m 1SEYLUL — 1938 Gişe deliğinden vazifesi Heyamola başına yla giren : memur işittiniz mi ? İsi, ve «Trak» vapurlarile Mudanya ve Bandırmaya| niçin omüşküldür ? seyahat vi içinde biri Bandırma, diğeri Mu- İçin Denizbank, Denizyolları işlet- ka Çi tizelerinden birer bilet almaklığım ig Bu hatlarda işlemeğe başlamış Yeni Sus ve Trak vapurlarna hal, Bösterdiği tehacüml evvelden bildi- z İçin, yolcumla beraber vapurların yy asindan bir buçuk saat kadar ev- mn inmiş bulunuyorduk. iş İki sefer için bilet almakta çekti. td Zrluğu ve diğer yolcularm vaziye, kaz Ada anlatacağım. Hariçten, belki Min eğlenceli görülen bu hallerin #eçilmesini, muntazam bir maki- a yeiye çalışan Denizbankın alâ - Makamlarından bekleriz. .... Küdanyaya gidecek vapura girmek İ- iş ulmüuş iskelenin önü mahşer bali- e Her kafadan bir #€s çıkıyor. 8 valizler, yüzünden damlıyan KR yakana sırsıklam etmiş, fötr şap. Kin dönmüş yaşlıca bir zat, dolu ira ayni zamanda etrafmdaki ço »- hı kavramak ister gibi hareketler ra i kap Min almak, kabil mi beyim, bilet kabil mi! bırakın da içerde slı- a kaptan nazikâne cevab veriyor: iç, Vapurlar için “haddi istiabi,, diye konulmuştur. Burun için bileti. Ba en almanız lâzım, Mümkün olsa e bırakmıyayım? 1 zat hiddetleniyor: aa Ben eski hâkimlerdenim; usul, ni- Nü bilirim, Fakat, fosan biraz da Ayn etmeli efendim, etmeli. Ve, Ke Surup durup ilâve ediyor: “ük yer eziyet. pdlyopmunuz, ne, Mr an ai bir genç nihayet < sd ere söylenip duruyorsun a» lim fazla yolcu sidı mi kaptanlara hâkimler veriyor. Mademii sen Naki hükimlerdensin... taakaşınn gerisini dinliyemedim. iyden Denizbank İstanbul şubesi- büy a nakledilmiş olan acenteye gi- tiz, ©ti almak Jâsırmdı. Fakat ne müm. Pam kadınlı erkekli, çoluklu ço, biribirinin üzerine yığılmış, bu hal ie Müsbütün bunalan memurlardan bi yg imek için biribiriyle çekişip du. nde bağıran kadınların, ağlıyan ayy inliyen ihtiyarların sesi bu ? büsbütün çorbaya çeviriyor. bir müddet karşdan seyre , Nia da sira gelmesini bekledim. > baktım ici bu işin sonu yok, üste- v de kalmıyacak; omuz zoruyla, İ- eri sokulup bir bilet slabil- büka çare yok. Şöyle bir topla, sığımarak, kalabalık arası- ie Vartayı atlattığım zamn el Bumburuşuk olmuş, gömleğim ter. kesilmişti. mn bizim yolcuyu vaptra bindirip ledikten sonra etrafıma bakm ; > ik İhtiyar, sakat veya hasta © doluydu, Bunların Kepsi sırf et ye Yetmediği e Ş aAoroRD şebri polis mahkemesi V dara mevzuunu teşkil eden olmas bir yüzük var... Nan Yüzüğün kıymetini takdir ettirmek için bir n İN getirmiz; muhammin yüzüğü muayene ettik. “A kararmı şu cümlelerle bildirmiştir: e vermiş olmalıdır.,, bu cevabı müpkem bulmuş ve tasrih etmesini Yüzüğün kıymeti ne kadardır? et sandığma götürürseniz üç yüz frank vo. Sa pan adama sekiz yüz franga mal olmuştur. My a b Yüzüğü 1700 franga almıştır. Müşteri ise züme dönmek mecburiyetinde kalmışlar. dı. . a Vapur Mudanyaya saat 8,15 de kalka, €ak; Tophane rıhtımındaki bilet satdan gişenin bulunduğu salon tikizm tıklım. Saat 7,30 ve buna,rağmen ortalıkta bi- let satan kimse yok. Herkesin parası e- linde sabırsızlıkla bekliyor, Nihayet eli çantalı bir zat, kan ter içinde kapıdan göründü. O saat için, günün en mühim 3. damı mevkiinde olan çantalı şahsın kim olduğu saniyesinde herkes tarafından İğ- reniliverdi. — Biletçi geldi... İşte gişe memuru... Adamcağız gişenin kapısına doğru iler. leği, Fakat kapıyı açmak ne miimkün. Nayse, gene sürati karar salılbiymiş; u. zun boylu snahtar aramağa İlizum gör- meden salondaki cam masalardan birinin arkasma geçti ve - çok yerinde birdü . şünceyle evvelden yazıp başırladığı » bi. letleri çabuk çabuk dağılmağa (başladı. Aradan bir çeyrek saat kadar geçmişti ki, ikinel memurun da geldiği haberi or. talığa yayıldı. Nasil bir düşünceyle ka. pıları kapatılmış olduğunu hâlâ hallede- mediğim, hademesi ortadan sır olmuş 0- daya girmek bir mesele... İrinel gişe me- muru baktı ki olacak gibi değil, gişe de- liğinden içeri girmeğe karar verdi. Be- reket versin buradaki delik, bir adam g€. çebilecek kadar geniş, Memur, halkm yardımiyle, yaka paça edilerek, bacsk- ları havaya kaldırılarak, fırma ekmek sokar gibi delikten içeri sokuldu ve ni- bayet o da bilet tevzline başlıyabildi. Denizbank idaresi, Şirketihayriye, ve Akay gişeleriyle tren bilet gişelerinde tatbik edilen usulü » tabii mümkünse - “yolcusu fazia olan bu gibi hatlar için de ihdas etmelidir, Bu şekil, hem halkın ça- buk bilet alabilmesini temin ederek, üstlerine bir sürü şeyler yazılması icab eden şimdiki biletlerle vakit geçirmesi, ni önler, hem de yolcular arasında bulu- nan ihtiyar, hasta kimselerin - izdiham azalacağı için - bilet alabilmelerini ko- taylaştırir. İdare, kendisine ait bulunan Akayın gişeleri önündeki gibi tahtalar koyarak sırayla bilet almabilmesini de temin ede- bilir zannederim; ve bu büyük bir mas, rafa da ihtiyaç göstermez. Diğer bir mesele de, Karaköy rıhtı- mma yanaşan vapurlara girmek için si- ra sıra kilitli kapıları geçerek en geri- deki kapıya gitmek mecburiyeti konul » masidir. Memurlar bilet dağılmak için, gişe deliklerinden içeri girmeğe mecbur ol - maları da kerliaide hoş bir hareket de, gi Ahmet Necdet ME şa EN Halkevi orkestrası Eminönü halkevinden: Evimiz orkestrası kadrosunu tevsi et, miştir. Muhtelif sazlar için yeni eleman" lar alınacaktır. Orkestramızda çalışmak istiyen musiki o sever arkadaşlarımızın (piyano, armonyum, keman, Çello, flüt, klârnet, tromba), hergün o Cağaloğlunda halkevi bürosuna müracaatları rica olu" nar, w1) önünde, bir düncüsü, demiştir, e Kardeş, dört kız- kardeşle evlendi TRAZBURAG civarmda Üç kardeş köylerine ya, km başka bir köyde oturan bir çifiçinin üç kızıy- Ja evlenmişlerdir. Bir müddet sonra bu kardeşlerin dör. ayni çiftçinin dördüncü kızına âşık olmuş ve bir müddet sonra o da sevgilisiyle evlenmiştir. istemiştir, Fakat muhammin: ".— Ben bü işin mütohassısıyım. Bu yürüğün kıyme- t ima kadardır. 7 bir gey söylüyemem!, Çeklere göre marp muhakkak Onlar harp etmek Istemiyor fakat Istiklâllerin! müdafaa Için çarpIşmağa hazır bulunuyorlar On beş gün zarfında hergün Berlini bombardıman edecek elli tayyarenin programı hazır. Bu bombalar, düştüğü yerden yedi yüz metre uzaktaki evleri bile yıkacak dehşettedir. Sundey Piktorinl'dan: Hitler kitelâr: Führerin nazi kongre- sine gelişini alkışlamak üzere Nüremberg şehrinin enddelerinde dolaşmaya başlar başlamaz, Alman kartalmın gölgesi al tında, kalan memlekette, Çekoslovakya- da ne olup ne bittiğini gidip görmeye ka. rar verdim. Praga hareket öden ilk tayyareye bin- dim ve Lâypzigden, Dresdenden geçe. rek Çekoslovakyaya gittim. Hududun i, xi tarafı bana Avrupadaki yeni harbin muharebe meydan! gibi görünüyordu. Arkamda üniformaları topları tüfenk- leri ve nasyonalist galeyanını birakmış- tim. Önümde korku bulacağımı zanneği- yordum. Prag panik halindedir, kadın - lar kocalarının boynuna serilmiş titre » mektedir, çocuklar babalarının bacakla. rına dolanarak ağismaktadır diyordum. Hayır, hiç de böyle değildi. Çekler harbetmek istemiyorlar, fakat istiklâllerini müdafaa için çarpışmağa ha, zirdirlar. Onlara göre, harb muhakkak- tır. O halde, mademki muhakkaktır, bir an evvel olsun diyorlar, Nekadar çabuk olursa o kadar İyi, Çekler derhal barbetmek istiyorlar, çünkü biliyorlar ki Hitlerin tarihteki en büyük Avrupa imparatorluğunu kurmak plânında Çekoslovakya şimdiden sonraki ük merhaleyi teşkil etmektedir. Bundan evvelki merhalelerin birincisi Sar, ikin « cisi de Avusturyaydı. Şimdi sıra Çekos- lovakyaya gelmiştir. Çekoslovakyadan sonra Alsas Loren, Lehistan koridoru, Balkanlara doğru Tu- na havzası ve yakım şarktır, Çekler Hitleri şimdi durdurmanın mü, vafık olduğunu düşünüyorlar. Çünkü, das ha fazla beklerlerse Hitler daha kuvvet- lenecektir. Bir Alman sskori hududdan içeri gir sin, Çekoslovakya kanmın son demlası- na kadar herbe hazırdır ve bu barbi isti. ye istiye yapacaktır, Çekler sitiklâlleri uğrunda hayatlarmı feda etmeye hazir- dırlar. Çünkü içlerinden birçoğu biliyor ki, şehirler, evler, büyük sanat ve tarih eserleri, her gey mahvolacaktır, Bunun İ, çin çarpışarak ölmeyi tercih ediyorlar. Şehirde sâkin bir hayat var Çekler harbei bir millet değildirler. Bügün Prag büyük bir sükün içindedir. Dükkünlar, mağazalar belki Alman bom- baları altmda kalmak tehlikesinde bulu- nüyor, fakat alışveriş eskişi gibi devam etmektedir. Caddeler iyi giyinmiş, neşeli adamlar. la dolu, Herkes işiyle, gücüyle meşgul, Her zamanki gibi yine sonbahar satışla. Tı başlamıştır. Gazeteler günde birkaç tabı çıkarıyor ve halk, sokaklarda toplanarak, heye - canla gazeteleri bekliyor. Faakt bu kala. balığa her pazartesi sabahı rasgelmek mümkündür, Halk pazar günkü maçların netleesini merakla bekler. Pragdaki he- yecan ve kalabalık Londrada Haydpark ta her pazar görülen nümayişler ve mi- tingler kadar bile değildir. Prag sakin bir hayat içindedir ve hiç sarsılmamış- ter. eni istemiştir. 1918 de Mazarik'i korşılıyan Prag, bugün Alman bombalori altında kalmak tehlikesine maruz... Fakat, büyük bir sükün içindedir. Siyasetteki komik Lord Runcimana Pragds bir isim ver. mişler, Duhaçek diyorlar. Bu, meşhur bir Çek komiğinin ismidir. Aktör, daima kendisini müşkül &vaziyetlere sokan vo perde iniceye kadar bu müşkül vazi - yetten kurtulamıyan bir adam rolü öy, namaktadır. Lord Runciman da, tıpkı bu komik gi bi, kendisini müşkül bir vaziyete sek - muştur, Acaba perde inmeden evvel bu vaziyetten kurtulabilecek mi? Çek mebuslarından biri bana gunları söyledi: — Hitler Çekoslovakyaya yürümeyi de Avusturyaya yürümek gibi bir gey zannediyor. Fakat gelince bunun hiç de öyle olmadığını görecek. Bu sözler oldukça doğrudur. Bu 15 milyonluk memleket Avrupadaki küçük devletlerin er Kuvvetlisktir. (Bu 15 ss. yonun 35 milyonu Almandir). Ordu hakkında öğrendiğim şeyler hakiksten hayrethmi mucib oldu. Çekoslovakya bu- gün dünyanın en yeni silâhlarınn birço, ğu ile mücehhez bulunuyor. Plişendeki meşhür Skoda silâh fabri - kasi orduyu ve hava kuvvetlerini bugün ancak Fransada bulunan toplarla teçhiz etmiştir. Meselâ, iki yeni hava müda- faa topu ver ki, düşman tayyarcleri için büyük bir tehlike teşkil etmektedir. Bun- lardan birinin mermisi 400 metre mm - rabbalık bir sahaya tesir icra edebilir bir şekildedir, Diğeri de, havadaki tay- yarenin çıkardığı gürültüyle derbal ve otomatik bir şekilde ateş eden bir top. tur, Alman hava kuvveti belki Praga ders hal gelir ve şehri bombardıman edebi » lir; fakat Çekler de onlarn protestodan daha şiddetli bir mukabelede buluna - bilecek bir kuvvettedirler, Çekoslorakyanın birinci sınıf 600 bom- bardıman tayyaresi vardır ki herbiri bir ton bombayia Berline elli dört daki - kada gidebilir, Dresden ile Hemnitzde bu tayyareler için yirmi iki dakikalık bir yerdir. Viyanaya da elli dört dakikada varabilirler. Ihtiyatta da 1000 bombar . dman tayyaresi daha vardır. On beş gün zarfında her gün Berlini bombardıman edecek olan elli Layyare - Evlendikten 2 dakika sonra dul kalan gelin OPENHAG'da bir genç kadının evlendikten iki dakika sonra dul kalmasına sebeb olan çok feci bir hâdise olmuştur. Güvey kilisede pspesin #unline evet dödikten #onra para cüzdanmı kiliseden birkaç metre uzakta duran O- * tomoblide bırakmış olduğunu hatırlamış ve gidip almak Delikanlı kiliseden tuzlı hizli çikmiş ve arabaya doğru koşmuştur. Telâşmdan karşı tarafmdan kendisi- ne doğru gelen bir otomobili görememiş ve bu otomo- bilin altında kalarak derhal ölmüştür. nin programı daha şimdiden hazırlan - mıştır. Bunların yalnız üçte birinin tek. rar Çekoslovakyaya dönebileceği zanne- diliyor, Fazat Çek bombalarmda yeni pentrit patlayıcı maddesi vardır. Bunun tahrib kuvveti de Barselona bombardı « manlarmda tecrübe edilmiştir, Dehşet saçan bombalar “Penicit,, denilen madde, umumi! harb. de kullanılan bomba veya mermilerdeki patlayıcı maddelerden üç misli tabrib kuvvetini haizdir. Bu bombalarla yapılar bombardımanlarda bombanın patladığı yerden yedi yüz metre uzaktaki evler bile yıkılmıştır. Çeklere göre, onların atacağı her bom- ba, bu suretle yeryüzlinde şimdiye ka » dar görülmemiş bir tahribat yapacktır. Bu müthiş bombalar Pilsendeki Skoda silâh fabrikalarında yapilMaktadır. Pik - sen Almanya hududuna yakın bir yer - dir, Çekler, Hitler iktidar mevkiine geçer geçmez, bir karışıklık çıkacağını tahmin ederek, huğuda bir mmntakayı geçilemi- yecek derecele tahkim etmişlerdir. Fa. kat, buranm nertel olduğunu söylemiye- teğime söz vermiş bulunuyorum. Çeklerin 400 kadar birinci smıf mu - harebe tayyareleri vardır ve-bunlar 35 Avia modeli son sistem tayyarelerdir. Saatte 315 mil süratle giderler ve £ bin metreye kadar çıkabilirler, Bu tayyare « lerde 27 milimetrelik mermi atan İki ta- ne Hispano - Sulza modeli top vardır. Bu tip bir tayyare dünysda en fazla ölüm saçan harb vasıtalarmdan biridir, Her mühim şehir ve kasabanın etrafı makinelitüfekle çevrilmiştir. Prag civa, rmdaki her tepeden tehditkâr makineli tüfekler uzanmaktadır. Hattâ, geçen nfta Çek ve Macar takımların orta Avrupa kupası için karşılaştıkları stad- yom civarında bile bir makinelitüfek gördüm. Huduttaki Majino hattma da geçilmez bir sed olarak bakılıyor. Çeklere tabii hudutlar da yardım elmekledir. Südet dağları hakikaten bir sed halindedir. Bu vaziyet dahilinde Çekler kendilerin - den on misli kuvvetli bir orduya hafta- lâren mukavemet edebilirler. Şimdiye kadar Südet Almanlarindan hiç bahsetmedim. Çünkü, bence onlar bir vesileden başka bir şey değildir. Henlayn partisi azasından birçok Sü- det Almanlarıyla görüştüm: .— Ne olacağını biz de bilmiyoruz, dediler. Çeklerin son yaptıkları hal şek. ini kabul edebiliriz ve onlarla beraber sulk içinda yaşamak isteriz, Fakat kara- rı verecek olen biz değiliz, Hitler. Biz bu dama oyununun taşları vaziyetinde « YİZ Birçok Südetlilerin de böyle düşündü- Zünü gördüm. Orlarm birtakm taleple. ri var. Eğer bu talebleri yerine getirilir. se . Çeklerin yaptıkları son teklif onla rn bütün taleplerine cevab vermekte » dir - o zaman kendilerini mes'ut saya- caklar. Onlar Çekoslovakyanm Fransa ve Rusya ile ölan anlaşmasını bozmasm! is- temiyorlar, Bunu, Südetlerin bir arzasu diye göstererek istiyen Hitlerdir. Bernard Gray