CAFER Müshil Şekeri Tesiri kati içimi kolay en iyi müshil şekeridir Lİ Bilümum eczanelerde bulunur. İç ve dış basur memelerinde, basur memelerinin her türlü iltihaplarında, cerahatlenmiş fistüllerde, kanayan basur memelerinin tedavisinde daima muvaffakıyetle şifayı temin eder. TEMAYI UTC Mİ TCK Ta İLİN MT GRİL Muhammen bedeli 4289 lira 50 kuruş olan 373 adet yün battaniye 8—10—938 cumartesi günü saat 10,30 da Haydarpaşa gar Hİnası içindeki satınalma komisyonu tarafından âçık eksiltme ile satın almacaktır. Bu işe girmek istiyenlerin kanunun tayin ettiği vesaik ve 321 Jira 72 kuruşluk muvakkat teminatlarile birlikte Sn günü saatine kadar ko- misyona müracaatları lâzımdır. Bu işe ait şartnameler Haydrapaşada gar deaş komisyon ta. ralmdan parasız olarak dağıtılmaktadır. (6778) aa Muhammen bedeli 3750 lira olup 6 —10—938 tarihinde eksiltmesi yapı lacağı ilân edilmiş olan galvanize rakamlı işaret çivisine ait eksiltme görül en lüzum üzerine feshedilmiştir. (6779) Biçki ve Dikiş Yurdu Müdürü: Anna Peçaropulo Selçuk Biçki Okulundan diplomalı ve lise mezuna Maarifçe musaddak diploma verilir, Mektebe pazardan başka ber gün sanat 9 dan 17 ye kadar kayıt muamelesi yapılır, Adres? Beyoğlu Bostancıbaşı No. 23, «Münipbey apart, daire 3, ERSE BURİDAN vw. Oku la r Güneşi ri Ana — lik — Orta İstanbulun en eski ve ciddi özel okuludur. m id Orta kısımlara hergün iri yatısız kız ve erkek talebe yazılır. Ley için çok sihhi bir binadır: Sabah, öğle ve akşam her yemekten sonra günde 3 defa dişleri niçin fırçalamak lâzımdır. Çünkü unutmayınız ki: İyi bir hazım, sıhhat Bakımsızlıktan çürüyen dişlerin difte- ve neşe demektir. ri, bademcik, kızamık, enflocnza, ve hat. MİDE ve hazmınız tâ zatürrieye yol açtıkları, iltihap yapan muntazaman MA. diş etlerile köklerinse mide hummaıs, & pi Yy pri pandisit, nevrasteni, sıtma ve romatizma B AR SAKLARI yaptığı fennen anlaşılmıştır. Temiz ağız. boşaltır, HAZIM ve sağlam dişler umumi vücut sağlığının SIZLIK ve EKŞİ en birinci şartı olmuştur. Binaenaleyh LIĞİ giderir, vücuda dişlerinizi hergün kabil olduğu kadar faz fire ek la . Iâakal 3 defa - ““Radyolin,, diş macu nile fırçalıyarak sılıhatinizi garanti ede- bilirsiniz, ve etmelisiniz. Bu suretle mik, ropları imha ederek dişlerinizi korumuş olursunuz. iYi e MiDE ile sabah, öğle ve akşam her yemekten sonra 2 3 ere imla alammi. iŞ “en esir miri se Mektep kitaplarınız! 1 kk iyi Cn | VAKIT YURDU Kitap evinden tedarik edebilirsiniZ. MAZO N MEYVA ZUZU İstanbul posta kutusu 743 adresine bildirmeleri, BÜRİDAN geçirilmesi için O mütaadenamedir., | cümlesini yazdı. Senra gümliş çekiçle zile vurdu, İçeriye Juana girdi. Juana hâlâ sapsarıydı. Biribirini mü- teakip Şüpeni, Filibi, kral ziyareti kendisini sarsmıştı, Kralla Filip arasın da geçenlerden henüz hiç bir haber ala. mâmıştı. Mahpusun Tample götürül - düğünü bile bilmiyordu. Kraliçe; — Juana, dedi, şu tezkereyi al ve göğsünde sakla. Genç kız, cevap vermeden itaat etti. — Şimdi de, kralın imzaladığı şu müsaade kâğıdını al. Bu kâğıtla Ha- garat Yatağı etrafındaki asker zinci- rinden geçebilirsin. Orada Jan Bürida. Bı bulacaksın. Göğsün koydugun kâğr- dı kendisine verecek ve söyliyeceklerini aynen bana bildireceksin.. Juana! Haşa" rat Yatağına güneş doğmadan giremez- gen ben mahvolurum. Haydi, durma, ça. buk git.. Juana derhal uzaklaştı. Bu kız, kraliçeyi derin bir muhabbet- Je seviyordu. —I— MÜRUR TEZKERESİ Mabelin, Nel kulesi altında, kendi- sini bekliyen adamım kulağına bir kaç söz söyledikten sonra, uzaklaştığını bi- Tiycruz. Adamın başma geleni de gör- dük.. O, Strajildonun iki hançer dar - besine hedef olmuş ve belki ihmal ese- ri, belki de Strajildonun kraliçeye süra'tle haber yetiştirebilmek fikriyle nehir kenarında bırakılmıştı. Mabelin bu faciadan haberi yoktu... O Sen nehrini geçerek Büridanı göre“ bilmek, Haşarat Yatağına girebilmek için son bir teşebbüste bulunmıya git- Kraliçeye söylediği gibi, Haşarat Yatağını muhasara eden asketler ara- mudan gesmek için Üc gün. “; gece o Elde affa olamamış. Her yerden redle mukabele görmüş, yeise düşmüş, nasıl hareket etmesi lâ - z:m geldiğini kraliçeden sormak Üzere önce Luvr sarayına, sonrada Nel kır görmüştük, Mabel, Nel kulesinden çıktığı zaman daha ümi , sarmak için hiç bir çare i. Son defa bile göremi « Sevkitabiiyle gene Haşarat Yatağına yaklaşıyordu. İlerledikçe (askerlerin Haşarat Yatağına hücuma hazırlardık. ların: seriyordu, Başını kaldırdı. Gök yüzü aydınlanmak Gzereydi. İlerledi. Bulunduğu sokak askerler tarafından kesilmişti. Orada gördüğü bir zabit Mabeli titretti, Bu Yoruva dö Malestruvaydı. Yüz adrm ileride sokak bir meydana ulaşıyordu ki buradan ötesi, şimdi ka- ranlıklara gömülmüş duran yer, Haşa rat Yatağından başka bir yer değildi, Mabel; — Yavrum orada.. Şimdi sağ... Bir saat sonra ölmüş bulunacak, diye murıl. dandı. Askerlerden biri: — Yanaşma! diye bağırdı. Mabel yeisin kendisine verdiği ce « sâretle atıldı: — Senyör Malestrüva! Beni dinleyi- hiz. Ben kraliçe tarafından geliyorum, Askerler mızrakların: uzattılar. Bun* lardan biri, kadınım omuzunu yırttı. Yara acısını duymadı, Kendisine doğru gelen kumandana korkunç bakışlarla bakıyordu. Zabit: — Kraliçe tarafından mı geliyorsu « * nuz?, — Evet. Hayır? Size hakikati «öy- liyeçeğim. Beni dinleyiniz, muhterem senyörüm.. Beni tanıdınız değil mi?. — Seni gvvelce gördüğümü zannedi- yorum — Beni kraliçenin yanında görmüş” tünüz.. Ben onun nedimesi Mabelim, Cesur bir asker olan Malestruva, © devirdeki adamlar gibi batıl itikatlara inanırdı, O biliyordu ki Mabel, kraliçe. nin yalnız mahremi esrarı değil, ayni zamanda habis ruhlarla dalma temasta bulunan bir kadındır. Mabel elini tutmak istediği sırada sabitin; — Dokundurma bana elini! dediği işitildi. — Dokunmam, fakat beni dinleyiniz . Siz saray mensupları arasında en merd ve en âlicenap birisisiniz. Bana merha- met edeceğinizi sanırım. Mabel istirham eden, yalvaran bir tavır takınmıştı, Askerler bu hali hay. zetle seyrediyorlardı. — Ne istiyorsun? — Basit birşey.. Haşarat Yatağına girmeme müsaadenizi.. Bundan size en küçük bir zarar gelmez.. Katliâmda bir kadının da ölmesi ehemmiyetsiz bir şeydir. Malestruva başını salladı. Askerlere yaklaşmalarını işaret etti, Malestruva başını salladı. Askerlere syaklaşmalarını işaret etti, Bu işaret Mâbel için hayırlı bir işa- ret değildi. Bunun farkındaydı. — Demek, dedi, siz de bana merha. met etmeyiceksiniz, öyle mi? Size her seyi söylemeliyim, Farzediniz ki siz, bu Haşarat Yatağındasmız. Bu askerler sizi ot minderlere bağlıyarak yakmak üreredirler, Anneniz de ölümlünüzden evvel sizi son defa görmek İstemiştir. Malestruva titredi: — Görüyorum ki şefkat damarlarınız kaynamıya başladı, aziz senyör, İşte ben bir anneyim. Oğlum da orada. Kü- güklüğündenberi kendisini ancak iki defa gördüğüm oğlum orada. Ömrümü onun İçin ağlamakla tükettim. Sizden istediğim şey büyük bir lütuf mu ki? İstediğim ne? Oğlumla beraber ölmek, Bana merhamet ediniz, monsenyör, Malestruva müteessir olmuştu: — Oğlunun adın ne?, . diye sordu. — Büridan... Bu ismi söyler söylemez fena yaptı. ını düşündü, Söylememeliydi.. Asker. lerin bu ismi tekrar ettiklerini işitti « Söylediğine tekrar nadim oldu, Malestruva: — Askerleri Şu kadını geriye defe- diniz! emrini verdi. Beş altı asker, Mabelin üstüne atı « larak emrini yerine getirdiler. Mabel; — Allah lânet etsin, diye bağırdı... Kahrol.. Haşarat Yatağındaki serseri- lerin kılıçları altında can ver, Malestruva sarardı. Yeni biremir vermek üzereydi. Fakat Mabel, itile kakıla uzaklaştırılmıştı. Mabel, oradan uzaklaştıktan sonra meyus, ne yapacağını bilmeden dolaştı. Bir aralık kendisini Fruva dö Mantel sokağındaki dö Nel konağı önünde bul. du. Oğluna ilk defa burada yaklaşmış » onu Margaritin inine sürükliyecek söz- leri burada söylemişti. İki eliyle yüzü. nü kapayarak ağlamıya başladı. Yanından birinin geçer gibi olduğu. nu hissetti, Bakınca on adım ilerisinde hızk hızlı yürüyen bir genç kız gördü. Onu tanımıştı; kendi kendine? — Juana, dedi. Acaba hangi alçakça iş için bu saatte gidiyor?, Onu görmesi, her an Margaritten in. tikam almayı düşünen bu kadını se vindirmişti, O yalnız Margariti değil, pyar büyük bir bağlılıkla hizmet edenleri de Strajildoyu, Juanayı da mahvetmek is. tiyordu. Juana yaklaşınca Mabel, birdenbire genç kızın bileklerinden tutarak sıktı « Kinli bir gülüşle: — Juana, dedi, nereye gidiycrsun, böyle? Fahişenin ayağına düşecek han» gi betbahtr aramıya gidiyorsun?. — Ob beni korkutuyorsunuz.. Sizi