15 Eylül 1938 Tarihli Haber Gazetesi Sayfa 5

Saatlik sayfa görüntüleme limitine ulaştınız. 1 saat bekleyebilir veya abone olup limitinizi yükseltebilirsiniz.

Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

"— 15 EYLÜL — 1938 Gişe delıgınden Vazifesi başına Heyamolayla giren |Memur işittiniz mi * Süs» ve «Trak» vapurlarile Mudanya ve Bandırmaya seyahat niçin müşküldür ? g::" içinde biri Bandırma, diğeri Mu-| züme dönmek mecburiyetinde kalmışlar- için Denizbank, Denizyolları işlet- | dı. y ah ulelerindeu birer bilet almaklığım | —V. 'nlk %“ü- Bu hatlarda işlemeğe başlamış Vapur Mudanyaya saat 8,15 de kalka, Yeni Sus ve Trak vapurlarına hal, eak; Tophane rıhtımındaki bilet satılan h“'terdlğl tehacümü evvelden bildi- | gişenin bulunduğu salon tıklım tıklım. ' yolcumla beraber vapurların ı.%::ı Saat 7,30 ve buna,rağmen ortalıkta bi- tdan bir buçuk saat kadar ev- Ve let satan kimse yok. Herkesin parası e- | R::ımnn inmiş bulunuyorduk. linde sabırsızlıkla bekliyor, Nihayet eli iki sefer için bilet almakta çekti- çantalı bir zat, kan ter içinde kapıdan N_:“'hğu ve diğer yolcuların vaziye. | göründü. O saat için, günün en mühim a. Hqı“l'lda anlatacağım. Hariçten, belki | damı mevkiinde olan çantalı şahsın kim % da eğlenceli görülen bu hallerin | olduğu saniyesinde herkes tarafından öğ- * geçilmesini, muntazam bir maki- | reniliverdi. % liyetiyle çalışan Denizbankın alâ - — Biletçi geldi... İşte gişe memüru... Makamlarından bekleriz, Adamcağız gişenin kapısına doğru iler- N ae Do Bisi ledi, Fakat kapıyı açmak ne mümkün. udln:va:ya gidecek vâpura girmek i- | Neyse, gene sürati karar sahibiymiş; u. | “ Ulmuş iskelenin önü malışer hali- | zun boylu anahtar aramağa lüzum gör- % Her kafadan bir ses çıkıyor. | meden salondaki eam masalardan birinin de valizler, yüzünden damlıyan | arkasına geçti ve - çok yerinde bir dü . M&ı— Yakasını sırsıklam etmiş, fötr şap. | şünceyle evvelden yazıp hazırladığı - bi. %"B dönmüş yaşlıca bir zat, dolu | letleri çabuk çabuk dağıtmağa başladı. gm":e ayni zamanda etrafmdaki ço - | Aradan bir çeyrek saat kadar geçmişti hhun, kavramak ister gibi hareketler | ki, ikinci memurun da geldiği haberi or- k vapura girmek için kapıdaki kap | talığa yayıldı. Nasıl bir düşünceyle ka, dert yanıyor: pıları kapatılmış olduğunu hâlâ hallede- Bilet almak, kabil mi beyim, bılet mediğim, hademesi ortadan sır olmuş o- kabil mi! bırakım da içerde alı- | daya girmek bir meselc... İkinci gişe me- muru baktı ki olacak gibi değil, gişe de- liğinden içeri girmeğe karar verdi. Be- reket versin buradaki delik, bir adam ge. çebilecek kadar geniş. Memur, halkın yardımiyle, yaka paça edilerek, bacak- ları havaya kaldırılarak, fırma ekmek sokar gibi delikten içeri sokuldu ve ni- hayet o da bilet tevzilne başlıyabildi. V "'eıı î'“# kaptan nazikâne cevab veriyor: Vapurlar için “haddi istiabi,, diye Yit konulmuştur. Bunun için bileti. —hı Sişeden almanız lâzim, Mümkün olsa Yaşır zat hiddetleniyor: birrakmıyayım ? Beu eski hâkimlerdenim; usul, ni- wır bilirim, Fakat, insan biraz da n âayn etmeli efendim, etmeli. Denizbank idaresi, Şirketihayriye, ve , durup dürüp ilâve ediyor: Aka?' giı?lerîyle itren bşlet ğlşelfarinde . sı; halğ: ezlyet ediyorıunuz. ne; tatbik edilen usulü - tabil mümkünso - O yolcusu'fazla olan bu gibi hatlar için de %:îllluu arasından bir genç nihayet © etti: ihdas etmelidir. Bu şekil, hem halkın ça- buk bilet alabilmesini temin ederek, üstlerine bir sürü şeyler yazılması icab eden şimdiki biletlerle vakit geçirmesi. ni önler, hem de yolcular arasında bulu- nan ihtiyar, hasta kimselerin - izdiham azalacağı için - bilet alabilmelerini ko- laylaştırır. İdare, kendisine ait bulunan Akayın gişeleri önündeki gibi tahtalar koyarak sırayla bilet alımnabilmesini de temin ede- bilir zannederim; ve bu büyük bir mas, rafa da ihtiyaç göstermez. Diğer bir mesele de, Karaköy rıhtı- mına yanaşan vapurlara girmek için sı- ra sıra kilitli kapıları geçerek en geri- deki kapıya gitmek mecburiyeti konul - masıdır. Memurlarım bilet dağıtmak için, gişe deliklerinden İçeri girmeğe mecbur ol - maları da herhalde hoş bir hareket de. ğil! BG.V baba, söylenip duruyorsun a- — Vapur fazla yolcu aldı mı kaptanlara — hâkimler veriyor. Mademki sen ki hâkimlerdensin... Rşl—:;kllmm gerisini dinliyemedim. Yden Denizbank İstanbul şubesi- qnhü"-înu nakledilmiş olan acenteye gi- HIİ ©ti almak lâzımdı. Fakat ne müm- * halk, kadınlı erkekli, çoluklu ço, hiribırının üzerine yığılmış, bu hal Üsbütün bunalan memurlardan bi- .uy::lbumek için biribiriyle çekişip du- M:mda bağıran kadınların, ağlıyan k’th n, inliyen ihtiyarların sesi bu V.:W büsbütün çorbaya çeviriyor. q, Yeti bir müddet karşıdan seyre , "kı da sıra gelmesini bekledim. 1 İk * baktım ki bu işin sonu yok, üste- Si de kalmıyacak; omuz zoruyla, İ- M Işa ileri sokulup bir bilet alabil- bııka çare yok. Şöyle bir topla, Ahmet Necdet 'İud Yaradana sığınarak, kalabalık arası- H..m hlln Vartayı atlattığım zamn el- ' Umburuşuk olmuş, gömleğim ter- N"'ı:kım kesilmişti. '“luı » bizim yolcuyu vapura bindirip *tledikten sonra etrafıma bakım . Ortalık ihtiyar, sakat veya hasta lıgıqıı Tle doluydu. Bunların hepsi sırf b * Yetmediği için bilet alamamış ve %raf yaptıkları halde ters yü- Halkevi orkestrası Eminönü halkevinden: Evimiz orkestrası kadrosunu tevsi et. miştir. Muhtelif sazlar için yeni eleman- lar alınacaktır. Orkestramızda çalışmak istiyen musiki — sever arkadaşlarımızın (piyano, armonyum, keman, Çello, flüt, klârnet, tromba), hergün Cağaloğlunda halkevi bürosuna müracaatları rica olu” nur, d Mm.______w | Çeklere göre harp muhakkak Onlar harp etmek iİstemiyor fakat istiklâllerini müdafaa için çarpişmağa hazır bulunuyorlar On beş gün zarfında hergün Berlini bombardıman edecek elf tayyarenin programı hazır. Bu bombalar, düştüğü yerden yedi yuz metre uzaktaki evleri bile yıkacak dehşettedır. Sundey Piktorial'dan Hitler kıtaları Fuhrerın nazi kongre- sine gelişini alkıslamak üzere Nüremberg şehrinin caddelerinde dolaşmaya başlar başlamaz, Alman kartalının gölgesi al- tında, kalan memlekette, Çekoslovakya- da ne olup ne bittiğini gidip görmeye ka, rar verdim. Praga hareket eden ilk tayyareye bin- dim ve Lâypzigden, Dresdenden geçe. rek Çekoslovakyaya gittim. Hududün i. ki tarafı bana Avrupadaki yeni harbin muharebe meydanı gibi görünüyordu. — Arkamda üniformaları topları tüfenk- leri ve nasyonalist galeyanını bırakmış- trm., Önümde korku bulacağımı zannedi- yordum. Prag panik halindedir, kadın « lar kocalarının boynuna sarılmış titre - mektedir, çocuklar babalarımnın bacakla, rına dolanarak ağlamaktadır diyordum, Hayır, hiç de böyle değildi. Çekler harbetmek istemiyorlar, fakat istiklâllerini müdafaa için çarpışmağa ha. zırdırlar. Onlara göre, harb muhakkak- tır. O halde, mademki muhakkaktır, bir an evvel olsun diyorlar. Nekadar çabuk olursa o kadar İyi. Çekler derhal harbetmek istiyorlar, çünkü biliyorlar ki Hitlerin tarihteki en büyük Avrupa imparatorluğunu kurmak plânında Çekoslovakya şimdiden sonraki ilk merhaleyi teşkil etmektedir. Bundan evvelki merhalelerin birincisi Sar, ikin - cisi de Avusturyaydı. Şimdi sıra Çekos- lovakyaya gelmiştir. Çekoslovakyadan sonra Alsas Loren, Lehistan koridoru, Balkanlara doğru Tu- na havzası ve yakın şarktır. , Çekler Hitleri şimdi durdurmanın mu. vafık olduğunu düşünüyorlar. Çünkü, da- ha fazla beklerlerse Hitler daha kuvvet- lenecektir. Bir Alman askeri hududdan içeri gir sin, Çekoslovakya kanımın sön damlası- na kadar harbe hazırdır ve bu harbi isti- ye istiye yapacaktır. Çekler sitiklâlleri uğrunda hayatlarını feda etmeye hazir- dırlar. Çünkü içlerinden birçoğu biliyor ki, şehirler, evler, büyük sanat ve tarih eserleri, her şey mahvolacaktır. Bunun i. çin Ççarpışarak ölmeyi tercih ediyorlar. Sehirde sâkin bir hayat var Çekler harbci bir millet değildirler. Buügün Prağ büyük bir sükün içindedir. Dükkânlar, mağazalar belki Alman bom- baları altmda kalmak tehlikesinde bulu- nuyor, fakat alışveriş eskişi gibi devam etmektedir. Caddeler iyi giyinmiş, neşeli adamlar- la dolu. Herkes işiyle, gücüyle meşgul, Her zamanki gibi yine sonbahar satışla- rı başlamıştır. Gazeteler günde birkaç tabı çıkarıyor ve halk, sokaklarda toplanarak, heye - | canla gazeteleri bekliyor. Faakt bu kala, balığa her pazartesi sabahı rasgelmek mümkündür. Halk pazar günkü maçların neticesini merakla bekler. Pragdaki he- yecan ve kalabalık Londrada Haydpark ta her pazar görülen nümayişler ve mi- tingler kadar bile değildir. Prag sakin bir hayat içindedir ve hiç sarsılmamış- tır. 1918 de Mazarik'i karşıhwm Prag, bugün Alman bombaları altında kalmak tehlikesine maruz:.. Siyasetteki komik Lorâ Runcimana Pragda bir isim ver- mişler, Duhaçek diyorlar. Bu, meşhur bir Çek komiğinin ismidir. Aktör, daima kendisini müşkül vaziyetlere Sokan va perde iniceye kadar bu müşkül vazi - yetten kurtulamıyan bir adam rolü oy. namaktadır. Lord Runciman da, tıpkı bu komik gi— bi, kendisini müşkül bir vaziyeta sok - muştur. Acaba perde inmeden evvel bu vaziyetten kurtulabilecek mi? ; Çek mebuslarından biri bana şunları söyledi: — EHitler Çekoöslovakyaya yürümeyi de Avusturyaya yürümek gibi bir şey zannediyor. Fakat gelince bunun hiç de öyle olmadığını görecek. Bu sözler oldukça doğrudur, Bu (İ5 milyonluk memleket Avrupadaki kücük devletlerin ©i kuvvetlisidir. (Bu 15 mil- | yonun 3,5 milyonu Almandır). Ordu hakkımda öğrendiğim şeyler hakikaten hayretimi mucib oldu. Çekoslovakya bu- gün dünyanın en yeni silâhlarınım birço. ğu ile mücehhez bulunuyor. Plisendeki meşhur Skoda silâh fabri - kası orduyu ve hava kuvvetlerini bugün ancak Fransada bulunan toplarla teçhiz etmiştir. Meselâ, iki yeni hava müda- faa topu var ki, düşman tayyareleri için büyük bir tehlike teşkil etmektedir. Bun- lardan birinin mermisi 400 metre mu - rabbalık bir sahaya tesir icra edebilir bir şekildedir, Diğeri de, havadaki tay- yarenin çıkardığı gürültüyle derhal ve otomatik bir şekilde ateş eden bir top. tur. Alman hava kuvveti belki Praga der- hal gelir ve şehri bombardıman edebi - lir; fakat Çekler de onlara protestodan daha gşiddetli bir mukabelede buluna - bilecek bir kuvvettedirler. Çekoslovakyanın birinci sınıf 600 bom- bardıman tayyaresi vardır ki herbiri bir ton bombayla Berline elli dört daki - kada gidebilir. Dresşden ile Hemnitzde bu tayyareler için yirmi iki dakikalık bir yerdir. Viyanaya da elli dört dakikada varabilirler. İhtiyatta da 1000 bombar . drman tayyaresi daha vardır. On beş gün zarfında her gün Berlini bombardıman edecek olan elli tayyare - Yüzü ğün kıvmetl ne kadardır? lı'l'—l)lî'()l'—!.n şehri polig mahkemesi önünde, bir Va mevzuunu teşkil eden elmas bir yüzük var.. S: ——.""f*m — kıra.rmı şu cümlelerle bildirmiştir: kardeşle evlendi TRAZBURAĞ civarında üç kardeş km başka bir köyde oturan bir çiftçinin üç kızıy- bu Yüzüğün kıymetini takdir ettirmek için bh- la evlenmişlerdir. Bir müddet sonra bu kardeşlerin dör- !u h getirmiş; muhammin yüzüğü muayene ettik. düncüsü, ayni çiftçinin dördüncü kızına âşık olmuş ve bir müddet sonra o da sevgilisiyle evlenmiştir. köylerine ya, ı&h İyet sandığına götürürseniz üç yüz frank ve. N apan adama sekiz yüz franga mal olmuştur. yüzilğu 1700 franga almıştır. Müşteri ise vermiş olmalıdır.,, kim Bu cevabı müphem bulmuş ve tasrih etmesini demiştir. istemiştir. Fakat muhammin: “— Ben bu işin mütehassısıyım. Bu yüzüğün kıyme- ti söylediğim kadardır. Başks. bir istemiştir. Dört kardeş, dört kız- Eviendmten 2 daklka sonra dulkalan gelin OPENHAĞG'da bir genç kadınm evlendikten iki dakika sonra dul kalmasına sebeb olan çok feci bir hâdise olmuştur. Güvey kilisede papasın sualine evet dedikten sonra para cüzdanını kiliseden birkaç metre uzakta duran ©- * tomobilde bırakmış olduğunu hatırlamış ve gidip almak Delikanlı kiliseden hızh hızlı çıkmış ve arabaya doğru koşmuştur. Telâşından karğı tarafından kendisi- tey söyliyemem!,, ne doğru gelen bir otomobili görememiş ve bü otomo- bilin altında kalarak derhal ölmüştür. Fakat, büyük bir sükün içindedir. nin programı daha şimdiden hazırlan - mıştır. Bunların yalnız üçte birinin tek- rar Çekoslovakyaya dönebileceği zanne- diliyor. Fakat Çek bombalarımnda yeni pentrit patlayıcı maddesi vardır. Bunun tahrib kuvveti de Barselona bombardı - manlarında tecrübe edilmiştir. Dehşet saçan bombalar “Pentrit,, denilen madde, umumi harb, de kullanılan bomba veya mermilerdeki patlayıcı maddelerden üç misli tahrib kuvvetini haizdir. Bu bombalarla yapılan böombardımanlarda bombanın patladığı yerden yedi yüz metre uzaktaki evler bile yıkılmıştır. Çeklere göre, onların atacağı her bom- ba, bu süretle yeryüzünde şimdiye ka - dar görülmemiş bir tâahribat yapacktır. Bu müthiş bombalar Pilsendeki Skoda silâh fabrikalarında yapilmaktadırPih - sen Almanya hududuna yakın bir yer - dir. Çekler, Hitler iktidar mevkiine geçer geçmez, bir kanşıklık çıkacağını tahmin ederek, hududa bir miıntakayı geçilemi- yecek derecede tahkim etmişlerdir, Fa, kat, buranın neresi olduğunu söylemiye- ceğime söz vermiş bulunuyorum. Çeklerin 400 kadar birinci smıf mu - harebe tayyareleri vardır ve -bunlar 35 Avia modeli son sistem tayyarelerdir. Saatte 315 mil süratle giderler ve 4 bin meotreye kadar çıkabilirler. Bu tayyare « lerde 27 milimetrelik mermi atan iki ta- ne Hispano - Suliza modeli top vardır. Bu tip bir tayyare dünyada en fazla ölüm saçan harb vasıtalarımndan biridir, * Her mühim şehir ve kasabanın etrafı makinelitüfekle çevrilmiştir. Prag civa, rımdaki her tepeden tehditkâr makineli- tüfekler uzanmaktadır. Hattâ, geçen hafta Çek ve Macar takımlarının orta Ayrupa kupası için karşılaştıkları stad- yom. civarında bile bir makinelitüfek gördüm, Huduttaki Majino hattımna da geçilmez bir sed olarak bakılıyor. Çeklere tabil hudutlar da yardım etmektedir. Südet dağlart hakikaten bir sed halindedir. Bu vaziyet dahilinde Çekler kendilerin - den on misli kuvvetli bir orduya hafta- larca mukavemet edebilirler. Şimdiye kadar Südet Almanlarından hiç bahsetmedim. Çünkü, bence onlar bir vesileden başka bir şey değildir. Henlayn partisi azasından birçok Sü- det Almanlarıyla görüştüm: “—— Ne olacağını biz de bilmiyoruz, dediler. Çeklerin son yaptıkları hal şek. lini kabul edebiliriz ve onlarla beraber sulh içinde yaşamak isteriz. Fakat kara- rı verecek olan biz değiliz, Hitler. Biz bu dama oyununun taşları vaziyetinde - yizm Birçok Südetlilerin de böyle düşündü- ğünü gördüm. Onların birtakım taleple- ri var. Eğer bu talebleri yerine getirilir- . Çeklerin yaptıkları son teklif onla- rın bütün taleplerine cevab vermekte - dir - o zaman kendilerini mes'ut saya« caklar. Onlar Çekoslovakyanım Fransa ve . Rusya ile olan anlaşmasını bozmasını is- temiyorlar. Bunu, Südetlerin bir arzusıu diye göstererek istiyen Hitlerdir.

Bu sayıdan diğer sayfalar: