Saatlik sayfa görüntüleme limitine ulaştınız. 1 saat bekleyebilir veya abone olup limitinizi yükseltebilirsiniz.
yşh LA v —. AAA AAA G a A, “EEG K KA Z -- — - A — ... “Wb çıkan bu son moda, kadın oîbhelor!ne mndlstanînn b îr hava ;:eilrmek!edlr Hindii y an: ju hususi dairesinden çıkmak ü. sere iken telefonun zili çaldı. -. :a edecektim.. 30 numaradaki has- Alda Kar, ciddi, nesleğinin aşığı bir operatördü... Asansörle aşağı inerken, zendine söyleniyordu : — Hemşire Lang, kumral saçlı şımarık kiz olmalı.. — Ya 30 numaradaki haasta?.. öwet buldum.. Apandisitten ame. “Sen Denis,, hastahanesi opera-| piska saçlarının hastanın törü doktor Kar, çalışmakta oldu-| yüzüne döküldüğünü görüyordu.. Bu o kadar fazla nazarı dikkatini garita Langı lâ — Ben, hemşire Lang, bir daki-| görünce, biraz tekdir etmeğe met- ca için aşağıya kadar gelmenizi ri | bur coldu : lanın da ateşi fazlalaştı da... radaki müstesnâ, sert - tavırlı, | hastalarmıza karşı gayet lâkayd *| davranıyorsunuz.. Fakat, bu böyle kendi | gevam edemez.. . |tisnasız ayni muameleyi yapmalı, hemşire | /e ayni şefkati ve muhabbeti gös. Lang.. ha şu.. yeni gelmiş olan| ,, melisiniz, yoksa... liye; Margarita doktorun sözünü Hayalındekğı koca Çeviren : beyaz celbetti ki nihayet bir akşam, Mar- âboratuarda yalnız — Bayan Lang, dedi, 30 numa- görüyorum ki Hastalarınıza is- — Yoksa, gitmeliyim, değil mi? 'yat olan Belçikalı genç... elbisel rinde de ceketle eteği arasından vücudunun bir kıs tit görülmektellir. saryolanın yanında ayakta duru- Hemşire Lang, —30 nüumaralı İ yor, ellerini mütemadiyen hasta- nın alnımda gezdiriyordu. Odaya akseden güneşin ışığı altında küum tif görünüyorau, Doktor Kar, her ikisine de dik- bessim bir çehre ile kendi kendi- ne; — Tam bir aşk tablosu! diye, lüşündü. yaptıktan sonra çıktı, gitti. Yal- hi R"'“’ İsterseniz daha fazla- üı Min edebilirim. Bilirsiniz ; ak:hyonomlş,e merakım var- %q ı)'ulmlrııuıı çehresini şayanı bın İdüğum için eşkâlini biz. 'a> E tetkik ettim, İster misi - h Ğmez olur muyum? Sade değil, cinayet günü na, tx—". M? Tlbisesinin de tefer- rlfi:ıi isterim. ! Müsteriye hitab eden bi *8âhtarı tavrıyla şaka et- Bı'h bir emrlnlz? Dulosun o gün giydiği mleix. hattâ parmakla, kw.» eri isterim. bhayretten gözleri büyü- Yl baktı. Çenesini ka. B eli bir tayırla: ’ EB bunları İstiyor musu, "l "'Wıtan değil tabil, sahi- ı:“mm Mubakkak lâzım. vaş Tüz'zor, Çünkü mühürlü Adliyede mahfuz.. Salönelin ı'“.m almak lâüzım, O da bir h.q Soracak Ki o suallere biz. ht de cevah yeremem, Bir ça- i; , fız, İstintak hâkimi - | almadan bir nevi N— yihmıktın başka — çare hı*inh:h'mk getireceksiniz de- Ev ##yayı? Nı *i Bunları ne yapacağınız: %ocek misiniz? M Roırur Simdilik söyle- *ı.... Nisten ayrılmak mü- e âoıii güne — kadar knîyetmdeyhn Fâkat © *8Yİ öğreneceksiniz. k'b XVI ıw Attan iki gün sonra Ro- Saat onda, Hangsinin zi- ı“'*uıı Bitti. Uşağın delâletiyle Ja M _b" odasma girdi. Hang- perğer ve cotvel ö w"m'oı-du ....30_ — Ne yaparsınız. Pariste yapa- 'sitem etti: s>ağım görüşmeler için hazırlanıyo- tırından çıkaramadı. tavırla: ral sarı saçları çok güzel, pek (â- zin 30 numaralrı hasta namını ver- diğiniz gençle.. katle bakıyordu. Bir aralık müte-| , ,, 3 ikta duracak hali olma- yan genç ile ha? . : ha kin şayanı hayret doğrusu, sizin Hastaya lâzım geles müdavatı | pi Genç, güzel bir kız!!. nız, hemşire Langın o günkü va-| —0 4e tuhaf, bay döktor, ziyetini her nedense bir türlü ha- ben hasta adamlara perestiş ede- ş " rim.. Sıhhati tam bir adamla kati- Bir kaç gün sonra asansörde | ». » 10 memeğe ahdettim, evlen- karşılaştıklar ızaman, alaylı — bir | vi Benim hayalimde ya. şattığım kocat Zayıf, nahif, hasta — Bayan Lang, 30 numaralı | olmalı ve ben ona çocuğuna bakan hastanın (kalbinizde bazı gizli ıey- bir-ana şefkat ve muhabbetiyle lâ- ler uyandırdığını hissettim, zan- İzım gelen ihtimamı - göstermeli- Nak leden: F. K. nedersem aldanmadım değil mi?.. dedi . — Benden niçin gizlediniz? Dün Margarita Lang kızardı, çapkın yim , kesdi, ona ben zaten karar vermiş tim.. Zira evleniyorum bay dok - ÖT — Evleniyor mnsuuz?, — Evet.... — Kiminle? . — Kiminle? Evet kiminle? Si- — Şu zayıf/ doğuşundanberi — Evet... — İyi, güzel, Margarita... Lâ. — Evet, size hayret verecek de- fakat AA Hemşire Lang hastahaneden ay vüm, Tabif bu görüşmeler şarta muallâk: M. Salönel Parise gitme, me müsaade eder&c... — Bu müsaadeyi size getirdim. Hangsi bu haberi lâkaydane kar- akşam bana bir şey söylememişti - 'niz, Bu sabah müstantiği — ziyaret ettiğim zaman öğrendim ki kendisi. ne bir gün evvel mektupla müra . caat ederek Parise gitmek müsaa- gözlerini önüne eğdi: — Sevişiyoruz, bay doktor! di- ye mırıldandı. nsıinm Salönele mü.,. gıladı. İşine devam ederek başın) taldırmadan kısaca teşekkür etti: — Teşökkür ederim. Rokür bir cigara yaktıktan sonra meşgul olurdum. desi istemişsiniz. O da mektubu ba- na gösterdi. Bana söyleseydiniz bu işle maalmömnuniyet bizzat ben (Devamı var) 30 numaralı hasta, klinikte iki |* aydanberi yatıyordu, Bu müddet rılalı üç ay olmuştu. Aradan u- zun bir zaman geçtiği halde bu vaka doktor Karın hiç aklından şıkmıyordu. zarfında doktor, her muayene ve ziyaretinde, hemşire Langın geliyordu : * Çok defa, bir ameliyat yapar. K. ÜzERSOY hut “yazık, yüksek ruhlu bir kiza benziyordu!,, diyordü. Bir akşam, her zaman yemek yediği lokantada gene akşam ye- meğini yiyordu. Birden, sevinç ve hayretle yerinden sıçradı. Marga- rita Lang karşıdaki masalardan birinde. yemek yiyordu; yalnızdı.. Hemen garsonu çağırdı, ye. neklerini genç kızın masasına ta- Şıttı. Lang mahcup bir tavırla: — Öh.. bay doktör, diyebildi, suyurun.... Doktorun ilt sözü: — 30 numara nerede? diye sör- mak oldu?. Margarita âdeta “uyuyor,, der gibi gayet sakin bir sesle: — Öldü ,dedi ve iştiha ile yeme- ğine devam etti , Doktor Kar bir müddet hayret içinde dalgın kaldı, sonra birilen tekrar sordu: — Şimdi ne yapacaksınız?, — Ben mi? Gene eskisi gibi bir. kliniğe girmeğe çalışacağım. — Gene bir hastaya gönül ilâcı vermek için değil mi? , — Kimbilir, bay doktor?. Margarita Lan, mavi bir elbise giymişti. Bu elbise içinde ne ka. dar da güzel görünüyordu! Hele mavi renk yanınida lepiska saçları göze o kadar lâtif, o kadar nefis bir manzara arzediyordu ki!., Doktor Kar, hemşire Langı ilk defa beyaz gömleksiz görüyordu, — Güzel, lâkin ah şü çirkin hu« yu olmasa! diye düşündü. Sonra masanın üzerinden - bir pcruh.ld:. aldı, söyklü, yemeğe baş- Lang, kendisine gülümsiyerek bakıyor, hiçbir hareketini gözün- den kaçırmıyordu. Bir aralık, dok. torun gözlerin kapandığını, ağ- zından anlaşılmaz bir mırıltr çık- tığını ellerinin boğazına gittiğini ve nihayet kalbinin durduğu his- sini verecek bir tarzda güçlükle ken gözlerinin önüne bu hâdise *Şu kadınlar ne tuhaf | mahlüklar?,, diye düşünüyor, ya- nefes aklığını gördü; « İskemlesinden fırladı: (Lütfen sayfayı çeviriniz) "'kendeu calışmağa başla. 320 KAHRAMAN HAYDUT — Ne haber? I-Iaıradıs alabil- din mi?, Bambo sükünetle cevap ver- di: — Hişslerinizde aldanmamış- Bıniz, mönsenyör.. Foskari sapsarı bağırdı: — Rolan Kandiyano mu miş? — Evet o... Bu fena havadis- le berabear bizi sevindirecek bir haber daha öğrendim. — İzahat ver., Müthiş endişe içindeyim.. — Endişeye mahal yok.. Ro- lan Kandiyanasnun kısa bir za- man içinde elimizde — bulunaca- ğinr umarım, — Nasıl?, — Nasıl olacak! Rolan Kan- diyano, Piyer Aratenle münase- bette bulunuyaor., — Aratenle mi ?. Nasıl olu- yor da bu şair böyle işlerle uğ- raşıyor. — Bu hususta bir şey söyle- yemem.. Bildiğim bir şey var- sa Rolanın onunla münasebette bulunduğudur. — O halde? . .— Rolan Kandiyano yeni- den tevkif olunacak demektir. Foskari, ümitsizlik içinde ba. şnı salladı. ,Bu darbe onun büs- bütün cesaretini kırmıştı. , kesildi ve * — Hayır, Bambo, dedi.. Bi- zim Rolan Kandiyanoyu — yeni- den ele geçirmemiz mümkün değildir.. Ben böyle sanıyorum. 'Büyük ifritin ölümü başıma gelecek felâketin başlangıcıdır. Bambo sakin bir sesle cevap verdi: — Böyle — düşünürseniz ve böyle hareket ederseniz belki daha bir çok felâketlere uğrar- sınız.. Kurtulmıya çalışmıyor- sunuz. Muttasıl felâketten bah- sediyorsunuz.. Harekete — geç. mezseniz şüphe yok ki korktu- ğunuz başınıza gelecek?. — Ne yapmalı Bambo? Ne yapmamı itsiyorsun.. Ben sana itimat ederim.. Bana yol göster. — Biz, biribirimize bağlı a- damlarız.. Sizin sukutunuz be- nim de suüukutum — demektir .. Yükselmeniz, benim de yüksel. mem., Bana inanınız, sizin için çalışmam, kendim için de ça- lşmam demektir.. Daima bir ©- lalrm.. Bu faydalıdır. — Evet., Doğru söylüyorsun. Kardinalın kendisine itimat edilmesini istemekte şüphesiz ki ğgizli düşünceleri vardı. Cumhurreisi tekrarladı: — Ne yapmalı Bambo? Yol göster.. Kardinal cevap verdi: — Yapılacak şey pek basit KAHRAMAN HAYDUD 317 çok sadıksın.. Şiyara sen meh- taptan daha güzel, daha cazip- sin.. Ya Anjela sen! Sen güneş- ten daha parlak ve naziksin., Araten şimdi, başı ucunda birer güvercin gibi dolaşan ka- dınlar için bin bir iltifat savuru- yardu, Bü sırada içeriye bir uşak gir- di ve: — Kardinal kabul olunması- nı rica ediyor, dedi. Araten kadınlara : — Haydi ,hepiniz gidiniz!. Dedikten sonra hizmetçiye de: — Gelsin! dedi. . Az sonra, Bambo, yatak odasındaydı.. Rolan gizlendiği yerden uşa- ğın sözlerini işitmiş ve heye- canlanmıştı.. Piyer Aratenin kendisin: gösterdiği gizli de- liği açmakta bir lâhza tereddüt etmedi. Deliğe gözünü yaklaştırın- ca Bamboyu gördü.. Evet, oy- dü, .Dudakları hafifçe soldu .. Bu kızgınlığa delâlet ediyordu. Neler olmuştu? Bambo, kapan- dığı yerden nasıl kuttulmuşut?. Elleriyle kara mağaraya göm- düğü Bambo Venedikte ne arı- yordu?. Bambo yatağın yanına otur- du., Aratene; Aratenin — Âz evvel dükün sarayında idim. Cumhurreisi, — yazdığın mektup hakkında izahat ve taf- silât almamı rica etti. dedi.. ' Araten şikâyet dolu bir sesle cevap verdi! — Hasta olduğumu görüyor- sun döstüm.. — Evet öyle.. Büyük ifritin ölümünü bizzat gördün müz?.. — Görmemiş olsaydım bunu yazabilir miydim?. — Bu müthiş bir felâket.. — Bence de öyle.. — Hepimiz için... Bir kaç saniye — konuşmadı- lar.. Bu darbe yalnız Jan dö Mediçiyi öldürmekle kalmamış, cumhurreisini de mahvetmişti.. Bü darbenin Rolan Kandiyanc- dan geldiğinde en küçük bir şüphe yoktu. — Bana bira ztafsilât — ver, diye ilâve etti .. Araten hikâyesine başladı .. Bambo bile onun, hakikaten Mediçinin ölümü sırasında ya, nında bulunduğuna inanıyor - du, Bir aralık: — Senden, ölüme dair tafsi- lât istemiyorum.. — Mektubun kâfi derecede izahatla dolu .« Beni müphem kalan iki mokta hakkında aydınlat.. Jan dö Me- diçiye kondisini niçin ziyarete