaşı TURAN Tiyalrosunda bu gecıi YANGCGIN 'eni büvük eser okü MS"I Yeni büyük <L Wler yer 20, paradi 10, | Xl-ovalur 100 L İi " MSEERTTOEAN MNT ELETENTACESCLDNSZ Necaü Pakşi D, Diş do'itoru İ .:nl"rlı . İ q"n dan masda hergün Saul l“ürı tkşam 18,30 za kadar has: D, _' kabal ve tedavi eder. Ç Tkan Glata Tünel — meydanı e caddesi başında 1/2 Pa wt ai dd HALLR — Akşam Fostası TÜ5Y GAâDİ88rtidi ÖLi Satıcılara , 70 tenzilât yapılır. “ryarım'"Tİtrelik şişesi perakende 100 kuruştur. İnhisar satiş kamyonlarından, satış mağaza ve depolarından isteyiniz No l muayenehana, 16 JOZEF iörden korluüp karacağım yerde rahat rahat uzandım, güya büu a- teş bana taze bir hayat veriyar- dü. İşte o vakit bende madli ne varsa yandı, kayboldu. — Yalnız ruhum kaldı.. Vücudum hava gi- bi şeffaf, hafif bir hal aldı, Gök. yüzüne yükseldim.. Yükselirken, o dakikaya kadar geçirdiğim o- tuz iki hayatr nep gördüm ve ta- mamiyle anladım, asırlar bir a- lay ihtiyarlar gibi birer birer ö- nümden geçiyorlardı.. Kendimi altında yaşadığım birinci isim- den otuz ikinci ismime kadar muhtelif şekiller altında tanı- dim, İşte bü uykudan uyandığım zaman kendimin inszan değil, in” sanın üstünde bir şey olduğumu hissettim. O dakikala hayatımı insaniyetin hizmetine vakfetme- ge karar verdim. Ertesi günü üstadım ve ho- cam Altotas benim bu kararımı keşfetmiş gibi yanıma geldi ve dedi ki: “Bundan yirmi sene ev- vel annen seni doğurürken öldü. Yirmi senedenberi babanım — si- ze kendisini göstermemesinin sebepleri büyüktür, biz şimidi tekrar seyahate çıkacağız, bu se- yahatte babana tesadüf edece - ğiz, seni görecek ve kucaklaya- cak, fakat gene kendini bildir « miyecektir,. BALSAMO Dermek ki, bende mazi, hal ve istikbal velhasıl her şey bir es- rar olarak kalacalıtı. Müftü Selâmiye veda ettim. Bana dualar etti ve birçak he- diyeler verdi, Süveyşe — gitmek üzere bir kervan ile yola çıktık. Hatıratımın bu noktasını an. latırken müteessir olduğumdan dolayı affınızı dilerim. Seyaha- tim esnasında bir gün, beni bir ihtiyar kucakladı.. O zaman bü- tün vücudumda bir titreme oldu. ğunu bir türlü unutamam. Beni kucaklayan ihtiyar Mek- ke Şerifi idi. Pek âlicenap ve pek meşhur olan bu adam, bir çok muharebelerde bulunmuş ve bir işareti ile üç milyon insana baş eğdirmiş bir insandı, Bu manzaradan müteessir olduğunu bana göstermemek ve yahut hakikati bana keefettir - memek için olacak bu sırada Âl. totas başını arkasıma çevirmiş idi. Yolumuza devam ettik. Nihayet Asya kıtasın'ın içer" lerine doğru daldık. Diçle nen- rinin membama doğru çıktık, Şamı, İzmiri, İstanbulu Viyanayı, Berlini, Moskovayı, Stokholmu, Nevyorku, Boenos Ayresi, Ümid burnunu, Aldeni ziyaret ederek tekrar, seyahate başladığımız noktaya geldik. Oradan Habeşistana gidip Nil mecrasınca inerek İskenderiye« JOZEF BALSAMO ' 13 panyadan Mağribileri tekrar at- mak icap ediyor, eğer Kastelya- lılar (Seyyid) in kılıcını kat'iy. yen kaybetmedilerse bu pek kö- laydır. Bu sırada reislerden beşinci- si yolcunun önüne giderek sor- du: |- — Bana bir şey söylemiyecek misiniz?, — Evet sana söyleyeceğim şey Mesihin Yudaya söylediği- dir: “Biraz sabret!.,, O zaman bu reis üzerindeki kefen gibi bembeyaz kesildi . Etraftaki fısıltr bu garip it- hamın ne demek olduğunu an- lamadıklarını — gösteriyordu. Reis — Fransa mebusunu u- nutuyorsun ?, — O burada değildir, bunu sen de pek güzel bilirsin, çünkü işte ona mahsus' sandalye boş duruüuyor. Şimdi şunü güzelce düşün:! Tuzaklar, hileler ka. ranlıkta — görenleri — güllürür, bana karşı tecrübe ve imtihana kalkmanıza teessüf ederim. — Sen pek gençsin, maamafih pek yüksek ve azametle söylü- yorsun, sen de güzelce düşün.. Cesaret, müteerddit veya cahil adamları şaşırtır. — Cümleniz mütereddit adam lasınız, Çünkü bana karşı kat'i hareket edemezsiniz, siz hep cahillersiniz, çünkü siz benim kim olduğumu bilmezsiniz, ben sizin kim olduğunuzu pek güzel biliyorum, o halde ben size karşı cesaret — gösterebilirim. — Fakat fevkalâde kudreti olan bir ada- min cesarete ne ihtiyacı var- dır?. — Bu fevkalâde küdreti bize isbat ediniz?, — Sizi buraya kim dayvet et. ti P. — En büyük loca. — Tabit bu davette bir mak- sat varkdr, hiç bir maksat olma- dan siz İsveçten, siz Nevyork. tan, siz Zürihten, siz Madritten, siz Varşovadan buraya gelme - diniz. Siz de boş yere dünyanın her tarafından buraya toplan * muadınız. — Buraya toplarımakta — bir maksat olduğu şüphesizdir, biz şarkta ezrarengiz bir hükümet kurup, iki nısıf küreyi - birleşti- ren, insanların hepsini kardeş gi- bi elele vermeğe, birleştirmeğe ve ittilak ettirmeğe — muvaffak olan âadamı istikbale gelâlk, — İstikbal edeceğiniz adamı tanımmak için bir alâmeti farika. nız var mı idi?. — Evet, ben bu alâmeti fari- kayı biliyorum.. — Demek ki bu alâmeti yal- nız sen biliyorsun?, — Evet, yalnız ben biliyorum, — Bunu şimdiye kadar İkim«a K Zaf idi b Z ZL