1 Eylül 1938 Tarihli Haber Gazetesi Sayfa 6

Yazlık tuvaletlerinizi son bahara göre tâdil edebilirsiniz Sonbahara dair moda mecmualarımı karıştırır, ve yesi modeller Üzerinde dururken, okuyucularımızın boş vakitle- rinde yazlık elbiselerini ufak ilâvelerle sonbaharda dahi kullanabileceklerini dü. glindilk, Yazlık elbiseleri sonbaharda kullanabilmek için kürk iâvesi tabii mevzubahs olamaz. Çünkü mevsim, bil- hassa iklimimiz buna müsaade etmez, Sonra, kürk çok pahalıdır. Alelide bir elbiseye eklenemez. Ve nihayet kürkler hafif ve açık renkli kumaşlardan ya - pılmış elbiseler Üzerinde çok çirkin du- rar, Bunun içindir ki son seneler içersin- do bazi şimsl memleketlerinde, hususi- le İngilterede kullanılan kenarları kürk, 10, son baharlık roblar memleketimize girememiştir. Bu pokta kadınlarımızın giyinme hususunda çok temiz bir zevk- leri olduğunu, bir defa daha meydana çıkarmıştır. Bü yazımızla vereceğimiz modeller, bu çeşitten lüzumsuz ve pahalı değiştirme- ler değil, çok kolay yapılan masrafsız tadillerdir, Yazlık elbiseler üzerinde bu değiştir. meleri yapabilmek Için evvelâ sik ve muntazam bir örgüyle birçok parçalar Örmek lâzımdır. Bu örgüler uzun şerid, dört köşe, müstatil geklinde yapılacak ve bunlar şerid, sutaşı, hattâ kürk yerinde | elbiselerde garni olarak kullanılacaktır. | Bu örgüleri örmek için mutlaka yün ipi kullanmak şart değildir. Son zaman- larda çok kullantılmağa başlıyan örgü f- Peğİ, koten iplikler, floş ve saire de kul. lanılabilir. Renk © meselesine gelin. ce: bu tadil edeceğiniz robun rengine tâ- bidiz. Fakat mademki mevsim Sonbahardır, ve elbiseyi tadil etmekten maksat onu yazdan daha &erin olan bir mevsimde gi- yilebilecek bir hale getirmektir. Öyley- s8 okuyucularımıza yün ipi kullanmala. rmı veyahut diğer ipleri yün ipiyle ka, rıştırarak kullanmalarmı tavsiye edece Şimdi bir numaralı modele bakınız, Bu model deniz mavisi renginde ince yün- lüden yapılmış bir vazlık robdu. Yazın bu robun üzerinde bol bol pike ve keten ! kumaşlardan “yapılmış süsler vardı. Bu | robu ufak bir tadille bütün sonbaharda giyebilirsiniz. zerindeki süsleri sökü - | nüz; örgüden bir korse, dört ceb ve iki | dane de kol kapağı istayiniz. Ve bunla- rı elbiseye dikiniz. Yazlık rob mavi ol- | duğuna göre bu örgüler zümrüd yeşili 0. | Taran çok yakiızir. İsterseniz bu elbisenin | yakasma yine örülmüş bir kravat ilâve | etmek, yahut karışık renklerden hoşla. " fyorsanır Okonarlarına karmakarışık renklerle bir brode işlemek de mümkün. dür. İki numarayla gösterin takım için yapacağınız İş biraz daha incedir. Bu modeli yaparken örgüleri mutlaka elbi- se İkumaşmın kendi o renginde vöyahüt çok yakin bir renkte yünden örmek Jâ- zımdır. Meselâ yazlık kostümünüz bej- #e örgüler bej yahut açık kestane ren. &i olacaktır, Kostüm açık Yeşil bir spor elbisesiyse garniler yine açık, yahut ko- ya yeşil olacaktır. Bu elbiseye ilâve edi. lecek örgü parçalarından kemer, şapka kordelâsı, eldiven kollukları kenar örgü- sü halinde işlenecektir. Kap halindeki ceketin omuzlarına ve göğsüne işlenecek örgüyse, sik bir örgü olacaktır. Üç numaralı model yalnız sonbaharda değil, kışın da kullanılabilir. Çok gık hir elbisedir. Modeldeki ağır bir kumaştan yapılmış gibi duran kostüm yazlık hafif bir mantodur, Yalnız kenarına modelde gördüğünüz örgüler ilâve edilmiştir. Bu örgü resmin kenarına ilâve ettiğimiz ör- gü modelinde görüldüğü gibi sstragın taklidi bir örgüdür. Daima koyu gri renk- te örülür... Yazlık mantonuzun rengi çok açık olsa bile bu ilâveyle onu bütün son buhar isterseniz bütün kış giyebilirsi . niz. 4 numaralı model bakmız: yazlık gü- zel bir robünüz vardı. Fakat ön tarafları, kol ağızları solmuş, yıpranmıştı. Örece- ğiniz örgüyle buralarmı değiştirdiğiniz takdirde, elbise yepyeni ve bütün sonba- karda kullanılabilecek bir şekli alır. Bolvadin, (Hususi) — Burada tarihi büyük bir köprü vardır. Bu at bir zamanlar büyük bir iş görüyormuş. Bağdada uri metruktür. Ka 5 köprüden geçiyordu. Köprünün kırk tane ayağı olduğu için adma m denilmektedir. Resimde bu köprünün ovaya nasıl uzanmış olduğunu Murat dağı üzerind bir sağlık hazinesi! * 40 dereceyi geçen sıcaklıkta şifal! Ks yanında el sokulamıyacak kadar soğU kaynaklarile, saf ve temiz çam Murat kaplıcası günde 6 yemek yediren bir yerdir! Pi Gediz, (Hususi) — Murt dağı kapi. caları batı anadolunun 3000 metreye yükselen Vakur dağın 1200 metresin” de Gediz'e nazır sathı mail üzerindedir. Eege denizine dökülen Gediz Irmağı kaynağını bu dağın binbir yerinden çı. karak toplânan ve Gediz çayı adını alan sular teşkil eder, Kasabaya 25 kilometre mesafedeki bu kaplıcalara araba ve otomobillerin kolaylıkla gidip gelmesini temin eden şos€ ile bir kara yolu mevcuttür, Selçir kiler zamanında yapıldığı anlaşılan kap. hcaların bulunduğu bu emsalsiz sayfiye istirahat vasıtaları çok az olmasına rağ men, her yıl Kütahya, Uşak, Simav, Konya, Adana, İzmir ve Ankaradan pek çok ziyaretçi çeker. Temmuzun yirmisinden eylül yarıları. na kadar dolup boşalır. Belediyenin yüz kadar tahta barakalarr dolduktan maa” da bir çok çadır da yer alır. Kaplıcaya bol sebze ve meyva gelir.Müstetirin aç tığı dükkân bakkaliye eşyalarını et ih- tiyaçlarını temin eder, Murat dağının göze çarpan hususi" yetlerinden biri sudur: Jifodan nasıl korunmalı? Tifo, bir kere, hastalardan bulaşır, Tifodan yatanların zi yaretine (ogitmezseniz, hem kendinize, hem de hastaya iyi- lik etmiş olursunuz. Hastaya bakanlardan da bulaşabilir. Tifo hastalarının da, onlara ba- karların da tırnaklarının âra- sında bile tifo mikropları bi lunmuştur, Hastaya bakanları da tanırsanız, o da işinize ya- rar, Fakat tifo, kendileri hasta olmatan, sapa sağlam gezerken, barsaklarda tifo mik- roplurmı taşıyanlardan da bulaşır. Çünkü tifo mikrobu a- lan herkes mutlaka hasta olmaz. Bunları tanıyamazsınız. Onun için tifo kastalığı bir yere, girince ondan korunmak güçleşir. Tifo, mikroplanmış sularla geçer, Bunu pek iyi bilir. siniz. İstanbulun Kırkçeşme sularmı bilmiyen İstanbullu yoktur. Fakat mikrop başka sulara da karışabilir. Su cihe- tinden Eüslütün emin olmak için suyu kaynatıp soğuttuk- tan sonra içmekten başka çare yoktur. Onun da içimi pek kolay olmaz, Mikrop sütten gelebilir. Bereket versin ki sütü kay- nattıktan sonra içmek âdettir, Yemeklerden de gelebilir, pisirenin sİluri mikropla bulaşık ise,, Fakat aşçı temiz de olsa istiriiyelerin tifo getirdiği meşhurdur. Kir! sulanan bostanların çıkardığı sebzelerden, geldiğini de kâfi derecede dinlediniz, Sebze pişirilerek ye. nilirse ds salatayı pişirmeden yemek fditir. Ekmek bile tutanlas:n elleri mikroplu olursa, tifoyu getirebilir. Sineklerin, karasineklerin tifo mikroplarmı getirdik. lerini dı elbette nek iyi bili z, Bir hastanm mikroplu tarafına - yahut mikroplu maddesine « konar. Oradan kal. kar, sizin evinize, apartımanmıza gelir, yahut yakmdıki arz Yazan: Dr.G. A. mahallebici dükkânına, pastacıya, manav dükkânma gider, ve sizin lezzetle yemeğe hazırlandığınız tatlının, yemişin Üzerine gelerek onu mikroplar. Murdar hayvan bizim tatlı. larımız: bizden daha ziyade sever: Belki de bedava yediği | için,.. « Pek çaresiz kalmca, insan suyunu kaynatır içer, çiğ salata yemekten vaz geçer, ekmeğini bile kızartır, sinekler. den de sakınır. Fakat tifo mikrobu havadan da gelir, derler. Vakia in- san, ağzı açık yürümez ama, burnunu kapayâmaz. Hem ji de, tilo hastalığı mikroplarının çilkin bademeiklerde yer- İeşerek oradan kanımıza geçip hestalık verdiğine dair kuvvetli bir rivayet vardır. Demek ki ağımızı kapasanız, burnunuzdan nefes alırken de gelmek ihtimali var. Tifoya karşı maskelerle mi sokağa çıkmak lâzım olacak?. Görüyorsunuz ki işimiz mikrobu vücudumuza solkma- mağa kalsaydı halimiz yaman olurdu, Mikroptan korun. mağa ne kadar çalışsak, onun gireceği kadar açık bir kapı bıtakmamak mümkün olamaz. Bereket versin 'ki, elimizde, hastalığa tutulmamak İçin, emniyetli çare var: Tifo aşısı yaptırmak. Mikrop is terse gelsin, bize zararı olamaz, hastalık veremez, havâ v def! Buraya gidenler ürünüyü ızdırabı unuturlar, düşünce ( rada yer almaz, Her günkü f (bu gün nereye gitmeliyim Ve meliyim?) düşüncesidir. BU vası İnsanın kuvvet ve iştah yl de çok fayda tesirler YAPAR. yg Lcalara, En uzağı on beş daki meyen, sayısız soğuk Pi cana can katar. gi Buralara ait bir kliçük batın” deceğim: 5 Bir gün (Ekizci) yaylası ağaçları bir kökden çiftğ8! için ikizci adını almıştır.) Çoluklu çocuklu 16 kişilik e gi yirmi kiloluk bir erkeç Keb* e süpürdük. Arada çok hız Van y ğuk olan suyuda içerek eolei kıp karşıki tepede biraz gesi” gi reye taş tekerlemek, ça e oyunlardan sonra yaylay& di pi pimiz yeniden açlıktan gran dık ve tekrar evvelki yemek yedik. w & Bir saatte İki kere acık a * zel kaplıca muhiti misafir da PA mek İtiyadını değiştirmek babi beş altı kereye çıkarmak adeta övünür. g gi Kaplıcada gurup çok gön ij bir manzara teşkil eder. ora” Göz alabildiğine dalga ri gö sonsuzufukların arkasında yerle 4 gindeki bir güneş son e? gr — ken dünyanın en güzel si ği meder. Gece iki saat uy küçük bir uykusuzluk bırakın” 5 Herkes bünyesine göt eyt buradan, Zaifler her gön yi kilo kazanır dersem mübilâğ” “İ olurum. Çünkü Murst inde “yi şifalı sıcak hamamları, İĞ çe niye bile el tutulamayan #9 5 gel suları; temiz ve saf havasile li, tabi varlıkları ağuşundi © #*” emsalsiz bir sayliyemizdir* > Açık konuşma det? M. $. M. İmzasiyle wi Bu aşıy: yaptırmak, mikrop geldi mi, gelecek mi diye ürülmekten elbette pek çok iyi, İki, üç, lüzumunda dört defa bile bir şırmga iğnesinin acısına insan tahammül ede- bilir. Sonradan reaksiyon yapıp ateş verse bile pek ehem. miyetli değil, Yalnız, aşı şirıngalarına mâni olabilecek bazı haller var, onları da hekiminiz söyler. Bu ler bulununca, yahut iğnenin acısından pek çok korkan snirliler için de ağızdan alınma aşı şekilleri vardır. Bunlarda hiç reaksiyon olmuyor, tesirsiz olduklarına dair bir haberde yoktur. TTifoya karşı aşılı bulunmak, aşısız kalarak yalnız mikrobun gelmemesine dikkat etmekten hem daha kolay, hem de daha emniyetli: ren okuyucumuza: R ni de 19 kuruş ve Ksan derşleri dev mukabilinde eiltlemeğe Yavuz Paris Kadn. Akademilerinden Beyoğlu-Parma ret apartımadı 1» dip