20 Haziran 1938 Tarihli Haber Gazetesi Sayfa 12

20 Haziran 1938 tarihli Haber Gazetesi Sayfa 12
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

Me A A 12 Vekiller Heyetinin bugünkü içtimal A Buşlarafı 1 incide başkanımızın da iştirakiyle Ata- türkün başkanlığında bir toplanti yapacaklardır. Bu toplantıda Hatay vaziyetinin görüşüleceği tahmir edili- yor. Dahiliye vekili Şükrü Kaya. Hari- ciye vekili Tevfik Rüştü Aras, dün öğleden sonra Atatürk tarafından Ri. yaseticümhur yatında kabul edilmiş lerdir, Başvekil Celâl Bayar, akşam üzeri İpar kotrası ile Moda açıkların. da bir gezinti yapmıştır. Vekillerimi- sin Hatay meselesi kat'i bir istikamet alıncaya kadar, Utu Önder Atatürk- ten direktif almak üzere gehrimizden ayrılmıyacakları anlaşılmaktadır. Hatayda vaziyet Antakya, 2) — Usbeci okomitecilerin faaliyetleri çok hızlanmıştır. Bir çok ka. tillerin, bir çok vakaların fail ve müseb- bibleri, hâlâ ellerini kollarını sallıyarak serbestçe şurada burada gezmektedirler. Jandarma kumandanı Setinin, dün, Afiye ve Avakiye köylerine gitmiş, hal. | ka bugünkü vaziyetin muvakkat oldu. Bunu, Fransızların sancağı kat'iyyen ter. ketmiyeceklerini, halkın Türk sandığına rey atmamalarını söylemiştir. Geceleri sokaklarda vakitsiz ve mana- $ız atılan silâh seşlerile şehirde bir ihti. İâl hava ve manzarası yaratılmak İste. niyor. Bir katil hâdisesile alâkadar görülerek tevkif edilen on bir Usbeci serbest bıra. kılmıştır. Mevkufların tahliyesi sebebleri validen sorulduğu zaman, böyle bir şey- den haberdar edilmediğini beyan etmiş. tir. Vâsi salâhiyetleremalik olduğu halde valinin bu hâdiseden haberdar € dilmemesi balk üzerinde (fena bir tesir yapmıştır. Süveydiyede Türk yazılmak istiyen bir Kaç kişiye öfkelenen Milletler o cemiyeti kontrol heyeti relsi, intihap (dairesini kapatmıştır. Tahrikçi amasırın tehdit ve ( teşvikile şehirdeki bir kısım Alevilerle hristiyan, lar dükkânların tekrar kapatmışlardır. Örtü idare mevcut olduğu halde hükümet dairesine Usbecilerin hücumundan kor- kularak konağın etrafı telörgülerle çev. rilmiştir. ğ Askerlerimiz dün Hatayda bekleniyordu Antakya, 19 (A.A) — 17 tarihli Kro. nik gazetesi Antakyadaki Türk . Fran- sız askeri müzakerelerinde Çanakkale me selesinin de mevzuubahs olduğunu yazı. yor. Ayni gazete, diğer bir haberde Lazı. kiyede İki bin Senegal askerinin Sancağa gimeye müheyya — bulunduğunu bildir. mektedir, 18 tarihli Eke dö Siri, oAntakyadaki erkânı harbiye müzakerelerinin anlaşma ile peticelendiğini, Sancağın bir Türk va. li tarafından idare edileceğini, asayişin müsavi miktarda ve bir Fransiz kuman. dasında Türk ve Fransız kıtâatı tarafın. dan temin olunacağını ve Türk kıtaatı- nun pazar günü (dün) resmen Sancağa gireceğini yazıyor. 'Taymisin makalesi Taymis gazetesi, Hatay meselesi hak. kındaki bir başmakalesinde, dahili asa. vişi muhafaza için Türk ve Fransız as. kerlerinin işbirliği etmeleri lüzumundan bahsettikten sonra şöyle diyor: Hataydaki Türkler karışıklıkların Şam hükümetinden teşvik gören Araplar tara- fından çıkarıldığını ileri sürüyorlar. A. raplar fse Türk taraftarlarının, Kendile- rine taarruz ettiklerini ve evlerini yak. tıklarını iddia ediyorlar. Bu ithamlar ne dereceye kadar doğru olursa olsun, hiç şüphe yok ki seçim es- masında kanlı hâdiselere mari olmak 1, çin asker kontrol lâzımdır. Eczaneden insan kanı alabileceksiniz Hastanelerde tehlikeli vaziyetler için kan stoku yapılcak Fransada bir hastanede yapılan uzun tecrübelerden sonra, nihayet bugün, insan kanını, ilâç gibi, eczanelerde bu- Jundurmanın mümkün olacağı anlaşıl- mıştır. Bu syretle, çok mühim bir keşif ya. pılmış oluyor. Çünkü, bir bastanede bu- Yunacak bol miktarda yedek kanla, bir gok hayat kurtarılabilecektir. Malümdur ki, bir kaza neticesinde fazla kan kaybederek hayatı tehlikeye giren yaralıları kurtarmak için, vücut. Yarına başkalarının kanı naklolunur, Bu kanı verenler çok kani: kimselerdir ve riçiler,, dâima hazır bulunmaktadır. Fa kat, bunlar, kâfi derecede fazla değil. dir ve bir çok defalar, bilhassa büyük Kazalardan sonra hastaneler, gelen yö- yahları kurtarmak için, kan verici bu- Tamamaktadır. Diğer taraftan, herkesin kanı biribi- pine oymayacağına göre, bir insanm kanı hanygi"gruptansa ona bu gurup kan nakletmek lâzımdır, Halbuki, her grup- tan âyrı ayrı kan verecek adam bulmak ta 9 nisbette zordur. Bu zorluk bilhassa kendini harp es- nasmda gösterecektir. Cephede yarala - dan askerlere kan nakli için elde bulun durulacak kan vericiler pekaz bir istifa- ide temin edecektir. Çünkü, kan verenin dalma İstirahat halinde bulunması, bil- hassa kan verdikten sonra bir kaç gün istirahat etmesi lâzımdır. Yeni usulle, istenildiği kadar ve her gtuptan insan kanı, hususi şerait altın- da muhafaza edilerek, hazır bulündürü. labilecektir. Yalnız, şimdiki halde, bu kan ancak on beş gün muhafaza edile- bilmektedir. Kanın deha uzun müddet muhalaza- sını mümkün kılma kiçin tetkiklere de- vâm edilmektedir. Tetkik faaliyetinin başında doktor Tzank bulunmaktadır. ——— , italyada buğda kıtlığı Roma, 20 (A.A.) — Havas ajansı mu. habiri bildiriyor: p Haval şerait dolayısile buğday rekolte. sindeki azlık neticesi ortaya çıkan ekmek meselesi, hükümetin nazarı dikkatini çek mekte devam ediyor. Zimamdarlar, iki şık karşısında bulun. maktadır: Ya altın tediyat ile yabancı memleketlerden buğday satın almak ve bu suretle vücuda getirilen altın stoku- nu azaltmak, veyahut da buğdaydan baş ka diğer hububat unlarından fazla mik. tar konularak yapılan daha aşağı kalite. Hi bir ekmekle iktifa etmesi içih yeniden halkın fedakârlık hissiyatına müracaat eylemek... Son haftalar zarfında bu yolda ekmek imali için bazı tecrübeler yapılmıştır. Diğer taraftan korporasyonlar nazını ekmekçiler korporasyonuna (o mürücaat ederek bunların mesuliyet hislerini ken. dilerine hatırlatmış ve halka “mümkün olduğu kadar az paraya taanu İeszetli bir ekmek temin etmek,, mecburiyetinde bulunduklarını bildirmiştir. Rörna: 20 (A.A.) — İtalya, her sahada - HABER — 'AKsam postası : Korkunç rakkamlar Hindistanda kolera- dan 12000 kişi öldü Berlin radyosunun bu sabahki neştiya. tı arasında duyulduğuna göre Hindistan. da müthiş bir kolera (salgını çıkmış ve bu Afete yakalanan 25000 kişiden 12000 ni ölmüştür. Hususi maçlar Dep Başlarafı 8 incide Buna mukabil Süleymaniyeliler de: Muvaffak . Ruhi, Burhan . Reşid, Daniş, Nesim - Rauf, İbrahim, İlyas, Hamdi Süreyya. Oyuna Süleymaniye başlamış ve fa- kat akabinde İstanbulsporlular hâki - miyeti tesis ederek biribiri arkasına hüçumlara başlamışlardır, Bü esna - da güneşten maskelenmiş bulunan İs. tanbulspor kalecisi Süleymaniyenin uzaktan attığı bir sütü görememiş ve Süleymaniyeliler Ilk gollerini bu suret- le yapmışlardır. Bu gölden sonra İstanbulsporun taz yiki gittikçe artarak iyi kombinezon- larla ilerliyen sarı siyahlılar bera - berlik sayısını sağ açıkları Ziyanm fevkalâde bir volesiyle kazanmışlardır. Devre 11 berabere bitmiştir. İkinci devreye yine İstanbulsporun hâkimi . yetiyle başlanmış ve oyunun sonuna kadar çok canlı bir oyundan sonra her iki taraf da 1-1 berabere olarak saha» dan ayrılmışlardır. Bir günde üç muhtelif sahada spor teması yapan genç İstanbulaporlulara çalışmalarında azim ve muvaffakıyet dileriz, isveç Kralı 80 yaşında .Şampiyon Kral dap Uoşlarafı $ incide bir kıyafette giyinmiştir. Sonra, ken. disini alıp götüren askerlere hiçbir |. tirazda bulunmamıştır. Ancak, isminin ne olduğu sorulun” ca: — Güstav, diyor. Ne işle meşgul olduğu sualine de: — İsveç kralıyım, diyor. Bunun üzerine Fransız zabitleri kraldan af diliyorlar, O da gülümsi- yerek ayrılıyor. Kral Güstav, dedeleri itibariyle İs- veçli değildir ve Fransız kanmdandır. Napolyonun maresallarmdai Ber - nadot, Fransız imparatorunun on p3r. Yak devrinde, kendisine büyük bir mevki temin etmeyi düşünmüş, ve 1810 da, İsveç hükümetleri tarafın - dan kendisini İsveç prensi olarak in- tihab ettirmiştir. Ayni sene, İsveç kralı on üçüncü | Kar), çocuğu olmadığı için, Bermado- tu veliaht olarek ilân ediyor. j 1818 dede, Karl ölünce, Bernadot İ onun yerine tahta geçiyor. Bernadotun oğlu birinci Oskar, son. radan Napolyonun karısı olan Impa. ratoriçe Jozefinin torunu ile evlen « miştir. Beşinci Güstav işte bu krslm toru- nudur, Norveç ve Danimarka kralları da bu ailedendir. Bu günkü Belçika veliahtı da kral Güstavın torunlarm- dandır. Bugün 80 yaşına giren kral, çok 24. yıf bir ağamdır. Yüzü bütün ihtiyer. lığını göstermektedir. Fakat, vücudu #on derece çeviktir. HALA tenis oyna- ması da bunu göstermektedir. tam bir otarşi politikasını takip emive | Tatareko Londraya mütemayil görünmektedir. Bu suretle yeni küçük para basmak için şimdiye ka- dar hariçten idhal edilen nikel yerine “akmonita,. denen ve içinde billtassa pas lanmaz çelik bulunan yerli bir halita kul Tanacaktır. gidiyor Bütteşten bildiriliyor: Eski Rumen başvekili Tataresko Lon- draya gitmek üzere Bükreşten o hareket etmiştir. Boğazda dünkü 20 HAZIRAN — 1938 Deniz kazası Dep” Paştarafı 1 incide Saat 14 sularında vuku bulan bu deriz kazasının bu sabah yaptığımız tahkikat- Ja meydana çıkan tem tafsilâtını teesür. le bildiriyoruz: Hasköyde iskele yanında oturmakta 0. Jan belediye memuru (Tahir ve karısı Eminenin İstinyede daima gidip geldik. leri ailece tanıdıkları vardır. Bunlar İs- tinye fabrikasmda © İostramo Fehmi ve kaynakçı Hamdinin aileleridir. Bundan on beş gün kadar evveli Ta. hirin Hasköydeki evine (misafir gelen lostromo Fehminin karısı Zehra Emine. yi ve kocasını İstinyeye davet etmiş ve bu sırada orada bulunan Tahir ve Emi. nenin ev sahipleri Artinin karısı Arşiyak da bu eğlentiye iştirak etmek istemiştir. Bunun üzerine üç aile anlaşmışlar ve hepsi birden kalabalık bir şekilde İstin- yeden Beykoza giderek eğlenmeğe karar Belediye memuru Tahirin ve Artinin aileleri dün sabah evlerinden çıkmışlar ve ayni Haliç vapurunda buluşmuşlar. dır. Üç ailenin bu gezintisine (Artinin komşusu olan Angine de iştirak etmek. tedir. Kafilede Tahir ve Eminenin ço- cukları Mübeccel, Rukiye, Nejat, Saba- hat ile Artinin karısı Arşiyak çocukları Sake, Anait, Herman, Jirayir de bulun. maktadır. İki âile efradı böylece köprü. ye gelmişler ve oradan da vapura bine. rek İstinyeye varmışlardır. İstinyede doğru lostromo Fehminin e- vine inen misafirler bir (müddet din. lenmişlerdir. O sırada (o Fehminin kom. şusu olan Kaynakçı Hamdi de gelmiş ve o da ailesile birlikte eğlentiye iştirak et- mek istemiştir. Tabit bu teklif de kabul edilmiş ve kafile Hamdi ile kansı Ayşe nin ilâvesile ve Fehminin de karısı Zeh. rayı akrabalarından maliye memurların. dan Münir ve karısı Zeynep ve oğulları Behçet ile 20 kişiyi bulmuştur. Denize açılınca... Fehminin evinde bir müddet oturarak dinlenen bu kalabalık misalirler saat 14 sularında hep birden evden çıkmışlar ve İstinyeye inmişlerdir. Maksatları büyük bir sandal bularak karşıya (geçmektir. Nihayet Cahit isminde bir balıkçının üç çifte sandalını almışlar ve denize açıl. mışlardır. Cahit kaptan gelmemiş ve di- Üer erkekler sıra ile kürek çekmeğe baş. lamışlardır. Fakat kayık bu 20 kişinin ağnliğiyle suya fazlaca gömülmüştür. O kadar ki ufak bir dalgada içine su girmektedir. Buna rağmen içlerine hiçbir korku gelmiyen çoluklu çocuklu kafile Beykoza doğru açılmakta devam etmiş. tir. Kayık Yeniköyü geçmiş ve Beykoza doğru yaklaşmağa başladığı sırada dün- kü rüzgirm tesirile dalgalar fazlalaşmış ve yandan kayığa hücum eden sular İL çindekileri ıslatmağa başlamıştır. Bu $t. rada kadınları ve çocukları korku almış ve sulardan korunmak için öteye beriye eğilip kalkarak ıslanmamağa çalışmışlar. dır. Fakat işte bu sıralarda kayığa doğ. ru gelen büyük bir dalgadan kaçınmak istiyen kadın ve çocukların bir tarafa doğru eğilmelerile kayık birdenbire ala- bora olmuş ve içindeki 20 kisi de denize dökülmüştür. Imdada koşanlar Bu sırada sahilden bu faciayı gören ve feryatları işiten sandalcılandan Ga- lib ve Şevki hemen vaka yerine koş. muşlar ve tesadüfen oradan geçmekte olan Şirketibayriyenin 65 numaralı vapuru kaptanı Mehmet Yusuf da di meni kemen kaza mahalline kırmış « tır. Bu suretle fedakâr çalışmalarla denizden 4 çocuk ve üç erkek ve üç ka- dın vapura alınmış ve makine daire, #inde ilk tedavileri yapılmıştır. Kurta- rılanlar Beykoz iskeletine getirilmiş, fakat bunlardan fazla su yutan Ar tin, Ayşe ve Angine ve mütekait ma. liye memuru Münir yapilan tedavile- Te rağmen ölmüşlerdir. Sandalerlar ta. rafından kurtarılan Emine ve Herman da otomobille derhal Haydarpaşa has» tanesine yatırılmışlardır. Diğer kur- tardanlar sıhhi vaziyetleri düzgün ol, duğundan evlerine götürülmüşlerdir. Dört kişiden başka dört kişi de ka- yıp vardır. Bunların da öldükleri mü. hakkak görülüyor. Bu suretle bu feci kazaya sekiz kişi kurban gitmiş ol- maktadır. Hâdise tahkikatini Beykoz müddei- umumisi Şekip yapmaktadır. Sandal, ci tutulmuştur. Kaptan anlatıyor Kazaya uğrıyanlardan - onunu mus hakkak bir ölümden kurtaran Şirketi. hayriyenin 65 numaralı vapuru kap- tanı Mehmet Yusuf kaza hakkında şunları söylemektedir: “.— Köprüden 13,30 postasını yapi- yordum. Beykoz iskelesine yanaşaca - gım sırada denizden feryatlar işittim. Baktım, büyük bir kayık devrilmiş ve birçok kimseler su Üzerinde çırpıyor. Hemen vapuru Iskelaye yanaştırmak- tan vazgeçerek imdatlarına koştum. Denizin üstü, çok acıklı bir faclaya sahne oluyordu. Çocuklar, kadınlar, biribirlerine sarılmışlar, denize batıp çıkıyorlardı. Hemen sandalları indir. terek on kişiyi kurtardık ve Beykoza getirdik. Bu suretle bir saat 15 daki- kâ vapurumuzun seferi gecikmişti. Eminenin hastahanede söyledikleri Diğer taraftan bu sabah bir muhar- ririmiz Haydarpaşa Nümune hastane. sine giderek Hasköyde oturan beledi- ye memuru Tahirin arısı Emine İle görüşmüştür... Eminenin sıhhati iyidir. Baygın bir halde hastaneye geldiği halde dün ak- şam açılmış ve bu sabah tamamen İ- yileşmiştir. Kendisi hastanenin kulak kısmmda yatmaktadır. Muharririmizi görlince ağlamaya başlamış ve: “Ah... evlâdım ah... diyerek hâdiseyi şöyle anlatmıştır: “ Bundan on beş gün evvel bu ge. zintiyi kararlaştırmıştık. Keşki karar- Jaştıramaz olsaydık. Ne bilirsin. Ars tin bizim ev sahibimizdi, O da İstin- yeye gelmek istedi. Yanına komşusu Anginey! de almıştı: Neyse İstinyeye gitük. Burada daha fazlalaştık. He - pimiz evlerimizde evvelden hazırık yapmış, gezinti için dolmalar, yemek. ler hazırlamıştık. Makşağımız İstin * yeden Beykozs gitmek ve çayırda ye- meklerimizi yiyerek eğlendikten son- ra akşam üzeri Çubukluya kadar ine- rek Safiyeyi dinlemekti. İştinyede yis ne tanıdıklardan Cahidin kayığma bi- nerken kendisi: “Kayık biraz su alı. yir. Siz de kaluhaliksınız. Karışmam, isterseniz binmeyin, dedi, Ah, keşki dinlemiş olsaydık. Fakat eğlenti akli” mızı fikrimizi çekmişti. Aldırmadık, kayığa dolduk ve sahildön açılmaya başladık. Kayık o kadar suya batmıştı ki an cak üç dört parmaklık kısım: deniz üs“ tünde gözüküyordu. Nikayet Yeniköyü geçtik, Artık Beykoza yaklaşıyorduk. Fakat işte bu sıralarda sandala yandan ve altındaki delikten sula: girmeğe beş ladı. Bir taraftan da dalgalar bizi ısla" yordu. Aritinin ve bizim çocuklar kor- kudân bağınışıp çırpınıyorlardı. Niha * yet bu facia başımıza geldi, Sandal bü” yük bir dalgadan devriliverdi. Hepimiz sulara dökülmüştük. Bu ana baba gü” nünde evlâtlarım: arıyordum. Fakat kendimi fazla tutamadım dibe doğru battığımı biliyorum. Sonra İşte göz” lerimi burada açtım., , Bundan sonra Emine, muharririmi?” den, İstinye fabrikasında çalışan ve ka zoda bulunan Fehmi ve Hamdiye haber vermesini ve hastanede kendisini ziya” ret etmelerini istemiştir. Mubarririmiz, Hermanı da bulmu$” tur. 7 « 8 yaşlarında bir çocuk olan Her- man, hastanenin . çocuklara mahsus kısmında yatmaktadır. Fakat kendisi © yumakta olduğundan Hermanla görü mek kabil olmamıştır. Yalnız hastaba” kıcıların söylediklerine göre dün ak şam kendine gelen küçük erik istemiş ve verilen erikleri de yedikten sonra W yumuştur. Bu sabağı ta kendisine süt içirilmiştir. İngilterede benzeri bir kaza oldu Londra, 20 (A.A.) — Lancasbirede Vednes - sur « irvel nebrinde, içinde, 18 Kişi bulunan bir kayık devrilmiş ve 19 kişi boğulmuştur.

Bu sayıdan diğer sayfalar: