Mazi İçinde Işliyen Bir Adliye Mekanizması PAZARTESİ 2g 105 HAZİRAN 1938 5 İstanbuk “Ankasi o Gaddesi TERİĞGRAF : TAN, İSTANBUL 24318, 24319, 24310 TELEFON : DÖRDÜNCÜ YIL — No. 1121 KURUŞ Yazan: Ahmet Emin YALMAN ahkeme reisi, şahit mevkiindeki polis memu- runa sordu: — Filân adam filân yerde 1934 senesinin filâ- nıncı ayı ve günü zabıtayı tahkir etmiş. Bu mesele- ye dair bildiğiniz nedir ? Şahit, saffetle cevap verdi : — Böyle bir mesele hatırlamıyorum. Aradan çok zaman geçti. Dört sene evvel sorgu hâkimine verilen ifadesi okundu. Bunun üzerine şahidin hâfızası biraz can- landı. Hayal meyal hâdiseyi hatırladı ve bir şeyler söyledi. İtiraf etmeli ki adliyemizin umumi işleyiş şekline bu hâdi. | se, bir misaldir. Makine bugünkü hayat içinde değil, izleri unutulmuş, silinmiş bir mazi içinde çalışıyor. Bu yüzden asıl hedefler kaybolmakla kalmıyor, adalet namına haksızlık bile BAŞMUHARRİIRİ: işlenmiş oluyor. Tıbbın ilk gayesi hastayı tedavi et- mek değildir. Hastalığın önüne geç- mektir. Adalet tevzli için bir meka- hizma kurulmasından ilk maksat ta suç işliyenlere ceza dağıtmak diye te- lâkki edilemez. Asıl maksat, cemiye- ti sarsıntılardan korumak, âhengi mu hafaza etmek. suç istidatlarını önle- mektir, Suç *eşkil eden bir hâdise karşısın | da kanunların icap ettirdiği tedbir- ler sıcağı sıcağına alınmazsa bu mak- sat nasıl tahakkuk edebilir ? . Mu- hitte suçun uyandırdığı ilk heyecan ve teessür geçmeden #daletin varlığı kendini belli etmeli, kati hüküm, hâ- diseyi derhal takip etmelidir. Böyle olursa suç işlenmesine karşı cank, ha- reketli bir fren kurulmuş olur. Öyle olmazsa adiyie makinesi verimsiz ve boşuna döner ve bazan hak hamına avaşlığın dayandığı iddia, yüzde yüz adalet, mutlak mânasile adalettir. Bunun için her şahit dinlenecek, her delil inceden inceye tetkik edilecek, müdafaa maksadile ileri sürülen her iddia karşısında tekrar tekrar mühletler verilecek... Talik işini ince bir sanat haline ko- Yan avukatlar da işe karışınca adalet ikatüre dönüyor. Sayısız kâğıt yı- ğinları arasına gömülüyor, boğulu- Yör. Hâkim, hâdisenin ipucunu ka- Şirıyor. 'Tomar teşkil eden dosyaları okumaya vakit ve imkân bulamıyor. | Sahitler dağılıyor, ortadan kaybolu- Yer, deliller siliniyor, hâdisenin te- Sirinden muhitte en küçük bir iz kal. Miyor. Ancak ondan sonra tam ve Mutlak adalet namına cansız bir hük- 'me varılıyor. Yüzde yüz adalet namma tutu- lan bugidiş, adaleti yüzde yüz fe- da etmek demektir. Eğer süratle hareket etmek, maddi delillerden xiyade hâkimin vicdani kanaatine dayanmak suretile varılan bir hü- kümde yüzde yirmi, otuz hatâ pa- Yı olabilecekse bunu seve seve gö- 36 almak lâzımdır. Çünkü her hö- dise hakkındaki karara senelerce #onra varan bir adliye mekanizma- #ında yüzde yüz hatâ vardır ve iç- timai ziyan vardır. aşka memleketlerde de adalet yavaşmış. Kılı kirk yarmayı İŞ edinirmiş.. Bize ne? Bizim başka ieketlere nisbetle bir imtiyazı- 2 Yar: Herşeyi aklım icabına göre PMâmıza engel yoktur. İnkılâpçılık yasamızın bir temel direğidir. adliye mekanizması sırf aklın İlmin icaplarına göre yeniden ku- Malı, günü gününe işlemelidir. zaevlerini ve tevkifhaneleri dol- Tan binlerce insanın çoğu suçlu a- dag andır. Adli hatâ ihtimali hakkın haya, alar ancak küçük bir kisim ında ileri sürülebilir, taat gu iddin da doğrudur ki suç- Va büyük bir kısmının önüne geçi- 'emesinde adliye mekanizmasında eşi yaslığın büyük bir mesuliyet his Vardır. Sonra mevcut sisteme gö- ine ölçülerimiz yalnız maddi de- Böredir. Kanunları bilerek, an- liyarak, delik taraflarını keşfederek, itiyat halinde suç işliyen, mal ve hây- siyete tecavüz eden birtakım şehir $a kileri vardır ki bugünkü ölçüler ve usüllerlâ bunları ele geçirmek müm- kün olmuyor. Diledikleri gibi, fena- lıklarına devam ediyorlar, mutavas- sıt sıfatile memurları iMfsada çalışı- yorlar ve kendi müşterileri lehine imtiyazlar, istisnalar yaratmaya uğ- raşmak imkânlarını arıyorlar. Yani yavaşlık yüzünden ve yalnız maddi delile göre yürümek sebebin- den adaleti seyyan bir hale koymak ve cemiyeti suça karşı tam bir süret- te korumak mümkün olamıyor. Böyle bir sistem içinde teferrüat dajma ana gâyeye hâkim olabiliyor. eçen gün bir dava dinledim. Senelerce evvel bir mahalle da kama, kavga almas. Komsu. | r sovüşmüşler, dovüşmüş vi edenler ayrı ayrı unsurlara mensup olduğu için mahallede devamlı bir zıddiyet havası da kalmış. Anglo Sakson veya İskandinav memleketinde böyle bir kavga olsa iş derhal oo saat mahalleye en yakın polis mahkemesine akseder. Tecrü- beli bir hâkim işe sebep olanı sezer, cezalar, fakat herşeyden evvel de ko- Bu komşuyu biribirile barıştırarak iç | timai düzeni kuvvetlendirmeye âmil! olur. Kavgadan senelerce sonra bir kav- gamın şahidini, delilini bulmak nasıl mümkün olur?, Tevzi edilen adalet- te ne tesir ve fayda kalmıştır? Sene- lerce sonra bir komşu kavgasile uğ- raşmak, vakit öldürmekten başka ne- dir? orra yavaş adliyenin başka bir felâketli tarafı var. Geçen gün mahkemede 12 yaşında bir yav- ru gördüm. Gözleri, zekâ ile ışıldıyor. İmkânını bulsa belki de yarının kıy- metli ve faydalı bir Türk vatandaşı olabilecek, Mahkemeye tramvaydan Askeri Heyetimiz Hatayd Türk Askerlerinin Inzıbatı Temin Iç Yakında Antakyaya Gideceği Bildiriliyı Heyetimiz Hatayda Muazzam Tezahüratla Karşılan: Halk: "40 Asırlık Türk Yurdu Esir Olmaz., Diye Bağır Türk ordusundan bir cüzütam: Muhafız kıtaatı İKTISADI BİR ANSLUS Gümrük Ittihadından|Ik'Türk Tayyaresi Uç * Almanya- Macaristan Türk Hava Kurumun Bahsediliyor Göring Bunu Temin İçin Sonbaharda Macaristana Bir Av Seyahati Yapacakmış Londrada çıkan News gazetesi ya- zıyor: Macaristanda Almanya ile gümrük birliği vücude getirmek için yapılan tahrikât göze çarpmaktadır. Bu cere- yanın başında bulunanların biri mâs bus Andrea Mecrer'dir. Mebus Huböy ile âyan azasından Baron Voy da ay- ni cereyanı takviye etmekte ve AL manya ile Macaristan arasında ikitsa- di Anşlus lüzumunu müdafaâ etmek tedirler. Avusturyanın Almanya ile birleş- mesi dolayısile Macar çiftçileri, yı- kımdan kurtulmak için Almanya ile gümrük birliğini temin etmek ve bu suretle Almanyanın iktisadi tazyikın 'dan kurtulmak lâzımgeldiğine inanı- yorlar, Nazist iktisatçılar, Macarista- nin, dört yıllık Nazi plânı dairesin- de topraklarını ekip biçmesinin ken- disine kazanç getireceğini anlatmıya (Arkası: Sayfa 10, sütun 3 de) ———————— 2 Beşiktaş Güneşle atlamak ve yaralanmak yüzünden gelmiş. Mahkeme reisi sordu: — Nerede oturuyorsun? Çocuk cevap verdi ; — Cami avlularında yatıyorum. Babam hapse gidelidenberi evim yok. Belki de hassas ve süratli bir su- rette işlemiyen adliye mekanizması yüzünden bir adam hapse atılmış. Ge riye kalan ailenin geçinme imkânını arayacak bir içtimai yardım kapısı yok. İşte bu yüzden sokağa dökülen zeki ve afacan bir Türk yavrusu var ki çekirdekten suçlu namzedi diye yelişmeye gözgöre mahküm ediliyor. Böyle yükler altında, böyle noksan lar ve boşluklarla daima birkaç sene geride işliyen bir mekanizmaya ada- let mekanizması dersek kendimizi al datırız. aziyi silmek, tasfiye etmek, yeniden başlamak bir zaru- rettir. Bir taraftan hapishane siste. mimizin kifayetsiz hali, bir taraf- tan mahkemelerimizin uzak sayı- lan bir mazide işleyişi bakimından lArkası; Sayfa 4, sütün 5 del) Berabere Kaldı İzmirde Güreşte Tekirdağlı İle Kara Ali de Berabere Kaldılar Dünkü Beşiktaş - Güneş maçından bir sahne (Yazısı spor sayfamızda) İDEAL BÜRO Bu kitap büroların iş çıkarma irin tırmak için ameli bir kitaptır. O size az rafla çok iş nasıl çıkarılabileceğini göster Bu kitap fena ve yanlış büro usullerinden zi kurtarmak için yazılmıştır. TAN Matbi sında Fiyatı 50 Kr ren am ela Müzakerelere Bugün Başlanıyoı Antakya, 12 (4.â.) — Anadolu Ajansının husus habiri bildiriyor: Genelkurmay İkinci Başkanı Orgeneral 'Asım Gi zün reisliğindeki heyetimizi hâmil bulunan hususi bugün saat 15 de Payasa vardı. Orgenerali karşılı üzere Hataydaki Fransız delegesi ve Fransız ki kumandanı olup dün albaylığa terfi eden Kole il. #akya Başkonsolosumuz ve İskenderun Konsolos Payasa gelmiş bulunuyorlardı. Payasta bir asker ihtiram resmi ifa etti. (Arkası: Sayfa 10, sülüs Türk Tayyareciliğinde Bir Dönüm Noktası: t Hava Kurumunun ilk Türk tayyaresi monte edilirken Türk Hava Kurumunun Nuri De-|muvaffakıyetle tecrübe uçuşu mirağ ve mühendis Salâh Alan fir-İtı. Türk havacılığın haricin masına sipariş ettiği Türk tipi mek-İnetine muhtaç kalmaktan kur tep tayyarelerinin birincisi dün sabah (Arkas: Suyfa 10, sütür Beyrut Fransanın | Kuvvetli Denizüsl rinden Biri Oluya Londrada çıkan News gazetesi yazıyor: Lübnan Cümhuriyetinin hükümet merkezi olan Be lirsanının genişletilmesi ve gizli tahkimatın tama; ması üzerine Fransanın en kuvvetli deniz üsler biri olacaktır. İnşaat iki senedenberi devam ediy Fransa bahriyesi, son zamanlarda eski plânlara yenilikler ilâvesine lüzum görmüştür. Fransa, yakın zamana kadar, an-|tile kuvvetini kat kat artır; sak garbi Akdenizde kuvvetli üsler) Fransa Berutta yerleştirece sahibi idi. Onun bir de şarki Akdei | nanma ile Italyan müstemlek nizde kuvvetli bir deniz üssti sahibi İlan Libya'yı, yine Italyanın olması, bir deniz devleti olmak sıfa-| TArkası: Sayfa 10, söke