8 HAZİRAN — 1988 Hayata daie Renkler, kokulai ERKESİN bizim gibi olduğu: nü, kendimizde memnuniyetle İ veya Üzüntüyle gördüğümüz bir halin muhakkak başka kimselerde bulundu. gunu sanmak oldukça tehlikelidir, bi- zi. acele ve yanlış hükümlere sevkeder. En fenası da karşımızdakinin o hali kendisi için kabul etmemesini ya ga. rib, bilkatte iyi veya fena sayılacak müstesna bir varlık olmasmdan, ya- kut samimiyetsizliğinden geldiğini id. diaya kalkarız. İyisi mi, bahsettiği. miz her haletin ancak kendimiz için doğru olduğunu İleri sürmeli; hiç bir insan oğlu bu dünya yüzünde tek ol- mıyacağı için kendimizle beraber daha birçoklarını da söylemiş oluruz ama bu nokta İlzerinde ısrar etmemeli. Ben çocukluğumda da, gençlik yıl. larımda da tabiatın renk gibi, koku gibi nimetlerinden pek hoşlanmazdını ; höşlanmazdım değil de onları aramaz- dım. Kafamda birtakım mücerredatın kaynaşması, sularda, renklerin oyu. nunu seyredip bahçelerde türlü çiçek. lerin biribirine karışan kokularını iç- meğa tercih ederdim. Gerçi Nef'inin: “Yaraştı ol kadar mevc.i müselsel abe kim vermez — Bu hüsnü zülti pür. ham sine.i siminberan Üzre,, beytini ötedenberi çok severim; fakat serin serin biribirini takib eden o dalgacık- ları denizde veya havuzlarda değil, an. cak şairin sözlerinde arardım. Renkleri, ihtiyarlıkta değilse de, büsbütün de genç sayılmama imkân kalmıyan bir yaşta, yani otuzumu bir hayli geçtikten sonra bir akşam An- kara'da, güneşin battığı saatte keşfet- tim. Toz penbeden en koyu ala; görü. iyor mu, görülmüyor mu, pek belli olmıyan en açık maviden bir hayal ol- duğuna bir türlü İnanamıyacağmız kesif, mevileşmiş bir mora kadar gi. den 6 renkleri... Anadan doğma kör. lere il ibire, açiliverse 8 dururuz; ölü 6 akk üstü duydu. Zum sövinçli hayret de hiç şüphesiz öyle bir şeydi. Etrafımdakilere: “gö- ke baksanıza! görüyor musunuz? bu harikulâde manzara dururken başka #eylere bakılır mı?,,- diyeceğim geli. Yordu; fakat bu sözlerin, o zamana kadar gözlerimin kapalı olduğunu iti, raftan başka bir manası olmıyacağını düşünerek sustum, Kokuları çok daha sonra keşfettim. O; ne gün, rasıl oldu bilmiyorum. Ken- dimi birdenbire, kırk yıldır bütün gü. 70) kokuları severmiş, ararmış gibi hissettim. Hatlar, renkler, kokuler.. Artık tabiatla barışmağa, onu anla- Mağa, onu kabul etmeye başlamıştım. | Kimbilir? belki bir gün geleeck, bin bir türlü sesin birleşmesinden herhal. de hâzrl olan büyük, canlı besteyi de duyacağım! Şüphesiz, bu zenginlikleri tâ küçük Yaşlarındanberi tadanlar vardır. Fa. Katı ne yalan söyliyeyim ? onların pek Sok olduğunu sanmıyorum. Bana öy- Beliyor ki dış âlemi kavramak, o. hun lezzetlerini tadmak ancak biraz Yaşlanmış, İç âlemleri az çok genişle- . dar kimsâlerin harcıdır. Yalnız o ka, da değil; herhangi bir nimetin ne büyük olduğunu takdir etmemiz » ondan mahrum kalmak korkusu. e lâzımgelmez mi? genç. Oo de, bizler gibi, bütün o renkleri gö. ali bütün o kokuları duyuyor; fa- arı göremiyecekleri, duyamıya. et; ATI günü hatırlarına getirmedik. Bee bütün tadını tadamıyorlar. arana hassasiyetin fazlalaş- İle acaba yine bu, mahrum olu. Midiy> k korkusunun © bir lütfu değil Nurullah ATAÇ © yil ağ Bana hastahaneleri | kilap tanbul *snaf cemiyetleri yardım teş Olan ir tarafından Cağaloğlunda kurulacak Hast astar enin tenzimine başlanmıştır. m açılma merasimi 30 ağustos Mina günü yapılacaktır Fakat —.—— — Galatasaraylıların kendi aralarında lâv yenilirken ve pilâv yenildikten ŞEHİRDE ve Ba “tarihi ve meşhur” saydılları senelik sonya âhideye orlank konulur MEM Galatasaraylıların ! Pilâvı Dün senelik toplantı samimi bir hava içinde yapıldı Galatasaray lisesinde okumuş (genç, ihtiyar yüzlerce Galatasaraylıyı, senede bir defa hep bir araya toplamak, ve eski günlerin tatlı hatıralarını yadelmek için, birkaç senedir bu mevsimlerde yapılan ardan dördüncüsü, dün Galata. de, yapıldı. buldan değil, memleketin Yalnız İst muhtelif yerlerinden birçok genç ve yaşlı Galatasaraylı bu toplantıya gelmişti. Bu yıl, 70 şinci yaşına basan — bu kıymetli irfan müessesemizin ilk mezunlardan €3. ki büyük elçi o Salih Münir (paşa) gibi çok yaşlı Galatasaraylılar da © binlerce sen arasında göze çarpıyorlardı. Bü se etirla merhem esnerak Ceva mevcut olmayışı göze çarptyoz ve bütün Galatasaraylılarm kalblerihe hüzün v& riyordu. Sabahleyin saat ondan itibaren mek- tebin bahçesini doldurmağa — başlıyan Galatasaraylılar eski sınıflarına, ve ak. İnhisar maddelerinde ucuzluk Yeniden ucuz cigara mnevileri hazırlanıyor inhisarlar idaresi mamulâtının ucuz. latılması hakkında programa konulmuş olan maddelerini tatbikatı önümüzdeki aylar içinde bitirilmiş olacaktır. İdare bu işe piyasaya ucuz o cigaralar çıkarmakla başlamıştır. Yeni bazı ciga- ralar daha o hazırlanmaktarlır. Harman tecrübeleri biter bitmez imalâtına başla. nacak olan bu ciğaralarda her (keseye elverişli fiyatlarda (o olacaktır. Bundan başka, barut ve av malzemesi | fiyatları da vüzde on beş nisbetinde (o ucuzlatıl. mıştır. İnhisarlar idaresinin şarap, vermut ve kör fiaytlarında da yakında ehemmiyetli nisbetle'de tenzilât yapacağı anlaşılmak tadır. Hafif alkollü içkiler üzerinde yapı. lacak olan bu tenzilât piyasada rekabeti mucip olacaktır. Çünkü, buna karşı hu- süsi âmiller de fiyatlarını indirmeüe kal- kacaklardır. Diğer taraftan hükümet, memleketimiz de imal olurmuıyan bazı içkilerin gümrük resimlerini indirmeğe karar o vermiştir. Bunların yeni tarifeleri gümrükler ve ir. hisarlar veköletinde hazırlanmaktadır. ranlıklarına göre gruplar teşkil ediyorlar, orada, çocukluk günlerinin geçirildiği | bahçelerde, eski hatıralar canlandıkça, ! yaşlı yaşlı koca adamların, biribirlerile | çocuk oyunları oynadıkları oluyordu. Öğleye kadar, vakit böyle geçti.Öğle ü- | zeri, bütün kalabalık konferans salonun. da toplandı. Burada yaşlı ve genç birçok hatipler nutuk söylediler. Galatasarayın mazisinden, Galatasaraylıların inkılâba | bağlılıklarından o baksedildi ve bu sene İ velat eden Galatasaraylılarım ruhu için bir dakika sülüttan sonra yemeğe gidi. di. Galatasırayın pilâvı büyük bir neşe nz de yendi, sonra bir ei daha bah. yı uk, a açik bi Kö“ iie bül dok güzel ik çelenk, Cumhu, tiyet âbidesine götürüldü. Çelenk âbidenin önüne konduktan sop. | ra, bütün Galatasaraylılar hep bir ağız- dan İstiklâl marşını söylediler ve üç de- fa (sağol) diye bağırdılar. Merasim de bü suretle nihayete erdi. Dünkü merasim dolayısile Galatasa. raya başvekil Celâl Bayar $u telgrafı yol. lamıştır: “Davetinizi memnuni; şekkür tdörim. Bu zevkli günde aramada ! bulunmağı çok arzu ederdim Sizlere güzel | ve neşeli santler dilerim. Başvekil! Celâl Bayar | Galatasaraylı olan gümrük ve inhisar- lar vekili Ali Rana Tarhan da şöyle bir telgraf yollamıştır: “Kıymetli feyiz ve terbiye kaynağımı. za toplanmış bulunan bütün Gelatasa. rayhlari saygı ve sevgi ile selâmlarım. Rana Tarhan Elektrik şirketinin son faturaları İstanbul Elektrik Şirketi son defa 5- larak faturaları kendi namına tevzi et- miştir. Şirket zamanına ait olan cere- yan sarfiyatından mütevellit bulunan alacaklar bu şekilde şirket hesabına tah sil edilecektir. Fakat hâlen yapılan sar. fiyatın tutarı muvakkat idare tarafın- dan tahsil olunaçtıktır. Tonton amca. maymunun mukallid! pilâvları | maktadır. dün yenmiştir. eli mayalar. Tafsilâh diğer sütunlarımızdadır. Resimler pi. LEKETTE iki senelik yo! programı Bu sene 250 bin lira harcanacak Belediye bütçesinde bu sene mevcut o- lan tahsisatla şehir içinde ve dışmda in. şa edilecek ölan bütün asfalt yolların i. hâleleri bugünlerde yapılacaktır. Bu seneki bütçede beton asfalt yollar için 325,000 liralık tahsisat bulunmakta. dır. Bu paranın 125.000 liralık kısmı yol- lann bu sene yapılacak tamiratına ve noksanların ikmaline ayrılmıştır. Bu va. ziyete göre bu sene yeniden 250.000 li. ralık yol yaptırılacaktır. Belediye şehir dahilindeki yolların kısmen asfaltlanması için yarım milyon lira ile tahakkuk ede. cek bir proje hazırlanmıştır. Bu © proje- nin muhteviyatı iki senede tahakkuk e. decektir. Bunun için bu sene olduğu gibi 939 senesinde de bütçeye 325,000 tiralık tahsisat konulacak ve bunun 125.000 li. rast mütemadi tamirata mütehaki kısmı da esas yeni yollar yapılmasına sarfedi.. | tetektir, Bu. sene yapılacak. «başında köprünün Karaköy başından Tophanede yolcu salonu önüne, Eminönürden Sirke» ci ve Ankara yokuşu yoluyla vilâyet ö. nünden Beyazıda ve Tünelden Taksime kadar olan yollarım asfaltlanması bülun. Eminönünde faaliyet Belediye meydanı süratle açmağa çalışıyor Belediye, Eminönü meydanının açil ması işinde evvelce hazırlanan projele- rin sırasını bir taraftan takip etmekle beraber, diğer taraftan malını derhol satmak istiyenlerle de istimlâk kanu- nun verdiği hadler dahilinde pazarlığa girişecek ve satın aldığı emlâki derhal yıktırmağa başlıyacaktır. Bu suretle E- min önü meydahı muhtelif noktalardan ve süratle açılmağa başlayacaktır. Belediye, Eminönü meydanında en son yıkılacak #da olan Singer saat şir. ketinin bulunduğu Eminönü hanı ya nındaki Bektaş hanın: satın aldıktan sonra bunun yanındaki diğer hanların sahipleriyle temasa geçmiştir. Diğer taraftan Eminönü kemerinin cephesine düşen tek katlı dükkânlar ve binaların sahiplerinden belediyeye müracaat e- denler çoktur. Bunlarla da temasa ge- silmiş bulunmaktadır. Belediye takip edilen bu usul sayesin- de Eminönü meydanının açılması için sarfedilmesi lâzım gelen zamanı bi: se. neye yakın bir müddet kıssltmış olaca- ğı kanaatindedir. dtaber'den Tarihe Küllük “Çubukçu zade,, diye bilirdik, bazan da memleketine nisbetle “Kesriyeli,, der- dik, meğer kendisi isminin başma gelen bu iki kelimeyi de sevmezmiş, soyadı ka. nunu ile adının sonuna bir O“Akozan,. taktı. Bir şarkısında: Yaş uzar, gönül kocalmaz: Elem ihtiyar içindir, Ben o bülbülüm ki herdem... Ötüşüm ba. har içindir! Sıtkı Akozan, bilmeni ("Kervan,mın göçüp gittiğine yanar mi? “İleri Geri, a- d&mdaki kitabı, pek o kadar aranmaz $â- nırım, Fakat o muhakkak ki Sıtkı Ako. zanın “Küllüknâme,, si, çok kıymetli bir tarih vesikasıdır. Sıtkı Akozânın â. dımı edebiyat tarihimize geçirtecek olan bu bir formalık şiir kitabıdır. Şair “Küllük,, denilen yeri eserinin ba. şında şu satırlarla tarif ediyor: “Haritaya göre Küllük, Muğla tarat- larında bir limanın adıdır. Fakat bizim bahsettiğimiz o Küllük değildir. İstanbul da Küllük, Beyazıt camiinin türbe kapı- besi dışında, körfez şeklinde ve bahçem. si bir yerdi. Burası Beyazıt semtinin mü. tevazi fakat çok güzel bir köşesidir. Bil- ala ie minleketin bik Gİ Ve si adamlarının uğrağıdır. Bu köşenin üç adı vardır; Muallimler bahçesi, oakademi, Küllük; en meşhuru Küllüktür. İşte bu yazı onun bir hikâye ve hatırasıdır.,, Sıtkı Akozan o Küllüknamede pek se. vimli ve zarif bir şair olmuştur: Sanmayın âvdre o bülbüller gibi güllük- deyiz, akşam sabah küllükteyiz! Biz yanık bir kor gibi Bunda haccil'ekbere verdi karar İbnül' emin, Bunda takrir etti ilmünnis ezber Mük- rimin, Bunda almıştır Melül Rıfkı icazet payesi Ey Habib'im, şire kurban olma İsmail gibi Gelmiyor dertli Fıratın böyle sözlerle dibi Bâyezid hotzu gibi taşdıkça söyler Kırtı, . pil Takdı Kudsi arkadan Şeylana bir kollâyi zl Erguvanlar her sabak genç başlara sün. bül döker, Çallı İbrahim güler Gölgelerde jwrçasız bir Etmesin dostlar sakın Ekrem Reşit'en intizar, Reşat Ekrem yazar, Sıtkı Akozanın bana yazdırtmak iste- diği esere, bence Evliya Çelebi üslübile başlamak lâzımdır: tik bahçesi mesiresi . camii Ba. yezidi veli çor payei eflâke ser çekmiş bir kubbei müdevveri âlidir, gayet ruha. niyetli bir camidir. Önünde cenret &sâ esmar ve eşcarı günâgün ile müzeyyen o Tan bahçede bu eşcarın zıllü himayesinde nice Âdem sayedar Oolupcan sohbeti ederler. Şuera ve zurefa yeridir. Küllük denilmesi, Aslı için yanan Keremin kü lünü burada savurduklarındandır. Bük bülleri çoktur. Mükrimin Halil meşhur Caferoğlu masalını yazmağa burada baş. lamış ve bin bir fasıl (oüzerine on yılda burada tamamlamıştır. Reşot Ekrem KOÇU Küllüğün tarikini birgün A A MAŞ VAM YMM Şar A ANN ŞE MAŞ AP MİND w