İtalyan radyolarında aşlamışlar ve ilk olarak Verdinin Sicilinn Vespers” sonra da yine ay ni bestekârm “Falstaff"” operası neşredilmiştir. Bundan sonra rad . ile neşredilecek operular ara - n “Altm garbli kız, e valinn (Kral Ödipus); Zanetto” operaları n “Ory kotu, w n”, Denizettini gidermeyi almaktadır. rine Halkı gi vir oprraya Avrupanin herhan- memleketinde ade düğkün alyada, bu hakikaten, bir | Beltinini “Pollati" Strauss'un "Elektra,, ope, radyolârı opere pro-İraları da bu mev » neşredile - 28 mayıstan itibaren “cektir. Klâsik eserler “Verdi,nin bir operası (Falstaff) Verdinin yazdığı en son öperadır ve en büyük eseri Sayılır. Bestekâr, seksen yaşında iken yazdığı bu operasında sana” nm bütün maharetini topladığı gibi, eserine büyük bir neş'e ve canlılık havası vermiştir ki, bunlar bilhassa genç san'atkârın eser. lerinde görülen şeylerdir. (Falstaff), Vaznerin musikiye getirdiği tarzdan çok ayrı bir operadır. Bütün operalar şarkı, (arya) ve çalgı kısımlarından iba- ret olduğu halde, Verdinin bu operâsr daha kiktışık, fakat daha terkipli ve mükemmel bir musiki eseri Verdinin sanatı bilhassa melodi ci etinde çok güzel öserler vermiştir. Bu operada da bir çok melodiler vardır ki sonrada ayrı ayrı meşhur birer parça ölmüştür. Verdi (Falstaff) ında da onun bütün eserlerinide olduğu gibi, İtalyan musikisine has havaları bulmak kabildir. Opera, bilhassa halif nağmeleri ile tam bir İtalyan musikisi taşımaktadır. Falstaff bu hafta pazar akşamı Berlin uzun dalga ile neşredildi, Bir aşk hikâyesi ve Vagner'in oğln Babasısın oğluna tavsiye etmediği, fakat oğlunun ker şeye zağmen heves edip atıldığı bir meslek varsa o da muhakkak alelü- muri şen'at ve hassaten musikidir. Bunun için musikide bir çok bes tekâr ailelerine .rastgeliriz. lediklerimiz iDinliyeceklerimiz * istasyonu Vagnerle oğlu da bunlardan biridir. Richard Vagner, oğlu Siegfrixi doğduğu zaman ona güzel bir parça yazmıştı. “İdyi, (Aşk hikâyesi) ismi taşıyan bu eserler oğlunun ruhuna daha doğar doğmaz musiki zevkini verdi “ mühendis yapmak üzere yetiştirdiği oğlu musikiye heves ettiği ve her şeyi bırakarak kendisini musikiye verdiği zaman kızmamalı idi. Fakat, ne çareki, kendisi sana'ttan maddi bir fayda görmemiş olan baba, oğlunu bu meslekten uzaklaştırmak istiyordu. Onu ha- yalden, fazal maddi hayata, san'attan ziya'ic ilme yakın bir mes. İeğe sahip etmek ist endis yapmıya karar vermişti. Lâkin, musiki havası içinde büyüyen çocuk, ruhundaki istida” dı daha fazla gizlemiye muvaffak olamamış ve babasının yoluna sapmıştı. Siegirid Vagner, bizzat bir çok güzel operalar, orkestra par- çaları yaptığı halde, kendisini senelerce babaş'nın eserlerini tezrar gözden geçirmiye, onları değiştirmeye vermiştir. ii 1869 da doğmuştu. 1930 da 58 yaşında ol- ölmüştür. Doğümunun yetmişinci yıldönümü münase. betiyle pazar akşamı Kolonya radyosunda R. Vagner'in, oğlu doğ” duğu zaman yazmış olduğu (İdyi) neşredildi. Siegfried Vagner, babasının eserlerini tekrar gözden geçirip değiştirirken 1930 sene. sinde de bu par nde meşgul oluyordu. Fakat o sene annesi hastalanmış, b ine Siegfried (İdyi) i bırakmıya mecbur ini bilmiyordu. O Onun 5, oğlunu Vagner, nesinde bir iki ay sonra ölmüştür. Bu suretle, Vagnerin, oğlu için yazdığı bu parça ona doğum kudumesi olduğu gibi, gerek oğluna, gerek karısına ayni zâmanda mersiye olmuştur, İlk çalınışında fiyasko veren bir senfoni Bir çok musiki sevenlerin zevkle, heyecanla dinledikleri, prog- râmlarda be ığu zâman sabırsızlıkla bekledikleri bir çok parça" lar vardır ki ilk çalındıkları vakit soğuk karşılanmış, hattâ musiki tarihinde fiyasko teşkil | etmiştir. Bu, bize, sah'at esi zamanâ, mubhite ve insanların umumi zevkine bağlı bir şey ol 'unu isbat eden en kuvvetli delik Brahms'ın ikinci senfonisi de bunlardan biridir. Senfoni, koüserde ilk defa çalındığı zaman çok soğuk karş'lanmıştı. iki münekkidleri, hattâ; Brahms'n taktdirkârları bile, ©- senionisini beğenmemişler, çok hafif bulmuşlar, bü ka. k bir bestekâra yalşştıramamışlardı. Bralıms'ın ikinci senfonisi musiki © den biri sayılır, Bütün senfoniler de olduğu gibi Brahms'ın bu sewfonişi de p dört parçadan Hbarettir, İlk parça başlıca iki Piemak i taşr vi «bunların ikisi de çok neşe'li, şuh a © birden ve aiçak sesli çalgılarla çalınar <ö parça da “Sker26,, yani oynak, tittek bir havadır, Son parça ge- ne evvelce isid. melodi üzerindedir, fakat biraz daha ağırdır. y (Devamı 12 incide) bir san'atının en bü- Mai Opera neşriyatına ehemmiyet veriliyor İN i > ğ olmuştu. Ne acı tesadüftür ki Sicgiried Vagner de ayni sene, an- | Postası HABER-— Partceter fet Şilili li kız kimdir? Matmazel Rösita Sörrano Tak Tilklekle Yol atnişfie,” bilhassa “La Chilenila (Şilili kız) Almanya radyolarnm bilhassa ismile maruf, Süllü, kabare şantözü | cenubi Amerikaya mahsus neşri- dür, Asıl şöhretini ve meşhur ismi- | yatında şarkıları, mandolini ile se ni Pariste kazanan şantöz, daha s|sini vo müsikisini kendi vatanıma bütün AL İdinleten artist, Almanyada birçok ük bir rağbet görmü | plâklara şarkı okumuştur. La Chilenitanın plâklarımdan bazıları müzdeki cumartesi (3 hazirun) Türkiye saati ile öğleden sonra 415 de Berlinin Deutsch. landsender (urun dalga 1971 met re) dara Eerline gitmiş ve manyada büy ştür. Bügün de muntazaman Ber-| lin radyolarında çalışmaktadır. Matmazel Serrano Şilde Vina | del Marda doğmuştur. o Avrupaya geldikten sonra evvelâ küçük tiyet rolarda çalışmış, daha sonra Porte. a ümümaikmlğemayadumaği ini Dinlediklerimiz Diniiyeceklerimiz | verreeverrrerrerereevree GAZ madam Fransız gantözlerinden iii radyo ganiöeterinden Jelen Caroll, Germeain Roğor... n tadoylarındak! tem - #lerde büyük bir ct kazanan ranosu madam Tauberovi; Elliott Levis. > çük çocuk, het halde Belçika kra- Prag operasının meşhur baş 0P. rakmıştır. Küçük prens mikrofon TI iraz insanda ne dermiş? Dr. G. A. Eski zaman annelerinin te vâyetine göre kiraz: — Arkamdan dut yetiş”. meseydi çocukların boyun © larını çöpüme benzetirdimi Dermiş... Yemişlerin İM * sanlar gibi dili olup ©l Ni ğını bilmiyorum ama, kirâ gerçekten böyle söylemişs€ onun kendi kendinden K ri yok demektir. Çünkü Ki raz hakkında şimdiye bizim öğrendiklerimize gö * re onun çocuklara dokunup da boyunlarını kiraz çöpü kadı İnceltmesine bir sebep yoktur, Bir kere — elbette bilirsiniz ki — kirazın asl biri memleketimizdir. Her yerden önce bizim Giresun şehrind€ yetiştiği için eski Romalıların boğazını pek seven meşhi” Cenerali Lukülüs kiraz ağacını oradan alarak memleketin$ ötürmüş ve bütün dünya kirazı böylece tanımıştır... ONU” için kiraza kabahat isnat etmek bize hiç yakışmaz. Sonra da, kiraz hem Jezzetile, hem güzelliğile en gelis yemişlerden biridir. Lezzetinin iyiliğinden dolayı kira türlü türlü Jikörler yapılır. Güzelliğini de, genç kız dudak. rının kiraza benzetilmesi isbat eder. Onun için güzel K kiraz yedikleri zaman dudaklarını bir defa daha kiraza bei” zetsinler diye kulaklarına küpe gibi kiraz takarak, kendi ni görenlere o teşbihi hatırlatmağa çalışırlar, Daha sonra da, isterseniz, kirazı birlikte tahlil a Vakra yüzde 80 su ama geri kalanın yüzde 14 ü şeki olduğu için tatlı ve nefis bir su, Albümini de 0,08, YA 0,07 olduğundan insanı beslemeğe pek yaramaz. Fakât ma” denleri bakımından tam, mükemmel bir yemiş. En tüzel” on İki türlü madenden on !kisi de onun içinde vardır. madenlerin kiraz içinde mikdarlarını miliğram hesabile İerken ne işe yaradıklarını tekrar etmiyeceğim. Çilek yazisi nı okudunuzsa bunlar elbette hatırınızda kalmıştır. Kükürdü 11, fosforu 20, kloru 3, sodyomu 3, potas?” #mu 250, manyezyomu 12, kireci 20, çeliği 0,33, bakırı Ö hem de pek çok yemişlerdekinden daha çok, maânganezi 0,01 iyodu 0,0020, v Sadece bir maden ocağı değil, madenler bankaşile 0m" öpüşmek İsteyen bir yemiş. p Ya, vitaminleri, diyecektiniz. Acaba vitaminleri yok onun için mi çocukların boyunlarını inceltecek. Kirazda 00 lardan dâ var; A vitamininden 500 ölçü. Halbuki: — Arkamdan kış gelmese çocukların bellerini kütüğ” benzetirdim... o Diyen dut yemişinde bu A vitamininden ancak 280 ği var, Zaten Amerikan kirazlar; daha ziyade güneş görü e sinden oranın Hekimleri kirazda 1000 ölçü A vitamini b muşlar, Bu vitaminin çocukları büyütmeğe, hem de onlar” anneleri ve babalarile birlikte mikroplu hastalıklardan yorü mağâ yaradığını, tabit, bilirsiniz. e vitamininden de 16 miligram variğır. vız bu kadarı limonun 50, hele portakalın 200 ölçü C ir yanımda pek az gibi görünüyorsa da taze üzümde C ninden ancak 4, A vitamininden de ancak 50 ölçü sna göre kiraz vitamin bakımından taze üzümden üsti kar, Yazan : ağ EE mi # * İEL TF e TEZEŞ aka ün Kirazın böylece pek değerli bir madenler ocağı, Şok fay- dal; vitaminler kaynağı olduktan başka bir de idrar geti ğe yarar ilâç olduğunu duymuş olsanız gerektir. si gör lerinden bir avuç kadar (30 gram alarak bir litre su ai kaynattıktan sonra şekerle yahut bir yemişle tatlılandır” idrar artırmak üzere içenler hâlâ vardır. Birçokları ve ilâçlardan sayarlar, vi ai yesili Bağdat hekimlerinden meşhur Masuye kirazın çekirdeklerini dövdürerek onların yağını çıkartır “ Tomatizma ağrılarını geçirmek, mesane taşlarını eritme zere hastalarına içirirmiş. Bir de Lâtin hekimlerinin kiraz üzerine meşhur $” si vardır. Belki lâtincesinden vazgeçerek mealini bilmek ist siniz: üirleri i “Kiraz yemeğe bak, onun sana çok faydası olur. Mide” temizler, çekirdeği mesanedeki taşlardan kurtarır, te Radyoda söz söyleyen bir Kral oğlu lamış, fakat bu 8 iki yeni” sonra duraklamıştır. ye” O zaman babası, Albert” ğna eğiliyor ve cümlenin * 4 m: tamamlıyor. Bu sözleri Şi yoda işitiliyor. Sonra ço""” nün arkas'nı getiriyor ? —... ilân ediyorum: Bir kral ailesine mensup olup ta radyoda söz söyleyen en kü. Uunın oğlu prens Alberttir. Beş ya şında bir çocuk olan prens, geçen gün Liege'de (Su sergisi) açıl dığı zaman merasimde mikrofon başında söz söylemiştir. Ssrgiyi evvelâ kral açmış ve sö” zü Liege prensi olen oğluna bi- 5, tiği .sözler bundan ibar€ İbaşına gelerek: kat, radyoda söz söylemiğ — İlân ediyorum, diye söze baş çük prens o olmuştur / v » Geek yi