Bakir ormanlarda — Demek bu küçük porselen fincanların bu ağacın ve dalların da bağlı kalacağını vaadediyor. sun.. öyle mi?.. — Öyle olacağına yemin edi. yorum. — Pekâlâ, sana itlmadım var, Bir Guaranyalı verdiği sözden asla dönmez. Bir sene sonra, Tanrının iznile tekrar görüşürüz. Bu sözler » üzerine, iki erkek Brezilyalıların âdeti veçhile, bi. ribirlerinin omuzlarına vurmak suretile vedalaştılar, Bu hâdise Brezilyadaki bâkir ormanların birinde geçiyordu. General Randon, hükümeti tara fından kendi O memleketiyle eden Şili, Peru ve Bolivya ara- memur edilmişti, Bu telefor hattı bir çok iplida ve yan vahşi kabilelerin y kir ormandan geçecekti, General, bütün kabileleri, Vaş yavaş ikna ederek, vazil, ini tamamlıyordu. Fakat Gusranya mensup kızl — derililerin otur. n ları yere geldiği zaman, müş külâtla karşılaştı. Bu adamlar ağı ui açlara Tanrı mazârile baktikları için, bir tek ağacın bile kesilmesine razt ol. madılar, Kabilesine Randon müşkülâtı © yenmeğe salıştı ve ihtiyar kabile reisine 5 Be İ dinle ve anlamağa ça- hs Sökün Tarinlarına hiçbir 18: nalık yapmak İstemiyorum, On. lara ben de senin kadar hürmet ediyorum. Fakat madem ki bu Tanrılar iyilikten hoşlanırlar, trak onlar da, beyaz insanların saadetine iştirak etsinler. Tan- ea kolları arasına gereceğim demir ipler gayet hafiftir ve on. ie en küçük fenalığı dahi do. unmaz, Bu husus ki etlebilirim O İİK e Mademki öyle, şu halde ka- vw ediyorum, Fakat bu demir ez bevaz İnsanların saadeti nösel hil ini bi tdi ei gn bir bi Bu demir ipler yasıtasile, maşa anlar aralarında ko . e lecekler, Kelimeler, ağaç- Per BEtsecek olan bu demir ” T Üzerinde büyük bir süratle “oşacak, bir tehlike vukuunda ve, » bazan neşeli, ü n da hüzünlü haberlerin ge-“ D gitmesini kolavlaştıracaktır. > Pekâlâ! İstediğin gibi ha Teket et. Fakat Tanrılarımıza la, 2 Verme, aksi takdirde, on ntikamlarını alırlar, Ihtiyar kabile altında pu reisinin emri Unan arazi üzerinde, i e böylece hat çekilebilmişt, ay adan bir sene, sona birkaç Pim seti. ve nihayet bir ve , vandetmiş olduğu Vehile, tekrar buraya geldi. ü Amerika Kitasi boyunca uza- lan ramütenahi telefon hatla, Ti. hemen her yerde tamir edil. Mei icap edeh bir hale pelmişti. Fakat Guarani kabilesinin yaşa- dığı yerde, hatlar en küçük bir sekteye uğramamıştı, Sanki bu medeniyet eserini Tanrılar koru yorlardı. Bu vaziyet, generali bir hayli hayrete düşürüyordu. Bunun sebebini arılamakta ge, cikmedi. Filhakika. Guaranile. rin topraklarına geldiği zaman, tellerin gerilmiş olduğu her a- ğacın altında, müsellâh bir mu. haribin nöbet beklediğini hayret le gördü. Bir seneden fazla zamandan- beri, bu ağaçlar gece gündüz muhafaza altında bulunuyor - du. Randon. geldiği günün akşa mı, ihtiyar şefin çadırı altında, onunla beraber o çubuk içerken sörle dedi: — Askerlerini bu işe tahsis et. meğe ne lüzüm vardı, dostum? Ara sıra bunlara, göz gezdirmek pekâlâ kâfiydi İhtiyar reis ciddi bir tavırla cevap verdi: — Bu emin bir şey Olmazdı. Sen sözünde durdun, benim 'de sözümü tutmam lâzımdı. Yemin etmiştim. General devam etti; —Sana tütün, silâh ve kolye- ler getirdim. Fakat şimdi sana daha fazla iyilikte bulunmak İs. tiyorum. Yaptığın hizmetler, her şeye lâyıktır. Sana medeni- yetimizin güzelliğini göstermek, hükümet merkezimiz olan Rio dö Janeyroyu gezdirmek istiyo. rum. Elektrik mucizeleri saye - sinde oradaki gecelerin gündüz. lerden daha güzel olduğunu gö receksin., Ve general hep ayni tavırla sö al ve konforlarını, sinemanın verdiği zevkleri, hülâsa şaşaalı bir hayatın bütün — teferrüatını anlattı. İhtiyar feis ak saçlı başını sal liyarak şu cevabı verdi: — Bütün bunlar bana cidden güzel görünüyor ve bunları gör- mek isterdim. Fakat böyle bir seyahate başlamadan evvel dü. şünmem lâzım. Yarın sana ce. vabımı veririm, Randon, ertsi günü yoluna devam etmek niyetindeydi. Sabahleyin uyanınca ihtiyara sordu: — Neye karar verdin, — Bana dün tasvir ettiğin bü tün mucizevi keşifleri, gece ha- halimde gördüm ve bunların ta. dımı tatmamağa karar verdim. Güzel bir rüyadan farksız olan hikâyen, (o hatıramda nekşedil. miş olarak kalacaktır.. Dünyada her şeyin fevkinde sevdiklerim, Ormanım, o ağaçlarım, kabilem, çocuklarım, torunlarım ve onla- rın çocuklarıdır. Burast benim vatanımdır. Burada doğdum, bu rada öleceğim ve son günlerimi burada geçireceğim. Eğer senin vatanını görseydim belki de ora. ya yerleşemediğim için mütees. sir olacaktım. Belki de buraya dönüşte, her şey bana daha az güzel görünecektir. Hayatımın son günlerinde, belki de hiçbir saadet duymıyacaktım... Maa - mafih, bu davetinleri dolâyı sa. na teşekkür ederim. Artık rahat rahat memleketine dönebilir - sin... Ben sağ kaldıkça, senin ese rine burada hürmet edilecektir. Elveda!,, İhtiyar ovahşinin hakimane sözlerinden son derece mütehas. sis olan general onunla kucak. Taştı ve işçilerile askerlerinin re. faketinde, bâkir ormanın ağaç- ları arasında kayboldu. süne Aevana ederek, ilmin iyilik. trenlerle arabaların. , okuyucumuza muhtelif hedi ,Jer vereceğiz. EĞLENCELER X Şuaı X Şua vehmi veren ovun lar yapabilirsiniz . Bu da İki lambanın iki ayrı A ve B şeyi nin gölgelerini be - yaz bir saha üzeri ne inikâş ettirmek le olur. Gölgeleri beyaz per deye inikâs edecek olan eşyanın yerle - ri evvelâ beyaz sat- ha nazaran hesap. lanmalı, Taze bir yumurta içinde bir divciv göstermek için evvelâ bir yumurta şekli saniyen bir civciv şekli mükâvvadan kesilir ve bun lar yerlerine konur. Sonra ziya ona göre tanzim edilir, Çerçeve nin şekli siyah bir bezle örtülür. Ozaman yumurtanın şekli satıh ta teressüm eder, İkin i limbanm den örtü kaldırılır (0) Ve birinci lâmbanm üstü açık renk bir bez. le örtülür. Yumurta « na gölgesi halil ola . rak teressüm eder.J(la buki dvcivin siyah gölgesi onur ortasında üretin . Şen Fıkralar Çok okumuş Bay Peyami — Ben çek o- kumuş birin» sarım, Mu. kakkak ki, bü yuk edipiçrin “Yazdıkları öserlerin dörtte üçü - nü okudum. Bay münekkit — Şu halde hiç şilphesiz “üç silâhşörler,i deo - kumuşsunuzdur? Bay Peyami — Üçünü birden değilse bile, muhakkak ki bir ve ya ikisini okumuşumdur. Yukarıki resmin 80) üst kö sinde bir çok beyaz yuvarlaklar içine yazılmış rakamlar görüyor. sunuz, Bu rakamları, resmin sağ alt kışmında bulunan boş yuvar lakların içlerine öyle bir tarzda yerleştirmeniz lâzımdır ki, be. her sıranın yekünu, sağdaki yu- varlaklar içine yazılmış rakam. lar kadar olsun. Meselâ ilk sr. raya koyacağınız rakamları cem ettiğiniz zaman, 18 bulacaksınız. Ikinci sırada 17 ve il Yalnız dikkat edin ki beyazların içinde yazılmış rakamlardan başka rakam kul lanmamız memnudur. Bilmecemiz zor değildir. Bira? uğraşırsarlız, heni güzel bir va. kit geçirmiş olursunuz, hem de çok gecikmeden bilmecemizi hal ledersiniz.. Birinciye bir konsol saati, ikin diye bir dolma kalem, üçüncüye büyük bir albüm ve ayrıca 200 ye - Küçükler ve edebiyat (Mektepler kapandı Küçük okuyucularımızın içinde vakitle. rini yalnız oyun ve eğlence ile geçirmiyenler, güzel yazı yaz “ ,mağa, şiiri anlamağa çalışanlar olduğunu da görüyoruz, Aşağı . daki şirri de bize henüz ilkmek. tebin üçüncü sınıfını bu sene bitiren daimi bir küçük okuyu- cumuz yollâmış ve neşrini rica etmiştir. Biz de kendisini teb . rik ederek arzusunu yerine geli. riyoruz ). MEHTAP Mehtaplı bir gecede Bizim teras nurlar gibi; Şu denize bir bakınız: O da gümüşler gibi. Yıldızlar hpkı çiçek; Penceremden de girerek, Gönlümü şenlendirecek. © Aym gümüş ışığı. Her evde bir ışık var, Denizde de şirinlik var, Havanın her nefesinde Mehtabın şiiri var, Lâleli: Müfid Özer Dünyanın en eski âbidesi, ta. mamile hayvan kemiklerinden inşa edilen, Vyomingdeki müze. diri” Kendisine Tom adı olan bu balina, tam 88 sene müd detle, ber sene Avustralya li - manlarından birisine (uğradığı verilmiş halde bir türlü (O yakalanama - mış ve 1980 senesinde, kendili. inden ölmüştür. | Biliyor musunuz? .. » La Lokomotifin bir çok selefleri vardır. 1813 de İngiliz Brunton darafından yapılan bu garip la- komotif, makinenin işlettiği iki garip ayak tarafından harekete getirilirdi. na b Eşin o sıcak “ memleketlere ş göç eden kuş lar fırtınadan katiyyen yıl. * mazlar.. Bilâ . kis hiçbir yerde sığınacak yer aramadan rüzgâr, yağmur ve fir tınaya rağmen, uçup giderler, 4 * XX Kolibrilerin, #TTT dünyanm e 5 boa y küçük Okuş 20 cirsi | olduğu çiş maltimdur. Size Kolib.. filerin bıyıkları olduğunu söyler sek herhalde hayrette kalırsı - nız, Fakat bu bir hakikattir. Son ra size, bü ufacık kuşların son derece cesur döğüşçüler olduğu nü söylersek buna da şüphesiz hayret edersiniz. Halbuki bu da hakikattir. Skil vü Karatlı hayvanların en küçük leri olan bu minimini mahiüikla- larım birçok şayanı dikkat husü. siyetleri vardır. Atmaca ve kargaların bu kü- çük ve cesur kuşcukların hücum ları karşısında kaçtıkları sık sık görülmektedir. Dişi» ve erkek kolibriler, yuvalarmı O korumak için, bütün tehlikeleri istihkar etmekten asla çekinmezler! Birçok kolibri cinsleri, bıyık. lara, güzel ibiklere, ayaklar üze- rinde rengârenk tüylere ve di. Zer süslere maliktirler, Vücutları ufacık olmakla be- raber, gayet kuvvetli ve sağlam. dır. İnce uzun kanatları saye - sinde, şayanı hayret bir süratle uçarlar ve bu süratleri sayesin» de, böceklerin en küçük bir hare ket yapmalarına vakit bırakma. dan orları yakalarlar, Diğer taraftan urun ve ince gağaları, çiçekleri iyice delip gıda alamlarını kolaylaştırıyor. * Xx Danimarkalı bir âlim yediği. miz sebzenin, ahlâkımız üzerine iyi veya fena tesirler yaptığını iddia etmektedir. Bu âlimin iddiasına bakılırsa Patates zihnin o muvazenesine, düşüncenin rahat oluşuna yar - dim etmekte fakat fazla miktar. da yenince, teribellik aşılamak . tadır. Havuç bilhassa sinirilere iyi geliyor ve üstelik güzelliğe yardım ediyor. İspanak enerji Ve... ihtiras u- yandırıyor, taze fasulye ise gü. zel rüyalar ve sanat ilhamı veri, yor. Etten daha tonik olan be- yaz fasulyeye gelince, bizde çok yenen bu sebze, sinir cihazımı iyi bir şekilde tanzim ediyor. Bezelye erkekleri eğlenceye kadınları da hafifliğe teşvik e- diyor. Lahnayla karnabahar, yavaşlığa, sonra da ağırlık, ka. balık ve hodkâmlığa sürüklüyor, k Meteliksiz dünya seyahati Londralı genç bir sanatkâr, ci cebinde mete e) hi ik olmadan, 6 dünyayı, do laşmak imkâ . mını bulmuştur. Bu zeki adam, sırtında, bir çantayla, yaya ola- rak seyahat etmektedir. Bütün serveti, bir kaç kat ça. maşır, beyaz resim kâğıdı, &i . yah mürekkep ve bir fırçadan i. barettir. Nasıl yaşıyor mu diyeceksi - niz? Gayet basit, Bu (sanatkâr resim yapıyor ve herkes ona gön Dünden kopanı o veriyor. Bazan ressam, lokantacının resmini ve ya karikatürünü yapmak Sure » tile karnını doyuruyor. Bu seyahat meraklısı res - sam, Avrupanın bütün büyük şehirlerini dolaşmış, bazanen müazzam otellerde ve bazan da köprü altlarında yatmak sureti. le, en lüks ve en sefil hayatı tat- muştır? Bir gün İsviçreye göçmek is. terken, kendisini iki defa hudut tan çevirdiler. Bunun üzerine zâ vallı ressam, ümitsiz bir halde, karların içine yatarak başı ucu. na şöyle bir ilân koydu: “Dün- ti yapan bir sanatkâr in erkenden kendisi. ni bir köylü uyandırarak çifti. ğine götürdü ve onun karnı doyurdu. Sanatkâr ressam, © Avrupanmn hemen her yerinde, kendisini s5 kıntı ve zçlıktan kurtaran meç- hül dostlar bulunca, insanların hakikaten #liöenap olduklarını düşündü ve bunun üzerine, bü. tün dünyayı ayni veçhile dolüş- mağa karar verdi. KK * Amerikann Ohio eyaletinde ve tişen bu şayanı dikkat nebatm ismi Kobradır. Filhakika, bu ne bat ismini taşıdığı o yılana çok benzemekte, hiçbir yaprak ta. şımamakta ve havada yakala, dığı sinek vesair böceklerle bes - lenmektedir, K.A On yedinci a sırda yapıl - mış olan bu Rarip Alman kadehinden şa râp içmek i- çin, kadehin üzerindeki ceylanın ağzını emmek icap ediyordu. #$ Brezilyada bir e cins kurba ğa vardır ki, bu garip kur. bağa, bütün vü cudunu şişire- cek kadar fazla miktarda su içtikten sonra, en sıcak aylarda, uykuya dalar, ç HABEP ÇOCUK SAYWASI Bilmece kupont 2 TEMMUZ — 1934