4; $ AĞUSTOS — 1938 Bu Sehrin dertleri eniköylüler sivrisine istilâsından ıstırap çekiyorlar 5 #ABER — Akşam postası Loyt Corç'un Versay muahedesi hatıraları: 27 Musolini'nin muvaf- fakıyetindeki sır Italyan milletini blöflerle ezeli korkula- rından kurtarmış olmaktır ep P “4 eğri £ 2 ğ £ fiş gi ; f de Mey eeler tedbirsizce yanl, bütün Ne ağlara sivrisinekler ordu n Mana, daha ilk gecede mahv niş lar. Ertesi gün telefo - Ktü, / Gi 777 ; LİE / / Zip, yi Mİ E i eşe Metinden bir emir. verilme İNİ YUk bir turist şehri yap - e sırada bir era e a ©n Küzel bir semtini sivri- ku €n hücra köşelerinde bile k fedaküârlklar yaparak, © Böçtü Yani elvrisinek hayvanları kati surette birl İstanbul belediyesi İli hild sivrisinek derdin. kıvrim kıvranan ve her an 0 maruz şemilerimiz a Yeniköyün başbelâsr m Halk türkü : leri derleme heyeti Bu senede geniş ve güzel bir faaliyet gösteriyorlar. Kültür bakanlığı halk türkü ve Jehce- ( #elmiş, Buranm halini bilme. Sİ Siler saz kapayıp filit sik - veya ciblaliksiz yatmağa sdiyorlar. Sağırdılar. Gidip halleri- Bi, , KİM sızladı. Aile reisi: gibi Tropikal bir mem- $9idik. Fakat orada dahi böy- leri derleme heyeti bu sene de garb vi- âyetlerinde dolaşmaktadır. Geçen sene kültür bakanlığı tarafından şark vilâyet- lerinde iki beyet tarafından derlemeler yaptırılmıştı. Bu sene de iki heyet teş. kil edilmiş, bunlardan birisi halen cenub hir de ie: derlemede, bir diğeri de vi aşmaktadır, seylerdi, Burası böy» Markar #em hin sivrisinni is. e O canm Yeniköyü, v d kayetlerini do! z Yücak iy *01 kurtarmak için de ya. | © Gebüptaki Keyet, geçön senâ teşkil e- tara “İvarda bulunan birkaç böyük | dilen Ankara devlet konservatuvarı gan ji veya bunların İçine m ibaretmiş. Fakat hiç İşi yapmak için harekete Bilmem doğru, bilmem ya- Söylendiğine göre, Yeniköy - bir belediye âmirine gidip tmuşlar, derhal faaliyete ek menbalarının kurutül - icab öden zat, ise, gu gekinmemiş: pencerelerine tel yapti- #rden kurtulursunuz!.. tırları yazdıktan sonra, vali ve belediye Üstündağın nazarı dikka- İstiyorum, öğretmeni Nurullah Şevket Taşkıran, Ulvi Cemal, Sivas lisesi müzik öğrelme- Bi Muzaffer, teknisyen Arifdon müteşek kildir. Heyet şimdi Urfada dericmelere devam etmektedir. Garb vilâyetlerinde dolasan heyet dil, tarih, coğrafya fakültesi türk lehçeleri doçenti Tahsin Bankuoğlu, cumhurbaş > kanlığı filârmonik orkestrası şef muavi- ni Hasan Ferid, Gazi terbiye enstitüsü öğretmenlerinden Halli Bedi ve Cövad Memduhtan mürekkeptir. Gerb vilâyet - lerinde dolaşan heyet halk türkülerin - den maada mahalli halk lehçelerini do derlemektedir, Derleme mmtakalarmda vilâyetler ve £ Me bir yerini sivri, | balkevlerince daha evvelden bu iş için A bala lamdan kurtarmak için, | hazırlıklar yapılmiz olduğundan, halk bu a Bimdiy, YS İşleriyle alâkadar o - | kültür işine derin bir alâka göstermiş ve Kaşe kadar hiçbir hareket yap- | heyet burüne kadar, beş yüzden fazla olmazsa, kendilerine | orijinal halk türküsü İle iki yüz kadar lehçe derlemiştir. Her iki heyetin de mesaisi ağustosun osunn kadar devam edecektir. Kültür bakanlığı tarafından ilk defa yapılan v6 geçön s6ne başlanan bu kıy- metli kültür hareketi, bütün vilâyetler derleninceye kadar devam edecektir. Geçen senedenberi derlenen türküler Üzerinde Ankara de onservatuvart yerninte göçseler. reina, eler ve okulların te - Tiâramazsak, bu pek garib Ra? © HABERCİ hrin bu en güzel yerini kurtarmak için Belediyenin yapacağı iş çok basittir / göst eml EE Rİ <—— , > Sivrisinekler... ve lehçe- müzik folkloru lboratuvarmda mütehas 81ıs bestekârlar tarafından ilmi araştır . malar yaptırılmakta ve modem Türk musikisine malzeme olarak derlenen bu perçaların hüviyetleri tosbit, sistem ve metodları tayin edilmektedir. Milf musikinin modera bir şekilde re- formu bakımından çok ehemmiyeti halz olan bu malzeme ile o bestekârlarımızm vokal ve enstrilmantal oserler vücuda getirecekleri muhakkaktır. Primitik ve saf tabiyolerle asırlardanberi musiki te- sirinden uzak bulunan bu malzemenin herbiri bestekârlarımıza kuvvetli birer İlham menbar olacak ve Türk sanat mu- sikisi ile mektep vo halk musikisi #lp- miş, bu materyalin İşlenmesiyle elde €- Gilecektir. Mİİ saantm inkişafı bakmımdan çok döğer olan bu kültür faaliyetine kültür bakanlığı tarafında ber sene devam €- dilmesi şayanı temennidir, SUBAY'ın Kaçırığı dkız Her genç kızın, her kadının Hulâsu, muahede yeni devletleri İtal. yanların yeni tobaalarına waadettikleri şeyi yapmaya mecbur ©diyordu: “yoni tobaalara karşı dü, kültür ve iktsadi menfaatleri bakımından geniş bir libe ral siyaset takibi.,, Akalliyetler muahedeleri hazırlanmış ve s3as plân mucibince alâkadar devlet. lere gönderiimişti. Bu muakedeler da, sulh müabedesinin bütün diğer hüküm- lerinde olduğu gibi, zaruri görülürse is- tenlidiği geklilde değiştirilmek imkân da esas tutlumuştu. Çekoslovaklara ait ola nmuakede Leh mushedesinin syniydi. Yalnız şu fark vardı: Lehistan munhedesindo yahudile, re dair olan kısmi yerine Çek muahe- desinde Karpatlardaki (Rutenyalılara muhtariyet verilmişti, fakat bu mntaka yine Çekoslovakyaya tâbi bulunuyordu. Hulâsa, meselâ, Sudet Almanları bu gün mernun değillerse veya kendileri- ne ve diğer akalliyetlere yapılmış olan valdler tatbik edilmemişse kabahat mu- akedenin değildir. Yeni devletlerin mu- rahhasları konloransta “akalliyet hür » riyetlerinin inkişafınm ve onlara rlayet etmek lüzumlu olduğuna kani bulunmı- yan bir devlet mevcut olmadığına,, dair teminat vermişlerdi. İtalyanlarla olan bütün temaslarımda gördüm ki onların #iynsetinde kıskançlı- ğın, rekabetin, kinin ve Frantaya karşı besledikleri korkunun büyük bir tesiri vardir, Bir gün bir İtalyan harleiye nazırma: — Bitün (konferanslarda, bilhnssa harbden sonraki konferanslarda İtalya Fransaya karşı ayak dirememiştir? di. ya.sordum, Aldığın cevab, İtalyanın Fransadan a İplerde müthiş bir or- dusu var da ondan, On beş asır müddetçe yabancı devlet- lerin istilâsma kurban olan bir millon il Har ytmlırsn Musolininin muvaffa- kıyetindeki sır kolayca anlaşılır. Musoli- ni yalnız milleti eskidenberi öezli korku. larmdan blğflerls kurtarmaya çalışmı - yor; ayni zomanda korkutucu, kuvvetini bü korkulara lüzum berakmıyacak bir ş9. kildo kuruyor, Fakat o yamanlar İtalyan diplomasisi. nİ nüfuzu altında bulunduran yalnız Frsn sanın Üstün kuvvetinden duyular korku değildi; Sonnino ayni zamanda Fransanm Akdenizdeki kuvvotlerini İtalyanm aley- hine olarak daha fazlalaştırmasından da korkuyordu. Bu tarihi denizdeki kuvvot muvazenesi milletler arasındaki siynsot- to Kartaca devrindenberi görülmemiş de recede mühim bir Amil olmuştu. Doğrudan doğruya değilse bile hiç ol. mazsa bilvasrta Akdeniz meselesi İtal, yan siyasetine girdi ve İtalyanlar Dal , her sevenin okuyacağı ince, | maçya kıyılarını istemeye başladılar, içli bir aşk romanı Yakında HABER'de Şami ip İtalyanların bu askeri liman ve adala- rı İstemeleri, yalnız bu hususta bir ar. zuları olmalarından ileri gelmiyordu; ayni zamanda, yeni Yugcalav devletinin, İtalyaya karşı hasmane bir arzu güde- rek, Fransayla birleşmesinden de kor - lay Beğ, ldoreni hastaneye kadar gelen polisle. UK üzerine haciz a, onamazl “ karısı olan Ellis Br Şikago bastane- dünyaya bir erkek çocuk getir- | Şa Saman ra a ha ne bu para verilmeden çocuğu ©- Ço *tmek istememiş ve “parayı verdik. . alırsınız. demiştir. Çocuğun babası, *İ İşin hastane #leyhinde bir dava aç- Pa, “eli etmemiş ve mukabil bir dava mahkeme ikin k si bir kararin çocuk Üre. scağı noktasında ısrar etmiş, bu *beveynine teslim olunmuştur. Suni reçineden diş ABER tahil Amerikadan geliyor. Belki de Ame- rikanvari bir biöftür, Fukat biz yine okuduğu- muz gibi anlatalım. . Nevyork işçileri, sun'i reçinenin diş imalinde çok faydalı olacağını keşfetmişlerdir. Çünkü bu madde w- cuzdur, hamızlardan müteessir olmaz, kolay işlenir. Ça- buk sertleşir, Bu netlesler karş'sında Nevyork dişçileri bu mad- deden takma dişler yapınışlar ve bu dişleri tabil dişler renginde boyamağa muvaffak olmuşlardır. Eğer doğru is6 porselen dişlerden #onra, reçine dişler de göreceğiz demek oluyor. ed Lehistanda yalancı peygamberler EHİSTANDA son zamanlarda türeyen birçok ya- lancı peygamberler yakında kıyamet kopaca- ğini, dünyanın batacağını söyleyip duruyorlarmış. Hat- tâ kıyametin kopacağı; tarihi da tesbit etmişler: 25 tem- muz, Polis bu yalancı peygamberleri birer birer yaka- layıp hapse koymak mecburiyetinde kalmıştır. Çünkü bunlar halkı vergi vermemeye ve hükümetin emirleri, ni dinlememeğe teşvik diyorlarmış. Köylüler ük zamanlarda keydilerini teşvik edenlerin isimlerini vermek İstememişlerdir. Fakst 28 temmuz gelip geçtiği halde kıyametin kopmadığını görünce Ya- ii Vancı peygamıberleri ele vermişlerdir. kuyorlardı. İtalyan devlet adamları ile yaptığım bütün konuşslar ve İtalyada- ki mümessillerimizden aldığım bütün ra porlar İtalyanların Pransanım onları i - kinel bir mevkide tutmaya çalıştığını di, şündüklerini gösteriyordu. Vaziyet birdenbire nazik bir safhaya girdi ve temaslarımızda o zamana kadar görülmiyen bir husumet havası esmeye başladı. D'Annunzlonun Piumedeki faa- liyetiyle tahrik edilen İtalyan heyecanı Vilsonun sert ve soğuk mefküreciliği ile karşılaşınca İtilâf devletlerinin birliğini bozacak bir infilâik kopması tehlikesi vardi, Vüson İtalyanları hakikaten sevmez - dl. Bu sevmemezlik onun Arlandoya ve- ya Sonninoya karşı beslediği gabsi bir nefret değildi. Onun #evmediği İtalyan- ların harbi diğer milletlerin şehir ve ka sabalarmı ele geçirmek İçin bir âlet 0- larak kullanmalarıydı. Bütün mefkürevi gayelerden uzaklaşan bir harb onca &di bir cinayetten ibaret kalırdı. italyan murahhas heyeti konferensta İtalyanm menfaatine müteallik olmıyan şeylere karşı hiçbir alâka göstermiyor - du, Mesela ilerledikçe ve İtalyan nok. tainazari vuzuh kesbettikçe Vilsonun hid deti zaptedilemiyecek bir dereceyi bul - du. İtalyan - Yugoslav meselesine onda o zamanâ kadar gürmediğim bir heyecan. Ta atılmış ve muabedenin müzakeresi esnasmda hiçbir zaman göstermemiş ol- duğu bir muhalefet takibine başlamıştı, Bu da onu daha mühim meselelerle uğ- raşmaktan alıkoyuyor ve sinirlerini bo- zuyordu. Aibay-Hava-bun, Wilsonu çok seven bir arksdaş görü İle gördü ve bu endişe verici meseleyi ortadan kaldıracak bir çare bulmaya çalıştı, Mesele hakkında Klamanso ile ve benimle görüşlü ve bi. zim kendisiyle tamamen müttefik oldu- Zumuzu gördü. Nihayet bir gün Hotel Krillondaki Amerikan murahhas beyeti merkezinde bir toplantı yapılarak, halli Yâzımgelen bir iki meselenin görüşül - mesine karar verildi. Konferansta Fiume meselesi görüşül- meye başlanmadan yarım saat Gvvol Havz Klemansoyu ve beni odasına davet etti. Odaya gireli çok olmamıştı ki, ka. pi açıldı ve Vilson, sert ve pek az dost- ça bir bakışla içeri girdi, Bana kalırsa birisi gidip Vilsona Hav- zın iki başvekille gizli bir görüşme yapa. cağı haber vermişti. Çünlrü Havzm A- maerikan murahhas heyetinde rakipleri vardı ve bunlar Havzm mevkiini kiska- nıyorlardı. biraz sert bir sesle: Vilson, İçeri girer girmez, sakin fakat — E, 6 oluyor bakalım?7 dedi, Hiddetlenmişti. Hiddeti biz iki başvo- kile karşı değildi; asıl, bu toplantıyı kendisine haber vermediği İçin Havza kizmıştı. Çünkü, onun büyük bir alâka gösterdiği bir mesele görüşülürken ken- disinin do bulunması lâzımgeldiği düşün- cesindeydi. Bu, şüphesiz, Havz hesabıma iyi bir bâreket değildi, Fakat Havz böyle bare- ket ederek Vilsonu kendisini (azla meş. gul eden can sılacı bir meseleden kur- tarmak istemişti. Vülsowu Havzın şahsi nüfuzunu son d0- rece kiskanıyordu, Onun biç olmazsa bu Mâki vasfı vardı: o, kıskanç bir ilâhtı. Fiume hakkındaki İtalyan tekliflerini kabul ettirmekte Orlando ilç Sonninonun muvaffak olamaması Üzerine 21 haziran 1919 da Orlando kabinesi düştü ve Nitti yeni bir kabine kurarak hariciye nazır- iığımt Tittoniye verdi, Benee Orlando va- zİyeti düzeltmek istiyordu ve buna mu- vafink olursa çok memnun olacaktı. Fa- kat Romaya birdenhire gidişi ve orada halk tarafından heyeconla karşılamış buna mâni oldu. (Devsmu var)