YALNIZ BUmMu CBAYMIZIDA Ben, şahsen, hiç bir zaman kültürlü bâreketlerin aleyhinde değildim. Me- #elâ tiyatroda palto çıkarmak meselesi- Bini alalım.. Bu cidden, iyi bir hareket.. Poltosuz insanlar daha şık, daha güzel, daha endam; görünüyor. Fakat gelge- lelim kültürlü memleketlerde iyi neti- celer veren hu hareket, bazan biz de şok aynasız kaçayor. Bir gün yolda, arkadaşlarımdan Lok. , tevle karısı Nüşaya rastladım. Ben, dal &im dalgın gidiyor, şöyle, meyhaneler - 'deni birine uğrayarak kafayı tütsüleme- ği düşünüyordum. Karıkoca nereye gittiğimi sordular., Niyetimi onlara da söyledim: — Vasili Mitrofanoviç, dediler, ge- Jin bu niyetinizden vaz geçin! Kafanız: Me zaman olsa tütsüleyebilirsiniz! Biz bu akşam üyatroya gidiyoruz. Gelmez misiniz? Bahusus hoş bir piyes oynu yer. Karı koca, tiyatroya gitmek için be- hi kındırmağa muvaffak oldular. Üçümüz birlikte tiyatroya gittik, Bi- Tettefi* aldır. Merdivenlerden çıktık, Birdenbire arkadan bize seslenildiğini İşittik.. Durakladık ve başımızı çevir. dik; — Paltolarınızı çıkarın, diyorlardı. Loktevle karısı derhal paltolarını çi- kadılar, Bana gelince, ben büyük bir terâddüt içindeydim. Çünkü aksi gibi bu akşam paltomu doğrudan doğruya Pijamamın üstüne giymiştim. Sizin an- İayacağınız üzerimde ceket falan yok- tu. Bu şerait altında pöltoyu çıkarma- mın pek te hoş bir şey olmıyacağın: siz de takdir eder: Sonra en mühimmi, pijemamın pek te temiz sayılamıyacağı ciheti idi. Evet, Pijamama kirli denemezdi; denemezdi Ama, temiz demek imkânı da yoktu. Bundan başka, vaziyet itibariyle de pi- PAamam İyi değildi. Rengi beyaza yakm sma rağmen üzerine kocaman siyah Palto düğmeleri dikilmişti, Bilhassa ya- tındaki düğme, neredeyse, at nalr kadar bir şeydi. Bu kıyafetle fuayeye Masıl girebilirdim?. Bu düşüncelerimi, dostumla karısına da söyledim; — Arkadaşlar, dedim, ben bu kıya- € tiyatroya nasıl girebileceğimi bir türlü bilmiyorum! Üstümde pijema var. İemam oldukça antika. Sonra, işin *N fenası, pantalon askılarımı da pije- a üstünden geçirmiş bulunuyo- #üm. Velhasıl umumiyet itibariyle hiç hoşa gitmiyen bir manzara. . Loktev: — Göster bakalım pijeman:!, dedâ Paltomun düğmelerini çözdüm ve pi- İmamı gösterdim. ev: > Evet, haklısın, dedi, hakiketen MZâra pek biçimsiz. evin karısı da kıyafetimi gözden kten sonra; Olmaz, olmar, dedi. Bu kıyadetle Birilmez, İyisi mi ben eve giderim. e Yanımda oturan xavalyelerin böy- kriz bulunmalarını istemem, Bari larınız; piğamanın altına iliklesey - 3 olmaz mıydı?. «ina iyice içerledim: ap, Yahu, dedim, sen de bilmez gibi *yorsun !.. Ben tiyatroya gideceği” ke Tüyamda görmedim ki. Belki ce- © Biymek benim âdetim değildir. Ya- Becirgi — m hut, belki ben eskimesin diye ceketimi gyimiyorum, Fakat tiyatroya gideceği- mizi bilseydim, ne yapar yapar, muhak- kak ceketimi giyerdim.. Başbışa verip ne yapacağımız: şünmeğe başladım, İtoğlu it, Loktev? usun Vasi! Mitrofanoviç, ndüm?. Ben sana yele- imi vereyim, Sen de bunu giyersin! Güya sıcaktan ceketini çıkarmış gibi hep bununla dolaşırsın!.. Loktev ceketinin önünü açtı, Ve öte sini berisini yoklamağa başladı: — Eyvah, diye söylendi, ben bugün yeleğimi giymemişim.. Maamafih ben dü- kocaman palto düğmeleri de gi olur. Bunu boynuna bağlar ve güya se caktan ceketini çıkarırış gibi gezersin! Loktevin karısı buna da razı olma- dı; — Hayır, bayır, dedi. En iyi ben & ve gitmeliyim. İmkân: yok bu kıyafetle sizin yanınızda kalamam. Ve yahut ta palto ile içeri girmek müsaadesi alınız!, Paltoyla içeri girmek için yalvardık, yakardık, olmadı. — Ne yapalım arkadaşlar, dedim. Eve dönmekten başak çare pöremiyo- rum, , Bunu söyledim, ama, bir türlü de eve | dönmeğe gönlüm roer olmadı, Çünkü ak si gibi biletleri de almıştık. İtoğlu it Loktev ortaya yeni bir fi- kir attı; . > Sen istersen, dedi, askılarını çi- kar, karıma ver. O bunlar bir çanta taşır gibi elinde taşısın!.. Sende bu va ziyetinle gezersin! Olur biter. Münmebetsiz karı bu teklifi de kabul etmedi: — Ben, dedi, askı falan taşıyamam . Ben tiyatroya askı taşımak için gelme- dim. Vasili Misrofanoviç askılarını ken- di taşısm! Ve yakut cebine İesysun!. Wöciyetin daha fazla münakaşaya ta- bammilü yoktu. İster istemez paltomu Ereğlide yen! Konya Ereğlisi, (Hususf) — Bura da belediye fanliyeti çok düzeninde gitmektedir. Urbay Rasim Erel, ka - sabanın ihtiyaçlarını ayrı ayrı tesbit etmiş ve bütün noksanları gidermeye Kültürün cilvesi Mih. Zoşçenko çıkardım. Ne olurso olsun diyerek ve gözümü kapayarak içeri daldım. Aksi gibi içerisi de adamakıllı soğuk tu, Bir zağar gibi titremeğe başladım. Biribirine çarpmaktan, neredeyse, diş. lerim kırılocaktı, Tiyatro halkı dikdik bana bakmağa başladı. Loktevin karısı gene sinirlen- di; — Allahın belâsr herif, diye söylen. meğe başladı. çabuk içeri gir ve yerine otur, Herkes bize bakıyor. Neredeyse yüreğime inecek, ; Yerlerimize oturduk. Birinci perde iyi geşti. Yalnız ben feng halde üşüdüm. Perdenin devamı müddetince, biraz ol. sun smmak düşüncesiyle, mütemadiyen ellerimi kollarımı şalladım.. İdman yap- tım . Fakat arka sırada oturanlar benim bu harektimden fena halde rahatsız olmuş olacaklardı ki, elektrikler yanar yanmaz feryadı bastılar. Tiyatro direk. törünü çağırarak beni şikâyet ettiler: — Edepsizliğin bu derecesini ömrü- müzde görmedik, diye söylendiler. Ya- nımızda kalınlar var. Onların yanında pijamayla nasıl oturulabilir? Sonra bu kâH gelmiyormuş gibi, hergele, ayağı yanmış it gibi mütemadiyen kımıldanıp duruyor, oyunu seyretmemize mâni o- İnyor. Onların bu hücumlarına karşı ben de susmadım: — Bana bökın, dedim, ne bağırıp duruyorsunuz?, Ceketim yok diye «. yatso seyretmiyeyim mi? Sonra kımıl. damam bahsine gelince.. Bunda da hak- sızsınız, Siz benim yerimde olsanız dans bile edersiniz?, Kimıldamıyayın da soğuktan donayım mr? Sebepsiz yere insan kımıldar mı? Ben de halimden wemhun değilim. Fakat ne yapayım? Beri oradan çıkardılar. Tiyatro di - rektörlüğüne götürdüler. Orada ifade. mi aldılar, Sonra bıraktılar. Pökat beni mahke. meye vereceklerini söylediler. “Görünmez kaza!, diye büna derler. Rusçadan çeviren Ferah FERRUH bir hal yapıldı çalışmıştır. Bir çok yeni eserler yap. mış olan belediye kasaplara mahsus olmak üzere suyu bol fenni bir hal de yaptırmıştır. Yolladığım resim bâlin iç kısmını göstermektedir, Yazan ve Çizen NE GLACAK Bu EMİEKETTE ŞE RIF DEĞİLMİ Y.Z | İSTEDiĞMIZ SEY Lüzumlu Telefonlar Yangın: ya LTDİSNEY 13 HAZİRAN — 1938 PAZARTESİ Hicri: 1357 — Rebiülâkar: 14 Güvenin Bai 19,43 Kİ 12,14 10,14 1943 21,43 2,08 İstonbul Için: 24242, Beyoğlu için: 44644, Kadıköy Için: 80020, Üsküdar İçin: #0025, Yeşilköy, Bakırköy, Bebek, Tarabya Yöyükdere,Fenerbahçe, Kandilli, Eren. köy, Kartal, Büyükada, Heybeli, Burgaz, Kınalı, için: Telefon muhabere memu. runa yangın demek kâfidir. Rami itfsiyesi: 22711 Deniz 38. 20 Meyazıt kulesi: 21996. Galata yangın Sıbhi imdad; 44998, Müddeiymumllik Elektrik Şirketi; Beyoğlu: 44801 » İstanbul: 24 40060, 200. eğ müdürlüğü: 24382, 78. Sular: İdaresi: Beyoğlu: 44753. beşiktaş: 40933. Cibali: 20222. Nuruosman niye: 41708, Üsküdar « Kadıköy: 40773. Havagazi; İstanbul: 24378, Kadıköy: 60790, Bayoğlu: 44042, Taksi Otomobili İstemek İçin Beyoğlu elbeti: 49084. Bebek ciheti: 36 « 101. Kadıköy ciheti: 60447, Denizyolları Istanbul ncenteliği: 24740. Karaköy; 42302. Pazartesi Töpbaneden 16,50 Mudanya, Bandırma Salı Tophaneden 9,30 İzmit, 16,30 Mudanya, 19 Karabiga, 20 Bandırma, Ga- latadan 12 Karadeniz, Sirkeciden 10 Mersin, Çarşamba Tophaneden 16,30 Mudanya, 20 Bandırma, Sirkesiden 15 Ayva. ık, 18 Bartın, Perşemhe Tophaneden 9,30 İzmit, 16,90 Mudanya, 20 Bandırma, Galatadan 12, Karadeniz, Cuma Tophaneden 16,30 Mudanya, 19 Karabigs, Sirkeciden 10, Mersin, Cumartesi Tophaneden 14, Mudanya, 20, Bandırma, Sirkeciden 15; Ayvalık, 18, Bartın Patar Topbaneieni 9; İiroz, 90,30 İzmit, Galaladan 8,30 Mudanya, 10,30 İz- mir Sâr, 12, Karadeniz, 2220 Mudanya, Yarın bareket edecek vapurlar; saat 9,30 da İzmite, 16,30 da Mudanya, 19 da Karabiga, 20 de Bandırma seferleri Tophaneden, 12 de Karadeniz Galatada, 10 da da Mersin *postası Sirkeciden kulkavaktır, W“zeler Ayasofya, Roma » Bizans, Yunan eserleri ve Çinili aret ve Sanayi Mözesi, Sıhhi Müze: zeler hergün sant 10 dan İf ye kadar açıktır.) sarnıçlar, " (Run Köşk, Askeri Müze ve Türk ve İslâm eserleri müzesi : Pazartesiden başka hergün saat 10 dan 16 ya kadar ve Cuma günleri 18 dan 17 ye kadar açıktır. Topkapı Mözesi: Hergün sant 13 den 16 ya kadar açıktır Memleket Dışı Deniz Seferleri Romanya vapurları Pire, Peyrut, İskender ? Cümartesi günleri 13 de Köstenceye; Salı günleri 18 de İtalyan vapurları; Cuma günleri sant 10 da Pire, Brendizi, Venedik, Triyeste, Avrupa Hattı Sitkeci Blasyon Müdürlüğü Telefon 23079 Semplen ekspresi hergün Sirkeciden sani 22 de kalkar ve Avrupadan geleni sanal 7,45 te Sirkeciye muvasalat eder, Konvansiyonu 20,30 da kalkar, 10,22 de gelir. Edirne postası: tlergün saat 8,00 de hareket eder, 19,33 de gelir, Anad.'u Hattı Nergün hareket eden şimendiferler: Saat 8 de Konya, 9 da Ankara, 15,15 de Diyarbakır ve Samsun, 15,30 da Eskişehir, 19,10 da Ankara ekspresi, 20 de Adapazarı, Bu trenlerden süzl 9 da hureket eden Ankara muhteliti Pazartesi, Çarşamba ve Cuma gönleri Haleb ve Musula kadar sefer etmekledir. MUNAKASA İLANLARI: » İnhisarlar idaresinin Karsta yaptıracağı idare binası İnşsatı kapalı zarfla eksilimeye konulmuştur. Keşif bedeli $3042 lira olan eksilime 16 haziran par şembe günü saat 3 de idarenin Kahataştaki levazım ve mübuyaat şubesinde yas pılacastır, GEÇEN SENE BUGÜN NE OLDU? * Atatürk şahsi servetini devlet hazinesine hediye etti, * Habeş kralı İtalya hükümetini dava ediyor, Fizik » cebir » hendese kimya-lisan Felsefe, Ticaret, Muhasebe, Bonka- cılık ikmal ve olgunluk dersleri; 'Türk- çe « İngilizce - Almanca - Fransızca; dört lisanla ihtiyacınız olan bütün ders lerden ber mektebin (o imtihanlarınada hazırlıyoruz: oODersler hususi olarak tek veya ayni derşte olan 1,2,3 kişivle gündüz her saat ve gecede veriliyor. 1914 senesindenberi usulü tedris ve mu- vaffakıyetile tanınan (Çemberlitaş kar- şısmdaki yabancı diller ve riyaziye kız» erkek okulu) bir kaç derste müşkülleri- nizi giderir, sınıfta kalmak korkusu br rakmaz. Bilenler ve bilmiyenler her za man kabul edilir. Haftada kaç derslâ zıraşa verilir. Orta mekteplerde lisana başlıyacıklar ve yeni sınıflarının dersle- rini güç bulacaklar içinde tatil gürel fırsattır. İstiyenler bütün sene devam e diyorlar, Tediyat haftalıktır. Direktö rü, Ziya Çetinkaya, istanbu! Radyosu 13 HAZİRAN — 1938 PAZARTESİ 18,30 pldkla dans musikisi, 19,85 çocuk lara masal Bayan nine, 19,55 borsa haber leri, 20 Grenviç rasathanesinden naklen saat ayarı, 20,02 Rıfat ve arkadaşları tara- finden Türk musikisi ve balk © şarkıları, 2045 hava rapora, 20,48 Ömer Poza tara- fından arapça söylev, 21 fasıl sar beyeti Ibrahtm ve arkadaşları tarafından, 21,45 orkestra, 22,15 ajans haberleri, 22,30 plâk- la solaler, opera ve operet parçaları, 22,50 son haberler ve ertesi günün (programı, 23 son,