Ss ICAK bir Ağustos akşamı olmasıan rağmen ceketi- Binyakasını kaldırmış, o tanm maktan çekiniyordu gibi, kasını gözlerinin üstüne kadir eğ- mişti.. Yüzünün meydanda kalan kısmı kemikli ve renksizdi, 1833 de Londra sokakları pek aydınlık olmadığı halde elbisesinin iyi ku. maştan ve usta bir terzi elinden çık ma olduğu farkedilebiliyotdu . Bir arabaya yol vermek için kak dırrma çıktığı zaman kulağının dibinde bir mırlu ve sonra gicır- til, bozuk bir keman sesi duydu, Cebinde bozuk para aradı, bula- mayımca, İtalyanca bir şeyler mı. rıldanarak yürüdü, fakat çok iler- Jemeden döndü. Tiyatrodan dönüş saati idi ve sokak kalabalıktı ama, kör ke- mancının yapkasına para atan yok tu. Uzun boylu ve şapkası inik yabancı, tekrar ceplerini yokladı ve birden ihtiyar dilenciye yakla- şarak kemanını aldı, Biraz sonra Aâkordlârı düzeltti, kemanı “iri ve oldukça çıkık çenesinin altına yer. Jeştirdi, Yay, tellerin üstünde harikulâ de bir akışla işlemeğe başladı. Kör dilenci > şaşa kalmıştı. Bir kaç kişi durarak dinliyordu. Kala“ balık yavaş yavaş artmağa başla dı. Keman artık gıcırdamıyordu, Bu iri, işlek ellerin altında sanki canlanmış, kâh neş'eyle güler, kâh inler gibi sesler çıkarmağa başla” muştu. “Sihirli #lot,, tan bir pârça galıyordu. Tiyatrodan dönen bir kanak arabası da sokağın ortasında die runca kalabalık daha ziyadeleşti « Kemanı çalan adam, dilencinin şap kasını ayağıyla kalblığın Önüne doğtu iti, Arbalardan ve halktan derhal paralar yağmağa başldı . Paralara teşekkür için gibi, şim, di de Mozarttan bir parça çalma- ğa başlamıştı .Adeta insan sesi gi- bi mânalı notalar sokağı doldur- dukça, şapka da para ile dolup ta" giyordu. Birden kalabalığın içinden bir feryad işidildi: — O, şeytanın kemancısı kendisi, arkadaşlar! . Kemancı, yayı ve kemanı dileri- cinin eline tutuşturarak kaçmak istedi, fakat geç kalmıştı. Kalaba, ğın içinden kimi lanet eden ki- mi alkışlayan sesler duyuluyor ve halk gittikçe üzerine doğru ge Jiyordu, Asabi eller başmdan şap- kasını çekti, Uzun siyah saçlarla çevrili ke. sikli yüsü meydana çıkınca sesler bir perde daha yükseldi. Arabalar- 'dan yükselen alkış, halkın küfür İerinin arasında büsbütün kaybol- du. Cahil halk, anlamadığı şey. den daima nefret eder ve tahrip etmecğ çalışır . U, kendi llisanlarını bile konuşamıyan yabancı a- dam, bir kaç haftadır bütün Leon Hrayı alâkadar ediyordu. Meşhur olmuştu, Ağızdan ağıza pek garip| ve dehşetli hikâyeler dolaşıyordu :| katilmiş, ihtilâlci imiş, kaçakmış.. İşte şimdi ellerine düşmüştü. Ka- gamazdı artık. Uzun boylu adam cidden müş- kül bir vaziyette kalmıştı.. Tokat Jar ştekmeler, haykırmalar gittik - çe şiddetleniyordu. Birden ince bir kadın sesinin, İtalyanca kendi- sini çağırdığını duydu; — Nikolo, bu tarafa ,bu tarafa, çabuk geli, rd vaş duruldu. Kemancı, nefes nefe! se bir koltuğa çöktü, Renksiz yü zünde daha irileşen siyah gözleri. le kurtarıcısını dikkatle süzdü. Güzel bir kadın değildi. Urkü- necek kadar çirkindi... Genç, fena giyinmiş, başına bir mendil sarmış! bir İtalyan kızıydı. Kadın, gülümsiyerek, gene İtal: yanca konuştu. — Nikolo, bu İngilizlerin yarı» sısana tapıyor, yarısı da parçala- ma kistiyor. Kör bir dilenciye yar. dım edişinde bile şeytani bir mâna bulmağa çalışıyorlardı, değil mi? | — Siz kimsiniz? . Kadının kahkahası kesildi: — Senin hakkında öyle çok tün hayatimin en büyük borcunu mişti. şeyler duydüm ki.. Ruhunu şeyti na satmışsın, kasil, cani imişsin .. Senelerce yattığın zındandan an» cak bir konser vermek baliane- siyle çıkabilmişsin.. Şeytanın ru-j bunu taşıyan bir vücud! Tevekkeli | — Bu ne demek Nikolo? Salon bombo$... şörekler, üzüm salkımları wza- — Küçük kız? Ah anladım, kü şük melek, Graciçlla, sensin değ mi?. Erkek birden sıçrayarak genç kadını kollarının arasina © almıştı. Gülerken o başkariyorlardı. yaşlar: biribirine karıştı. — Benim küçük meleğim, seni İtalyada senelerce: bir netice ala» madan aradığımı biliyor musun Ailenin Marsilyaya yittiklerini öğ rendim.. Oradan da aradım, bütün zahili, bütün cenubi Fransayı ara- dım. .Beyhude.. (Seni 'bulamıyo- dım. Ben, Niko Paganini, bü - Güz ödemiştim,. Şimdi seni; gene bir kurtarıcı olarak karşımda gör üyo.|ye laik ir. Sen küçük rum . Karşdıklı oturdular. — Evet, beni buldun.. üstad Paganini, zengin ük kızı elini yakaladı, kendi koştuğu tara-| ben, hakikati biliyorum. Düşün, nı buldu. Artık yalnızdılar. Nikolo, senelerce geriye git!., Ha, | Pazanini, genç kadının sesin- det daha onlerr takip etti, sonra iz | terliyor musun?? Düşün, ihtiyar deki acılığı ezerek biraz daha lerini kaybettirdiler. .Dar bir mer.| bir çocuk, ısteraptan yüzünde giz. namimileştiğ. n divenden çikarak, kenardaki maâsa- nın üstünde bir tek mum yanar | siki ile meşgul olmasın diye ei madın? “Neredeydin, İngiltereye | sine al küçük bir odaya girdiler. Artik yalnızdıla, Sokaktaki gürültüler yavaş ya- giler banil olmuş bir delikanlı, mu | babası tarafından hapsedilen, dö vülen Nikolo.. Kapatıldığı odanın parmaklıkları arasından kendisine , — Neden Sine bir kime yaz Mal geline, — Dansöz larak, Nikolo, bu h£ hi “irak aç kalmıyorum. Ama namus- İluyum. Aldah beni yaratırken na Büyük fl Höyatımın biricik saadeti idi meşhur) Ince bir kadın eli, kendi kemikli | seni öldürmek istemediler, Fakat viyolonist, balli nim küçük 2 bakmadan dansüz olarak gel! dim buraya. Baksana bana, genin | kdar çirkinim, Hem de bir kadın ile Jânetlenmiş bir ka. im, dansöz olurda me kazanıf ?. liç sişte benim gibisefil elur Idamın altındaki kahvede çelışa- | — Tıpkı bir rüya,, Senin hayet yuldum. Ne istersen verebilirim .. Para? İstediğin kadar ve bu yar am beni çok mes'ud edecektir . Kadın omuzlarını silkti. — Ne tuhaf, şu insanların kimi zara için her şeyini feda eder, ki- ni de.imetelik vermez. Ah, Nikolo, sen çek göç kaldın;. Bir zamanlar denim de Büyük rüyalaım, hülya. larım vardı, Şimdi hepsi öldü., Bir gün İtalyân sokaklarında, İtalyan mussuz olmama imkân miş... B ğer erköklere hiç benzemezdi. bırakınız U acrsözlerle, Paganini a. Dİ. Ze kââiyle dinlir, hissiyle hareket e derdi. Tahsilsizliği, uzun ıstırap seneleri vücudunu — olduğu kâda: | dimağmı da sarmıştı. Ruhu hisleri ise alabildiğine inkişaf et ürpermeler veriyor: ölebil ) Tsm, kendimi bahtiyar ağ- dm... — Benim de hayallerim yok. ve | Sadece - dostlarım, düşmanlarım var. Bir çok düşmanlar. — Çiskin olmaktan ne çıkar,'di | di... Kâdinlarla da aram iyi. O- k iken, böy, | hun için düşmanlarım daha gek- | ü sözler söylemez. din, He | Güzel değilim ama, kemanla ' İek gibiydin. Sesin o zaman'ci de- | hepsini buluyorüm galiba! Ma alyalar veriyorlar.. Niçin? Çün sü bin onları tahkir ediyorum! Koman, müzik.. Büyük kuvvet! Genç kağın ayağa kalkarak: — Benim kemanım da yok, sa, dess şu bir kaç hareket ve bü sa- il yüz! Eski elbisesinin eteklerini elin- de tutarak ,bir kaç adım dansetti. kaybol İ araş, ahenkli bir kaş hareket ile ö- İdeta güzelleşmişti. . Genç kadm, birden doğruldu. Oda kapısının önündş ağır ayı rar duyuluyordu. Fisildar gi — Bisira patrondur, dedi, müt dam, Bir kaç kişiyi öldür miş, Paganini, mali yeni © time bakarak “şeytana al Pariste | beni bıçaklamağa teşekbis ettiler “Paganini kadına yaklaştı * ze — Dünyada en büyü* bedir? , — Ne garibsin, Kik denberi senin methini e Ben de musikiye Aşıkım. Bi Jü bilet parasın: bulup va se leyemedim. Ancak bu kakta.... “— Bırak canım, o çal dı? Sen benim kendi 2 çalışımı dinleyeceksin. « ha.. buldum. .Nikolo Pa; ni ; için (biylik dansöz, de) derse, sen büyük sun.. Bütün Londra şar. Genç kadın, hüzünlü bi ye külle başın: sallıyordu. ei” — Hayır, bneden, vi hayvandan kaçar gibi alr.. “Nereye baş vursam süne gö zatınca, uzaklaştı sen benim dansettiğimi B ki?. — Benim için iki ei w Sen dansözlerin iç yüzü misin? Onları maliyajs. ei süz ve ışık tertibatı İyi İ wi miyen yetlerde gönd Hayır... Ya ben, bir ikinci kemanı rai Gend hayır. Kemanı inekten kemikleri furlasıf* 7 204 # z # yorlar, İç uzuvlarımdaki ge e sancıdan kıvrandığı Sİ karşılarında eğilip, * yasi sunyorum, Ve bir kağ Kuğu neye girsem, hapiste old yal leniyor, Bana cani ,beriâ "yy yorlar ve benden nefret dör Senden ettikleri sir ikimiz biribirimize ne kadi” nız, ne kadar benziyoruİ dur bakalım, her seyin yı vardır, Sana büyük e var, ödeyeceğim. İngiliz vü adamlardır, esrardan Konuştukça durgun mişti.. Siyah gözleri * — Sen benim için sin ve ben sana keman © Harıkulâde olacak. © a) Kahkahalarla gülüyO” z RTESİ' Tane) i (Drury Lane nün müdüriyet odasında a li münakaşalar cereyan © si Odada üç kişi idiler” r Pazanini ve menejeri Lap ye tist tiyatroyu bir Şi yi vir mak istiyordu. Fakat b e asılmıyacak, tiyatroya e o yi le sokulmıyacaktı.. Sade” eno ova ra hazır bulunacak v€ ç ipi 3 markisin dânsetmesi İ pi Markiz. © l hp v riyordu, Fakat kend mak için daima m8 dansederdi. Paganinin eski bİr duğu için, yalnız mak şartiyle bir dansetmeğe rart hususi olacaktı. i caktı.. Pe Direktör Vlad ie mühim parayı vasi veleyi imzalarken, 9 hut gecesinde muhakkak ye lektaşiyle birlikte 10“ ne gizlenmeği tasar! Konser gecesi, tİ7* sı karanlık ve kap? orkestra hazırdı. If” meldi . | Maskeli Markiz, giyin (Devsm*