2 HABER ai. AKŞAM POSTASI Sahibi es: Neşrigat Müdürü Hasan Rasim Us İDARE EVİ» islanbül Ankara caddesi #wsa Buram, Manet 254. Telgrst müren? bimmhal MABEM Yazı İşleri tatefonu: 23872 | Macaristanın vaziyeti On dokuzuncu asrın üçüncü çeyreğin. layıp ta bugüne kadar devam eden » Cermen mücadelesi (Karşısıda vaziyeti, Macaristan kadar o nâzık olan bir Avrupa memleketi yoktur, Biri yüz milyona yakın, diğeri de yüz milyondan fazla iki büyük irk arasına sıkışan un İ. ki yon nüfuslu Macaristan, deniz ortasında küçük bir adaya (benzer. Ve dünkü ve bugünkü Macaristanın harici siyasetini anlıyabilmek için bu coğrafya vaziyetini daima hatırda tutmak lâzım. dır. Malümdur ki Macaristan on asırda Osmanlı İmparatorluğunun hâki, | miyeti altına girmiş ve an yedinci asrın | sonunda Avusturyanın eline © geçmişi Bundan Sonra on dokuzuncu asrın i ci nıslına kadar Avusturyanın bir cüzü. nü teşkil etti, Fransiz ihtilâlini takip & den seneler içinde milliyet ve istiklâl fi. kirleri Avrupanın her memleketine ya- yıldığı gibi Mâcaristana da yayılmıştı. Birçok teşebbüslerden sonra nihayet Ma. carlar, 1867 senesinde çok geniş bir ado. nomi elde etmeğe omuvalfak oldular. Bundan 'böyle Avusturya ile Macaristan arasındaki bağlar, Habsburg hükümde, rının şahsı ile birkaç müşterek kabine a- zasından ibaretti. Diğer hususlarda Ma. caristan tam istiklâline sahipti. 1867 den büyük harba kadar geçen seneler zarfın. da Avusturya Macaristan işbirliği her i. ki taraf için de elverişli idi, Macar da da Avusturyada da İslâv nüfusu var. dı. Her iki memleketin debu islâvları, hakimiyetleri altında tutmak . istemeleri | bu işbirliğinin temelini teşkil ediyordu. Avusturyadaki islâv kurtuluş hareketi, nihayet büyük harbi doğurdu. Macarit. | tan da istemiyerek, fakat zaruri olarak ! harbe sürüklendi. Ve büyük harbin s0. nurla Avusturya gibi Macaristan da par çalandı. Bundan sonra da Orta Avrupa- nın vaziyeti değişti. Gariptir ki sulh müzakerelerinde Avus. turya ve Macaristanı aralarında taksim devletler, bu imparatorluğun ihya inden korkmuşlardı. Bu korku. nun hiç de yerinde olmadığını anlamak için çok zaman geçmedi. Çünkü cermen. den gayri milletlerden tecerrüt eden A- vusturyanın kendisi, Berlinin cazibesine kapılmıya başladı. Gittikçe kuvvetleşen bu cazibe nihayet Anşlusa kadar varmış. tar. Bu zamana kadar Avusturyanın dert ortağı olan Macaristan, anşlustan sonra bir taraftan kendisini paylaşan küçük antant devletleri, diğer taraftanda bü. yük Almanya arasında çok nazik bir va. ziyete düşmüştür. Bu nazik vaziyeti da- ha ziyade zorlaştıran bir mesele de Ma. taristanın iç politikasıdır. Anşlustan ev. vel de Macaristanda bir nazi (o hareki vardı. Toprak meselesinin ve diğer ik sadi âmilelrin doğurduğu bu hareket, Al manyanın Avusturyayı ilhakından son. ra Macar hükümeti için ciddi tehlike şeklini almıştır. Gerçi salâhiyetli Macar devlet adamları, Almanyanın kendi mem leketlerine komşu olmasında Macaristan için hiç bir tehlike melhuz olmadığını tekrar tekrar söylemektedirle. o Fakat bü kanaatin bu kadar sık sık tekrar edil. mesi bile ortada mevcut bir (endişeye delâlet eder, Herlislde muhakkak olarak şu söylenebilir ki Macaristan büyük bir Almanya yerine, küçük bir Avusturya nın komşusu olmayı tercih ederdi. Mataristanın küçük antant devletleriy le münasebetlerine gelince; sulhtan beri bu devletlerin herbirinden alacak iddia eden Macaristan. Mi iddiadan vazgeçme diği için küçük antant ile anlaşamıyor. Anslustan evvel, İtalyanın yardımiyle e- mellerine kavuşacağına inatıyordu. Fa. kat bugün artık İtalya orta Avrupadan HABER — Aksam postası ETE i Han ii gi Londrada açılan birçotuk sergisinde şu çok güzel canlı film tesbit edilmiştir: Solda: 1 numaralı çocuğun elinde bir Jrrça var. 2 memarah çocuk onu almak is tiyor... Ortada: 2 numaralı çocuk fırçayı almı şiir.. Fakat bu seler de ondan 3 mwmarali ağlamağa başlıyor. 20'HAZIRAN — 1938 İİ 7 Sadabad me cü ? TREE çocuk almak istiyor. O zaman 2 numara Sağda: Onun bu zayıf halinden istila de ederek bir ceza vermek istiyen İ numa ta, yanındakinin kulağım çekiyor ve bu reza pek şiddetli oluyor! o Baron Roçild 2 milyon sterlin mukabilinde Serbest bırakılacak sw Almanyanın tazminat namile talep ettiği bu pa- rayı roçildier “fidyei necat, telâkki ediyorlar Roçild'ler” büyük bir milyoner ailesi » dir ve bir kısmı da Avusturyada yer - reisi bulunan ron Lui Roçild A. vasturya Alman - yaya geçeceği rada tevkif N edil - ması için Alman - lar tarafından 2 mil yon İngiliz lirasi is. tendiği bazi Avru - diritmeztedir. Avrupanın bir çok büyük şehirlerind in diğer elra . Baronun ser - best birakilması £ Baron Lui dö Röçild çi ı hükü « metine müracaslle bulunmuşlar ve bu hususta müzakerele. re girişmişlerdir. Almanlar “Baron Roçildin, Viyana Kredi bankasının müdürü bulunduğu 22. man, 3 imali görüldüğünü iler yorlar ve bankanın iflâsır sebebiyet verdiğini söylüy Barun dan da, buna karşı tazminat olmak üzere 2 milyon isterlin vermesi istenmektedir. Baron Lui Roçildin serbest bırakılma. 8 için Alman hükümeti ile Paris ve Lon. dradaki diğer Roçild aile reisleri arasin. daki müzakereler bu neticeye varmış bu- lunuyor. Almanya, Baronun serbest bi. rakılması için istenen paraya bir tazmi. nat mahiyeti vermektedir. Halbuki Ro. çildler bunu, Baronu kurtarmak için bir “fidyei necat, telâkki ediyorlar, Son günlerde Paris ile Londra ve Vi- yana arasında gidip gelen Roçild ailesi elradından biri müzakereleri neticelendir meye muvaffak olmuştur, Baron Roçild, tevkif bir tecrübe kampına s Aim gizli polis teşkilâtı Avusturya merkezinin elini kolunu çekmiş bulunuyor. Filhaki. ka önün yerine kaim olan büyük Alman ya, İtalyadan daha çok kuvvetlidir. Fa. kat bu derece büyük ve kuvvetli bir dev. letin yardımile milli emellerine kavuş. mıya teeşbbüs etmek, bir tehlike teşkil eder. Bu sebebledir ki Macarlar, Almanyanm Çekoslovakyava karşı takip ettiği şiddet siyasetini mem. nuniyet ve endişe ile karışık hislerle te. lâkki etmişlerdir. Memnundurlar; çünkü bu tazyik birçok Macarları da kurtara bilir. Endişe içindedirler; çünkü tazyikin bir harbe kadar varmasını, Macar ova. larmın harp sahnesi olmasını ve “Büyük Almanya,,nın daha çok büyümesini iste. mezler, AŞ. ESMER Macaristan için | ! bulunduğu Metropol oteli binasına kapa. tılmıştır. Son günlerde, eski başvekil Şuş niğin de evvelce bulunduğu Belveder şa. tosundan buraya nakledildiği haber veril Lui Roçild, tevkilinden beri kimse ile görüştürülmemiştir. Baronun, Alman hükümeti tarafından istenen para veril. dikten sonra yakmda serbest bırakılaca- fı zannedilmektedir. Almanyada bir deli Bütün dindarları telâşa düşürdü Kiliselerde incil yerine Hitlerin kitaplarının: okutülücağini ışaa etmiş Berlinden bildiriliyor: Geçen gün, bütün Almanyayı telâşa düşüren bir hâdise olmuş ve bundan bilhassa dini rüesa endişe duymuştur. “Mili Alman kilisesi, negrettiği hir tebliğde, artık Almanyads din olarak yalnız Hitler idaresi umdelerinin ta- nmacağı, kürsülerde papazların vaız. da bulunamıyacakları, İncil yerine Hitlerin “Mücadelem” kitabının oku- nacağı bildiriliyordu. Bu haber Avrupa gazetelerine ak86- dince her memlekette ayni telâşı uyan. dırmıştır, Bu suretle Alman hükü- meti, hıristiyanlığa ve papaya en şiddetli ve son darbesini indirmiş O- luyordu, Bununla . berâber, mesele anlaşılıyor: Berlin hıristiyan mahafiil Alman. yada “Alman milli kilisesi,, isminde bir din riyaseti tanımadıklarını söy- lerlerken, hükümet de bu tebliğin uy- durma olduğunu bildiriyor: Bu tebliği yazan, aklmı kaçırmış bir mistiktir ve polis kendisini tevkif e. derek hapse atmıştır. Bununla beraber, suçlunun İsmi giz li tutulmuştur. çok göşmeden Darsahalara inebilen tayyareler Bir İngiliz mühendisi, tayyarelerin en dar bir yere inebilmelerini mümkün kı. tacak bir dümen icat etmiştir. Bu öletle mücehhez bulunan bir tayyare, gayet dar bir arazi parçasma, hattâ bir şehir mey- danına inebilmektedir. Alet, tayyarenin alçalırken çizdiği münhaniyi küçültmek. te ve tayyare, konacağı yere birdenbire şakuliye yakın bir istikamette alçalmak, tadır. Bu #letin takılmış olduku ilk tayyare tecrübelerini yapmış ve muvafafkiyetli neticeler alınmıştır. Buradaki © resimde, tayayte sahaya irerken görülüyor, Fo. toğraf tayyareyi sarki bangarn damma i konmuş gibi göstermektedir , di e iğ KURUN Hatayda Tük askerleri SM US, Türk , Fransız oeskeri iş birliğine Fransızların neden yanaya mak islemedikterini şöyle tahlil ediyor: “Acaba Fransızlar Halaydaki (o Fransız askerlerinin yanina Türk askerlerini. mesini niçin İstemiyörlar? Hiç ş ki; Sancağa Türk askeri de girerse şim, diye kadar Fransız askerlerinin himaye. sine dayanarak buradaki Trükleri tazyik edenlerin zulüm ve © şekavetlerine artık imkân kalmıyacağını o düşünüyorlar. Hiç şüphe yok ki inlihabata temel teşkil &de, cek olan kayıt defterlerine Türklerin ya, zilmalarına zor ile mani olmak yolu arlık kapanacağından korkuyorlar, Halbuki Hatay Türklerinin mutlaka ser, bestçe defterlere kaydedilmeleri lâzımdır; 1921 senesinde Hatay ülkesi Franklen Buy yon muâhedesi ile millt hudutlar haricin. de kaldığı gün nasıl barada Türkler tam ekseriyet teşkil ediyorlar ediyse bugün se, ne öylece bu hakikatin tesbit edilmiş bu. lunması Iizumdır. Aksi tâkdirde oo Hatay meselesi asla halledilmiş olamaz.,, CUMHURİYET Üstad M TURHAN TAN yazıyor: . “Bizim çömezlik günlerimizde e stad, yahut Östad unvanını birçok (şey öğren. miş, mektep kürsülerile gazete sütunların. da, kitap sayfalarında — talebeye ve kütle kütle halka birçok şey öğretmiş kimselere verirlerdi. Üstad tanınmak için muliska geniş, derin ve şümullü bilgi sahibi olmak ve bilgiye binlerce kişiyi inandırmak ge, rekti, Gerçi stadın frenkçe mukabili ola, rik maltre kelimesi kabul olunmuştu. Lâ, kin profesörlük, savanlık, arapçadaki nib- rirlik, mütebahhirlik ve hülâsa her çeşit ilmi yükseklik üstad kelimesinde münde, miç sayılırdı... "Dün, genç bir mektepiinin minimini bir gazete müvezzlile: “Ustad filân mec, mua var mw,. tarzında konuştuğunu görün. ce ibtiyarsız güldüm. Çünkü (o üstadlığın mekteplerde ve mektepliler (o arasında da manasını değiştirdiğini o anladım. Acaba neden böyle oluyor?.. Hakiki titmiz, haki. ki şakird, hakiki! flimsever, hakiki fazilet Aşıkı kalmadığından mı üstadlık kaldırım Mr A yi İnşallah böyle değildir ve içimizde es. nef üsladlerı: kadar: olsun hürmete tâyık üsladlar . gene inşallah diyelim » vardır... TAN Muallimin intikamı ABİHA ZEKERİYA Sertel bugünkü fıkrasında bir ohbabinın okunan başına gelen şi hddiseyi anlatıyor: a “Bir mektebin dershanesi. Ders — saati, sonuna yaklaşmaktadır. Genç bir kız yi. nırdaki arkadaşıma soruyor: — Saat kaç? Munllimin kulağına kadar erişen bu su. al, bir kızın bir senesini yutacak (okadar bir ehemmiyet alıyor. — Ba sual dersle siikadar olmadığına delildir. Saatin kaç oldağunu (Oben sana İmtihan günü söyliyeceğim. Bunu pek ağır ödiyeceksin. Derse slüka göstermemenin suçu, saati soran kızda olduğu gibi, talebesini Oders le alâkadar edemiyon maullimde de olâ- bilir. Bu vakada hangisi suçlu (bilmiyo. rum. “imtihan günü, genç kız içinde büyük bir azap ve ıstırapla hocasının karşısına çıkıyor. Sınıfa sorduğu saat kaç sualinin cevabını vermek endiğesi, kalbini burkt- yor. Muallim, içinde sakladığı, ( besleyi? büyüttüğü kinin, gözlerinde çaklırdığı Pir şimşekle kıza bakıyor. — Şimdi saal kaç sualinin cevabını VE” bakalım, Çöcuk ağlıyor. — işte ba da senin sezinin ifadesidir. Kendisinden alınacak bir | intikamın korkusu içinde muallimin karşısına gele” sezi yüzüne vurulmak şartile maneviyat izzell hefsi renelde edilen © kır, pek (abi olarak, kendisine sorulan Suallerin ce“? bın veremiyor, ikmale kalıyor, belki d9 sınıfla de. Muallim intikamını alıyor. “iğ suçin olabilir. Derse dikkat etmis yen, çocuğun cezâsı, dikkat notunu Me maktir, Muallim, kin ve intikam gibi, yi sanlığı dar ve geri hudntlar içine sok” bir otla çağ rehberi değil, insanları kin © öntikam” kirinden siyırun, nf ve şefkai” müsamabaya dayanan bir insanlığın b” dutlarına eriştiren pişlardır.., İngiliz hükümdar!a” rının Paris! ziyaret Bir hafta sonra İngiliz krel ve kris” si Fransanın misafiri olacaklar. Frans dost memleketin kükümdarlanına bik bir köbul Bayramı kazrrlamaktadır. 0 Bu orada, mekteplerde çocuklar” fh ” Siz mill marşı öğretilmektedir. eri İngiliz kral ve kraliçesini katşılart©" marşı söyliyeceklerdir.