13 Mayıs 1939 Tarihli Haber Gazetesi Sayfa 7

13 Mayıs 1939 tarihli Haber Gazetesi Sayfa 7
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

li iğ, bütün maymunlar,| Tarzan onun, gözlerile ne sormak May lr Üzerine, dışa istediğini anlamıştı. Ellerini aça . VE beter, arzan yalnız kal-| rak etrafına bakındı ve: ati MAY — Görünürde bir şey yok ki! der gibi o da maymuna gözlerile ve ha- reketlerile cevap verdi. balaman larının tek sa. ine geçirecek - nlar kralının onu kemendine ge- | İ e Define Peşind No, 9 1) d Tarzan, böyle etrafıma bakınırken İçe tanga bein gözüne birdenbire bir şey ilişti: Mü 'da yanma çağırmak Mağaranın karan'ıkça bir köşe - sinde yukardan aşağı, ipe bağlı bir taş sarkıyordu. Tarzan, gözleri kararlığa henüz alışmadığı için, o zamana kadar ma ğaranın içini pek iyi görmemişti. tkf mağaranın ka. İeiyaş 4 lk Şaşkınlıkları ge - ay eri Birmek isteyen tek başına çarpayı - Vu Halbuki, şimdi gözleri karanlığa * alışmış ve içerdekileri teker teker , | farketmiye başlamıştı. Tarzan, mağaranın bir köşesinde yukardan aşağı sarkan ipe bağlı ta şı görünce hemen o tarafa koştu ve taşı tutmak için elini uzattı, Fakat, içine gelen garip bir hisle birdenbire durdu. Kendi kendine: — Kasik Kes barın Bina İsi me , Mağaranın başka çıkarken ister | bulunduğu Pa İçin muhakkak 6 n Mamma kü, başları öldü- yi Şimdi Tarzanla hüda biliyorlardı. Mt - n İçinde oldukları göz. a Miyordu. Ağızları kö - ölkeli homurdanı . ia, i. , Ma ye vaziyetin farkın - diğ, Yağüllenin,* yanma hayret etmiş ve sağı trmıştı. Fakat, kan Orangotang a - İİ gas a recm bira. Y » demek istiyor- ME Söylemek istediğini o me Yeti bir de kendisi g 1. Deve sudan zehirlenmez! — Deve çöllerde günlerce aç ve su. suz gitmiye alışmış bir hayvandır. Onun için, suyun ve yeyeceğin İpekaz bulunduğu çöllerde insana deve kadar faydalı binek hayvanı yoktur, Sonra, deve su bulduğu zaman nasl su olursa olsun içer ve bir çok hayvanların içip zehirlenece leri en fena ve zehirli süları bile, bir şey olmadan içebilir, 2. Çadır mı, yaprakımı — Res me bakarsanız bunu hayvanm ü. zerine kurulmuş bir çadır zanne. dersiniz, Fakat bu bir yapraktır. Bunu Afrika yerlisi bazı kavimler, ava giderken kullanırlar. Büyük ağaç Idalları bir araya getirilerek bakikat, Ka ii j e idi. Tar .İler, | Fakat,, Afrikanın kızgın güne-| «İşi altında bunlar avcılara da güzel bir gölge teşkil eder. “İ 8 Hörgüçsüz deve — Hörgüç- vatmuş -İsüz deve de olur mu imiş, deme. z "yin, olurmuş! Resmini gördüğü. şimdi adeta |nüz bu hayvan tam mânasiyle bir devredir, fakat ne tek, ne de çift, hörgücü yoktur. Fakat, bu hayvana şimdi yer *İyüzüinde tesadüf etmenin imkân baktı. yok, Çünkü yapılan tetkiklere gö- ile tn la İN O define e & Kayapülle hatır - ne na eğ » Bibilerden bir önline linki ani di Yük yardımları İyapılan bu yapraklar hayvanların |siyle bir şehirle karşılaşırsınız. Mâymun arkada «| üzerine takılır ve ava böyle gider.| Fakat her halde orada yaşamay: ölüyor? Acaba mağaranın tavanı mı yıkılır?,, diye düşünüyordu. Bu, hakikaten nazik bir nokta idi. Tarzan, bu mağaradaki macerası- nın sonunun bu taşa bağlı oldağuru anlamıştı ve bu kadar mühim bir neticesi olacak olan harekete giriş” meden evvel bir tereddüt geçiriyor» - (Devamı ver) LA re bu hayvan bundan milyonlarca! sene evvel yaşarmış, Bu höngüç-| süz devenin bugünkü develerin dedesi olduğu zannediliyor. Her halde sonradan develer, üzerleri. nç yük yükletildiği ve insan bin. diği için kambür bir şekil almış o- lacaklar, 4. Yer altında bir şehir — A- İvustralyanın cenubunda Kuber | İ *İPedi ismindeki şehir tamamiyle yer altındadır. Şehrin bankası, postahanesi, bir çok büyük mües- seşeleri ve muntazam evleri var. dır. Fakat bunların hepsi kayalara uyularak yapılmıştır. İlk bakışta bir tepe ve boş arazi halinde gö- Hinen topragm altimdaki koğuk . ilardan girildiği zaman tam zl pek istemezsiniz. 5. On beş kişilik futbol — Fut. bol oyununun on birer kişilik iki takım arasında oynandığını bilir. siniz. Fakat bu her zaman böyle değildi. Meselâ, 1879 senesinde, yani bundan tam 60 sene evvel yaşamış olsaydınız sizde, eğer futbol oynayacak olursanız 15 kişilik bir takıma girecektiniz., Hakikaten, o zaman futbol oyu. nu on beşer kişilik takımlar ara- | Küçük Doğan annesi ile be raber sinemaya gidiyordu. Ağa. beyisine; — Hadi sen de gel beraber 'de- di. Ağabeyisi kollarını masasına dayamış, başımı önüne eğmişti. — Ben gitmiyeceğim, dedi. Ça. lışacağım.. Sen sinemadan geldi. in zaman beni hâlâ uyuyor bu” ilursan uyandır. Olmaz mı?. Tayyare ! Mektebe yeni başlamıştı. An - nesiyle berabe r çarşıya gitmiş - ler, on liraya güzel bir çanta al. mışlarıdı.. Akşam eve geldikleri zaman ba. bası kızdı: — Bir çantaya bukadar para ve” rilir mi! diye bağırdı. Ben bu p&- ra ile bir tayyare alırım. O zaman zeki çocuk: — Iyi amma, baba, dedi, bizim girdiğimiz mağazada tayyare yok tu! Dalgın Şemsiyesini bir yerde unutmuş. tu. İki gün sonra onu gitmiş al. mıştı, Bir hafta sonra oraya gene gitti ve; — Geğen gün buraya şemsiye- mi almıya gelmiştim. Acaba bas tonumu unuttum mu? Ev sahibi cevap verdi: »- Bir daha sefere kendinizi W- nutursunuz belki, orada bastonu. muzu bulmuş oluraünuz. / 4 p sında oynanılırdı. Sonra, her ta kımdan dörder kişi çıkardılar ve oyuna kârşdıklı on bir kişi arasın. da oynanır bir sekil verdiler, 6. Beyni boynunda hayvan — Bu da tabiatın garip mahlükların. dan biri. Hepimizin, hiç olmazsa resimlerinden tanıdığımız bu fok balığınm beyni alnmdan otuz #an- tim geride, yani boynuna isabet eden bir noktadadır, Ondan bâş- ka bütün hayvanlarda beyin ka fa tasırın içinde bulunduğu halde, fok balığının beyni bu kadar ge. ride kalmıştır, 7. Aksine giden balıklar — Ba. zı balıklar vardır, mevsimine gö- re, bulundukları yerden başka yere giderler. Kuşlar gibi diye - ceksiniz. Evet ama, şaşılacak şey değil mi, kuşlar cenuba doğru, ya. ni sıcak memleketlere kışın gi- derken, bu muhacir balıklar, ce. nuba, ilkbahar geldiği zaman gi- derler, HABEP ÇOCUK SAYFASI 78 KE YE i İN AZI 7 Tİ SE / EİN ER AN Bu hafta size kolay bir resim boyama eğlencesi veriyoruz. Ya- pacağınız iş derhal boyalı kalemlerinizi alarak resmin başına otur - maktır. Çünkü, bu karmakarışık çizgilerin içinden acaba nasıl bir resim çıkacağını her halde merak edersiniz. Resimde 0 la işaret edilen yerleri beyaza, 1 leri kahverengine, 2 leri pembeye, 3 İeri açıkmaviye, 4 leri sarıya, 5 leri koyu maviye 6 ları kurşuniye, 7 leri de siyaha boyayacaksınız. Bakalım ne çıka- cak , Kadın postacılarda var. İngilterede ku dn o postacıla yardır. Bu, çok eskiden o kalma bir âdettir. Fakat henüz tamamile bırakılmamıştır. Bügün İngiltere - nin bazı yerlerinde böyle kadın postacılara tesadüf edilir, Bunlardan biri Mis Fanni King ismindeki bir kadmdır ve bugün alt miş beş yaşındadır, Bir kasabanın postanesinde çal; bu ihtiyar ka, dın postacı her sabah çantasan yül- lerir ve kasabanın civarındaki köş! leri dolaşarak mektupları dağıtır. Geçtiği yerler ekseriya çamur ve bataktır, Fakat kadın postacı her gün en aşağı üç saat yol yürür ve gelen mektupları yerlerine bırakır. Hergün başka bir renk! Hindiçininin ba: N zı krallıklarında ES bir âdet vardır: Kral her gün pi başka birrenk elbise giyer. BİL değişecek ve günün rengine göre o - tacaktır, Bu ödete göre, kral pazar günü |kırmızı pantalon giyer ve sokağa çıktığı zaman yanındaki adamları ona kırmızı şemsiye tutarlar. Pa - zartesi sarı, salı eflâtun, çarşamba turuncu, perşembe yeşil, cuma mâ- vi, cumartesi siyah günüdür! Ne tuhaf değil mi? BİLMECE Bu murabba: öyle bir şekikle yedi parçaya ayırın Xi bunlarla üç müsavi küçük murabba yap mâk kabil olsun Bilmece kuponu Birinciye bir kol saati, ikinciye (bir masa santi, üçüncüye bile kolonya P hassa panizlonla şemsiye her gün| | ? i Her şehir tek değildir! Birçok şehirle vardır ki o isim - © de daha birçok | 4 | O lara tesadüf et, mek kabildir. Me selâ, Türkiye ha- ritesmin önüne geçip bakacak olur. sanız birkaç tane Ereğli, birkaç ta- ne Maden, birkaç tane Yenişehir Yeniköy, Yenipazar bulursunuz. Bütün dünyada da öyledir. Mese. lâ dünyada Paris ismini taşıyan tam 27 yer vardır! Bunların en meş huru ve büyüğü, Fransanın mer- kei olan Paris şehridir. Fransada bile bir tane daha Paris vardır ve bu, küçük bir köydür. Diğer 23 0 Amerikan Birleşik devletlerinde, 2 si d: Kanadadadır. Dünyada Viyana isminde 29 yer vardır. Bunlardan 6 sr Fransadadır. Şilinin merkezi olan Santiagoda tek değildir. Dünyada ayrı ayrı 44 San. tiago vardır. Onun İçin, seyahate çıkarsanız hangi Parise, hangi Vi » yaraya gideceğinizi iyice bilmeniz lâzımdır! i On kelimelik konfrans Yirmi Oo kelimelik bir isme mukabil on kelimelik bir konferans çök ga. rip bir şey değil mi?, Fakat vaktiyle böy le bir “konferans, verilmiş! Yap, tığı keşiflerle meşhur olan bir kimyacıdan bir toplantıda konfe- ranş vermesini istiyorlar. Adam; “— Ben konferans veremem!... Ömrümde kalabalık karşısında söz söylemiş insan değilim, diyor. Fakat arkadaşları israr ediyor: — Bi: tecrübe et bakalım, di- yorlar. Zavallı adam konferansına: — Bayanlar, baylar, diye başlı. yor. Sonra: “Ne söyleyetektim?.,, diye du- ralıyor, Dinleyenlerden biri; — Hiç! diyor, O zaman könferansçı: — Evet, güzel bir fikir! diyor ve: — Allahammarladık, deyip kürsüden iniyor. . dokuz, on kelimediri,

Bu sayıdan diğer sayfalar: