30 Mart 1939 Tarihli Haber Gazetesi Sayfa 8

d Holivudda, fıguranlar arasında, tahmin edildiği kadar fazla güzel kız yoktur. Klark Gabi, bu dilberleri güçlükle etrafına toplayabilmişstir. 4 diyor,, &mem& YARARİ MA Bırkaç safırla * Okuyucularımız, ;::ı;ce"ıcrvnli:td:g derin bir zevkle takip etlikleri “Ö- "” iümü Haber veren makine” romanı. nı henüz unutmamışlardır. Bu eser bizde olduğu kadar Fransada da pek çok beğenilmişstir. Bu muvaffakı - yeti gören bir Fransız stüdyosu bu güzel eseri filme almafa karar ver. miştir., Ölümü haber veren- makine filmi meşhur rejisör Rişar Potiyer- in idaresi altında çevrilecektir. Fil- min ismi —bircok münakaşalardan zonra “Dünya yıkılıyor” silmiştir. Filmin olarak se- manzaraları. nm almmasına on beş nisanda baş- lanacaktır,. dığ # Annabella “Madam seyahat e. isminde yeni bir film çevi - recektir. Ânnabella bu filmde Alp dağları üzerinde bir otelin sahibi, aharsı ve oda hizmetcisi olan kadın rolünü oyntiyacaktır. Yıldızm bu filmde erkek arkadaşı Rober Yung- | 4 dur. * Margaret Mişel'in “Rüzgâr al- | dı götürdü” isimli meşhur Tomanı filme alınmak üÜzeredir. Viktor Fle. ming bu filmde rejisörlük yapacak, Klark Gabi baş erkek rolünü oynı- yacaktır. * Janet Makdonald son çevirdiği "Paskalya gecesi” filmindeki rolünü muvaffakıyetle yapabilmek için bir. çok defalar hindi yemek mecburi - yetinde kalmıştır. Bu filmin çev - rilmesi müddetince yıldız hindi eti yemekten o kadar bıkmıştır ki, ah- çıya bu sene mutfağma kat'iyyen hindi sokmamasmı tenbih etmiştir. Holivut nankör bir payıtaht, sinema nankör bir meslektir! Vaktiyle kendilerine tapınılan - yıldızlar, şimdi - stüdyo kapılarında -ekmek. parası için-. bekleşıyorlar Dün Gördüğü insanların simasımı kolay kolay unutmıyan birisi, az bir para mukabilinde ufak bir iş bulmak e . meliyle stüdyo kapılarında bekliyen kalabâlığın arasına karışsa çok me raklı ve alâka uyandıran simalarla karşılaşabilir. Fakat bu karşılaşma insana neşe veren bir tesadüf ol - maz, çünkü burada bekliyen genç ve ihtiyar binlerce çehrenin hemen hepsinde, açlığın, hastalığın, ıstıra- bm ve ümitsizliğin izleri vardır, Fa- kat insan bürada bhazan eski yıldız. lara da rasgelir. İşte o vakit bu kar şılaşma sahnesi çok feci bir hal a. lır. Vaktile tanımmış, meşhur olmuş bir insanım bugün bir ekmek paras bulmak İçin stüdyo kapılarınd: sürtmesi insana çok dokunur,. Her şeye merak eden Amerikalı lâar, bir sinema mecmuası vasıtasile eski yıldızlarn ne yaptıklarına da- ir bir anket açmışlardır. Bu anket neticesinde eski yıldızlardan hiçbi- risinin, vaktiyle sürdükleri muhte. şem hayatı yaşamadıkları anlaşıl . mıştır. Bunlarımn ekserisi mütevazı bir hayat İçersinde sıkmtıyla yaşa- maktadırlar. Meselâ, bundan otuz sene - evvel Rudolf Valentino kadar göhreti o - lan, sinemaya giden bütün kadınla- rın çıldırırcasımna sevdikleri meşhur | | Moris& Kostello sessiz sinema devri. | nin bu unutulmaz kahramanı bu. gün G1 yaşında olarak Holivutta ör- ta halli bir aparttmanın bir daire- sinde oturuyor. Zavallı ihtliyar sa bahtan akşama kadar telefon ba . gımdan,ayrılmaz, bir stüdyodan u - fak bir figüranlık rolü için çağrıl - nasıhh!ar buğgün ne halde bu hmu_wflar Soldan itibaren Fransi, Flora Finş Klara masinı bekler durur. Çünkü zavallı- nın yaşıyabilmesi ancak figüranlık yapmasile mümkündür. Evinin kar- şısında kocaman bir stüdyo binası vardır. Eski yıldız, bu binayı kendi. sini ziyaret eden herkese gösterir ve acı acı güleret “küumpanya bu. rasmı bana çevirttiği filmlerden ka- zandığı parayla yaptı,, der. Klara Kembal Yung da 1912 ile 1922 arasında çok meşhur olan ve dünyanın parasını kazanan bir yıl- dızdir. Klara tıpkı ağustos böceği gibi eline geçen bu azim serveti lar kendisinden yüz çevirmeğfe baş. ladılar; mevkiini muhafaza için bü. tün çabalamaları boşa gitti. Fakat iradeli bir kadım olan EKlara yılma- dı. Hissi filmlerde muvaffak olama- yınca Kovboy filmleri çevirmeğe kalktı. Bu işte oldukça muvaffak oldu, O buğgün eski parlaklığını mu- hafaza etmiyor, fakat hâlâ kovboy filmlerinde olsun rol alabiliyor, bu sayede çok sevdiği sinemadan ay - rılmış değildir. Moris Kostellodan sonra onun verine gecip Ââşık rollerinde büyük bir muvaffalıyet kazanan Fransi Bushman yirmi beş sene evvel ses. siz sinemanm Rober Tayloru sayı- lırdi. Birkaç sene sonra şühretini kaybetti. Ve bu sahneden uzaklaş- ma, garib bir vaka yüzünden oldu; karısı kendisinden — ayrılmak için mahkemeye müracaat etti. Muha - keme safhaları gazetelerde merak. la okündu, © vakit sanatkârm bir. kaç çocuk babasi olduğu meydana çıktı. Kadınlar çoluk cocuk sahibi bir adamın genç âşik rolleri oyna- masını hoş görmediler; Morisin film lerine gitmez oldular. O vakit Mo- , (Devamı Id üncüde!) yok etti, Yaşlandığı vakit sinema - Korin Lüşer öe Nik volünü öymyam # ee « * eli Xifşel Simön eeti Korin Lüser ve Jan - Piyey - Onon Korın iki — yeni Fransız sahne vazılarının en kudretlilerinden sayılan Le- onid Mogi'nin çevirttiği “As- ker kaçağı,, filminden, daha film hazırlanırken, bahsetmiştik. Ay ni rejisörün “Katiya,, , “Napolide öpücükler ateş gibi yakar,, ve “Aşk süyarileri,, filmlerini geyirtmiş , ol- ması, kudretli his ve hayal mevzu- ları seçmekte ve bu meyzuları en iyi şekilde canlandırmakta olduğu- nun en iyi delilidir. Asker kaçağı filmi vatan, anne sevgisi, aşk ve ihtiras gibi insan kalbini ayrı ayrı zorliyan başka başka noktalara Şçevirmek istiyen i| hislerin mücadelesini gayet kuvvet- | li ifade etmesi bakımından çok kuv- vetli bir eserdir. Filmin baş rollerini oynıyanlJan Piyer Omon ve Korin Lüşer bu çok yorucu vazifelerin' al- tndan muvalfakıyetle kalkmışlar- der, Fakat filmin bütün meziyetleri yalnız bundan ibaret değidir. Film ayni zamanda muhteşem bir dekor filmidir. Bilhassa muhtelif manza- ralarile tabiat bu muhteşem dekör da en büyük payı alır, Halbuki sesli filmin taammümünden sonra tabiat dekoru daha ziyade ikinci plâna bı- rakılmış, filmin ehemmiyeti konüş- mâalar üzerinde toplanmıştır. “As- ker kacağı,, muhavereler kadar de- kora kıymet vermiş ve film çevri- lirken bu uğurda hiç bir fedakârlık- tan çekinilmemiştir. Bir defa bu filmin açıkta çekilen sahneleri, ğer filmlerin icap ettirdiği ışık şart- larımdan bambask ! sartlar içerisin- de çevrilmiştir. Bütün rejisörler di- N ea —- Asker kaçağı fı!ırırıı.f= Luşer ilm çevirdi film çevirirken — güneş arü g* halde Leonid Moğgi bu filmde gup ten kaçmış, sisli ve kapanlk BE” öi rt âaramıştır. Çünkü Asker k. di filminin hemen bütün sahüelk a l hövalar iterisinde, çallk ormanlar arasiında geçere | gel film tekniği bakımından N© gi zor olduğunu ancak hu işttf gı yanlar bilir. Çünkü film çevi” uj sisin her noktada ayni kalmlık yit mast şarttır. Halbüki tabiattâ pi bir sis çok nadirdir, Çünkü V rafw rüzgâr sis yığınlarını bir ta ch öbür tarafa götürmeğe kâfi î,f Bu tabiat muhalefeti *.u_zu!î oF jisör sun'i sis y apmağa meü vI'le muştur. Bunun için filmin 98" yi sahada, yani 150 kilometre*” (p uzunlük içerisinde beş kilomt*” ” p sıla ile geniş ateşler xnkümîq :*# ateğlerin üzeri ıslak saman 110 müştür. Her ateş başında bir * fı' | bekletilmiş, ateş yânan Vf“"le ,î:' sında telefon tertihatı tesis € bu süretle ateşin istenilen der Iİ yanması ve sisin istenilen yalif kalması temin olunmuştur. Amerikalıdların © hur bir zabıta vardır: “Müvezzilef " gi yı iki defa qalnrmr';ğyj' roman Amerikada büyük ,14' kazanmış, kısa bir zaman İ dünyanm birgok dillerine C* rho?' müellifi Ceymis Kayin'e 5 F tf yaklaşan bir servet kaz“ınd“ı Fransız avukatlarından Ht (Devamı İj üncüd”