insanın alın İn ne kadar bok kari Bul e BRİİilem ha, TE “aha fazla rağbet görü- MAKAL, sade Ni ona Eb.) » ha My masal dive 4 içlerinden rkesi, sanan harikalar bi- İma Zil; Otlar fennin, hepi SM temiz Köz gelen bir sui csa vir adamın kzn Artısturaly ki bütün elekirik © Düm- ç Asına müsdade ediyor. ley resmini almasına, Ya ma çıkarmasına, ne xa- | Müzi bilmesine e ve mani “ fikieler lerin. İasantarıı ço #düşünerek o harik e iii kale otlar. Fakat mas yle *la bu feni hari Sli dark behınmadığını,bun- Sİbi aczimizi, san oğlu- ol luğu Ma Beğ, ürilerinin dini anlayır sakine arasında ne ine sunu İslerseniz şey- İnanmak, makinenin Sanmakla daha kolay- an, onlarin resmini Mir ge > hoşuma © gili, Ah? çağ birçok kimselere, sine plarak, lerini, fikirle- * etmek kabil olur A ee ilosof yeni bir sis» Mk hi Danu Tddia ediyor; sözle vü ide yi, nlamıyorsunuz; bel- İŞİ daha iyi ize edebi” a hemen onun önüne “tolrafı alıyorsunuz. Bir Yy sunz ki fotoğraf esnu ğe Üzerinde ancak incir, uş ya klüğünde bir Jeke Naz, Miyük filosofa gösteri- asinağa mecbiir. olu iğ, iyor. ri WE İYİ, Ayi ama evreli M ei lâzım, ' Mng kimseler vardır, Bugün kl ka ie tamamile sksin3 | Nara, “Hayır, sen iyi! n : Se a Birin ikisi bir kas) kir, si Kanmatimi katiyen onlara a » derler, İşte ei büyük fayda- “günkü cam, dünkü yz karşınızdakinin de İştirmediğini İddin et- ie ğini İddin et ve kn Katana. LE a bir İnayı makine; çok işe Mira bir tevazu dersi de onu icar ede kalı bir ev hırsızı me Yakalandı vee Şube ikişici ktm me- Ky ika da sabıkalı bir m İLA şt Nafi bilkas- a ZN Ve Maçka tarafla- * SYmuş ve uzun idi türlü ele geçiriler meni afinin çaldığı eş anl e Veya sattı MABER — Akşam posta Ekrem König tarafından Ankarada yaptırılan sorgunun hikâyesi A4YYARE kaçakçılığı omeselesile alâkası olmıyan, fakat Ekrem König'in vaziyetini anlatacak mahiyette bulunan “bir sorgu,, işini dün, Tan'dan naklen ve hidisede ismi geçen, Ekrem Uşaklıgil'in telefon'n konusaraXx, ağzmdan sütenlarmi- za geçirmiştik. o Hüdise, mahiyeli itibariyle, yukarda da işsrot ettiğimiz gibi Ekrem Köniz'in 1937 - 1938 senelerinde de karışık işlerden gocunan bir adam olduğunu anlatmak noktasından mü. himdi. Ayni meseleyi, buzün sütunlarına geciren refiklerimizi göz. den geçirirken, Ekrem Uşaklışil'in, hâdisenin ana hatları itihari- le doğru olduğunu, fakat kendileri den ibaret olduğuna dair kimseye bir İste vermemiş bulundu- Runu söylediğin! görünce, kendisini bu sabahı evinden yine tele fonla aralık, Aramızda şöylece bir konuşma geçti: — Bugünkü gazetelerde, dün bizs verdiğiniz malâmat ara, sında mevcut isimleri sizin vermediğinizi söylemişsiniz? — Evet, ben isim vermedim, Çünkü hakikat hakle bizi sor. guya çekenlerin kimler olduğunu vazıh bir rum, — Mukuk müşavirinin odasında şunlar şunlar şunlar vardı, Dodikten sonra ayrıca da ilâve ederek “Ekrem Göynük de bulu- nuyordu., demi « Kimlerin olduğunu vazıl surette hatırlama- yordunuzsa no diye bize bunları söylediniz de hâdisede hiçbir alâkaları bulunmıyanların sütun'arımızda yer almasına sebsbiyet verdiniz. — Ben bü isimleri, hanzi odada sorguya çekildiğimizi tay edemediğimi anlatmak İçin söyledim, Hukuk müşavirinin mi? jandarma kumandanın mı? müstosarn mı, yoksa kalemi mah- sus müdürünün mü - dedim. Konuştuğumuz odada beş altı kişi vardı, Simasını tipik bulduğum için Ekrem Sevencanı hatırlar gi- bi oluyorum. — Gazetemizde çıkan isimler arasmda yalnız müstesarda tereddüd güstermiştiniz Onu da o şehide kaydettik. — Vasfi Raşidin adını da koymussunuz? — Nereye — Bizi sorzuya çekenlerin arasın. — Ne münasebet. Siz bize Ankaraya gitmezden önce Vasfi Raşidin telefonundan bahseder rıldığınızı söylemediniz mi? — Evet... — Vasfi Raşidin adı yazmızda ancak telefon meselesinde geçiyor. Sizi sorguya çekenler arasında adı meyeyi değil... — Ben dikkat etmemişim o halde. — Biz bu hâdiseyi sütunlarımıza geçirmek İçin değil; «ii sırf şahsi merakımızı tatmin için bir dost gibi aramıştık. Bize: “Yazm isterseniz, diyen önce «iz olmustunuz, Söylediklerinizden bir kısmında sonradan pişmanlık göstererek bizi, eski ve belki de haklı ve hususi bir sorgudan «iz6'Bif sürdtinde bite olsa kendi Miğimizden isim neşrotmiş bir vaziyete düşürmeniz doğru olur mu? — Bu mesele üzerinde buğün ile duracak mısmır? Bence durmasanız İyi olur. Ben gazetemde mevrubahs etmiyeceğim, — Siz ister edin, istor etmeyin .O bizi al kadar etmez. Ar. kalaş ve dost sözüne itimad ederek isim zikrvden bir gazetenin tekzibiniz karşısındaki sükütu gülünç olur, Haberin şiarı dürüst- lüktür. Vakıh biz sizin sözlerinizin gazetenize giren şekli, on- ların size neşriyatınızdan herhançi birinin İç yüzünü soranların yanmda bulunmalarma kend!leri için ne resmi, ve hususi bir suç değil, hattâ ahlâki bir kusur isnadı mahiyetini vermediği mey, dandadır; fakat böyle olmakla beraber biz bari «isin nammıza onlardan özür diliyelim. Trhalde bu hareketin garabetine işaret etmek isteriz, Biz bunu bir meslekdaşa, bir Ekreme yakıştıramadır. — Siz yanlış anlamışsanız ne yapayım? — Yanlış anlamaya lmkân yok. Söylediklerinizi birer birer not ettik, en sonunda da sonradan söylediğiniz Ekrem Könlr adı- nı ilâve ettik. Burada yalmz da değildik. Telefmda sizinle ko- nuyan arkadaşın tekrarladıklarını, elinde kâğıdı kalemi olmadığı için bir başka arkadaş hot etti. Böyle olmasa Ankarada kendile- rini asla tanrmadığımız, bir surstle de mevzu''ahs olmıyan filân veya filân zat adları bizim zihnimize nereden *ssih olur? — Benim söylediklerimi telefonla konuşa “rkadaştan baş» kası duymamıştır. Fakat ben konuşurken matlıımda mevcut 6. lanlar işittiler. — Sizin bu haleti ruhiye ile konuştuklarına bir kalemde İnkâr bile etmeniz mümkündür. Hatırmıza gelmiyor ki, matbaa. da konuştuğumuz telefon hattı bir santrala bağlıdır ve bu komus- malarmız bir hüsnütesadüfle İkinci bir kulak tarafmdan da ol. duğu gibi dinlemiştir. — Şimdi matbaaya gileceğim, Acele işlerim var, oradan da görüşürüz. İşte Ekrem Uşaklığille aramızda geçen telefon muhaveresi, Sözümüzü tamamlamak için dün gece alını vermek İsleme- diğimiz bir zata Ekrem Uyaklığilin söylenen isimlerden birini ti, pik simasiyle vazıh olarak tekrar ettiğisi de işitmiş olduğumuzu ilâve edelim vo gazelemizde Ekrem © Uşaklığile atfen makam isimleri geçen, fakat kim olduklarmı bilmediğimiz. 1932 - 1953 senelerinde dahiliye hukuk müşavirliği vazifesini gören, jandar- ma kumandanlığnı yapan, dahiliye müsteşarı bulunan zatlaria E&rem Seveneandan, hattâ Ekrem Königden ve sadece Son Posta sahibile telefonda konuşmuş olmak dolayısiyle dostumuz Profe, sür Vasfi Raşidden - bu hikâyeye adlar karışmış olmak itikarile bari biz » Ekrem Usaklızil nam ve hesabma özül di'ive'ia, sorguya çekenlerin Kimler. suretle hatırlamıyo.. 'k. ondan sonra da Ankaraya çoğ. 7 m YE “Tan” başlığına baktık, daha dördüncü “s1 hayat, mda bir “nevelvan”* mış. Şa halde sekiz yaştidaki Heber küyücük oldu- Tan gazetesisin şairliği i ği gazetesi bugün bir yazısında “Cumhuriyet” gazetesinden bahse. derken şöyle bir cümle kullanıyor: “Fakat bu aşikâr gazetecilik kurnazlığı. nı sekiz yayına daha evvelki gün basmış olan küçücük Habor refikimiz bile yutma. dı.,, İzmir esnafının gayri kanuni olarak terazi ve kantarları mı toplanmış ? Baş müfettiş diyor ki: “bize böyle bir müracaa! vaki olmadı şu dakikaya kadar da böyle bir harekelten malümatımız yoktur. İstanbulla İzmir arasında terazi, kantâr ve her nevi ölçü Üzerine iş anlardan bir grup matbaamıze Haber verdikleri hâdise şu: ia fabrikalarda yapılan tera- ite gibi ölçü levazımı, Mar- | mara mıntakası ölçü vo ayar müfet- İ tişliğinde damgalantyor ve ondan Sonra bu esnaf taurlından İzmine sevkolunuyor. Halbuki evvelki salı günü Ege ası başmilfettişliğinin ezorile, ölçü ve ayar memurluğunca, damgalanmamış bulunup, İstanbul, da damga görmüş bütün terari, kan Jtsr ve saire mağazalardan toplana- rak birer pusla mukabilinde kon - irol edilmek Üzere aliniyor. Bunun Üzerine bu işleri yapanlar derhal İstanbula gelerek bir taraf- tan fabrikaları haberdar ediyorlar, diğer taraftan da alâkadarları baş yuruyorlar ve bize de uğrayıp dert- lerini söy Bu hâdiseden zarar gördüğünü * din eden esnaf arası İzmirden kantarcı İsmail Hakk ker Hü. vin Hüsnü, $i- am ve bir İki | 8her değin Nuri, N »scesc daha vardır. rdan Lerazici Ahdi bize di - İ “939 yılı yoni girdi. Terazi, kan- tar ve saire gibi işlerin tam zama. nidir. Bu sırada elimizdeki malların i Devlet sürası i aza nmazefleri Liste, Adliye encilmenince geri alındı A 13 (A.A) — Büyük Mil- let Meclisi buyün Refet Canrtezin ında toplanmıştır. Devlet reisliği ile beşinci daire re“ yapılacak 5 namzetlere ait mazbata asliye encümeni tarafm- dan vaki talep üzerine mezkür en encümene verilen vee müslesri ölmak üzere müzakeresi ikmal edi miş, Türkiye ile Almanya arasında» ki mübadelâta ve tediyata ait 30 a Zustos 938 tarihli anlaşmanın tas- dikine, riyaseticumkur dairesi teş» kilâtna mütedaif kanunun bazı maddelerinin değiştirilmesine ait ka” nun lâyihalarının birinci müzakere- eri yapılmıştır. Bugünkü toplantıda K. “e birinci müzakerele: y nurlar arasında arttırm?, kesiltme ve ihale kanununa (muvakkat bir maddenin eklenmesi hakkındaki lâ” yet kararile müzakere ve kabul edilmiştir. Bu muvakkat madde şudur: 28-41-9038 tarih ve 3525 sa, nunla tasdik edilen krcdi anla; mukavelesi mucibince ( mübayaası icap eden eşya ve levazım 2 yili arttırma, eksiltme ve ihale ka- in tatbiki 5 kabil ol leri heyetine? tesbit edilecek esasla” a a edilir. Büyük Mi'tet Meclisi pazartı yünü toplanacaktır. | müfettiştiğine verip ayarlatıyor ve ” İdereceyu kadar kekikat Küna göre “Tan” büyüklükte olacak, lanması bizi çak zarara soktu. Halbuki biz bur k rak alp Ege mıntakası, bize, ayrısa ken, erinin de kontrol edeceğinden bahsediyor. Bizim ne kabahatimiz var? Biş fabrikalardan alır ve sata» İt ri. Yerli mamulitt Avrupa masmustı İyanmda hem sağlamlık itibarilg, hem de şekil noktaiazarından daha mükemmeldir. Bunları Marmara mmtakası ayar damgalatıyoruz. Halbuki İzmirde n mallarimız toplanıyor, Ne ya- pacaklarmı bilmiyoruz. Yalniz İzmirde damgalanmış o - lanları almadılar, Toplanan malların kıymeti 1500 - 2000 Hira arasında dır, Şimdiye kadar böyle bir gey ol, madı. Bir türlü mahiyetini anla- e bir ihbar Üzerine veya bir şüpheden dolayı olsa bu tazâirde bundan bir marka wi essir olur, Bütün İstanbuldan dam- galanıp gönderilen muhtelif marka. p , böyle bir ci. het de düşün Bu gün, bülün esnaf toplanın İs, tanbul ölçü ve ayarlar müf“t| ğine gideceğiz ve şikâyet cü! yarim istiyeceğiz. Ezcümle soracağımız sur ş*” “Burası başka bir memleket dir ki, burada 9 nan tekrar İz- mirde kontrola tâbi tutuluyor Yine bunlarm verdiği gıslür nazaran fabrikalarda tiea*i dvr - durucu mahiyette gördüğü bu keti protesto edecek ve dahı sek makamata müracaat ci Bunalrdan kantarcı İzmi? il Hakkı diyor ki: “Arabaları dükkünların önler getirdiler ve mallarımızı topladıla; Bize de aldıkları mallara mukabil | birer makbuz verdiler. Orada vaziyeti halledemiyeceği - mizi anlıyarak buraya geldik. Bunen #amahdarberi yaptığımız bir iştir bu. İlk defa Ege mmtukası | beşmüfettiştiğinin böyle bir hare - ketine şahid oluyoruz. Bugün alikadar makamata müra- | caaf edi i sma- Yine bunlar: erdiği izabata na- | zaran Ege müfettiş'iği bu vaziyet kavşısmda şikâyet eden esnafa su cevebı vermiş; “Bu damgalar bizce muteber de. ğildir. Biz kontrol edeceğiz.,. İ Bize şikâyet edilen mevzuun ve takdir edemedik. Hiç şiiphesiz ki İstanbul ayarlar idaresi ile İzmir 2- | rasında tâlimat ve tatbikat nokta - sından bir fark olamaz. | de tuttuğu iki) İker ağzına alarak yutmak istemiş, olduğunu | Hattâ müştekilere; “Bir ihbar yüzünden buna mec - bur olabilirler, Bu münasebetle o- lan biten yüzlerce suiistimal bâd sesi vardır. Hiç ih esi; takası sebebsiz bir müdahsle yap « miş veyahut hotbehot hareket vazi- | | yetine geçmiş deği Dedik, Buna da gu cevabı verdi. | ler: “Böyle bir siküyet varid olamaz. | Olaa bile nibayet bir veya iki mar-| İ ka içindir. Halbuki bu işle uörüşan | birkaç marka var, Yalnız İstanbulda damga görmüş "Külçücüğün tam yarı Onun bizden çok daha genç olduğunu is- pat edecek Vr başka noktada hâlâ şi tecrübelerinden vazzeçmemiş bulunması. dır, Meselâ buzünkü manzum bir serlevha var: nüslnsında söyle GECİKİYOR MUŞTA POSTALAR Ege mn, |?“ .” malları toplamaları da noktayı varid göstermez.,, fa da Marmara mmtakasi böyle bir at vaki ols a kudar da bö; ümatımız y İzmir mıntakasında İstan . kanlar, terazi manala Bu güne kadar ik tecrübeler de elde edilmiş - Bir hâdise olmaksızın Ege mıntas kasının kanunsuz mwuzmeleya teşebbüs etmiyeceğini sanmakta biz As Marmara başmi raberiz. Ancak hangi tera hakli oldü- n bir “Dört zehir kaçak- çısı yakalandı İkinci şube kaçakçılık bürosu me- wurları, dün dört zehir kaçakçısı yakalamışlardır.. Bunlardan ikisi köprü altında ervin çekerken tutu” şır ile Adil adında iki sabr . | kazzdır, bunlar eroinleri Mustafa is“ r sabıkahdan aldıklar Mustafa da lie Ter Diğer kaçakçı da Galata caddesinde yakayı ele vermiştir. Bu da o sabıkaklardan Ahmedekidir. Ahmedakis memurları görünce elin ik balonu teker te“ verilmeden fakat buna meydan | yakalanmıştır. Burların içinde ero in bulunmuştur. ru Asker toplama ilânı Beşiktaş askerlik şubesinden: 1 — 390 doğumlu vo bu doğumlur larla muameleye j erlerle hastas lik ve sir herhangi riya bırakılmış veya emsallerile askere çağırıldığı halde gelmiye « İrek bakayada kalmış veya yoklama kaçaklığından veya saklıdan nüfusa kaydedilerek muayeneleri aypılmış ve henüz sevkedilmemiş 516 doğu mundan 329 dahil doğumuna kadar Piyade islâm erat 21-1-939 günün- den itibaren müretteb oldukları kıt. İslara sevkedilereklerinden tayin ©. dilen günde behemehal şu mü- raoraat etmeleri ve müraca; ilerin askeri mahkemelere verile rek hapis cezasiyle ceralandınla cakları, 2 — Bedel verecek olanların bö- İ delleri 20,1-939 cuma günü akşamı. na kadar v ya bedel Xal 3 — Çeğimlan bu evsaftaki ora» £m muameleleri zere toplanma gününden evvel gubeyo müracaat eti B olunur, ... mek Fatih kaymakarılığından: Am (30008) ka Tatlı İbrahim oğlu 1320 doğumlu İr- mail Hakkı, 2 — Dz. Sn. Hr. Frekli hinbeşi Ozman oğlu R Tekirânğ (698) Askerlik şubelerine m Hân olunur racsatları