24 MAYIS — 1938 — HABER — pop. o o 5 RI KEOVBOYLAR DIYAR "YALIS UALTIDDISNEV 7 7 77) i R/SI TABANCA ir JSONUDA Bi Kr AV EE ETE ER EN Ya RAPORLAR YAZMA SENDE TABANCA ca KULA - ES ŞERiFE Nİ b Aziz okuyucu, ben eminim ki hayatta bir gün gelmiş size de küfretmişlerdir. Meselâ sabahleyin evinizden çıkarken, dünyanm en dürüst bir insanı olduğu. nuz hakkında bir kansat besliyordu- nuz. Fakat bu sırada karşınıza bir di- lenci çıkmıştır. Siz ona acıdığınız için çıkarıp üç beş kuruş vermişsinizdir. Dilenci parayı az bularak bunu sura- tınıza fırlatmış ve size “cimri, diye ba. ğırmıştır. Bu suretle siz sabahleyin cim- ri olduğunuzu öğrenmiş, öğleye doğru da' “domuz,, olmuşsunuzdur... Bunu si- x€ tramvayda istemiyerck ayağına bas- tığınız yaşlı bir kadın söylemiştir. Bu iki hâdiseden sonra bütün neş'e. niz kaybolur. Akşama kadar asık surat- Ja dolaşır durursunuz!, Akşam eve dö nüşünüzde, merdivenlerde, eli çıkımir bir adamla burun buruna gelirsiniz. Çı- kın taş gibi serttir. Siz farkına varma. dan bu çıkın kafanıza çarpar, canımız Yanar, “Siz nefes almağa, meselenin ne oldu- oğunuanlamağa bile vakit bulmadan Çı- kın sahibi ağırmı açar, size “Kör cena bet der, koskoca çıkını görmüyor mu . sunuz?.. Ne ye bir kenara çekilmedi. nİZ?., Siz herife dönüp kabahatli olmadığı- Bız hakkında bir kaç kelime söylemek İstersiniz. Fakat çıkınlı adamın çıkmını yere brakarak dövüşe hazırlandığını görünce elâleme rezil olmamak için bun- dan vâzgeçersiniz!. . Bu süretle sabahleyin, kendinizin dünyanın &n iyi, en dürüst'bir insanı olduğunuza İnanırken akşamleyin “cim. Tİ,, 'domuz,, olarak eve dönersiniz!, Mazmafih Franktişek Çabunun ba- $ına henüz böyle bir şey gelmemişti. Hayatmda şimdiye kadar ona kimse küfretmemişti. Çabun iyi ve dürüst bir #damdı, Evvelce bir prensin kütüpa mesinde kütüpane memuru olarak çalı. Şırdı, Çabu, çok insaniyetsever bir a- "dâmde. Prensin kütüpane memurluğunu ya- Pârken bol bol okumak imkânmı buldu. Bu orta çağ insaniyetçileri ona bu fikri telkin etmişlerdi. Diğer taraftan Tirik İtin şiirleri de onu öyle zarif, öyle na- sik bir insan haline getirmişlerdi, ki efendimiz, “bendeniz, bendezâdeniz, Müsaadei âlileriyle, müsaade buyurulur Mmu?.,, kelimelerini söylemeksizin adrm Stmazdı. v Bundan başka Çabun, çiçekleri çok severdi. Penceresindeki küpe çiçekleri lenlerin, geçenlerin dikkatini çeker- i Bir gün Çabun, çiçeklerini sularken *na bir tesadüf eseri olarak pencereye © gelen güneş ışıkları onun burnu. BU gıdıkladı; aksırdı, Bunun neticesin- de, âdeta zelzeleye tutulmuş gibi eli ni Elindeki bahçıvan kovası sal- Kovanın içinde bulunan suyun bir kısmı, kaklırımların üstüne döküldü. Çabun korku ile perdelerin arasından Sokağa baktı. Sokakta uzun ve siyah la bir adamın, ceketi üzerindeki su. Ti *liyle silkelemekte olduğunu gör- Sakallı adam hem suları silkiyor, hem dez — Bu düpe düz külhanbeyliktir, di- Ye söyleniş yası, Bir bayka sen buna cevap olarak; SN — Evet, biç şüphe yok ki külhan. beyliktir, diye tekrarladı. Frantişek Çabun, bu sözleri işidince yıldırımla vurulmuşa döndü. Parmak - ları ucuna basarak pencereden ayrıldı. Soyundu.. Dışarıda gayet iyi bir hava olmasma rağmen yatağına uzandı. Kendi kendine söylenmeğe başladı: — Demek ben şirekli külhanbeyim ?.. Bütün bayatımca kibarlıktan, zarafet- ten ayrılmadığım halde bu ihtiyar ya şımda külhanbey olduk , Gözlerini yumdu, Dışarrdan kulağı na “bu düpe düz külhanbeyliktir!,, söz. leri aksetti, Hayatında ilk defa kendisine küfret- mişlerdi. Başı dönüyordu. İyice akşam olunca masası başına geçti ve Üstüste bir takım mektuplar yazmağa başladı. Eztesi gün bütün Prag gazeteleri Fran- tişek Çabunun şöyle bir mektubunu al dılar : “Aziz muharrir! “Bir namus meselesi telâkki ettiğim için bu mektubun gazetenizde. dercini bilhassa rice ederim. Dün, öğleden son ra saat dört raddelerinde Karmelit cad. desinde vukua gelen bir hâdisedlen bah- setmek istiyorum, Ben küpe çiçeklerini fevkalâde severim. Dün saat dört rağ- delerinde penceremdeki çiçeklerimi su- larken birdenbire aksırdım. Bunun ne- ticesinde, elimde bulunan bahçıvan ko. yasındaki suyun bir kısmı aşağıya dö- küldü. Oradan geçmekte olan kara sa- kallı bir adam biraz rslandı, Bu hareke- time, bir yanlışlık eseri olarak “külkan- beylik,, dediler. Ben yaşlı bir adamım. Prens kütlpanesinin' sabık okütüpane memuruyum. Binaenaleyh efkârrumu. miye benim, gelen geçenlerin başma su dökmiyecek bir insan olduğuma elbette kanaat getirecektir. Ben hayatımda hiç bir zaman şunun bunun başına su dök- mek gibi saçma ve mânasız âtifeler yapmadım. Gazetenizin bu mektubumu koyacağını umar, ve önceden teşekkür- lerimi sunarım. Prens kütüpanesinin eski kütüpane (memuru; Çabun Frantişek Gazete mubarrirleri Çabunmun bu mek tubunu alınca: — Her halde kaçık adamın biri1. Diyerek mektubu yırtıp attılar... Çabun, mektubunun biç bir gazete tarafmdan dercedilmediğine kanaat et. tikten sonra çok müteessir oldu. Ve masumiyetini efkânumümiyeye nasıl bildireceğini düşünmeğe başladı. Bu maksatla bütün gazetelere şöyle bir ilân verdi: “15 Birinciteşrin perşembe günü yanlışlıkla üzerine su döktüğüm baym - kendisiyle yakından tanışmak istedi- ğim için - Kermelit caddesinde 17 nu- mâraya gelmesini rica ederim. Kütüpaneci; Çabun Frastişek,, Bu ilâmın da hiç bir faydası olmadı. Çünkü kendisine gelen giden olmadı. Yalnız bir kaç gün sonra şu mealde im. zasız bir mektup âldı: “Bu ilânınızdan sonra ne külhanbey olduğunuza daha kuvvetle kani oldum,, Çabun, derin derin için çekerek söy- lenmeğe başladı: — Aman ya Rabbi imkân olsa da şi adama bir rastlasam; o zaman her şey yoluna girerdi. Zaman geçiyor, fakat Çabun bu hâ- Kütüphanecinin külhanbeyliği Yaroslav Hâşek idiseyi bir türlü unutamıyordu. Nihayet bir gün artık dayanamadı. Kapıcı ka dına; — Ben külhanbeyi miyim, diye sor- du?, Kad, âdeta şaşırmış bir halde: — Aman efendimiz ne münasebet, dedi, siz o kadar iyi ve o kadar okümuş bir adamsınız ki... Çakın biraz rahatlamış ve hafiflemiş bir halde geri döndü. Adeta her şeyi u. nutur gibi oldu. Hiç bir şey olmamış gibi gene çiçeklerini sulamağa karar verdi. Tam eline bahçıvan kovasmı alarak çiçekleri sulamağa hazırlanırken, 80- kakta, kaldırımların üstünde, bir çok defalar rüyasına çıkan, ayni kara a- kallı âdamı gördü. Büyük bir sevinçle aşağıya seslendi: — Bir dakika bakmak lütfunda bu- Tunuz musunuz?, Kara sakallı adam bu sözlere ehem- miyet bile vermeksizin yoluna devam etti, Çabun tamâmen giyinmemiş bir halle, yani bir don ve gömlekle elinde kova olarak merdivenlerden koşmağa başladı. Bu halde, elinde kova ile soka. da fırladı; — Bir dakika durur musunuz?. Diye bağırarak kara sakallı adamm peşinden koşmağı başladı. Kara sa - allı adam durakladı. Fakat Çaburun dinde kovayı görünce: “Eyvah, herif beni gene ıslatmak istiyor!,, diye dü. şündü ve var kuvvetiyle koşmaya başladı. Çabum hem kara sakallı ada“ mu kovalıyor, hem de: — Bir dakika müsaade ediniz, ne 0- Tur?... diyoru. Caddenin köşesinde bir polis duru. yordu. Kara sakallı adam polise doğru koştu ve polisin arkasma saklandı. Hızla koşmakta olan Çabun köşeyi döner dönmez bir polisle çarpıştı. Ko- vadaki sular polisin Üstüne başma döküldü. Ertesi gün bütün gazetelerde aşağı» da yazılı olan havadis çıktı; Bay Çabınım Külhanbeyliği “Karmelit caddesinde 17 numaralı evde, geleme yeğeme pencereden su dökmekle gönül eğlendiren kütüpha - »eci Çabun oturmaktadır. Dün de, ev. veloo kendisini bir defa ıslattığı, şeh- rimizin tanınmış doktorlarından Vol neri, bir defa daha sslatmaya teşebbüs etmiştir. İşe müdahale eden polisin ü. zerine de ayni şekilde elindeki kovayı boşalimıştır. Çabum tevkif edilmiş ve polis direktörlüğüne sevkedilmiştir.,, Bü vakadanberi Çabun aklmı oy . natmiş ve gelenin geçenin başıma pen- ceresindeki küpe çiçeklerini atmaya başlamıştır. Şimdi o şehir dışmdaki Bognitse tı- marhanesinde çalışmakta ve çiçekleri sulamaktadır. Rusçadan çeviren ; Ferah FERRUH Göz hekimi Lüzumlu Telefonlar ATMAKLA ÖĞUNÜR 24 MAYIS — 1938 SALI Hicri: 1357 — Rebitilevvel 24 Güneşin dağuyr ei 4,06 Ülker fırtınası dabah öğe Hrinm Akşem Telm mme 244 V2AL 16,09 10,27 2121 2,26 Yangın: İstanbul için: 24222, Beyoğlu için: 44844, Kadıköy İçin: 60020, Üsküdar için: 60525. Yeşilköy, Bakırköy, Bebek, Tarabya, Büyükdere,Fenerbahçe, Kandilli, Eren. köy, Kartal, Büyükada, Heybeli, Burgaz, Kınalı, için; Telefon muhabere memu« runa yangın demek kâfidir. Rami itfaiyesi: 22711 Deniz 36. Beyazıt Kulesi: 21996. Galata Yangın kulesi: 40060. Sıhhi imdad: 44998. Müddeinmumilik: 22290. Eraniyet müdürlüğü: 24382, Elektrik Şirketi; Beyoğlu; 44801 - İstanlul: 24378. Sular: İdaresi : Beyoğlu: 44783. Beşiktaş: 40938, Cibali; 20732. Nuruosmas niye: 21708, Üsküdar - Kadıköy: 60773, Havagazi: İstanbul: 24778. Kadıköy: 60790. Beyoğlu: 44642. Taksi Otomobili İstemek İçin Beyoğlu ciheti: 49084. Bebek ciheti: 36 « 101. Kadıköy ciheti: 60447, Denizyolları İstanbul seenteliği: 22740. Karaköy: 42362. Perşembe, Mudanyaya: Pazar, Salı, rıhlımından, Karabigaya: Salı ve Cuma günleri saat 19 da Tophane rıhtımından , Guma günleri saat 8,30 da Tophane kalkar ve Tekirdağ, Mürefte, Erdek, Şarköy İskelelerine uğrıyarak Karabigaya varır. Akdeniz postası: Yarın sefer yapılmıyacaktır. Karadeniz postası: Yarın saat 18 de hareket edecek olan vapur; (o Akçakapı Ereğli, Zonguldak, Filyos, Bartın ve Amasraya uğradıktan sonra Cideye gider. Mözeler Roma - Bizans, Yunan eserleri ve Çinili Köşk, Askeri Müze ve Ayasofya, sarnıçlar, Ticaret ve Sanayi Sihhi Müze: (Bu müteler hergün saat 10 dan 16 ya kadar açıktır.) Türk ve İslâm eserleri müzesi: Pazartesiden başka hergün sast 10 dan 16 ya kadar ve Cuma günleri 16 dan 17 ye kadar açıktır. Topkapı Müzesi: Hergün #aat 13 den 18 ya kadar açıktır. Memleket Dışı Deniz Seferleri Romanya Pire, Beyrut, İskenderiye, Cumartesi günleri 13 de Köstenceye; Salı günleri 18 de İtalyan vapurları: Cuma günleri saat 10 da Pire, Brendizi, Venedik, Triyeste. A Hattı Sirkeci İstasyon Müdürlüğü Telefon 23079 Semplon ekspresi hergün Sirkeciden saat 27 de kalkar ve Avrupadan geleni saat 7,25 te Sirkeciye müvasalat eder. Konvansiyonel 20,50 da kalkar, 10,22 de gelir. Edirne postası: Hergün saat 8,50 de hareket eder, 19,33 de gelir, Anadolu Hattı Hergün hareket eden şimendiferler: - Saat 8 de Konya, 9 da Ankara, 15,13 de Diyarbakır ve Samsun, 15,80 da Eskişehir, 19,10 da Ankara ekspresi, 20 de Adapazarı, Bu trenlerden saat 9 da hareket eden Ankara muhteliti Pazartesi, Çarşamba ve Cuma günleri Haleb ve Musula kadar sefer etmektedir, MÜNAKASA * Sındırgı kazası, elektrik techizatı ve şebeke ve teferrüntu 19355 lira keşif bedeli üzerinden kapalı zorf usulile eksiltmeye konulmuştur. Eksiltme 31 ma- yıs 938 pazartesi günü saat 4 de Sındırgı belediye eucümeninde yapılacaktır. * İnhisarlar idaresinin Şemsipaşada bulunan işletme evlerinde yapılacak olan Siren düdüğü tesisalı işi pazarlıkla eksiltmeğe konulmuştur. Keşif bedeli 863 lira olan bu eksiltme yarınki çarşamba günü saat 2 de idarenin Kabataştaki levazım ve mübaysat şubesinde yapılacaktır, GEÇEN SENE BUGÜN NE OLDU? * Dünyanın en zengin adamı Rokfeller öldü. * İngiltereden dönmekle olan başvekilimiz bugün Atinaya muvasalaf eti, SİNEMA VE TİYATRO BEYOĞLU Melek ş Ali baha, Bora Ipek » Mihracenin gözdesi, Hint mezarı Saray 3 Mihracenin gözdesi, Hint mezarı Sümer ş Demir adam, Çıgan melo disi Alkazar 3 Deniz korsanları Sakarya 7 Kasırsa, yakan püseler, Kurtulnş o 3 Ateş kraliçeni, Arrn ile Kanber, İSTANBUL Azok 2? Fofan klodina, Yürüyen kile, Kızıl rahip, Volga mah. kâmları, Beyaz aflıların intiksmi Alemdar ? 3 yorg KADIKÖY HALE # Mihracenin gözdesi, .. , Dr.Murat RamiAydınl| Tiyatroları Muayenehanesini Taksim.Talimane Tarlabaşı Cad, URFA Apt ums nakletmiştir. Tel: 41553 Yazardan maada hergün: Öğleden sonra saat ikiden alrıya kadar ERTUĞRUL SADİ Istanbul Radyosu 21 MAYIS — 1938 SALI 18,30 plâkla dans musikisi, 10,15 kon- ferans, Beyoğlu halkeri (o namına avukat Mustafa Tunah (Halkçılık), 19,55 Borsa haberleri, 20 Vedia Rıza ve arkadaşları ta» rafından Türk musikisi ve halk şarkıları, 20,45 hava rapor, 2048 Ömer Rıza tara. fından arapça söylev, 21 Tahsin Karakuş ve arkadaşları İsrafından Türk (musikisi ve halk şarkıları, 21,45 örkesira, 22,15 » Jens haberleri, 22,30 plükla solalar, opera ve operet parçaları, 22,50 son haberler ve ertesi günün program 23 son. HALK OPERETİ Salı: Azakla (3 yıldız), Operet 3 perde 2 tablo Çarşamba: (Beşiktaş Suat Park; Perşembe: Dakırköy (o Miltiyadi; Cuma: Pagalı Kurtn- Taşa: (Perde arkası), Öperet $ perde HALK sinemasında | Muhlis Sabahattinin en güzel bestesi Ano mim Yi e İL e a İİ ie ei e ei