Saatlik sayfa görüntüleme limitine ulaştınız. 1 saat bekleyebilir veya abone olup limitinizi yükseltebilirsiniz.
|NO SUBAT — 1939 d !1 SS?&İOVAKYA'nm eski cum- bi Wmel“ Benes, Amerikan m.— hâ:;îen birinde — verdiği Dtap * Ülg Satın aldığı şekil ne p ihayet demokrasinin A Yü uığ"':'ılln emin olduğunu İ h?ın" Gönül, böyle güzel tah- w AD İstip Clk_masını isler; zalen t ı'lh'm balin, kendi inandığı i q“ll, edeceğine kaniğdir... ıb ; .,“%"d:“an söyliyeyim? o gün- !, M djmıöl'ebileceğimizden ben ıî? H% demkeâüm. Hergün, büyük | töa, #ğip k.“km-*!ilerdeu birinin Sİne ü_cü'f devletler arasına ü İte İt oluyor w ; küçükleri | v İ h ü Demokrasi - esaslarını & : ıjq,î:“ı"e bugün Ayrupanın | -wxımhîkı?fmda pakaret veya is- D barti 1Yor, Hüsnü-niyet eseri C€r vatandaşın fikrin #t ; ç ek, hîlkknı küvvetlen üs- Söylemek, ferdlerin, . Tij k.'!rmk.*“ahndan bahsetmek, bi- Unaklık emaresi sayılı- îf ğ%lğî:n yhindeki cereyanlar j “î. kısa sürmeğe mah- .. Füya gördüğümüzü sa- at o cereyanlar günden » kendilerine hiç w illerden taraftar bul- ö tabit bir hal almağa Killağ, © &vt N İtir . K q N—”'İı"un' edelim ki demokrasi w__ dî Yürütülen tetkidler, İ v eti VA tacirini "ıı;.ü-ı-; M:Şll“:;?meîî nnrsılr::rıml'ş whl k"“ kalmadığını iddia t abildir; herhald T ta ir; herhalde genç 'hhu?uda böylesini bulmağa î %Em bl.hürriyet rejimi l e a D tr | Tlgş h::rde serbesiçe düşünüp l| ı"i. ediymak hakkını bajışetti- N, kol'du. Onun aleyhinde- Mşq '_ııeh'okendî hataları ne olur- "'*q“l“"dı Tasinin bu iddiasının | 'ı'h r,_mm hi isbat — eltliler; de- | _ !de;de ancak bazı fertle- 4 &Ğd ilip diğerlerinin büs- h Yetij h olmın ;';Şı::ohqmğ'm Bösterdiler. Bu- Vy; _fğar. totaliter rejim ta- ’*l'q %30 İz fertlere hiç bir bür- y Tsunuz,, diyebilirler; k['.hu"&qî:ı—u"“ Berçekten hürri- Mmğ hiçbir ferdin veya Wn. İ fertleri veya grup- _’l“;e hç Mani oluyoruz,, diye- %Wm da demokrasinin asıl imı:î'" kş iğîm' demokrasinin gelir- %_ı 'ğiüîni, hattâ istediğin- Aska neticelere var Emezler, Şt Bün €n güne genişlemesi- vi t Elhu&. ĞN%?&H“ aleyhindeki ce- ::ı:%l%n ha sevinelim mi? Ha- &d n d | Ve ]ıî:; ferde hakikaten hiç | qklrı ı'-mlrı:ıı'. ferdi eziyor. 'w'lq'm!-,ş;i?deki yapıcı taralı “N:ı::hn Tn Fakat yıkıcı, tenkid "“'ıwe, hl.'“'elli olduğunu inkâr h büna, Sebeb — yoktur. Des 'lağıler, b:rııı.n Tevkalâde istifade | 'M'lım ayokrasi, kendi — aley- | hh kiııp.ı,“ *ri dinliyecek olursa Hi yay, Pülabilir, çöünkü ken- Madan — aslah etmesi h | ' !îîâıîî:n hakkı vardır; hâdi- h “&ckll he olürsa olsun, de- h'?.w“'ıu :'ı'he çalacaklır; çün” | '%:İh.l Btin ü“'îyetıiıliği her za- ' .q%âh. İN *etine, sadecö bir sür kı Kİ Cası Süyilmağa razı ol- ' N Yoktur. Hatlâ bugün- a.. demokrasinin se- | - Tiyetsizliğe, esarele | Mrekeli diye göster- a $ olmaz, Fakat galebe | ?G! '%hîn:m?kü demokrasi de- | aş ç h;h lenkidlerden isli- Wüşı tay Ylece yeni bir kuv- hlzıu *ine ermek çaresini SAĞ Ş bir demokrasi. Nurullah ATAÇ Yar, Ttadan büsbütün kay- | bit vahimeden başka | Vasıtasız bir arada ve nisbet dahilinde alınacak Vergi nisbetleri işgal edilen bina gayrisafi hasılatının yüzde 24 ile yüzde 56 sı arasında değişmektedir Ankara,20 — Maliye vekâleti Mil let Meclisi encümenlerinde tetkik e- | dilmekte olan ve vasıtasız vergileri bir araya toplayan kanun projesine ait tatbik listelerini ve vergi nis- betlerini hazırlamıştır. Bu kanun i- le vergilerde bir miktar tenzilât ya- pılmaktadır. Kanunun en mühim — hususiyeti de kazanç, buhran, muvazene, hava kuvvetlerine yardım vergileri gibi bütün vasıtasız vergileri bir araya toplayarak tek bir nisbet — halinde ifade etmesidir. Mükellefe tediye e- deceği para miktarını tam bir kati- yetle bildirmek itibarile de ayrıca şayanı dikkat bir kolaylık temin et- Yeni hazırlanan listelerde, memle- | kette bütün iş sahiplerinin vergi nis betleri, hiçbir tefsire ve tereddüde mahal bırakmıyacak şekilde — tesbit edilmiştir. Bu iş sahipleri, ancak bv vergileri ödemekle mükellef tutula- caklardır. Yüzde 24 nisbetinde vergi verecekler: İşgal ettikleri mülk gayri safi irar dı üzerinden yüzde 24 den başlıya- rak yüzde 156 ya kadar değişen yeni vergi nishetlerine ait gayri safi irat “üzerinden vüzdeyirmi dört vergi ve- recek olanlar şunlardır; - -" Alifr, arabacılik ve ardiye işleten- : ler, biçki ve dikiş yurtları; çanak çömlek satanlar, değirmenler, yal- nız tedrisat ile meşgul olan — dans mektepleri, ekmek satanlar, garaj iş- letenler, husüsi — hastaneler, kahve kavuranlar, karagöz ve kukla oyna- tanlar, maden kömürü satanlar, o- dun depoları işletenler, sucular, sü- pürge yapanlar. 4 Yüzde 30 vergiye tabi olanlar Attarlar, aşçılar arzühalciler, pe- rakendeci bakkallar, balık satanlar, boyahaneler, bisiklet kiraya veren- ler tamir edenler, bozacılar, çaycı- lar, çay satanlar, çiçek satanlar, şe* hir ve kasabalarda fabrika mahiye- tinde olmıyan değirmenler, hamam işletenler, kalaycılar, kasaplar, ku- ru yemişçiler, kundura - boyacıları, meyveciler, müskirat bayileri, motör tamircileri, oteller ve pansiyonlar, piyango bileti bayileri, sütçüler ve yoğurtçular, tâvukçular, turşucular, ire satanlar,yumurta satanlar,zi- raat aletlesi yapanlar ve satanlar. Yüzde 36 nisbetinde ver- giye tabi olanlar: Aile mutfağı işletenler, araba ya- pan ve satanlar, ajor, pli ve akordi- yon yapanlar, banyolar,eçilingirler, çinkoğraflar, deniz hamamları, de- | mirtiler, demir tornacılar, elektrik tesisatı yaapnlar, evlerinde terzilik olmıyan gazete imtiyaz sahipleri, gömlek ya- hizmetçi ve amele tedarik edin iş evleri, helva- vapanlar, matbaa sahibi panlar, heykeltraşlar, oılar, ilâncılar, hazır eşya satanlar, içkili lokantalar ve pastahaneler, ga zinolar, büfeler, bahçeter, — kiremit yapanlar, kitapçılâr, kitap naşirleri, kunduracılar, koltukçular, kahve de- | girmeni, kantar ve emsalini yapan" lar, kasket yapanlar, kayık yapan - lar, kundura ve levazım mütercimler, plâj işletenler, ressam- lar, saat tamircileri, saraçlar, soba- cılar, şeker ve şekerleme yapıp sa- tevhit ediliyor Yeni şekilde kazanç, buhran, muvazene ve tayyare vergileri satanlar, mühürcüler, muakkipler, makine mo delcileri, marangozlar, mücellitler, vergiler muayyen bir tanlar, şemsiye satanlar, — taşçılar, tuğla yapanlar, terziler, - tatlıcılar, tahta tornacılar, tesviyeciler, yazma baskıcıları ve boyacılar. Yüzde 42 nisbetinde vergiye tabi olanlar: Berberler, bakır mamulâtı satan: lar, bilârdo salonu — işletenler, çal- gısız birahaneler, — çayhaneler, de- mir mamulâtı satanlar, fotoğralçı- lar, içkili lokanta, pastahane, gazi- no ve büfeler, gemi ankazı alıp sa- tanlar, kartpostal satanlar, kösele- siler, kahveciler ve kahvehaneler, el- ve ayakla veyahut dört — beygir ve daha aşağı kuvvette motörle işliyen matbaelar, çalgısız meyhaneler ,tel- lâllar, simsarlar, pedikürcüler, Yüzde 48 nisbelinde tâsi olanlar: : Av derisi işliyenler, ayna yapan: lar, dokuma imalâthaneleri, barsak işliyenler, gazoz imalâthaneleri, halı imalâthaneleri, inşaat levazımı sa- tanlar, kereste satanlar, kireç ocağı işletenler, mobilye — imalâthaneleri. meşrubat ve mekülât imalâthaneleri. sabun imalâthaneleri, tamirhaneler, tıbbi müstahzarat yapanlar, vâpur- kazanı tamircileri, yorgancılar, tri- oktajcılar, — | . giye tâbi olanlar:, Abajör satanlar, deniz ticareti le- vazımı satanlar, bisiklet — satanlar, cerrah aletleri satanlar, umumiyetle kumaş satanlar çalgılı lokanta, pas> tahane ve bülelerle gazinolar, dans elbise- ciler, elektrik âletleri ve levazımı sa- tanlar, fotoğraf makinesi satanlar, gözlük, gramofon satanlar, halı sa- yerleri (içki dahil) hazır tanlar, kabzımallar, kavaflar, kırta: siyeciler, kuyumcular, kürk satanlar | kravat yapıp satanlar, nüfusu yirmi binden aşağı olan yerlerde komis: yonculuk yapanlar, manifaturacılar, çalgılı meyhaneler, mobilye ve bu- na benzer her türlü eşya satanlar, ©- yuncak satanlar, otomobil ve bisik: let levazımı satanlar, — porselen ve emaye satanlar, seyahat ve spor le- vazımı, silâh sinema makinesi satan: lar, sinemacılar, şapka yapıp satan- lar, radyo satanlar, toptancılar, tu: hafiyeciler, tüccar terziler, — tütün tacirleri ve imalâthaneleri, liyatro" lar; züccaciyeciler, Yüzde 72 nisbetinde ver- giye tâbi olanlar: Bu sınılfta yalnız eczaneler vardır. Altın ve kiymetli mücevherat sa: tanlar, antikacılar, mağazadan mal mübayaasına tavassut eden ve bu malların bedellerinin ödenmesinde mali ajanlara kredi açanlar, sarral- lar, işgal ettikleri mahallin gayrisali iradının yüzde yüz yirmisini vere ceklerdir. - İdarehane ve muayenehanesinde sanat ve mesleklerini yapan diş ta- bibleri, dişçiler, doktorlar, baytar: lar, kimyagerler, ebeler, avukatlar, dava vekilleri, mimarlar, mühendis- ler, müşavirler ve mütehassıslar ve bu gibi ilmi ve mesleki ihtisasları i- le kazanç temin eden diğer serbest meslek erbabı idarehane, yazıhane ve muayenehanelerin gayri sali ira- dının yüzde altmışını; İkamet ettikleri ev veya apartı: manlarımnın biz kısmını — idarehane. yazıhane, veya muayenehane itti- . * 1Y (80T " Yüzde 54 nisbetinde ver- | Sokak aşçılığı ile mücadele etmekte gecikmemeliyiz ! Çöplüğe dökülmesi lâzımgelen bayat ve kokmuş balıkları birkaç misli fiyatla satmağa muvaffak olanlar bu cesareti nereden alıyorlar ? Bugün temas edeceğimiz me- sele ,şahsan bizde uyandırdığı en. dişeyi alâkadarlarda da doğurabi- lirse ne mutlu!. Belediye, son gün- ler içinde bir çok semtlerdeki lo- kantaları ve aşçı dükkânlarını tef. tiş ederek pis gördüklerini derhal kapamaktadır. Hiç şüphesiz ki bir an eksik edilmemesi lâzım gelen en hayırlı teftişlerden biri, lokantalara ve aş- çı dükkânlarına müteveccih olan- dır. Lokantaların yalnız vitrinleri değil, bulaşık yıkanan yerleri, ye- mek pişirdikleri mahalleri, ye- mekleri muhafaza ettikleri yerleri, tabakları, çatalları, örtüleri, hattâ ekmek koydukları dolapları, gar- sonların elbiseleri ayrı ayrı itina ve ihtimam istiyen işlerdir. Fakat belediyenin dükkân ha- linde müesses lokanta ve aşçılar. la meşgul olması şehrin muhtaç olduğu itinayı ve tayaykkuzu te. min etmiş olmaz. ' Biz bilhassa İstanbulun bir çok semtlerinde son zamanlarda alıp yürüyen ve Çemberlitaş, Balıkpa- zarı, Uzunçarşı gibi halkın müte- kâsif olduğu yerlerde daha fazla görülen bir nevi sokak ağçılığın- dan bahsederek, ne kadar pis olur. sa olsun dükkân halinde bulunan aşçıların bunların yanımda zem- zemle yıkanmış olduklarını teba-, rüz ettireceğiz. Bilhassa balık satan bazı ba- Tıkçıların yaptıkları bü iş, ne kita- |— ba, ne akla ,ne üsüle, ne belediye talimatnamesine uyar. Balıkçılar - dan bilhassa semtlerini tayin et- tiklerimizden bazıları, balık tab- lalarının yanlarına bir maltiz koy. makta-üÜzerine de içinde ne cins olduğu malüm olmıyan bir yağ konmuş tava yerleştirmekte ve bu suretle aşçılığa başlamaktadır. Torik, palamut, sivri v saire gibi ucuz balıklardan bayatlamış ve artık dökülmeğe yüz tutmuş olan- larını dilim dilim keserek, pek faz- la yıkamağa da lüzum görmeden bu tavada kızartan balkçılar, Ji- limini yüz paradan satmak sure. tiyle epeyc, kâr temin etmekte- dirler, Balızçılar bu suretle satılmıyan belki kekmuş balıklarını fiç misli fiyatla satmağa muvaffak olmak- tadırlar , Bittabi tavalar sokak ortasında olduğuna göre ,toz toprağa ma- ruzdur, Pis sularla yıkanan, bir maşa ile mütemadiyen içine balık konup içinden balık alımmak suretiyle iğrenç bir hale gelen bu balık ta- vasının muhteviyatını bilha s- sa | küçük cılar, kazancı bir aşçı dükkânın- da karnını doyurmağa kâfi olamı. yanlar yiyorlar. Kullandıkları yağ ne cins olurza olsun, sabahtan ak- şama kadar una bulanmış balıklar la bir tava içinde mütemadiyen kaynayarak bir katran haline gel- miş bulunuyor. Çemberlitaşta bir han kapısı önünde böyle aşçı mr, balıkçı mı olduğu anlaşılamayan bir kaç tez- gâh sahibi vardır. Sokak ortasında, üstü açık ta- valar içinde, bayat ve satılama- haz etmiş olanlarla muayyen bir ye- ti olmaksızın çalışanların — ikamet- gâh ittihaz ettikleri ev veya apartı- man dairesi gayri safi iradı — tama- Mmınin yüzde otuzunu vergi olarak ödiyeceklerdir. Barlar ve umumha: neler yüzde 156 nisbetinde vergiye tabi olacaklardır, * esnaf, işporta. | mış balıklarım her kızarmış dilimi- ni yüz paraya halka satan bu a- damların hareketlerine nasıl lâ- kayd kalınabilir? Bu hareket ayni zamatıda bu gibi yerlerde balık fiyatlarının yüzde kırk nisbetinde pahalılaşmasın ımucip clmaktadır. Satılamıyan balıklarını büu ted- bir ile satmağa muvaffak olabilen balıkçıların Eminönünde on beş kuruşa bir palamudu 25 e satması pek tabit görülmelidir , — Bu ihtikâra sebebiyet veren hicç şüphesiz ki o balrkçının önünde- ki maltız ve tavadır. Bu kabilden olarak köftecilik ve şiş kebapçılığı yapan ve saçtan bir mangaldan başka vasıtası olmıyan seyyar aşçılarada gene bu semtler« de sıksık tesadüf olunduğuna na«< zaran, belediyenin berveçhi peşin bu kötü sokak aşçılığı ile müca- dele etmesi lâzımdır. Şehrin umumi sıhhati bakımın- dan çok muzir olduğunda şüphe bulunmıyan bu derdin bir an evvel hâllini istemek bizim, derdi crtas dan kaldırmak ta belediyenin vazi fesidir . : İstanbul muhabiri ' Halkevleri -bayramında Başvekilin — nutku ; Baştarafı 1 incide ni anda ve Ankara halkevinde Başvekil Dr. Refik Saydamın bir nutku ile açılmıştır. Radyo ile neşredilen bu nutku yalnız ye . nileri değil diğer bütün halkev . leri de dinlemişlerdir. Merasim tam sazat 15 te İstik. lâl Marşı ile başladı. Evin kon. ferans salonu tamamen dolu idi. B. M. M. başkanı, vekiller, me. buslar halk arasında seçiliyor . du. Marş ayakta dinlendikten son ra Başvekil Dr. Hefik Saydam alkışlar arasında kürsüye gele . rek şu nutku irat etti; — - Çok sayın :îinlcy'iıcfîe_rim. ' İnkılâbımızım güzel ve fayda. lr başarılarımndan biri de halkey. lerinin açılmış ve işletilmiş ol - masıdır, Bugün, bu güzel yüce başarı. nmm yedinci yıldönümünü kutlu . yoruz. Bütün varlığımızı yeni bir ha. yata ve yeni bir istikamete götü. ren Kemalist inkılâbım, milletin benliğine sindirilmesi için C. H. Partisinin 1931 de toplanan ü -* çüncü büyük kongresinde kurul. maları kararlaştırılan halkevle . rinin gereken hazırlıklar yapıl . dıktan sonra 1932 de 14 tanesi açılabilmişti. Her yıl vilâyetleri. mizin ve mahalli parti örgütleri- mizin gayret ve yardımlarile ye. nileri ve bu saatte de 158 tanesi daha açılmak suretile bugün hal keyvlerimizin sayısı 367 yi bulu . yor. ' Bu saatte, memleketin her bucağında — açılmış halkevlerimi- zin T7 nci yıldönümlerini kutlar. ken, ayni zamanda da yeni açılan halkevlerimizin çalışma sahası - na girmiş olmalarını zevk ve se. vinçle tesbit ediyoruz. Zaten bütün Türkiye yıllardan beri büyük bir halkevi manza - rası arzeder. Milli Şef İsmet İ. nönü, en büyük vazifeyi üzerine aldığı ilk günleri köylünün ve halkın arasında geçirmekle, mem leketin her köşesine yeniden bir halkevi manzarası vermiş oldu. lar, Ş Halkevlerinde vazife alan, al- dığı vazifenin şerefi kadar mesu. liyetini idrak etmiş olan idealist arkadaşlara buradan, memleket ve millet huzurunda, teşekkür ve akdirlerimizi sunmağı bir borç yilirım. A Halkevinde, başkanlıktan köy. de muayene yapmaya varıncaya kadar hepsi biribirinden şerefli ve aziz hizmetlere canla başla ko. san ve bunları gündelik işi kadar önemli tutan inkılâpcı Türk mü. nevverlerini gıpta ve hürmetle selâmlıyoruz. k H_erhangi bir uyanık — ve aydın- insanım, yalnızgündelik işini, res mi işini görmekle vatani ve mil, İt vazifesinin bitmiyeceğini iyica bilmesini, halkevinde çalışmanın bir vatanperverlik tezahürü oldu. ğu kadar münevverlik vazifesi o!duğunu da hatırlamasını iste . rim, ; Yeni açılmakta olan halkevle. rine, açılmış olanların en mu - vaffakıyetlileri arasma tezelden ulaşmalarını dilerim. Bu muvaf. fa.kıyetin, etrafına beş on ülkülü arkadaş toplayıp muhitinde ilk alâkayı kuvvetle uyandırarak sa, Mimiyetle devam ettirecek her u|baskana ve yönkurula mutlaka. - müyesser olacağına eminir, Arkadaşlar, _932 senesinde Şefimiz İsmet İ. nı_inünün yine böyle bir vesile ile bize verdiği bir direktifi de bil, hassa söylemeden geçemem: | “Halkevleri, C. H, Partisinin kendi prensipleri ne oluduğu ve bu prensiplerin memlekette na - sıl tatbik edildiğini her gün hal. kımıza söylemek için de başlı ba« şına bir merkezdir. C, H. Parti. sinin prensiplerini her gün söy./ lemek, nasıl tatbik edildiğinden her gün malümat vermek lâzım. dır. Cumhuriyetçi, milliyetçi, in. kılâpçı, lâyik ve devletci politi« k_asmm. memleketin halinde in. kişafr, emniyet temin eden, ge. leceğin en büyük küdreti ve en yüksek itibarı temin edecek 0 4 lan bir program olduğuna sami, mi olarak inanmış olan bizler bu prensipleri ve manalarını yalnız samimi bir hisle bizi dinliyecek olanların hepsine anlatabileceği- miz iddiasindayız.,, İ İşte arkadaşlar, halkevi Sayı. larmın artması, ve bü suretle memleketin daha bir çok köşele. rinde inkılâbımızın prensip ve hamlelerini yayacak kültür mer- kezlerinin vücut bulması, bizi ne kadar sevindirecek bir hâdise i. se, bunların her yıl daha Verimli, Türk cemiyetine daha feyizli hiz- metler yapmak fırsat ve imlyân. larını bulmaları da atdâ gözümüz den kaçmıyan bir keyfiyettir. Bu bakımdandır ki kemivetle keyfiyeti daima beraber ve ay. ni ehemmiyetle düşünüyoruz. Ve açılmışların tekemmülüne husu - ruz. Herhangi bir sebeple durgun görünen bir halkevi bile muhiti- ne “halkevi,, adıyla bir müsözü. senin mevcut olduğuna va erada halka gitmek ve halkla kaynaş. mak için inanlı ve ülkülü yurt - taşlar bulunduğuna işaret veren bir timsaldir. “Bu surstle, tüve âtılmakta, hareket uyandırılmakta, muhit (Lütfen sayfayı çeviriniz) si bir dikkat ve emek sarfediyo. — —