Saatlik sayfa görüntüleme limitine ulaştınız. 1 saat bekleyebilir veya abone olup limitinizi yükseltebilirsiniz.
HABER — Akmm am Dostası — 2 TEMMUZ — 1938 msüm KOVBOYLAR DİYARINDA Yazan ve çızen WJALT î)'ı’sı—ıaıf—_ HER BİRİMİZE BİRİ SOPAMI ? DNU BU GENE BİR.SEYAN LIYAMADIN ŞİLYO Bu DALLAR iLE BA BAŞKA iŞ HAZIRLAPI ŞİMDi AN- LADINMI .-( HERİFİi .Bo'fLECE TAŞIYACAĞIZ HERİFİ BU ngğîrîll—l ÜN ZERİNE KO n ışl;:R ZAHMET cq_ AA MİZ OLACAK Hicri: 1357 — Cemaziyelevvel: 4 iltneşin değaşı Uünağin beteğ 4,33 19,45 * aktı Sabab Öğle İkindi. Akşar Yalr — bnasal 2,31 12,18 16,18 19,45 21,17 2,13 2 TEMMUZ — 1938 CUMARTESİ x | Lüzumlu Teletonlar Yangın: İstanbul Için: 241222, Beyoğlu İçin; 41644, Kadıköy İiçin: 60040 Üsküdar İçin: 60825. Yeşilköy, Bakırköy, Bebek, Varabya, Büyükdere, l'eııı-rhnhce, Kandilli, Eren. köy, Karlal, Büyükada, Heybeli, Burgaz, Kınalı, için: Telefon muhabere memu- runa vangın derek kâflidir. Rami itlaiyesi: 22711 Deniz . <« 96.. 20 Beyazılt kulesi: 21996. Galata yangın külesi: 40060, Sıhhi imdad: 44998. Müddemnmumtilik: 22290, Emniyet müdürlüğü: 24382. Elektrik Şirketi: Beyoğlu: 44801 . İstanbul: 24378. Sular: İdaresi: Beyoğlu; 44783. Beşiktaş: 40938. Cibali: 20222. — Nuruosına. niye: 21708. Üsküdar « Kadiköy: 60773. Havagazi: İslanbul: 24378. Kadıköy: 60790, Beyoğlu: 4464 Taksi Otomobili İstemek İçin Reyoğlu ciheti: 49084 Rebek ciheti: BG . 101, Kadıköy ciheti; 60447, , Derizyolları İstanbul acenleliği . 22741, Karaköy: 42362 Pazartesi Tophaneden 16,380 Mudanya, Z0 Randırma halı Tophaneden 9,30 İzmit, 16,30 Mudanya, 19 Karabiğa, 20 Bandırma, Ga- Tatarları 12 Karadeniz, Sirkeciden 10 Mersin. Çarşamhba Tophaneden 16,30 Mudanya, 20 Bandırma, Sirkeciden 15 Ayva. lık, iX Buartin. Perşembe Tophaneden 9,30 İzmit, 16,30 Mudanya, 20 Bandırma, Galâtadan 12, hararleniz, vöyn Pophaneden 16.30 Mudanva, 19 Karahira, Sirkecirlen 10, Mersin. Cumartesi Tophaneden 14, Mudanya, 20, Bandırma, Sirkeciden 15, Ayvalık, 18, Bartın Pazar Tophaneden 9, İmroz, 90,30 İzmit, Galatadan 8,30 Mudanya, 10,80 İz- mir Sür, 12, Karadeniz, 22,20 Mudanya, Müzeler Ayasolfya, Roma « Bizans, Yunan eserleri ve Çinili Köşk, A«ker! Mürze ve sarnıçlar, Ticaret ve Sanayi Müzesi, Sıhh! Müze: (Bu müzeler hergün saat 10 dan 16 ya kadar açıktır.) Türk ve İslâm eserleri müzesi: Pazartesiden başka hergün saat 10 dan 16 ya kadar ve Cuma günleri 16 dan 17 ye kadar açıktır. Topkapı Müzesi: Hergün saat 13 den 16 ya kadar açıktır. Memleket Dışı Deniz Seferleri Rotmanya vapurları: Cumartesi günleri 13 de Köstenceye; Salı günleri 18 de Pire, Beyrut, İskenderiye. llatyan vapurları: Cuma günleri saa! 10 da Pire, Brendizi, Venedik, Triyeste. Avrupa Hattı Sirkeci İstasyon Müdürlüğü Telefon 23079 Semplon ekspresi hergün Sirkeciden saat 22 de kalkar ve Avrupadan ıelenl saal 7.25 te Sirkeciye muvasalat eder. Konvansiyonel 20,30 da kalkar, 10,22 de gelir. Edirne postası: Hergün saat 8,50 de hareket eder, 19,33 de gelir. | Anadolu hattı Hergün hareket eden şimendiferler: Saat 8 de Konya, 9 da Ankara, 15,15 de Diyarbakır ve Samsun, 15,80 da Eskişehir, 19,10 da Ankara eksgpresi, 20 de Adapararı. Bu trenlerden saat 9 da hareket eden Ankara muhteliti Pazartesi, Çarşamba ve Cuma günleri Haleb ve Musula kadar sefer etmektedir. MÜNAKASA İLÂNLARI: 3 İnhisarlar idaresi, için altmış bin kilo kesme şeker pazarlıkla satın alınacak pazarlık temmuzun beşine müsadif salı günü saat 16 da idarenin Kabataştaki le, vazım ve mübayaat şubesinde yapılacaktır. GEÇEN SENE BUGÜN NE OLDU? * Vali Muhiddin Üstündağ mezuniyet alarak tedavi için Parise gitli. | Istanbul Radyosu 2 TEMMUZ — 1938 CUMARTESİ 18,30 plâkla dans musikisi, 19,15 konfe, rans, Prof Salih Murat (radyo dersleri), 19,55 Borsa haberleri, 20 Saal ayarı: Gran. viç rasalhanesinden naklen Belma ve ar- kadaşları tarafından Türk musikisi ve halk şarkıları, 20,45 Hava raporu, 20,48 Ömer Riza tarafından arapça söylev, 21 saat a, yarı, Necmeddin Rıza ve arkadaşları tara. fından Türk musikisi ve halk şarkıları, 21,45 örkestra, 22,15 ajans habetleri, 22,30 plâkla sololar, opera ve öperet Enrçaları, 22.50 son haberler ve erlesi günün prog- ramı, 23 saat ayarı: son. ) Bu akşam Anadoluhi. sarı İdman yurdunda Pazar günü akşamt Beylerbeyi iskele ti. vatrosunda Carşamba günü Yeşil. töy istasyon bahçe. sinde Perşembe günü Bey. koz iskele — tiyatro. sunda. Büyük operet 46 BÜRİDAN kut yeleln Marinyı güyüt yavaş Dir sesle; — Margarit, . dedi - Size kızınızın nerede bulunduğunu söyliyecektim. Kraliçe yerinden sıçradı; gözlerinide hayret, yüzünde sevinç çizgileri belirdi. Fakat ayni zamanda hâlâ şüphelenmek- ten kendini kurtaramıyordu, Eli, Ma- rinyinin elini sıkıştırdı: — Söyle, - dedi. - Söyle nerede, uüy- le.. Sonra ne isteyebilirsen iste, Fran- sa krallığını parçalamamı mi istiycek- sin?. Yarısını sana vermemi mi istiye - ceksin? Yapayım. Yeter ki bana kızı- min nerede olduğunu söylel.. Marinyi, Margariti dehşete düşüren bir sesle: — Tampl zındanında!.. dedi, — Tamplde mi? Ne yapıyor o men- hus ycr:le’ — Tamplde ne yapılır Margarit? O- rada ıstırap çekilir, inlenir, zındanlatın buz gibi soğuğunda, açlıktan, işkence- den ölünmese bile, dehşetten ve kor - kudan. ölünür, Margarit kızın işte bu Tampl zındanında... Oarya da kralırı emriyle atıldı.. © Margarit, elini alnına götürdü: — Kızım, kralın emiryle hapsedildi öyle mi?. Marinyi ben mi deliriyorum, yoksa Aklımı sen mi kaçırtıyorsun?, Sen kraldan sonra bu memleketin hâ- kimi, başvekili, kralın kardeşleriyle amcası Şarl dö Valuvadan daha nüfuz- lüsu olasın da bunün önüne geçmeye - sin, bu kabil mi?, — Margarit, onu tevkif ettikleri sı- rada ben, kralın emriyle sarayda hapse- 'dilmiş bir vaziyette — bulunuyordum. Herşeyi gözüme alarak, sana geldim, seni aradım. Beni Luvr sarayından çı- kartman icin rictaya geldim. Fakat bu- lamadım. Valuva, kızını Tampl zında- nına attığı zaman sen Nel külesindey- din.. Müthiş bir çığlık, Lüuvr sarayının derin sessizliği içinde inledi. Miırtiyin anası Margarıt, Marinyiyi ürperten bir sesle: — Gotye dö Nelin bedduası, lâneti, diye inliyerek yere yıkıldı, — |2 —. LANSOLO BİGORN Büridan, bildiğimiz gibi Sen Denis sokağında bir çuhacı dükkânının ya- nıntıdaki harici manzarası cldukça iyi madam Şopinelin evinde oturuyordu. Bir zemin, bir birinci, bir de tavan ara- sından ibaret olan bu evin sahibi ma-” dam, korkak, daima duayla meşgül o- lan, batıl itikatlara inanan, titrek, yaş- li bir dul kadındı. O da burada baharat satışı ile meş- gul oluyordu. Evinin tavan arasını da kendisini icabında — hırsızların gece baskınlarına karşı müdafaa etmesi şar- tiyle Büridana tahsis etmişti. Büridan söylediğimiz gibi icabında kadını mü- dafaa edecek, kadın da kendisinden hiç bir şey aramadan çamaşırlarinı yıkaya- cak, yırtıklarını dikecekti. Delikanlı, bazı geceler eve geç gelir, bazı geceler de hiç gelmdiği olurdu. Böyle zamanlar ihtiyar kadın o gece gö zünü kırpmaz, sabahları yorgun görü- nürdü. Vakit sabahın dokuzu olmuştu. Bü- tidan hem giyiniyor, hem düşünüyor- du: “Dehşetli bir gece geçirm'şti. Arka- daşlarının baştna gelen felâketi ağızla- rından öğrenmek kabil olmam'ştı. Hiç bir şey söylemiyorlardı. Büridan ne olursa olsun on beş gece üst üste gi- decek Nel kulesinin ufak-kapısını çala- cak, sebebini öğrenmiye çalışacaktı.., Büridan bu düşünce üzerinde cck kalmadı. Başka şeylere geçti. Bilkassa sevgilisi Mirtiyi düşündü: “Acaba ba- bası muvafakat etmiş miydi?. Onu bu- gün görecek ve bunu öğrenecekti. Ü- zülmek için ortada fol yok, yumurta yoktu: Leskonun kızını kendisine ver« memesinde nasıl bir sebep bulunabilir« di, ça * Varnadaki yahudi zenginlerinin evleri bombalandı, 3 perde BÜRİDAN 47 Pekâlâ o da halı ticareti yapabilir, o da Lesko kadar zengin olabilirdi. Flandr memleketinde idolaşmak Fla manları yakından tantmak zevkli bir şeydi.,, O, böylece halı ticareti yapa . rak zengin olacağından ve sevgilisi Mirtiye kavuşacağından emin görünü- yordu, Büridan, işte bunları düşünerek Ön dada dolaşıyor, ıslık çalıyor, gülüyor, pencerelerin camlarını açarak sokak - taki gürültüyü dinliyordu. Bir kelime ile yaşamaktan ve yaşadığından mem. nundu. Tavan arası temiz ve oldukça da iyi döşenmişti.. Sütunları mavi sof bir cibinlikle örtülü karyolası, büyük kon- sol masası, bir kaç sandalye ve iki kol- tuk burasını göze güzel görünen bir şe kelide dolduruyordu. Hele duvardaki asılı duran bir kaç k lıçla bir hançer kolleksiyonu odaya dehşetli bir manızara veriyor ve bunlar madam Şopineli de memnuniyetle tit- retiyordu. Masanın üstünde bir hokka vardı. EBundan başka yontulmüş ve yontulma. miş bir deste kaz tüyü ve yazılmış bir kaç kâğıt.. Büridan, sevdalılar gibi ihtimamla tuvaletini yaptığı sırada odasının kapı- sı vuruldu: — Giriniz!.. İçeriye iriyarı, güneşten yanmış ve yüzünde bir kaç yara izi bulunan, eski püskü elbise giymiş bir adam girdi. Büridan: — Sen misin benim kahraman mas. lübum! - dedi, — Henüz maslüp değilim.. Asılmıya ramak kalmıştı. İşte bu badireden sa . yonizde kurtulan ben, size hizmet için konuşmıya geldi, —Dün söylemek ist:dîğin şeyleri de Bil mi?, — Dinlemek lütfunda bulunursanız başka şeyler de... — ilay, nay bizonin. Şimar saat do - kuz., Saat on birde ben Tampl civarın. da bulunmak mecburiyetindeyim. Söy- liyeceklerini tasarla ve ona göre söze başla.. Hele şu sandalyeye otur. Otur. mazdan önce de könsolun üstündeki beyaz şarapla bardağı doldur. Seni din- eyip dinlemediğ:me bakmayarak, he . men anlatmıya başla,. Çünkü dinleyece- ğime kat'i sürette söz veremem. Lansölo Bigorn, ciddi bir tavırla: — Beni dinleyeceğinizden eminim.. Hem lütfettiğiniz bir saat çek, Lansölo Bigorn, kendisine cesaret vermek ihtiyacında olmuş olacaktı ki, bir dikişte şarap şişesini yarıladı. Büridan misafiriyle meşgul olmuyor görünüyor ve ıslık çalmakta devam e. diyor, fakat kendisine anlatacaklarını merak ettiği bu garip adamı gözünden ayırmıyordu, Bigorn, Büridanı çok beğenmişti. İçinden: “İşte, diyordu, cesur, mert, şen ve gamsız bir delikanlı, Sanki kırk ; yıllık arkacdaşı imişim gibi bana ikram- da bulunuyor.,, » Biğorn birdenbire: — Mösyö, . dedi- Sizin bir uşağa, be- nim de bir efendiye ihtiyacım var. İs- ter misiniz ki ben sızın uşağınız, siz de benim efendini slatınız?. Büridan gözlerini açarak: — Vay! Benim bir uşağa ihtiyacım olacağın'ı sanır mısın?. — Şüphesiz.. Sizin gibi, nihayet dar- ağacında asılacak olan Marinyi, kral, kraliçe, şehremini, saray halkı, jandar- malar velhasıl her şeyle, herkesle mü- cadele etmiye hazırlanan bir adam, gece gündüz yanmda açık göz, zeki, her şeyi yapmıya muktedir bir adama, size çe. kilecek hançerlere — göğsünü gererek,, üzerinize atılacak haydut taslaklarını tutup boğacak bir uşağa muhtaçtır . — Kendinin böyle zeki olduguna e- min misin?,