1 Eylül 1938 Tarihli Haber Gazetesi Sayfa 12

1 Eylül 1938 tarihli Haber Gazetesi Sayfa 12
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

1 EYLÜL — 1938. en 12 HABER — Aksam postam Günün 24 saatinde hasta E BEYAZ 'PARKTA ia martesi günü akşamı i Rahatsızlıklar uretti | Yanmaları, mide 4 N r e veli Arkadaşı arı konseri ABER gazetesi yarışlar! liy di ARR im 2, Bİ (ağrıları, ekşi eğirti. Biller, mide ağırlığı ve ;dilen çöküntü ve ağır. lık. Ne işkence! Bu 4 a hallerin kat? çaresi Öğ il e a ” ve tesiri o tabit olan Ee ei e; MAZON olmır. Ay- ml 'U VA me ni zamanda KABIZ. İğ LE Me LIĞI deteder. EK$İ. B Ni 7 A LİK ve YANMALA RI gidererek vücuda Baş ağrılarına karşı GRiPi Kaşelerini kullanınız. GRİPİN; Bütün ağrı, sızı ve san- cıları keser. GRIPIN: En şiddetli baş ve diş ağrılarını süratle din dirir, GRİPİN: Nezle, grip ve koma tzmaya karşı çok müessirdir. Icabında günde 3 kaşe alınabilir Isim ve markaya dikkat. TAKLİTLERİNDEN SAKININIZ ENÜS ÇAM KOLONYASI Ciğerleri! zayıf ve sinirleri bozuk olanların kalbine ferahlık verir ve Gönlünü | açar. ADA Çamlarının lâtif ve sıhhi kokuları VENÜS Çam Kolonyasında mevcuttur Deposu: Şirketi Hayriyeden: Elyevm mer'i tarifenin pazardan başka günlere ait kama m rer 4 ve 239 numaralı seferlerin 10 Eylül 1938 Ç, ertesi günü sele kadar ve pazar günlerine mahsus kısmında yazılı $61 ve 593 numar, lerin 4 ve 11 Eylül 1938 pazar günleri de yapılacağı muhterem ya mızın malümu olmak Üzere ilân olunur. MAZON MEYVA TUZU NUREDDİN EVLİYAZADE * istanb 218 BURİDAN BURİDAN A ——- a A , Lüi titredi. Kral, Bigoörnun bu üy- Kral, bü fikz dü. Bigorn da ayni Arkadaşları kenğisini takip edi?” durmasına hakikâtten inanmıştı, Bigorn bu hikâyeyi, Büridanla arkadaşlarının uzaklaşabilmelerini temin için uydur- muştu, Lâl Hüten derin derin düşünüyor, Bigornu göz ucuyla süzüyordu. Kral bu sırada acaba ne düşünüyor. du? Büridan: mı? Arkadaşlarını m? Silâhla kendisine hücum etmek cesa - retini gösteren bu adamları mı? Hayır! Kral büyücü kadını düşünüyordu. Lansölonun hikâyesi onu o kadar meşgul etmişti ki Nel kulesinde nasıl ve niçin bulunduğunu bile unutmuştu. Bigorn da işin çok uzadığını anlamış olmalıydı ki kralı dalgınlıktan uyandır. dr. — Şevketmeah, « dedi, . Monsenyör kont dö Valuvanın sizi beklediğini dü- gününüz. Kral düşüncesinden silkindi: — Haydi gidelim, - dedi, - Bana iha- net cden kadını bulmak için bugün ge- İecek ve bu eski kuleyi baştan aşağıya arayacağım. — Hacet yok şevketmeab., İş işten geçti, — Nasıl? Yanan kığıtları m: kaste rsunuz? Söyle onu bulacağım de. ğil mi? Sen gördün mü onlar;?. — Belki şevketreabi, > — O küğitlarda bana ihanet eden ka- dim adı yazılı değil miydi? Evet hak- kın var.. İş işten geçti. Marinyi ve Va- Yuva gibi en akıllı müşavirlerin bile al. Gatamadikleri ben aldatıldım. — Siz bir kuvveti temsil ediyorsunuz şevketmeah... — Evet, aldatılan bir kuvveti.. O iki ağam bana yaptıklarının cezas'nı çeke. ın İçin yeni iş- il ediyorsunuz gevketmeab!., — Derilerini diri diri yüzeceğim.. şekilde hareket etti, Bununla beraber Bigorn soğuk bir ter döktü. Kral gülüyordu. Kan yüzü- nü bürümüştü. İçinden; — Banâ ihanet eden kadm Filibin metresi ha!.. Onun adın: öğrenmek için hayatımın on senesini veririm, Tam; ki büyücü biliyor onun adını. Bigor - nun hayatını Bü: nkine bağlıyacak kadar kuvvetli bi biliyor onun a“ dını, Onu söyleteceğim. - diye homur. dandı . Bir iç çekişiyle yüksek sesle: — Haydi, dedi., Beni kontun yanına götür. Şayet efendin öldüğü halde ha- yatta &alırsan, seni Luvrde beklediğimi unutma! Bana elinden geldiği kadar ihanetini öğrenmek istediğim kadını öğretmek için yardımını unutmayaca» ğum. Beni dinle Bigorn.. Haydi benim. le birlikte Luvra gel. — Imkânsız şevketmcab. Boğazım « daki ipliğin beni boğduğunu hissediyo- rum, Bigorn öksürüp aksırjı. Hırladı. Kıp- kırmızı kesildi. İki hıçkırık arasında: tmeab, « dedi .- Mayatımm kurtulması için yegâne çare efendim, Jan Büridanı affetmenizdir. — Kat'iyyen Bigorn.. Senin için bu çok fena olduğu halde... Lansölo hüzünlü bir vaziyette kâ- ğ arız yakıldığı meş'aleyi eline alarak kralın önünü aydınlattı. Zemin katına geldikleri sırada Bi- kral bodrumlara inen merdivene ü. Aşağıya'indi: Valuvayı kapa. dığı zındanımsı taş odanın kapısını a. çarak ş — Buradadı Kral içeriye girdi. Bigorn biran kadar kapıyı kapamayı düşündü. Lâkin bundan vazgeçti. Ger- çi Fransa kralını esir etmek asırlarca şevketmeab! - dedi, dilitte dolaşacak bir hareket olurdu .. Fakat ne lüzumu vardı. Zâten krak bu. raya getirmekle beyhude hareket et - mişti, Onun her şeyi öğrenmesi daha iyi idi. O zaman mel'un Margaritten de kurtulmuş olurlardı. Artık hiçbir şeye karışmıyacaktı. Bigorn yukarıya çıkarak kuleden ayrıldı, Şafak sökmek üzereydi. Nel kulesinden yüz metre ileride arkadaşları kendisini bekliyorlardı, yanlarına gitti ve sessizce hep bir ara- da yürümiye başladılar. Bigorn: — Beni takip ediniz! - dedi. * Hepi. niz idama mahkümsunuz. Bu vaziyetts başınızı sokabileceğiniz ancak bir yer vardır. Sizi orası paklar.. Kurulmuş makineler gibi Bigormu takip ettiler. Zincirleri kaldırılmış köp. rülerden geçtiler, Bir hayli dolaştıktan sonra iki adamın yanyana geçemiyece- ği kadar dar, güneş doğduğu halde hâ- lâ karanlık bir sokağa girdiler. Bu dar sokâk, pis manzaralı, harap evlerle çev. rilmiş bir meydana varıyordu, Gârip kıyafetli bir takım adamlar, kapıların eşiğinde daha garip bir takım hazırlıkla meşguldüler. Adamın biri ayna karşısına geçerek kendisini göz- leri oyulmuş gibi göstermek için kaşla” riyle göz kapaklarını karalıyordu. Bir başkası da çolakmış gibi kolunu bağla- tıyordu. Burası Haşarat Yatağıydı. Lwwvr sarayı kadir muhafaza altında bulunan bu yere girenlere kimse dikkat etmemiş gibi görünüyordu. Büridanla arkadaşları, buna rağmen, bütün bakışların kendi üzerlerinde ok duğunu ânlıyorlardı, Bigorn sağa, sola rl işaretler göndererek, kapısı ö- deki iki taş arasına uzun bir sırık ikili eve doğru yürüdü. lardır, Sırığın tepesinde, bir ip ucuns iü lan kanlı ve siyahımsı bir et parça lanıyordu. Bu Haşarat Yatağının bal rağı ve bu bayrak, evin, Haşarat ye tağı, kralma ait olduğunu anlatıy©' Çirkin görünüşlü kulübeye gi leri sırada Büridan: — Filip nerede? - diye bağırdı. «Hepsi biribirlerine baktılar. peki Filip yanlarında değildi. KsY muş, sırlara karışmıştı. —i— FİLİP Dö NEL (Mabat/ Grup, büyük bir emniyetle Biçer" takip ederek Nel kulesinden wzâ ri tıkları sırada Filip,"Giyomun. yanım dı. Nel duvarlarını takip ederek d boyunca yürüdükleri sırada, azıcık si kalmış, sonra da onlar köprüyü ge lerken durup düşünmüştü. Acaba a” 2 daşlarına tekrar kavuşabilecek iyi Büridanla Gotyeyi görmese bile #9 di mas: icap eden mühim bir işi vari iğ her ne bahasına olursa olsun Mar& kurtarmak istiyordu. si” Geldiği yoldan geri döndü, 149”. nun açık bıraktığı Nel kulesi kapısı" dan girerek yukarıya çıktı. AZ roz kralla uğraştığı odaya girdi ve vE Si tuğa oturarak başını elleri arasın düşünmiye başladı. Ne kral, ne Bürldan, ne karde$i o ye, ne de pek fena olan mevkii Y' vir Margariti düşünen mefkâresine tesir yapmamıştı. di Kralın kulede olup olmadığın şünmüyordu. Fakat kendi kendin€: — Kral tekrar gelecek ve o 19 şu Oh, o zaman Margarit mahvolacak” sefil Bigorn, Krala Margaritin Ü isi ettiğini anlatmak için onu buray8 getirmekten çekinmedi. - diye di yordu.

Bu sayıdan diğer sayfalar: