14 Ocak 1939 Tarihli Haber Gazetesi Sayfa 14

Yarınki lik maçları —— (Baştarafı 10 uncuüda) Hem deen iyi elemanlarından Muhteşemden mahrum olduğu hal de... Yarın Beşiktaş karşısında hiç ü . mit edilmedik bir netice alırsa bu sürpriz sayılmamalıdır. Çünkü Fa- ruk, Rifat, ve bilhassa Hakkıdan mahrum kalan Beşiktaş takımı bu oyuncuların yerlerini doldurâma - mıştır. Yeni oynıyanlardan yalnız Rıd. van Beşiktaş takımında her zaman oynatılması lâzimgelen bir öoyuncu- dur. Buna rağmen takımını fena vaziyetlerde sürükleyici oyunile za- fere ulaştıran Hakkının noksanlığı yarın kendini çok hissettirecektir. Bununlaberaber Beşiktâş müha- cim hattı kuüvvetinden çok fazla bir şey kaybetmiş sayılamaz. Hakkının olmamasına mukabil hemen hiç muvalfak olamıyan Sab “rinin yerine Rıdvan ve Suldur gibi daha iyi oyuncular gelmiştir;takı - mmn zayıflayan noktaları müdalaa ve muavin htilrıdır, Eğer Vefa muhacimleri yarın '“güzel ve müessir bir oyun gösterir- ler ve bilhassa muavin hatlarında iyi yardım edilebilmesi şartile de- vamlı hücumlarda bulunabilirlerse bunalacak olan Beşiktaş müdafaa. onun çehresihde bir sıkıntı ve göz- lerinde bir keder farkederlerdi... Ve kendilerine gsorarlardı: “Nesi a y S : Ah... Evet! Onun bir şeyi eksikti. “O zaman gülümsiyerek piyanonun .başma geçmekte telâş gösterirlerdi. : Üsztlerinde mantoları bâşlarında "tüller ve ayaklarımda kalm şoson- larla oraya otururlar ve babalarma sevdiği marşı çalarlardı. Genç kızlar gerçekten mes'uttu. lar, gayretleri beyhude bir yorguün- luk değildi. Babaları büsbütün iyi olmamışsa bile eskiden çok daha İyiidi. — Fakat bir gün sabırları bitecek - olursa!... Bir tek notasmı bile duy - mağa artık tahammülleri tükenmiş olan bu marşı bir gün çalamıyacak- | larmdan; “Artık sabrımız kalmadı,, — diye haktrarak piyanonun başından fırlangaktan korkarlardı. - Fakat hayır!.. Onlar bunu yap - madılar, - Yüzbaşmın kızları babalarmı çok seven iyi evlâtlardandı. Ve bunun için yüzbaşı Lagerlöf ölünceye kadar her akşam sevdiği marşı dinledi. sı önünde iyi bir netice alabilirler. Bilhassa eski kuvvetli vaziyetile bi le bazan Hakkmın geri gelmesine ve yardımına ihtiyaç gösteren Be - şiktaş müdafaasının bugünkü va- ziyetile Hakkının yardımlarından mahrum olduğunu düşünürsek bun ları Beşiktaşın aleyhine bir not o. larak kaydetmemiz İâzımgelir. Netice itibarile şunu söyliyelim ki maçta iki taraf da biribirlerine © 1 atabileceklerdir. Kuvvetinden çok kaybetmiyen Beşiktaş forvet hattı göl çıkarabileceği gibi, kuv - vetinden hayli kaybeden Beşiktaş müdafaası da Vefa muhacimlerinin gol atmalarına mâni olamıyacak - | tır, Normal vaziyete göre, maçı Be. şiktaşın kazanması çok kuvvetli ol mıyan ihtimalle akla geliyor. Fa - kat Vefalıların maçta bearbere ka- İlabilmeleri de hemen hemen yüzde elliye yakın bir ihtimal dahilinde. dir. Bir galibiyet dahi elde ederler- se bu sürpriz sayılmamalıdır. Eğer |bu şekilde bir netice hâsıl olursa tali Fenerbahçelilere gülmüş ola - caktır. Fenerbahçe - İstanbulspor Kadiıköy stadında oynanacak bu maç hiç de enteresan değildir. Son karardan sonra çok zayıflayan ve hemen hemen acemi ve tekaütler . den müteşekkil oyunculardan mü- rekkep olan İstanbulsporluların Fenerbahçe karşısında değil, mu - vaffakıyet kazanmaları, hattâ 6 gölden aşağı yemeleri dahi muhte- mel değildir. Beykoz - Topkapı Kadıköyündeki bu oyunun da Beykoz lehine yeneceği hemen he- men yüzde yüz muhakkaktır. Maamafih genç Topkapılıların enerjileri sayesinde — Beykozluları terletebilmeleri mümkündür. Galatasaray - Hilâl Hilâl takımımın da son karardan çok müteessir olduğu düşünülürse bu oyunu Galatasarayın kolayca kazanacağı tahmin edilebilir. Sarı kırmızılilar da iyi oyuncularından bazılarını kaybetmekle beraber Hi- lâli yenecek kadar kuyvet ve kud. retlerini muhafaza etmetkedirler. Dünkü sayımızda, eski ve kıymetli klüplerimizden Anadolunun sön karar dolayısile faaliyetini tatil etmek mecburiyetinde kaldığını ve ta- kim çıkaramadığı için lik maçların dan da çekildiğini yazmışlık. Resmi- miz artık sahalarda göremiyeceğimiz Anadolu birinci takımının son kad rosunu göslermekledir. Vali ve klüp reisleri DEğ- Başlaralı 10 üncuda Beden terbiyesi kanunu mucibin- ce bu sene haziranda bütçemizden üç yüz bin lira ayıracağız. Her se. ne bu ayrılacak parayla yavaş ya- vaş her işimizi yoluna koyabiliriz. İlk stad işi gene hazirana kadar bizi bekletecektir. Stadın plânı ve inşası için Avrupada bu işi en iyi yapan 5 mimarı davet ederiz. Ay- rica bizden de bir o kadar ikinci bir grup yaparız. Neticeyi böylece en mükemmel bir şekilde elde ederiz. Fakat Ankara stadını yapan ve bilâhare Manisadaki stadı inşa e - den Viyolo bence muvaffak olmuş bir mimardır. Şehir stadı yapilirken ekzersiz yerlerini ihmal etmeyiz. Üçer, be - şer bin liralık yerleri derhal hazır. larız. Stadlar bir varidat — menbaldır. Böyle bir işte süratli çalışmak lâ - zımdır.,, Bu arada Fenerbahçe murahhası Said Salâhaddin, talebelerin klüb - lerden ayrılmaları yüzünden düş - tükleri müşkül vaziyeti izah ettik- ten sonra rüsum dolayısile Avrupa takırmlarile temas yapılamadığından Ankara ve İzmirde yüzde beş alı . nirken İstanbulda yüzde yirmi alm: | dığmdan şikâyet ederek bu hususla alâkadar olmalarmı rica etmistir. Netice Toplantı nihayet bulmadan evvel yapılan görüşmeler şu şekilde hulâ- sa edilmiştir: 1 — Sahaları tetkik için ikinci reis vasıtasiyle bir heyet seçilecek ve bir rapor hazırlanacak. 2 — Kullanılmıyan camilerle met Ankarada Gailatasaraylılar kongresi *Ankara, 13 (Telefonla) — An- kara Galatasaray klübü — yıllık koöngresini Sadi Batunun reis- liğinde yaptı. Bir yıllık faaliyet ve hesap ra- poru 'okunduktan sonra, bundan sonra takip edilecek çalışma esas- ları müzakere edildi. Eski idare heyetine müsbet faaliyetinden do- layı hararetle teşekkür edildi, Klüp reisi Etem Menemenci oğlu, fahri reisliğe alkışlarla se- çildikten sonra yeni idare heyeti şöyle teşkil edildi: Erzürum saylavı ÂAziz Akyürek, Mecdi Sayman, Savavber Tanye- ri, Raif Külbastı, Ercümend Ah- met Karaosman, Hicabi Fıratlı, Fethi. E Büyüklerimize şükran bağlılık telgrafları çekilmesine karar ve- rildikten sonra toplantıya son ve- rildi, Sesta Artık ekmekçilik yapacak Meşhur müdafi Sesta Viyana. daki meşhur bir ekmek fırının şüubesini işletmeğe başlamıştır. Ekmekçiliğe başlryati iri yâpıli Sestanın artık bundan sonrâ za. yılflıyamıyacağı muhakkaktir. ıslah edilerek klüb haline getirile- cek, 3 — Her ayın ilk günü dün oldu- ğu gibi umumi bir toplantı yapıla. cak. Bu kararlardan sonra toplantıya nihayet verilmiş, vali ve belediye reisine, gösterdiği alâkadan dolayı k ış"" b K B 14 İKİN Manisada da potas fabri &. tesisi muvafık görü ldlîı İzmir, (Hususi) — Ege mıntaka- sı bağlarınınm yıllık göztaşı, bağ ma. cunu ve kükürt ihtiyacı, tüccarlar tarafından sipariş edilmiş, bunlar- dan mühim bir kısmı şehrimiz güm rüklerine gelmitşir. Gümrükten çıka rılmaları için formaliteleri ikmal e- dilmek üzere dir. Bu yıl Keçiborlu kükürt fabrika. sı, geçen yıla nazaran daha fazla randıman verecektir. Bunun için i- Izmırde kımyevı uııîş,ü fabrikası kurulacak — Aydın'da Bir - senelik veteriner - işleri 13 Bine yakın hayvan 'hastalıktan kurtarıldı Aydın, (Hususi) — Veteriner da- iresi 937 yılında birçok bulaşıcı hay van hastalıklarile mücadele etmiş 6042 hayvana serom yapılmıştır. Geçen yıl ilimizde görülen ve se. rom yapıları hastalıklar antraks, u- yuz, çiçek, yanıkara hastalıklarıdır. Aygır deposunda sekiz at, üç mer keple 347 kısrak ve 151 merkebe saft yapılmış bunlardan 125 damız- lık yavru alınmıştır. Geçen yıl üç baş saf ve 23 baş yarım kan mantolfan buğası Kara . sabey harasından alınarak köylere dağıtılmıştır. 938 yılında ise 12873 hayvana aşı tatbik olunmuş. 1945 hasta hayvan tedavi edilmiştir. Depoya bir merkep/aygırı daha satın alınmış ve ilimiz hayvanları için 4 cins boğa temin olunmuştur. öçmenlere yardım Aydın Ziraat Bankası, ilimize yer leştirilen göçmenlere yemeklik ve yemlik buğday dağıtmak üzere ted- bir almış ve dağıtma işine başla - mıştır. Yeni posta merkezi Bayındırlık Vekâleti Nazilli ilçe. sine bağlı Kuyucak kamun merke - zinde de bir posta ve telgraf mer- kezi açmağı kararlaştırmış ve ha. cap eden tedbirler rika, mımtakanın M tamamen temin edel yıl da dışardan muh lerden kükürt getirile bu sene getirilecek Kü ü geçen seneki mikdarde lacaktiır, hCi Keçiborlu kükürt " mühtelif noksanları #7 y faliyeti de ganışletlımil d tadır. ; Diğer taraftan zirat kabul edilmiş olan ' projesine bağlı ikin at işlerimizi mukeuırd hale getirmek için KUF” sese ve fabrikalar a14*” ly yevi gübre fabrikasl, v tas fabrikası inşası tâ* dır. Kimyevi gübre fab mirde kurulması mü tür. Bu fabrika; mad sal edecektir. Potas fabrikası caktır. 'Her iki fabril nın ihtiyaçlarını geni min edecektir. Edirnenin Şt? hazırlalla Edirne, (Hususi) — plânını yapmakta Eğli, plânının birindi rerek belediyeye ver? nın ön safında Londrâ : falt yolu ile Jiğer mül” — lunmaktadır. İ Selden kurll"î ) Her yıl kış meysimin” i kalan ve bu yüzden * lan Bosna köyü bü keden tamamiyle M kalmıştır. Su işleri mühendi zırladığı keşif ve 1:““3t tında yapılan sed VE geçen günkü seylâpt&' nü kurtarmış ve KÖY * sevinç yaratmıştir. Yaşını bile . mıyan k* (Baş tarü. di. “Yavrum, sen 1 yeceksin,, diye tet — İsveç edebiyatımdan — SA rük medreseler aranacak ve bunlar | teşekkür edilmiştir. zırlıklar tamamlanmıştır. 182 KAHRAMAN HAYDUD N KAHRAMAN HAYDUD 183 Emperya Tızmı kucağına a- Pencereye doğru sıçradı. Bu dakikada anne düşiüne- — sür'atle bir başka gondola at- larak sıçradı. Hizmetçilerinin adlarını haykırarak kapıya atıl. dı. Fakat birdenbire dehşetli bir titreme içinde olduğu yer- de kalakaldı. Çünkü kapı, dr şarıdan yüzüne karşı kapanıver- mişti... Büyük bir kızgınlıkla geri döndü.. Şimdi elinde bir hançer tütuyordu, Birdenbire ağzı ti. kanmış ve kollarından yakalan- mıştı. Biyanka bağrıyordu; Pencereye dışarıda bir merdi- ven dayanmıştı. Derin bir he. lecan içindeydi. Deliye döndü. Sarayın etrafında — dolaşmıya başladı. Şimdi bütün hizmetçiler u- yanmış, ellerinde meş'alelerle koşuşmıya başlamışlardı . Hiç bir şey bulamadılar. Ne- ses, ne sada!l Her şey olmuş, her şey bitmiş, bir kelime ile iş işten geçmişti. Emperya yumruklarını uza. tarak köpüren düudakları ara- sından lânetler ediyordu. Birdenbire, derin ve korkünç bir nefret manzarasaına bürüne- rek: — Bambo! diye bağırdı.. Ve yeniden düşerek bayıldı.. — İmdat anneciğim imdad!.. Bu sırada şuhmeşrep — kadrr nım gözü önünden müthiş bir kayal geçti. Bir takım maske- H adamlar, kızını kolları ara. sıridan kapıp götürmüşlerdi. Başına uzun bir kuşak 'at- mışlar, ağzını, yüzünü bağla- dıktan sonra kırılan pencere- den fırlatmışlardı, Emperya etrafına bakamadı . Ortacıkta yığılp kaldı.. Bayıl. mıştı. Bir kaç dakika sonra kendine geldiği zaman hizmetçileri ba- şı ucunda buldu. Hayaller kay- bolmuştu. Bu (dehşetli sahne ar ; k bir kaç dakıka devam ede- bildi, Emperya inliyordu: — Kızım| Kızım! Kizim - ne- rede?, Rolan, kucağında, kerkudan aklını kaybetmek — derecelerine gelen genç kız olduğu halde, merdiven'y alt basamağına gel. miş bulunuyordu. Genç kızın kulağına eğilerek mırıldandı. — Korkma yavrum.. Sizi kur- taracağımı vaad etrmemiş miy- dim?, İşte vaadimi yerine ge. tiriyorum, : , Biyanka bu sesin sabibini ta Nımakta gecikmedi; — Ya annem, diye sordu.. - / “ kında gene görüşeceğiz., cek kadar hassas bir kalb taşı. yan bu yavruya, tatlı bir titre- meyle sarılmaktan kendini ala- mıyan Rolan: — İtimat et bana yavrum, dedi. Hiçbir şeyden korkma ... Ne anneniz, ne de kendiniz için üzülmiye mahal yok.. Genç kızı kucağından yere bıraktı.. Kolündan yakaladı ve sürüklemiye başladı: Biyanka büyük bir itimatla onu takip ediyordu. Rolan onu göndoluna bırak. tıktan, tentenin altıma yerleş - tirdikten sonra bağırarak: — Yakında gene görüşürüz, deli. Genç kız kollarını kavuştura- rak yalvardı; — Beni bırakmaymız. — Merak etme yavrum.. Ya. Bana nasıl emniyet ediyorsan, şu a- dama da öylece emniyet edehi- lirsin.. Ona babanmış gibi iti. mat edebilirsin.. Biyanka mırıldandı: — Babaml!.. dedi. Sonra fene tin hafif ziyası altında yüzü ay- dınlanan ve kendisine büyük bir 2fkatle bakan iriyari adama baktı., Gondol — vakit geçirmeden yol almıya başladı. — Rolan da ladı.. Ufak bir işaret yaptı ... Şimdi sandal, Biyankanın için. de bulunduğu göndolün yanın- dan geçerek süzülmiye baş- lamıştı. Relanm adamları, gecenin karanlıklarına gömülerek sür. atle gözden — kaybolmuşlardı « Rolan, kanalın ilerisinden ge. cenin sessizliği içinde ağlayan bir ses, ümitsiz bir feryat, son- ra da bu sesin “Bambo!,, diye bağırdığını işitti.. Dudaklarında zehirli bir te. bessüm belirdi. dalın küpeştesi üzerinde, el ve ayakları bağlı, ağzı tıkalı bi- orisini aradlı.. Şüphe yok ki bu adam da, kendi adının telâffuz edildiğini işitmiş olacaktı ki şiddetle tit. remişti., Bu adam Bamboydu.. Rolan: — İşittiniz. mi? dedi. Sizi telin eden bu kadın, kaçırmak teşebbüsünde bulunduğunuz kı- zın anası Emperyadır. Bu daki- kada, önün eline düşmüş bu.- lunsanız vay halinize.. Bambo, yalnız garip bir ho- mortu çıkardı. Bu ya bir tehdit, ya bir halinden şikâyet sayılâ- bilirdi. Gözleriyle san- dönmemi tavsiye g Bu tavsiyeye rıa)’ey:& bir defa da bir sütüd y mini çevirdim. O dâ Tej kimse bu muvaffaki bini bana söylemi)y versin ki ayna y Ve bir ameliyat beni ” kurtardı. Bu yüzden *" mi bir sanatkâr vaziy” "'ı | yor ve 18 yaşında canlarını çekiyord Bakalım “Sen - Sif filmi ne tesir bırakâ Çevrilmesi taman 'zında Paris sinemZIV lecek olan bu filmd: i yer, genç bir harbiyt , olan zengin bir Mr oynuyor,. Delikanlı mektebi yeye gidiyor... KIZ .. ; ra geçirerek sevgilisi! ” koşuyor. | Bu kahkaha ve len çok muvaffak ol dedir. Bu filmi Pi 'neşhur olacağına © — Bundan 50“” | Jiyor, fakat bir defâ ” hele.. O zaman amt” *| 2vvel benden kaçan © lerce aşk mektubü * rinden birisini SeÇfneu nin benim için &gl af i | bilseniz ne kadar '