7 Haziran 1938 Tarihli Haber Gazetesi Sayfa 3

7 Haziran 1938 tarihli Haber Gazetesi Sayfa 3
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

OYSUZLUK. — Sanatin &oy- suzlaştığından bahsedip duru- yörlar. Doğrusunu istermisiniz? &a- natkârı “piç” tasavvur etmek dahâ ho. şuma gider. Babasını da, anasını da bilmiyen, hiçbir maziye bağlı olmıyan, tamamiyle hür, istediği yerde konak. yan bir adam... — Yayını bir tuhaf geriyorsun, bu- nu sana kim öğretti? — Yayı nasıl gerdiğime ne bakar. sm? okum hedefe varıyor mu, ona bak. Kimseden görmedim, böyle ger- meği kendim buldum. — Yayın herkesinkine benzemiyor; bu sana kimden kaldı — Bana miras bırakacak kimsem yoktu, Nem varsa kendim yaptım. Ama İnsanlarm çoğu, okun hedefe varıp varmadığına deği! de ancak ya. ym usuliyle gerilip (gerilmediğine, kimden kaldığına, nereden almdığma bakıyorlar. Bittabi dünyada babasız ,anasız in- san yoktur; “piç” tabiiyecilerin değil, ancak hukukçuların, yani mevzuata bağlı olanların kabul ettiği bir tabir. dir. Aranınca her çocuğun anasıda bulunur, babası da, Bunun gibi her sanatın da mazide bir kökü, bir örne- ği vardır. Fakat sanatkârm bunu bil. memesi daha hayırlıdır. »i $ ERAM, — Alamanca bilen bir adama sormuşlar: — İfadel meram edecek kadar ala manca nekadar zamanda öğrenilir? — Meramma bakar, demiş. Eflâtun Bibi bir adam gelse de merammı ifa- de edecek kadar türkçe öğrenmek is- tediğini söylese, ne yaparsınız? Mehmet Akif'in nazmnımn, Ömer Seyfedâin'in opesrinin selisliğinden . bahsedildiğini duyunca hep bu hikâ, #ikirleri nedir ki Sonu söylemekte de zorluk çeksinler? Boileau: "İyice kav- Tanılan gey, kolayca ifade edilir, de- miş; onlar da pek kolayca kavradık- ları, herkesin pek kolayca kavrıyaca. Bi şeylerden bahsettikleri için bunu Sade, düzgün, açık bir dille ifade ede- biliyorlar, İki türlü sadelik vardır: biri, zaten #ade olan şeyleri sade bir tarzda an- İâtmak ki bu bir meziyet sayılamaz, ancak aksi bir kusurdur; öteki, zaten Mide olmıyan şeyleri - mahiyetlerini P yavanlaştırmadan . sade bir tarzda anlatabilmek ki bu, binde bir İeuharrire nasib olan bir kuvvettir ve hic şüphesiz en büyük meziyettir. e» YİR. — “Şiir ölüyor, şiir öl dü!...., diye bağırıyorlar. Hem her taraftan: şarktan, garbdan, Şiir, birtakım muayyen mevzular fi- e müzyyen kalıblarla söz söyle. Mtkse bu, mütemadiyen ölüp mütema- Yen dirilir. Her devir, kendinden ev- ri i devirlerin kurduğu şiir âlemine TR isyan eder, onu devirir, yerine Üai isteklerine uygun olan bir şiir i kurar, yı Yür, insanların Bislerini “hayalleri, ; Sikirlerini ahenkli sözlerle tesbit Mi demekse bu, zannederim, in. a €sas arzulardan biridir ve öl- ine imkân yoktur. Ancak her dev. tiirini arayıp bulmak lâzımdır, Mü Yretten kaçmanlar, şiirin ölü- kaş, ağlamağı daha kolay buluyor. de FF Nurullah ATAÇ Benzin yeniden — Ucuzlatılacak Sişegi 72,5 kuruş lacak ve Zi keli benzin fi. kiş yeniden indirilmesi etrafında Yapmaktadır. Üç gündenberi şehrimizde bulunan, Atisan Taleon Faleron Şimnasyomu talebeleri dün saat 12 de Taksime giderek istiklâl âbidesine çelenk koy- muşlardır.Misafir talebelerin bu sırada hep bir ağızdan istiklâl marşımızı söyleyişleri, Türk - Yunan dostluğu bakımından ehemmiyet ve dikkatle kaydedilmeye değer bir hâdisedir. Talebeye başkanlık eden Jorj Kiryagis, ŞEHİRDE vE Dumana mani aletler Bütün vapurlara ko- nulmasına müsaade edilecek mi ? Vapurların bacalarından çıkardıkla. rı dumanlar, bilhassa köprü iskeleleri. ne yanaşık bulundukları sırada köp. rüden gelip göçenleri fevkalâde iz'aç etmektedir. Deniz ticaret müdürlüğü bu bali görerek vapurlar köprüye ya- naşıkken oğak fayrab etmelerini me- netti, Fakat, bu tedbir, halkın duman. dan rahatsız olmasını bertaraf etme- ye kâfi gelmedi. Bunun için, Avrupada birçok miles. #eseler tarafındar ve tatbik 6- dilen duman çıkarmaya mâni cihazla- HR Yapılar afla He te rabeeine Ke mürlerden hâarlolati dumanı eritefek ve alez vazifesi gördürerek kömürün randmanını arttırmakta olduğu için bütün vapurlarımıza bu cihazlardan konulmasma prensip itibariyle karar verildi. İlk defa Şirketihayriyenin 6$ numaralı vapuruna konülan bu ciha. zm geçen gün yapılan fenni tecrübe- leri hakkında deniz ticaret müdürlüğü fen heyeti bir rapor hazırlamıştır. Bü rapor iktisat vekâletine gönderilecek ve vekâletin vereceği karara göre bil- tün vapurlara bu tesisatın konulması İşi nihaf karara bağlanacaktır. Ancak, faydaları tahakkuk eden bu âletin beheri 1500 liradır. Bunları sa, tmalmak için harice mühim miktarda para çıkarmak iktıza etmektedir. Hü- kümetin para muvazene ve kıymetine bu kadar ehemmiyet verdiği bu za. manda duman çıkarmamağa mahsus âletler için harice binlerce Uranın çıkmasına müsaade edi etmi; belli değildir. z e Bunun için, alâkadarlar bu âletin memleketimizde yapılması kabil olup olmadığını tetkik stmektedirler, mn / jTuzlarmızı ihraç için Bir müddettenberi Fransada bulu. Dan inhisarlar idaresi tuz ve müski- rat işleri müdürü Cavid dün gelirimi. Ze dönmüştür. Tuz ve müskirat işleri müdürü Fransada içki ve tuzlarımızın harici satışları ile meşgul olmustur. Haber aldığımıza göre, tuzlarımızı merkezi ve gimali Avrupa memleket- lerine satmak üzere yeni bazı anlaş- malar yapılmıştır. Şirketi Hayri- yenin yeni vapurları 76 ve 77 Temmuzda sefere başlıyorlar Şirketihayriyenin Hasköydeki fab. rikasında yapmakta olduğu ikinci kü- çük vapur bu ay içinde bilmiş olacak. tı, Fakat 76 numarayı alan bu vapu- run kazan inşaatında Jüzumu kadar mütehassıs usta bulunamadığı için bu iş bir müddet gecikmiştir. Bu itibar- la 76 numara, ay Sonuna doğru hazır olacak ve temmuz içinde de sefer a. lacaktır. Şirketin 76 numaradan biraz sonra inşa etmeyo başladığı 77 numaralı sraba vapuru da gene bu ay sonunda kini re.başlıyacaktır. 77 numaralı vapur diğerlerinden daha küçük kıt'ada ya. pPılmıştır. Bu itişarla Üsküdarla Ka- bataş arasında çalışan diğer vapurla” ra yardımcı olarak bu iki iskele ara. sında işliyecektir. Çünkü, son zaman- larda iki sahil arasında araba ve eş. ya nakliyatı çok artmıştır. Bundan dolayı mevcut vesait kâfi gelmemek- tedir, Kaldı ki, Yalovaya araba va - purları işlemeye bazladığı zıman bu kifayetsizlik daba bariz bir hal ala - caktır. Şirketihayriye bunu düşüne «- rek-T7 numarayı yaptırmıştır. Eski Haliç vapurlarından bir tanesi bozu. larak yapılmış olan yeni sraba vap - Tünun su kesimi de en sığ yerlere ya- maşmağa müsait bir vaziyettedir. Bu itlbarladır ki, 77 numara icab ettikçe Boğaziçinin muhtelif yerlerine eşya nakliyatında de kullanılacaktır. Arsba vapurlarınn Yalova postala. TI bu aym on birinden itibaren başla- maktadır, Şimdilik cumartesi ve pa. zartesi günleri olmak Üzere haftada iki vapur gidip gelecektir. Cumartesi günleri saat yarımda bir vapur şehrimizden kalkacak, Yalova- dan akşam saat on sekizde kalkacak- tır. Pazartesi sabahları saat 6,5 da bir vapur kalkacak, akşam 185 da döne. cektir. Yalovaya araba vapurları rağbet gördüğü takdirde Şirketihayriye esfer müddetini haftada fiç güne çıkaracak- tır. Ni 4 tamamla süfasla, Tonton amca Ressam MEMLEKETTE ie mağ i ii öbidede bir nutuk söylemiş ve bilhasi Ni tarafından atılan dostluk tohumla dostluk rabıtalarını bilfiil göstermek Çelenk koyduktan sonra muhtelif me gün öğleden sonra memleketlerine m Emniyet memurları Hayat sigortasına girecekler Ankara 7 — Emniyet İşleri umum mü. dürlüğü tarafından hazırlanan yardım sandıkları nizamnamesi Devlet Şürasma verilmiştir. Bu nizamnamenin bir maddesine göre bütün emniyet memurları sandık tara- fından sigorta ettirilecektir. amaaan Zelzele feiâkeltzede- lerine yapılan yardımlar Vali ve Belediye Reisi Muhiddin Üs. tündağdan şu mektubu aldık: “Sultanahmette üç senedir yapılmakta olan hafriyatı himayesi altma almış bu. Heran Tsnçyalrkâğit farikatifi Mister (Davit Russell) den aldığım bir mektupta memleketimizdeki son zelzeleden çok mü. teessir olduklarını yazmakta ve felâket. zedelere ufak bir yardım olmak üzere re. isi bulunduğu (o “Valker Trust, namma benim vasıtamla elli o İngiliz liralık bir çek göndermektedir. Para, tahsis masrafına sarfedilmek & zere, Kızılaya gönderilmişir. Memleketimizin uğradığı büyük acıya İştirak etmek dostluğunu gösteren bu zat İle mensup olduğu teşekküle sayın gaze- tenizle açık teşekkürü zevkli bir vazife bilirim.,, Çorumda leberriler Çorum, 6 (A.A) — Kırşehir zelzele felâketzedeleri için vilâyetimiz yardım komiteleri faaliyetine devam etmektedir. Yalnız şehir ve kasabaalr halkına mün- hasır olmak üzere bugüne kadar teberrü. at yekünu 4000 lirayı geçmiştir. Bu mak sat uğurunda İskilip o halkevi bir müsa. mere verdi. Çorum halkevi de bir piyes hazırlamaktadır. Deniz Ticaret Müdü- rünün tetkikleri Deniz ticaret müdürü Müfid Necdet vekâlet tarafından vukubulan davet ü- zerine Ankaraya gitmişti. Müfid Nec. det Ankarada iktısat vekfletiyle ida- renin yeni mali sene bütçe ve teşkilât işleri üzerinde temas ederek oradan Mersine gitmiştir. Mersin limanının inşaat vaziyet ve ibtiyaçlarını ve bu. rannı ticari ahvalini tetkik eden deniz ticaret müdürü oradan Zonguldak )i- manma geçmiştir. Müfid Necdet, Zongulda limanında da ayni suretle tetkikatta bulunduk - tan sonra şehrimize dönecektir. 4 “her iri milletin büyük şahsiyetle- nı üzerinde o yürüyerek aramızdaki için geldik.,, demiştir. ktepleri gezen Yunanlı talebeler bu üleveccihen hareket edeceklerdir. Haber'den Tarihe Aârabaya dair Tramvaylar ve otomobillerle oto * büslerin karşısında İstanbulun binek arabaları, kupalar, landolar, faytonlar ne oldu, nerelere hicret ettiler, nesil- leri hangi köşelerde çürüyüp yok ol. makta? Geçen gin bir fayton gördüm içine tepeleme yoğurt tenekeleri yüklen- miş! Mektep ve atölye olmuş konak, tü. tin deposu gibi kullanılan sahilhane, yoğurd taşıyan fsyton derd ortakla- rıdır... Pek yakında bir gün gelecektir ki, at, şehirdeki yük hizmetinden, ha- mallıktan da kurtulacaktır. Yalnız bahçıvan, çiftçi ve asker kalacaktır. Fayton, landon ve kupa, bize Avru. padan gelmişti. Daha evvel Türkün binek arabası Koçu idi. Lehçei Osmani bu kelimenin Koşü- dan bozma olduğunu söyler. Tahtre. van biçiminde kapalı bir arabaydı. Bu gün nekadar yazıktır ki Türk ve islâm eserleri müzesinde bir Koçu örneği gör mek mümkün değidir. On sekizinci asır şairlerinden Atıf, divanında, devrinin namir vezirlerin - den ve şairlerinden İzzet Ali paşanm al çuha döşeli ve tavanından altm toplar sallanan gayet güzel bir Koçu- sunu şu beyitlerle tasvir ediyor: Zehi gerdüne kim aksetse hüsnü çeş. mi insâne Temâşadan dönerler dideler mir'ah hayrâne Mürettep seb'ayı seyyarev eş zerrin toplarla, Müşbik heyeti matbuası gerdünü dev- röne. Nedem ki olsa rengin çuhâm surh ile püşide Balalsa dikkat ile bensemez mi kasrı mercâne, Yine rif'at süvar sahibi İzzet ile Atıf Çekildikçe dü es” ile devletle sahnı meydâne! Silâhtar Fındıklılı Mehmet ağanm tarihinde de eski Türk arabalarma dair çok güzel bir kayıt vardır. Fın. dıklılr, tarihinin birinci cildinde dör- düncü Mehmedin Vezirköprülü oğlu Ahmet paşayla beraber Lehistan sefe- rine giderken gözdesi kadmlardan Ra. bia Gülnüş'u da gümüş bir araba İ- çinde beraber götürdüğünü söyler. Hattâ yolda, Sucular diye anılan yere kondukları zaman,birkaç gündenberi yağan yağmur, gök gürültüleri ve yıl. dırımlarla fevkalâde şiddetlenmişti. Yollar balçık ve bataktı. Ağırlıklar yollarda dökülüp kalmıştı. Bu arada padişahın ağır otağı taşıyan araba- lar da vaktinde gelmediğindenğ dör « düncü Mehmed Kamçı suyunu gectik. ten sonra Köprü köyünde gözdelerin- den ikinci vezir Musahip Mustafa pa. ganm obasına, inmişti. Defterdar Ah- met paşa Otağı hümayunu getirmek üzere geri döndüğü vakit, haseki sul- tanm gümüş arabasınında balçığa saplanmış olduğu görmüş, hemen ken. di altındaki güzel bir binek atmı da arabaya koşarak çekip kurtarmıştı. Dördüneli Mehmedin, Boğaz gezin - tileri için yaptırttığı nefis bir kadir- ga, bugün deniz müzemizdeki eserle. rin içinde en kıymetli bir parçayı teş. kil etmektedir. Sevgilisi içn yaptırttı- ği gümüş araba ise kimbilir ne olmuş. <Lâtfen sayfayı çeviriniz) Reşat Ekrem KOÇU, (dem ili dk mii

Bu sayıdan diğer sayfalar: