15 Mart 1939 Tarihli Haber Gazetesi Sayfa 14

4üncü Mehmet devrinde HABER — Akşam Postan Ramazan ve bayram (Baş tarafı 11 incide) diğer talih ve kumar oyunlarını oynamazlar. Satranç, dama, yerde çizilmiş hatlar arasına taş kayidıra. rak oynanan bir nevi çocuk oyunu oynarlar . Ne zengin ve ne de fakiri pa- rasına kumar oynamazlar, Bu yüz- den çıkan kavgalar da olmaz. İşin içinde kumar olmayınca da oyuna karşı büyük bir düşkünlük göster- mezler . 'Türklerin, bilhassa askerlerin en büyük eğlencesi askerlik falim- leridir. Mükemmel ok atarlar. Ci- rit atmada çok mahirdirler, Türk- lerin büyük bir meyidanda yahut çayırda atlarını sürüp citid oyna- dıklarını görmek, doyulmaz bir zevktir, Bazan girit oyunlarında çok ağır yaralananlar dahi olur. Eğlence olarak, bir de çoğu ya- hudi olan karagözcüler vardır. Bunlar bilhassa ramazan gecele- rinde kahveden kahveye dolaşır- lar. Bir kahveye girince evvelâ pa- râ toplarlar. Eğer kendilerince 'kâ- fi görürlerse hemen bir oyun oy- natıp giderler, Eğer azımsarlarsa parayı sahiplerine dağıtıp oyun oynatmadan başka bir yere gider- lar. Bir de karagozculer hususi ola- tak konaklarda oyun verirler . Odanın bir köşesine, önlerine bir halı gererler. Bu halının üstün de dört köşeli Mesik, bir pencere vardır. Bauraya, beyaz bir tül geril- miştir. —Askasına bir çok mum- lar yakılır, Eşvelâ eHerinin gölge- BLa aa a a ea ai karşılamıştı. Başımdaki hayal bü. tünm vüzuhunu kazanınca bir adım attım., Bu, ona müteveccih bir ha- reketti ve o, sanki bu 'yaklaşma- ldan kendini sakınmak istermişçe- sine geriledi. Birdenbire Aayakları bir halat kümesine takıldı. Elleri boşlukta tutunacak bir yer arar gibi çırpın- dr. Delicesine ileri fırladım: çok geç... Vapur, ilerliyordu.. ama, L * « « D * L » Artık Selmin yok.... L . * D - D « * Bütün felâketlerime bir kadı. nın gebep olduğunu düşünüyo- rumt4, siyle bu perdeye bir takım hayvan şekilleri düşürürler. Sonra yassı kuklaları bu tüle yapıştırarak oy- natırlar. Bir takım güzel türküler söy- lerler .Fakat ,oyun mevzuları umu miyetle kaba, çirkin bir takım nüktelerle doludur. Lâkin büyük bir rağbet görmektedir . Bir gün beni evine akşam ye- meğine çağırmış olan bir mühtedi bana biraz karagöz seyrettirdi. Bü mühtedinin efendisi, o za- man Giritteki Türk kuvvetlerinin serdarı Hüseyin Paşa idi. Paşanın hanımı karagözü seyretmek iste- miş. Bulundı_ığuhıuz salona açılan bir kapıya perde gerdirip arkasın- dan seyretmişti. Paşahın karısı karagözden o ka- dar hazetti ki, tam bilâfasıla öyun üç saâat sürllü. Karagözün yaptı- ğı edepsizlikleri utanmadan nasıl seyrettiğine hayret ettim. Çengi ve köçekleri de kaydet- meliyim : Bir saz refakatinde oynuı- yan bu oyuncular bir kaç akçeye insanın yüzünü kızartacak şekil- de bin defa göbek atıp göbek çal- kalıyorlar . 'TTürkler çok yaşıyorlar, az has- talanıyorlar. Zannediyorum ki bu muhteşem sıhhatin sebebi, Türkle- rin yıkanmayı ,temizliği çok sev- meleridir. Türkler sıksık yıkanırlar, ve mutedil yez, içerler. Hem miktarı hem de çeşidi az yemek yerler, ekserisi de aslâ şarap içmezler. Beden hareketlerine de ehemmi- yet verirler. Onların içlerinde he- kim seyrektir. Yatağa düşerlerse frenk, yahut yahudi bir hekim ça- gırırlar, bulamazlarsa bir mühte- diye koşarlar. Mühtedilerin çoğu da hekimdir . Bundan başka, Türklerin bil- 'dikleri bir takım kocakarı ilâçları vardır. Tababette balr pek çok kullanırlar . Kan almada mahir adamlar var dır. Başları ağrıdığı zaman, ağrı- yan yerini çizip bir hayli kan alır- lar, Sonra da oraya biraz pamuk koyarak kanı dindirirler. Yahut ta alnına beş altı çentik yaparlar. Yaralarına fitil vururlar. Buna 15 MART — 1939 ——— Beton Arme köprü inşnatı Nafia Vekâletinden : 1 — Bursa vilâyetinde Karacabey - Bandırma yolu üzerinde ahşap (Hanifedere) köprüsünün betonarme olarak yeniden inşaatı (27000) lira keşif bedesi üzerindem kapalı zarf usulile münakasaya çıkarılmıştır. 2 — Münakasa 20.3-939 tarihine müsadif pazartesi günü saat (15) de Nafia vekâletinde şose ve köprüler reisliği odasında yapılacaktır. 3 — Münakasa şartnamesi ve buna müteferri diğer evrak (135) kuruş mukabilinde adı geçen reislikten almabilir. 4 — Eksiltmeye girebilmek için isteklilerin -.-.-939 tarihinden en az sekiz gün evvel bir istida ile Nafiâ vekâletine müracaat ederek bu gibi işleri yapabileceklerine dair ehliyet vesikası almaları lâzımdır. 5 — İsteklilerin ticaret odası vesikasile (2025) liralık muvakkat te. minatlarını havi olarak 2490 sayılı kanunun tarifatı dairesinde hazır- layacakları kapalı zarflarını ikinci maddede yazılı vakitten bir saat ev- veline kadar komisyon reisliğine makbuz mukabilinde vermeleri muktazi olup postada olacak gecikmeler ve mühürsüz zarflar kabul e. dilmez. (728) (1411) Devlet Demiryolları ve Limanları idaresi ilânları işletme Umum Muhammen bedel ve muvakkat teminat bedelleri aşağıda yazılı muhtelif cins inşa edilecek vagonlar için yedek aksam ayrı ayrı ihale edilmek suretiyle 25 Nisan 1939 salı günü saat 15 de sıra ile Ankarada idare binasında kapalı zarfla satın almacaktır. Bu işe girmek isteyenlerin aşağıda yazılı miktarlarda teminat ile kanunun tayin ettiği vesikaları ve tekliflerini ayni gün saat 14 de kadar komisyon reisliğine vermeleri lâzımdır, Şartnamelr parasız olarak Ankarada malzeme dairesinden, Haydarpaşada tesellüm ve sevk şefliğinden dağtırılacaktır. (1617) Eksiltme No. su Eşyanm cinsi 1 — Plâk dö gard, cer kancası, koşum takımı ve saire gibi vagon aksamı.... kalem 2 — Tekerlekli dingil banda- jile beraber... 3 — Buvatağgres komple.- ,, Adet Muhammen B. Muvakkat Mikdarı Lira 'Teminat Lira 23 52837 3891.85 420 64680 44B4 — 900 18350 137T6.25 -— —— —— ata Türk Hava Kurumu Büyük Piyangosu Altıncı keşide : (1 Nisan 939 dadır. Büyük ikramiye 200,000 iiradır Bündan başka: 40.000, 25 bin, 15 bin, 10 bin liralık ikramiyelerle (200 bin ve 50 bin) İliralıik iki adet mükâfat vardır. Dikkat: Bilet alan herkes 7 nisan 939 günü akşamına ' kadar biletini değiştirmiş bulunmalıdır., SUFT ŞÜ UÜUR B URUAAAP İ gösterirler, Hasta az olduğundan, Türkiye de hekim az para kazanır, Çağrıl- dığı hasta ölürse hekim para ala- madığı gibi, üstelik hastayı öldür- mekle itham olunur, hattâ bir pa- karşı da fevkalâde bir metanet ra cezası verir, Vatandaş reyini kullanmayı ihmal etme, çünkü vereceğin reyle milletin siyasi kudretini kuracaksın. Ankara radyosu TÜRKİYE RADYO' DİFÜZYON POSTALARI Türkiye Radyosu « Ankara Radyosu DALGĞA UZUNLUĞU: 1639 m. 183 Kes./120 Kw.: L A, © 19,74 m. 15195 Kes./20 Kw,; T. A, P. 31,70 m. 9405 Kes./20 Kw, TÜRKİYE SAATİYLE 12.3.1939 — 18.,3.1939 ÇARŞAMBA — 15.3.1939 & 12.30 Program. 12.35 Türk müzi- ği - pl. 13 Memleket saat ayarı, ajafıs, meteoroloji haberleri, 13.15 - 14 Ri- yaseti cumhur bandosu - Şef: İhsan Künçer. 1 — Mozart « Türk marşı. 2 — Lereux - Göl kenarında bir ak- şam, (Obua için fantezi). 3 — A, Tho- mas - Raymond operasının uvertürü. 4 — Kalman - Cambazhane prensesi öperelinden polpuri. 18.30 Program. 18.35 Müzik — pl. (Bir konserlto). 19 Konuşma. 19.15 Türk müziği (Fasıl heyeti - Celâl Tokses ve arkadaşları). 20 Ajans, meteoroloji haberleri, zi- raat borsası (fiyat). 20.15 Türk mü- ziği. Çalanlar: Cevdet Çağla, Fahire Fersan, Refik Fersan. Okuyanlar: Mustafa Çağlar, Safiye Tokay. 1 — Refik Fersan - Şeddiaraban peşrevi. 2 — Faize - Radei vuslât içilsin. 3 — Kâzım Uz - Gam seni terk eylemezse. 4 — Şemseddin Ziya - Ey goönca açıl. 5 — Bimen şen - Gül olsam. 6 — Ceyv- det Çağla - Taksim. 7 — Relfik Fer- san « Yakdı cihanı ateşin. 8 — Ali Galip - Her lâhza seni. 9 — Şemsed- din Ziya - Olalı ben sana bende. 1i0 — Refik Fersan - Oyun havası. 21 Memleket saat ayarı, 21 Konuşma (Gü zel sanallar). 21.15 Esham, tahvilât, kambiyo « nukut borsası (fiyat). 21. 25 Neşeli plâklar. 21.30 Temsil (Yur- düm, her şey senin için!...). Yazan: Teymen Cemil Akıncı. 22 — Müzik (Küçük orkestra - Şef: Necip Aşkın). 1 — Löühr - Tempo tempo - Galop 2 — Johann Strauss - Sabah havadis- leri (Vals). 3 — Toman - Viyana hül- yaları 4Vals) » © — Kalman » Kontes Mariça operelmden poltpüri, .J) — Zan der - Bölkâ.'G — Lhr - Düğün Mar$şti 23 Müzik (Cazband - pl.). 23.45 - 24 Son ajans haberleri ve yarınki prog- râm., PERŞEMBE — 10.3.1939 12,30 Program. 12.35 Türk müzi ği - pl. 13 Memleket saat ayari, ajans, melestsloji haberleri, 13.15 « 14 Mi- zik (Karışık proğram - pl)., — 18.30 Program. 18.35 Müzik « pl. (Melodi- ler, Solistler). 19 Konuşma (Ziraalt 'saati). 19.15 Türk müziği (Fasıl he- yeti). Tahsin Karakuş, Hakkı Der- man, Refik Fersan, Hasan Gür, Ham- 58. KAHRAMAN HAYDUD Haki mukavele mucibince âl, buradan götür. beni maiş, Hattâ daha bile ziyade can- lanmış. (Ormanın Esmer adamı) fak bir çıtırdıya bile dikkat e- derek yürümeğe başladı.. KAHRAMAN HAYDUD Bir 39 ŞAÇ l ORMANDAKİ ESMER ADA- H.Diye rica etmiş. Şeytan bu Tİ- :_:ıy: kabul etmiş.. " Ayağı ile yere vurur vurmaz ;-İıienin bulunduğu yer sarsılmış, igato, surlar, kayalar hepsi de- 'Siz olmuş. Mark ile sevgilisi de kendilerini bir sandalda bulmuş- lar. Yerlerine dönmüşler.. Evle- nerek mes'ud bir hayat yaşamış- lar.. Hattâ çocukları da olmuş.. - Şimdi bile İtalyanın uzak köy- Teri halkının tam bir itikatla inandıkları Esmer adam efsanesi işte bundan ibaretti . Hattâ bu efsaneyi buralarda anlatırlarken, kapılar kilidlenir, pencereler kapatılır.. Bilâhare bu masala ilâveler de yapılmış: | Sözde, Esmer adam zulüm yap tığı yerlerde gezmeğe obediyzin mahküm olmuş.. Fazı balıkçılar eski kalenin bulunduğu yere ba- lık avlamak için gittilderi zaman garip bir sandal görürlermiş ... Bu sandalın içinden bir takım fer iyat ve istimdat sesleri yükse- lirmiş. Hemen küreğe kuvvet vererek kaçarlarmış, Asırlar geç- miş, sular çekilmiş, eski kalenin yerinde, ağaçlar, yeşillikler pey- da olmuş, ve nihayet bugünkü orman meydana gelmiş.. Fakat, Katonasyonun hatırası hâlâ kal. | AĞ * l u ——— . . — L ,yakalayacağı kanaati ismi ile saf köylülerin kafasın- da yaşamış. Bilhassa ormana gir- mek cesaretini gösteren genç ve güzel kızları muhakkak surette herkesin kalbinde yer bulmuş, bü yolda bir çok misallerde gösterilmeğe başlanmış ve bunlar Esmer adam efsanesini daha ziyade sağlam- lamış, âdeta hakikate yaklaştır. Mi « w b l Anlattığımız masalın Biyanka gibi dünyayı henüz anlamamış zavallı bir kızın üzerinde yapa- cağı tesir elbette çok büyüktür.. Biyan'sa da bu tesir altında kalmış, ayağı bir taşa çarpmış, yere düşmüş, başını avuçları içi- ne alarak (Ormanın Esmer adlae mını) tevekkülle beklemeğe ko« yuülmüştü , Bu vaziyette ne kadar zaman kaldı? Bilmiyordu.. Soğuğun tesiri altında titri. yerek kendine geldiği zaman sa- at belki de sabahın ikisi veya ü. çü idi - ; Artık korku ile mücadelenin faydasızlığına kanaat getirdi .. Ayağa kalktı. Bütün vücudu titriyerek ,gözleri ormanın ke- sif — yapraklarını delmeğe çalı- şarak, kulakları ile etrafta en u- müddet böyle yürüdü , Birden, arkasından doğru geldiğini sandığı bir ses, bir a- yak sesi duydu. Evet,bir ayak sesi, hem de hiddetle koşan bir ayak sesi.. Bu sefer artık hayal olmadığı- na kanaat getirdi. Arkasından birisi koşarak takip ediyordu .. Kim olabilirdi?. Hiç şüphesiz Esmer adamdı bu... i Zavallı kız deli gibi bir halde koşmağa başladı. Bir baykuşun acı çığlığı ormanın sükünetini yirtarcasına yükseldi. Bu meş'um” çıglığa diğer bir feryad, aciz ve ümitsizlik içinde Biyankanın feryadı cevap ver- di. Maneviyatı tamamen — kırıl. miş bir halde tekrar yere yuvear- lanir. Ayni zamanda — arkasından kovalayan meçhul adam yetiş- ti. Zavall yrı omuzundan yaka- ladı. Mantosu arasında sakladı- ğı feneri ile yüzünü aydınlattı.. Ve dudakları üzerinde şeytani bir tebessüm belirdi.. Eğer Biyanka, üzerine eğilen bu adamın korkunç suratını gör- müş olsaydı, bizzat Esmer ada- mın karşısında bulunmaktan ziyade dehşet duyardı. MIN SONU... Saat oön... Emperyanın davet- lileri saraya gelmeğe başladılar. Büyük bando güzel aşk havaları ile misafirleri eğlendiriyordu ... Bu havaların ekserisini bizzat Emperya bestelemişti. . Üç yüzden fazla meş'alelerin ışıkları içinde aydınalnan zengin salonlardan, âsabr kamçılayan kokular yükseliyordu. Her şey, bütün tertibat, bütün — tezyinat âdeta biribirleriyle rekabet ede- cek derecede mükemmeldi. Emperya hemen her müsame- resinle davetlilerine yeni bir eğlence icat etmekle maruftu ... Bu eğlenceleri bazan üzak mem- leketlere ait garip ve şuh dans- lar, bazan da dağ ve çoban ha- yatlarından efsanevi ve yarı çıp- lak kömeliler teşkil ederdi. Fakat Emnperya, davetlilerine, bü aışamki milsamerenin ihtişa- mına rağmen pek başka ve ba- sit bir şekilde âdeta dostlar a- rasında bir içtimia mahiyetinde olduğunu söylemişti. Emperya buiçtima esniasında Venedik halkının kibar sinıfına bir kızı olduğunu söyleyerek takdim edecek ve evlendirmek üzere olduğunu haber verecek- ti. Ayni zamanda damadı Sand. D [di Tokay, Basri Üfler. 20 Ajans, ml;: teoroloji haberleri, ziraat borsas! yat). 20.15 Türk müziği, Çalanlari Vecihe, Cevdet Çağla, Eşref h"d"' Kemal Niyazi Seyhun. Okuyanlar : Necmi Rıza, Semahat Özdenses. İ — Peşrev. 2 — Ali ağa - Uşşak şark! * ü Daim seni,ben arardım. 3 — Mâhm Celâletatin paşa - Narı firkal, d Şevki bay - Tutuldu damı zülfiyaf" 5 — Subhi Ziya - Gücendi biraz SÖ” lerime, 6 — Kemal Niyazi Seyhun * Taksim, 7 — Refik Fersan - GÖĞSÜM den kaçıp giltin. 8 — Refik Forsah * Ey benim gonca gülüm, 9 — Dedt ” Sana layık mı ey gülten. 1Ü — “ı’“m seddin Ziya « Bıkdım elinden, 11 T Saz semaisi. 21 Memleket saat ayâ7* 21 Konuşma. 21.15 Esham, tahv "â' kambiyo - nükut borsası (fiyal)- 25 Neşeli plâklar. 21.30 Müzik (hü çük orkestra - Şef: Necip Aşkım Noack - Köy hıhaşclcrı g — Bo heri - Bir gecenin romanı (Vi alse 3 — Leopold - Karlsbad hatırası: * © " Pachernegg « Viyana süiti. 1 - lxu&ü geçit resmi. 2 - Üperada balel lnllzı ği. 3 - Grabende gezinti. 4 - l’lh'“rıl atlı karınca. 5 — Lehar « Eva ol"i retinden potpuri. 22.30 Müzik (Çir gan ve saire - pl.). 23 Müzik (Cd band - pi.). 23.45 - 24 Son ajans BĞ berleri ve yarınki program. Yabancı Radyolarda? Seçilmiş Parçalar Ş ş abLiva S Programdaki vakitler Türkiye *© H Üzerine ve öğleden sonraki saal harak verilmiştir: OPERALAR VE SENFÖNİ KONSERLERİ 10. — Londra (N.), Paris PTE “Mathis der maler” (Hin mith). 10. Turimo gr.,Leipzig: “İl piceö” lo marat” (Mascagni). Berlin (uzun d.): Brahms ve Grieg'den parçalar. B Lille: “Uçan Holandalı” Ü"g_. net) Paris operasından H? 10.10 10,30 len. 10.30 Strasburg: Beelhoven Pr“g ramı, pE Büdâpeşte: Liszt, Dohnam" 11.20 Münih: Mozart. a Stultgart: Mozart. ODA MUSİKİSİ VE KONSERLER 6415 Varşova: Oda orkestrasi. ö 9. Eyfel kulesi: Piyano konst 9.35 Praği: Çek kuarteti. 10, YVarşovâ: Chopin progr: 10.30 Roma gr.: Keman konsert: 11.15 Kolonya: Kuarlet, HAFİF MUSİKİ VE OPERETLER a Hamburg: Opera parcalal'ı' 8. Königsberg: Üpera. $. Varşova: Halk orkestrasl 9.10 Leipzig: Halif parçalar. 9.10 YViyana: Eski danslar. 915 Frankfurt: Kış ianesi kon*s (saat 11 e kadar) : “Peer Gyn u"' (Grieg), . “Çingene anon (Strauss), ves. Napoli gr.: Slüdyoda oynan cak bir öperet, 10, Hamburg: Hafil parçalar: 10.15 Berlin: Öpereller. 11,30 Birçok Alman ist Viyana musikisi. Budapeşte: Çigan oT 9.30 asyonl“rı' $i 12,20 kesti DANS MUSİKİSİ 30 10.30 Soltens; 11.15 Oslüi"ı .(J”' Breslav; 12,15 Roma gr.; 10.25 £ lra (R); 1 Londra (N)). PİYES, KONFERANS VE KONUŞMALAR — ,, çpi- 9.35 Eyfel: “IV üncü HenrY randello). 3 Lü, Roma gr.: Bir perdelik pi i 10.10 Kolonya: Bizet hakkında sikı iİle heraber L—unl'efl"fl ol Brüksel 1: * “ufcllış"_[ F,a* Eyfel: 3 perdelik bir Tepi Ödecn tivatrosundan nak 1015 10.30 ŞEHİR TİYAT HÜ"%, 15 « Bt 99 Çarşaff akşamı 20.30 Ze nit Tepebaşında Annd Kard YAaseadl KISMI; osU Gündüz: 14 de ÇOCUK TİYATR? di Gece: 20.30 da (Bir Misafir G” HALK ()PLşhTI Bu akşami 4 ZOZzoO DALMASLA İlk gala geces ü) (Büyük Şark Öper ret Hi UJM /(V' | Bu akşam Ses Kraliçesi L: Yüceses ve arkadi Şkıa ıiuh.uı sudi Tek ve-heyeti biri SEVDA MACUNU (Vodvil 3 Pıe (Se) Atilâ Revüsü — Büyük Ba | - — Miçe Pençef Varyetesir eli «el H“mlyîı