ER ART Me # ii N / etle 0 Köl Vi, © İsterseniz daha fazla HABER — Akşam postam eteği arasından Kİ a m Nakleden: FP, K. — Ne yaparsınız. Pariste yapa. ! sitem e a çıkan bu son moda, kadm elbiselerine Hindistanlan b İz hava getirmektedir. indi yan» emre İğ Di İ mesleğinin aşığı bir opetatördü.. Hayalindeki koca ! Çeviren : K. ÖZERSOY “Sin Denis,, hastahanesi opera örlü doktor Kar, çalışmakta oldu çu bumusi dairesinden çıkmak G&.| | sere iken telefonün elli çaldı. — Alo, kimsiniz?. — Ben, hemşire Lang, bir daki- ca için aşağıya kadar gelmenizi ri İ sa edecektim., 30 numaradaki has İlanın da ateşi fazlalaştı da... Aldo Kar, ciddi, sert Ki Asansörle aşağı inerken, kenâi| İ kendine söyleniyordu ; — Hemşire Lang, & hemşire Lang. ha şu.. yeni gelmiş clan| kumral saçlı şımarık kiz olmalı « Ya 30 numaradaki hasta? wet buldum. Apandisitten ame. | ” yat olan Belçikalı genç... Hemşire Lang, 30 numaralı İ saryolanın yanmda ayakta duru"| yor, ellerini mütemadiyen hasta» | nn alnında gezdiriyordu. Odaya | akseden güneşin ışığı altında kum | ral sarı saçları çok güzel, pek :â tif görünüyeray. : Doktor Kar, her ikisine de dik-| zatle bakıyordu. Bir aralık müte- bessim bir çehre ile kendi kend nes — 'Tâm bir aşk tablosu! diye, iüşündü. l Hastaya lâzım gelen müdavat yaptıktan sonra çıktı, gitti Yak| nız, hemşire Langın o günkü va-| ziyetini her nedense bir türlü ha-| tırindân çıkaramadı. : Bir kaç gün sonra asansörde| karşılaştıklar ızaman, alaylı bir tavırla; — Bayan Lang, 30 numaralı | hastanın kalbinizde bazı gizli ş€y- ler uyandırdığını hissettim, zan- nedersem aldanmadım değil mi? dedi. piska sâçlarının hastanın o beyaz ji döküldüğünü görüyordu.. Bu o kadar zelbetti ki garita Langı ! görünce, biraz tekdir etmeğe mec et bir akşam, Mar- boratuarda © yalnız bur sldu ; — Bayan Lang, dedi, 30 numa- radaki müstesna, görüyorum ki hastalarımıza karşı gayet likayd davranıyorsunuz.. Fakat, be böyle devam edemez.. Hastalarınıza İs tisnasız ayni müameleyi yapralı ve ayni şefkati ve muhabbeti gös. termeli; ke ona ben zaten karar vermiş tim.. Zira evleniyorum bay dok tor... — Evleniyor masuuz?, Evet... Kiminle? . Kiminle? Evet kiminle? Si- zin 30 numaralı hasta namını ver- diğiniz gençle. — Şu zayıf? doğuşundanberi asta, ayakta duracak hali olma an genç ileha?. — Evet... — İyi, güzel, Margar kin şayan: hayret doğrus gibi genç, güze: bir kız! — Evet, size hayret verecek de- recede tuhaf, bay doktor, fakat ben hasta adamlara perestiş dde- rim. Sıhhati tam bir adamla kati- yen evlenmemeğe ahdettim, evlen miyeceğim.. Benim kayalimde ya. şattığım koca: Zayıf, nahif, hasta olmalı ve ben ona çocuğuna bakan bir ana şefkat ve muhabbetiyle lâ- zım gelen İhtimamr “göstermeli- yim , “.. la nazarı dikkatini| j hut “yazık, yüksek ruhlu bir kıza benziyordu!,, diyordu, Bir akşam, her zaman yemek yediği Iokantada gene akşam ye meğisi yiyordu, Birden, sevinç ve | ayretle yerinden sıçradı. Marga- fita Lang karşıdaki masalardan birinde. yemek yiyordu; yalnızdı.. Hemen garsonu çağırdı, ye. neklerini genç kızın masasına tâ- getir. ! | / Lang mahcup — Oh. bay dok uyurum... Doktorun ilk sözü: 30 mumara nerede? diye sor- mak okdu?, 5 Margarita âdeta “uyuyor,, der gibi gayet sakin bir sesle: — Öldü ,dedi ve iştiha ile yeme- ğine devam etti , Doktor Kar bir müddet hayret içinde dalgın kaldı, sonra birden tekrar sordu; — Şimdi ne yapacaksınız?. — Ben mi? Gene eskisi gibi bir. kliniğe girmeğe çalışacağım. — Gene bir hastaya gür vermek için değil mi? , — Kimbilir, bay doktor?. Margarita Lan, mavi bir elbise zin | giymişti. Bu elbise içinde ne ka. dar da güzel görünüyordu! Hele | mavi renk yanımda lepiska saçları göze o kadar lâtif, o kadar nefis bir manzâra arzediyordu ki!,, Doktor Kar, hemşire Langı ilk defa beyaz gömleksiz görüyordu, — Güzel, lâkin ah şu çirkin hu“ yu olmasal diye düşündü. Sonra masanın üzerinden biç portakal aldı, soylu, yemeğe baş- ladr, Lang, kendisine gülümsiyerek bakıyor, hiçbir hareketini gözün t #sİn edebilirim, Bilirsiniz örüşmeler için hazırlanr, ik; görüşm ai Yeromiye merakım var. | sum, Tabii bu görüşmeler Şarta & Pulosun: çehresini şayan: | musllâk* M. Salönel Parise gitme, n elçin girledinis? Dün! Margarita Lang kızardı, çapkın 1 bana bir goy söylememişti - | sözlerini önüne eğdi: ! Bu sabah müstântiği xiyaret| © — Sevişiyoruz, bay doktor! di| Kum için eşkâlini biz. İme müsaade ederse... ğim zaman öğrendim ki kendisi. | ve mırıldandı. — Bu müsnadeyi siza getirdim. 'ne bir gün evvel mektupla müra . Hemşire Lang hastahaneden ay| den kaçırmıyordu. Bir aralık, dok. cilalı üç ay olmuştu. Aradan uftorun gözlerin kapandığını, ağ- sun bir zaman geçtiği halde bu) zından anlaşılmaz bir murıltı çık- vaka doktor Karın hiç aklından) tığını ellerinin boğüzma gittiğini e Hangsi bu haberi lâkaydane kar. |caat ederek Parise gitmek müsta- e ge İN şi ve nihayet kalbinin durduğu his kağ, ©z olur muyum? Sade İsıladı. İşine devam ederek başm; desi istemişsiniz. Oda mektubu ba. | (30 numaralı hasta, klinikte iki Çok defa, bir ameliyat yapar.İsini verecekbir tarzda güçlükle sinayet günü — raldırmadan kısaca teşekkür elti: İna gösterdi. Bana söyleseydiniz bu | aydanberi yatıyordu. Bu müddet | ken gözlerinin önüne bu hâdise| nefes aldığmı gördü. . ik ettim, İster misi -İ — Teşokkür ederim İşle mazlmemnuniyet bizzat ben) sarfında doktor, her muayene ve| geliyordu; “Şu kadınlar ne tuhaf) İskemlesinden fırladı: Rokür bir cigara yaktıktan sorira meşgul olurdum. O (Desem: var) | | siyaretinde, hemşire Langın e. diye düşünüyor, ya- (Lötfen sayfayı çeviriniz) Elbisesini de tefer- isterim a vd; Müşteriye hiteb eden bir > #?ğAhtarı tavrıyla şaka et < B, Bay İİA bir emriniz? < & İdi idi; Sa Anopup m ogün giydiğ ie Bömleği, heltâ parmakla Ks Püzükleri isterim. . 2 bayretten gözleri büyü. “öy, “378 bültr, Çenenini ka. aça uğ a eli bir tavırla vd iu, cıktan değil tabii, sabi Sg, Tüm. Muhakkak iüzrm. “ Müş * biraz zor. Çünkü mühürlü | N Meni e mahfuz. Salönelin ip Bayp gi almak Müz. O da bir İş, , SOrücak ki o suatlere biz, ey, , “Svab veremem, Bir ça- ç kacağa, İstintak hâkimi - ? âdeslni almadan bir sevi © Yabrmalitan başla çare b ş m şakak getireceksiniz de. SE, Sayayı? Ma Bunları ne yapacağınız Sp İMiyecek misiniz? da Rokur. Şimdilik söyle. € pa, Harsninin Salğnele mü. kn £ek Nisten ayrılmak mü- tn, tiyeceği güne kadar “ha, *£ Diyetindeyim. Fakat © “YI öğreneceksin N an iki gün sonra Ro- aş Ne Sa oda, Hangsinin zi- 4 çi Urağın delâletiyle Ja 8 odasına girdi, Hang- twel Men bunları #stiyor musu, | 320 KAHRAMAN HAYDUT — Ne haber? Havadis alabil- din mi?, Bambo sikünetle cevap ver» di: — Hislerinizde aldanmamış- sınız, mmonsenyör.. Foskari sapsarı büğırdı; — Rolan Kandiyano mu miş? — Evet 0... Bu fena havadis le berabsr sevindirecek bir haber daha öğrendim. — izahat ver. Müthiş endişe içindeyim. — Endişeye mahal yok.. Ro- lan Kandiyanonun kısa bir za- man İçinde elimizde bulunaca- ğını umarım; — Nasıl?, — Nasıl olacak! Rolan Kan diyano, Piyer Aratenle münase- bette bulunuyo: — Aratenle 2. Nas olu- yor da bu şair böyle işlerle uğ- raşıyor. — Bu hususta bir şey söyle yemem.. Bildiğim bir şey var- sa Rolanın onunla münasebette bulunduğudur. — O halde?. kesildi ve — Rolan Kandiyan? yeni- den tevkif olunacak demektir. Foşkari, ümitsizlik içinde ba. gnı salladı. Bu darbe onun büs- bütün cesaretini kırmıştı. . * — Hayır, Bambo, dedi.. Bi- zim Rolan Kandiyanoyu yeni- den ele geçirmemiz mümkün değildir.. Ben böyle sanıyorum. Büyük ifritin ölümü başıma gelecek felâketin başlangıcıdır. Bambo sakin bir sesle cevap verdi: — Böyle düşünürseniz ve böyle hareket ederseniz belki daha bir çok felâketlere uğrar- siniz. Kurtulmya çalışmıyor- sunuz, Muttasıl felâketten bah- sediyorsunuz.. Harekete geç, messeniz şüphe yok ki korktu- ğunuz başınıza gelecek?. — Ne yapmalı Bambo? Ne yapmamı itsiyorsun,. Ben sana itimat ederim.. Bana yol göster, — Biz, biribirimize bağlı damlarız.. Sizin sukutunuz be- nim de sukutum demektir. Yükselmeniz, benim de yüksel, mem.. Bana inanınız, sizin için çalışmam, kendim için de ça- Tışmam demektir.. Daima bir o Talrm,. Bu faydalıdır. — Eret., Doğru söylüyorsun. Kardinalın kendisine itimat edilmesini istemekte şüphesiz ki gizli düşünceleri vardı. Cumhurreisi tekrarladı: — Ne yapmalı Bambo? Yol göster. Kardinal cevap verdi: — Yapılacak şey pek basit KAHRAMAN HAYDUD 317 şok uadıksın.. Şiyara sen meh- taptan daha güzel, daha câzip- sin.. Ya Anjela sen! Sen güneş- ten daha parlak ve naziksin. Araten şimdi, başı ucunda rcin gibi dolaşan ka- sin bir iltifat sayuru' Bu sırada içeriye bir uşak gir- di ve: — Kardinal kabul olunması nt rica ediyor, dedi. Araten kadınlara ; — Haydi ,hepiniz gidiniz!. Dedikten sonra hizmetçiye de: — Gelsin! dedi. . Az sonra, Bambo, yatak odasındaydı.. Aratenin Rolan gizlendiği yerden uşa- ğin sözlerini işitmiş ve heye canlanmıştı.. £OPiyer Aratenin kendisin: gösterdiği gizli de- liği açmakta bir Wühza tereddüt etmedi. Deliğe gözünü yaklaştırın ca Bamboyu gördü. Evet, ©y- du. .Dudakları hafifçe soldu .. Bu kızgmlığa delâlet ediyordu. Neler olmuştu? Bambo, kapan- dığı yerden nasıl kurtulmuşut?. Elleriyle kara mağaraya göm“ düğü Bambo Venedikte ne ars yordu?. Bamibo yatağın yanına otur- du.. Aratene; — Az evvel dükün sarayında idim. Çümbhürreisi, (yazdığın mektup haklımda izahat ve taf- silât almamı rica çtti, dedi.. Araten şikâyet dolu bir sesle cevap verdi: — Hasta olduğumu görüyor sün dostum... — Evet öyle. Büyük ifritin ölümünü bizzat gördün mü?. — Görmemiş olsaydım bunu yazabilir miydim?. — Bu müthiş bir felâket, — Bence de öyle. — Hepimiz için. Bir kaç saniye Okonuşmadı- lar. Bu darbe yalnız Jan dö Mediçiyi öldürmekle kalmamış, cumburreisini de mahvetmişti.. Bu darbenin Rolan Kandiy dan geldiğinde en küçük bir şüphe yoktu. — Bana diye ilâve etti Araten hikâyesine başladı .. Bambo bile onun, hakikaten Mediçinin ölümü sırasında ya, nında bulunduğuna inanıyor - du, Bir aralık: — Senden, ölüme dair tafsi- Jât östemiyorum. o Mektubun kâfi derecede izabatla dolu... Beni müphem kalan iki şokta hakkında aydınlat. Jan d5 Me- niçin ziyarete a ztafsilât ver, diçiye